Karadeniz Bölgesi’nin en önemli tarımsal yatırım merkezi olan Samsun’un 19 Mayıs ilçesi, Esentepe köyünde yaşayan Çetin Albayrak ve İbrahim Düzenli, üniversite eğitiminden sonra baba mesleği olan çiftçiliğe başladılar. Geçimini çiftçilikle sağlayan Albayrak ve Düzenli, buğday ekiminin süreci hakkında bizi bilgilendirip, çiftçiliğin zorluklarından bahsettiler.
Samsun, tarımsal yatırım açısından desteklerden faydalanan önemli iller arasında yer alır ve Karadeniz’in en önemli yatırım merkezidir. Tarım, Türkiye’de ekonomiye katkı sağlayan önemli sektörlerden birisidir. Samsun, tarım ve tarıma dayalı bir şehir olarak bilinmektedir. Toprak, iklim ve topoğrafya gibi doğal kaynakların, üretime el vermesiyle sebzecilik, meyvecilik ve hayvancılık gibi sektörlerin gelişmesi bakımından önemli bir merkez haline gelmiştir. Samsun’da çiftçilik yapan İbrahim Düzenli ve Çetin Albayrak, çiftçilik hakkında bizleri bilgilendirip, ekim sürecini bizlere anlattılar.
“Yaşadığımız topraklarda geçimimizi sağlamak bizi bu hayata bağladı’’
İbrahim Düzenli, neden çiftçilik yaptığı hakkında, “Çiftçilik bizim atalarımızdan bugüne kadar uzanan bir yaşam biçimi oldu. Yaşadığımız topraklarda geçimimizi sağlamak bizi bu hayata bağladı.” dedi. Düzenli, ekim sırasında hangi mahsulleri tercih ettiklerini, “Bulunduğumuz bölge birçok mahsule elverişlidir. Buğday, arpa, fiğ, yonca, danelik mısır ve fındık gibi çeşitli mahsuller elverişlidir. Fakat iş gücü yüksek olan mahsülleri tercih edemiyoruz. Artık köylerde yeteri kadar iş gücü kalmadı. Çiftçiler için giderler her gün yükseliyor. Mazot yükü, bizim için en büyük sorundur. Günümüz ekipmanları çok çeşitlidir ve bu ekipmanlar ile tarlalarımızda işlem yapıyoruz. Sonrasında gübre fiyatları nedeniyle mahsülümüze koyduğumuz gübre oranı her geçen gün düşüyor, bizde bu nedenle yeni gübreleri deniyoruz. Her sene, ekim yapan çiftçi sayısında azalma yaşanıyor. Gelişen tarım sistemine yetişemeyen, pes edip bırakıyor. Olmazsa olmazımız buğday bile minimum seviyede ekilip biçilmeye başladı.” sözleri ile aktardı. Motivasyon kaynağını ise Düzenli, “Her meslek gibi bunun da zorlukları var. Bir kere toz, toprak ve çamur içindeyiz. Ancak güzelliklerine bakacak olursak doğanın baharda doğuşu, ektiğimiz mahsulün zamanla gelişip olgunlaşmasına tanıklık etmek bile insanın ömrünü uzatıyor.” şeklinde dile getirdi.
“Okulum bittikten sonra baba mesleği olan çiftçiliğe yöneldim. Çünkü bu işten keyif alıyorum’’
Genç yaşta çiftçiliğe başlayan Çetin Albayrak, bize ekim sürecinden bahsetti. Albayrak, neden çiftçilik yaptığını, “Okulum bittikten sonra baba mesleği olan çiftçiliğe yöneldim. Çünkü bu işten keyif alıyorum.” şeklinde aktardı. Albayrak, “Ekime başlamadan önce traktör ve tarım araçlarının bakımının sağlanması gerekmektedir. Çünkü ekim için arazi sürümü yaparken çıkacak bir sıkıntı, zaman kaybı ve işlerin aksamasına yol açacaktır. İkinci olarak arazinize ve yapılacak işe göre traktörünüz için gerekli akaryakıt kaynağı sağlanmalıdır. Yakıt alımı, traktör ve tarım araçlarının bakımından sonra sabah saatlerinde araziye inilir. Teknolojinin bize sunduğu imkanlarla beraber insan gücüne gerek kalmadan traktör ve tarım aletleriyle bu işlemleri hallediyoruz. Ekilecek arazi ilk başta sürülmelidir. Sürüldükten sonra tarla dinlenmeye bırakılır. Tarla iyice dinlendikten sonra hasada uygun hale gelmesi için ikinci tarla sürüm işlemi gerçekleştirilir. Buğdayı daha verimli üretme amacıyla dökülen gübreleri, küçültme amacıyla tarlaya ızgara vurulur.” ifadeleriyle buğday ekimi sürecini ve bu mesleğin ne gibi zorlukları olduğunu anlattı.
100 dönüm araziye 2500 tohum
Yakıt, gübre ve tohum fiyatlarının pahalı olmasıyla birlikte çiftçilerin zorlandığını belirten Albayrak, “Tarlaya vurulan ızgara işleminden sonra ekilecek tarım ürününün alınması gerekmektedir. Biz buğday tohumu aldık. Tohumun kilosu 14 liradır ve 100 dönüm araziye buğday ekmek için 2500 tohum gerekmektedir. Bu da dönüm başı 25 kilogram tohum demektir. Biz çiftçileri zorlayan faktörlerden birisi de tohum fiyatlarıdır. Tohumu iyice tarlaya yaydıktan ve ekim işlemi bittikten sonra ekilen tarlanın verimliliğini artırmak amacıyla gübre satın alınmalıdır. Biz içeriğindeki bileşimlerden dolayı ‘18-46’ adıyla bilinen gübreden satın alıyoruz. Gübreyi ise 850 lira karşılığında satın almaktayız. Tarlamızı gübreledikten sonra tırmık adındaki tarım aletiyle birlikte tarlanın üzerinden geçilip, tohumların ve gübrelerin toprağa iyice yerleşmesi sağlanır. Bu işlemlerden sonra toprağı kendi haline bırakıp buğdayın büyüyüp belirli bir olgunluğa gelmesi beklenmektedir. Bir ay, bir buçuk ay gibi süreler içerisinde tarlamıza, zararlı ot ve buğdaya zarar verecek böceklerden uzak tutmak için ara sıra tarlamızı ilaçlamamız gerekmektedir. Ekimden sonra, birkaç ay büyüyüp olgunlaşıp harman vakti geldiğinde yapılacak işlemleri, harman vakti geldiğinde yani buğday istenilen büyüklüğe ulaştığında ‘biçerdöver’ adı verilen tarım aleti ile birlikte buğdayımız hasat edilmektedir. Biçildikten sonra buğdaylar büyük bir naylonun üzerine alınarak kurumaya bırakılır. Bu işlemin amacı da biçilen buğdayların nemden korunmasıdır. Hasat ve nemden koruma, kuru tutma işleminin ardından buğday römorklara yani traktör kasalarına yüklenerek satış ofisine doğru yola çıkar. Buğdayımızın işlemleri bittikten sonra tarlalarda kalan ekin, buğday sapları ‘balyalama makinesi’ adı verilen tarım aleti ile balya haline getirilip satılmak üzere depomuza yollanır.” diyerek sözlerini bitiren genç çiftçilerimiz ekim işleminden ve çiftçilikten bahsederek bizlere çiftçiliğin ne kadar değerli bir meslek olduğunu hatırlattı.
Haber & Fotoğraf: Hüseyin Kum
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...