Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


KAMPÜSTE KAHVE MOLASININ PERDE ARKASI: POLİETİLENLE GELEN ATIK FELAKETİ

15.11.2025
Kampüs

 

Kampüslerde ders aralarında alınan bir kahve, günün yorgunluğunda arkadaşlarla yapılan sohbetlere ve bir çok üniversite anımıza eşlik eder. Bu anıların hepsinin ortak noktası hep elimizde olan karton bardaklar. Pratikliği ve konforu ile öne çıkan karton bardakların arkasında bir de görünmeyen polietilen gerçeği var. Polietilenin sağladığı sızdırmazlık özelliğinin avantajını biz kullanırken dezavantajı doğaya kalıyor. Kampüslerde her gün kullanılan binlerce karton bardak bizden sonra da doğada var olmaya devam ediyor. 

 

Sabah kahve içmeden derse giremeyenler, kütüphanede odaklanamayanlar, sohbetlerine eşlikçi arayanlar ve daha niceleri kahveye sarılır. Kampüslerde karton bardaklar adeta  kahveyle bütünleşmiş ve hayatımızın bir simgesi haline gelmiştir. Konfor ve pratikliği ile bizlere eşlik eden karton bardakların görünmeyen katmanı polietilen detayı, milyonlarca polimerin birbirine sıkı sıkı bağlanmasıyla oluşur. Sıvının dışarıya sızması ve karton bardağın erimesini önlemek amacıyla kullanılan polietilen, karton bardakla birleşerek geri dönüşümü neredeyse imkansız hale getirir. Kampüslerde artan kahve kültürü ile karton bardak kullanımında ciddi bir artış görülmekte. Karton bardaklar sadece içecek alışkanlığını değil tek kullanımlık yaşamı da simgeliyor. Her gün kullandığımız o bardaklar aslında tüketim hızımızı ve sürdürülebilirliğe dair çelişkilerimizi de gözler önüne seriyor.  Peki bu karton bardaklar nereye gidiyor? Alternatif yollar var mı? Sorularımıza cevap bulmak için Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünde görevli Doç. Dr. Olcay Boyacıoğlu ile bir görüşme gerçekleştirdik. Boyacıoğlu, polietilenin tek kullanımlık kültür içindeki yerine ve kampüsteki geri dönüşüm bilincinin önemine vurgu yaptı. 

 

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Doç. Dr. Olcay Boyacıoğlu, ADÜ Gıda Mühendisliği Bölümünde dersler veriyorum ve aynı zamanda mikrobiyoloji ve gıda güvenliği üzerine çalışmalar yapıyorum. Lisans eğitimimi Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümünde tamamladım. Yüksek lisans ve doktora çalışmalarıma Amerika’da North Carolina A&T State University’nde devam ettim. Doktora çalışmalarım tamamlandıktan sonra Wake Forest University Tıp Fakültesinde mikrobiyoloji, immünoloji ve kanser biyolojisi alanlarında araştırmacı (post-doctoral researcher) olarak çalıştım. 2013 yılında ülkeme dönerek Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olarak göreve başladım. Eğitim sürecimde öğrendiklerim doğrultusunda bilimsel olarak üretkenlik sağlamak için laboratuvarın dışına çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple öğrencilerime sadece ezber bilgiler değil, araştırma ruhu ve heyecanını aşılamaya çalışıyorum. İyi bir iş ortaya koymak istiyorsak önce merak etmeliyiz. Sürdürülebilir ve bilinçli tüketim, gıda güvenliğinde ambalaj bilinci konularında farkındalık yaratmak ve bunu öğrencilerime aşılayabilmek benim için çok değerli.

 

Karton bardakların iç yüzeyinde bulunan plastik tabakanın sıvıyla temasında ortaya nasıl bir koruma mekanizması çıkıyor?

Karton bardakların iç yüzeyindeki o ince plastik tabaka, bardakla sıvı arasında bariyer görevi görür. Genellikle bu tabaka için kullanılan madde, milyonlarca polimerin bir araya gelmesiyle oluşturulan polietilen (PE) adı verilen ince plastik filmlerdir. Polietilen tabaka, sıvının karton ile etkileşime girmesini önleyerek, bardağın sıvı temasında bozulmadan kalmasını sağlayan en önemli katmandır. Polietilenin karton bardakla birleştirilmesi aşamasında kullanılan mekanizma, plastiğin suyu iten (hidrofobik) özelliğinin kullanılmasıdır. Karton üretimde kullanılan selüloza ve su molekülleri polar yapıdadır ve polar yapıdaki maddeler birbirlerine kolayca tutunur. Karton ve suyun birbirine tutunmasını önlemek için non-polar yapıda olan polietilen kullanılır. Polietilenin non-polar özelliği sayesinde su damlacıkları karton bardakla etkileşime giremez. Aynı zamanda polietilen tabaka, ısıya karşı dayanıklılığı  arttırarak kullanım konforu sağlar. 

 

Polietilen kaplı bardakların geri dönüşüm sürecinde yaşanan zorluklarda ve buna alternatif olarak üretilen polilaktik asit (PLA) kaplı bardakların piyasada yaygınlaşamamasında hangi etkenler rol oynuyor?

