Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremin ardından prefabrik yaşam alanları umut dolu yaşamın kapılarını tekrardan açtı. Depremden etkilenen 11 ilde inşa edilen prefabrik evler, bölgedeki toplumu bir araya getiriyor. Geçici olarak hazırlanan prefabrik yaşam alanlarında depremzedeler dayanışma içinde bir arada yaşıyor.
Prefabrik yaşam alanları, 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nde acil ihtiyaçların karşılanması için kuruldu. Depremin etkilerine rağmen prefabrik yaşam alanları, toplumun dirayet ve dayanışma ruhunu yeniden filizlendiriyor. Depremden etkilenen 11 il arasında yer alan Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde yaşayan depremzedelere ve esnaflara prefabrik yaşam alanlarında yaşama koşullarını sorduk. Deprem bölgesinde esnaf olan İlhan Özdemir, Hayri Alpay ve Ercan Oğuz bizlere deprem bölgesinde esnaf olmayı anlattı. Prefabrik evlerde konaklayan ve birbirleriyle dayanışma içinde olan Fatma Beyazbal, Fatma Beyazbal ve Melek Küçük, prefabrik evlerindeki yaşam öykülerinden bahsetti.
Yaşam, depremin yıkıcı etkilerine rağmen, prefabrik evlerde yeniden yeşeriyor. Kahramanmaraşlılar, birlikte dayanışma içinde, geleceğe umutla bakıyorlar.
Yeniden inşaatın öyküsü
İlhan Özdemir, depremzede olarak iş yerinin enkazı altında kalanlardan biri. Deprem öncesinde züccaciye dükkanı işleten Özdemir, şimdi ise konteynerda yeniden açtığı iş yerinde toplumun ihtiyaçlarına uyum sağlamaya çalışıyor. Arkadaşlarıyla birlikte ekonomik canlanma için çaba harcayan Özdemir, “Sadece Gölbaşı ilçesinin canlanması için maddi olarak büyük kaybımız olsa da, ekonomik olarak canlanması için arkadaşlarımızla el birliğiyle hareket ettik. Büyük kayıplar oldu. Çok zarar gördük. Yeniden başladık. Yeniden işletme açtık.” cümleleriyle açıkladı.
Ekonomik etkisi derinden hissediliyor
Hayri Alpay, hediyelik eşya dükkanı sahibi olarak depremin ekonomik etkisini derinden hissediyor. Dükkanı yıkılan Alpay, konteynera taşındıktan sonra işlerinin yüzde 75 oranında düştüğünü belirtiyor. Ancak yurt dışındaki akrabalarının desteğiyle tekrar ayakta kalan Alpay, “Gıda sektörü dışında diğer sektörlerde gelirler azaldı.” dedi.
İşlerim eskisi gibi ilerlemiyor
Ercan Oğuz, giyim sektöründe faaliyet gösteren bir esnaf olarak depremin işlerini olumsuz etkilediğini dile getiriyor. Prefabrik dükkanda yaşamanın zorluklarını hisseden Oğuz, işlerinin eskisi gibi ilerlemediğini belirtiyor. Yalnızca gıda ve kozmetik sektörlerindeki işletmelerin kazanç elde edebildiğini ifade eden Oğuz, “Saat öğlen beş oldu ancak hala satış gerçekleştiremedim.” diyerek deprem bölgesinde esnaf olmanın zorluklarından bahsetti.
En büyük avantajı aileyi bir araya getiriyor
Depremzede olan ev hanımı