Polietilen kaplı karton bardakların geri dönüşüm süreci, polietilenin karmaşık malzeme yapısından kaynaklı oldukça zordur. Karton bardakları, su geçirmez yapmak için bardağın iç yüzeyi polietilen ile kaplanır. Normal şartlarda geri dönüşüm sürecinde karton bardaklar liflerinden kolayca ayrıştırılabilirken, polietilen kaplama sonrası lifler ve polietilen arasında oldukça güçlü bağ oluşur. Polietilen ve kartonu ayrıştırmak için özel makineler, yüksek ısı ve kimyasal çözücüler gerekir, bu da geri dönüşüm sürecini hem maddi anlamda zora sokar hem de karmaşık hale getirir. Polietilen kaplı bardaklara alternatif olarak geliştirilen, polilaktik asit kaplı bardakların geri dönüşüm süreci kolaydır demek mümkün değil. Mevcut altyapının yetersizliği, polilaktik asit kapı bardakların geri dönüşümünü de zorlaştırıyor fakat polilaktik asit kaplı bardakların biyobozunur (doğada yok olabilen) özelliği sayesinde geri dönüşüm yapılamasa bile doğada mikroorganizmalar tarafından parçalanarak toprağa karışabiliyor. Polilaktik asit kaplı bardakların yaygınlaşamamasının en önemli nedenleri maliyetin yüksek olması ve ham maddenin sınırlı olması. Aynı zaman da polilaktik asit kaplı bardakların ısıya dayanıklılığı polietilen kaplı bardaklara göre daha az, bu yüzden polilaktik asit bazlı bardaklar da sıcak içeceklerle temasta şekil bozulması yaşayabilir. Bir diğer neden ise tüketici farkındalığının az olması. Tüketiciler PLA’nın insanlar ve doğa için avantajını bilmez. 

 

Sürdürülebilir kampüs mümkün mü?

Sürdürülebilir bir kampüs öğrencilere ve personellere geri dönüşüm, ambalaj bilinci ve sürdürülebilirlik üzerine eğitimler vererek sağlanabilir. Kampüs kantinlerinde kullanılan ürünlerin ambalajları geri dönüşüm kutularına atılmalıdır. Oysa biz kağıdı, plastiği ve camı geri dönüşüme gitmeyecek çöp kutularına atıyoruz. Aynı zamanda bu ürünler aynı yerde toplandığında da geri dönüşüm özelliklerini kaybediyorlar. Bir gıda mühendisi olarak söyleyebilirim ki, kantinlerde çevre dostu ürünlere yer verilmeli. Tek kullanımlık ürün tüketimi alışkanlığından vazgeçilmeli, termoslar, porselen tabaklar ve cam bardaklar kullanılmalı ki yaşanabilir dünyamız yok olmasın. Doğaya atılan her atık bizden bir nefes alıyor. Sanayi Devrimi ile başlayan teknolojileşme sürecindeki çevre bilinçsizliği, günümüzde bizi hem suya hem de temiz havaya hasret bırakıyor. Teknoloji ile sürdürülebilirliği biz insanoğlu kendi elimizle yavaşlattık belki de 50-60 yıl sonra yok edeceğiz. Endüstriyelleşme ile her şeyin ucuzunu ürettik, insanlar ucuzluktan faydalandı ama ucuzluğun faturasını doğaya kestik.  

 

Son olarak öğrencilerimizin ve okuyucularımızın dikkat etmesi gereken kritik noktalar ve vermek istediğiniz bir tavsiye var mı?

Öncelikle herkese popüler kültürün tüketim alışkanlıklarından çıkmasını tavsiye ediyorum. Karton bardaklar gibi tek kullanımlık ve geri dönüşüm süreci zor olan ürünlerde, sürdürülebilirlik bilincini öncelik haline getirmeliler. Zaten bizim kültürümüzde tekrar kullanılabilir ürün anlayışı vardı, ne zaman ki bizler farklı olma çabasına girdik, işte o zaman kültürümüzü ve doğamızı kaybetmeye başladık. Bir bardaktan ne olur? Bir bardaktan çok şey olur. Çevreye atılırsa, susuzluk, hava kirliliği, ekosistem ve biyoçeşitlilikte değişimler ve daha bir sürü şey insanı ve doğayı birçok açıdan olumsuz etkiler. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak ilk olarak doğamızı korumalıyız, doğayı korumaya da tükettiğimiz ürünlere dikkat ederek başlayabiliriz. 

 

Yapmış olduğumuz söyleşide, karton bardaklarda bulunan polietilen gerçeğini ve sürdürülebilir alternatiflerini bizimle paylaşan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Olcay Boyacıoğlu’na teşekkür ederiz. Boyacıoğlu’nun konuya olan ilgisi ve doğa bilincine verdiği önem, öğrencilerimize ve biz okuyuculara bir örnek niteliğinde oldu. 

 

Haber: Duygu Gümüş 

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?

  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

  Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00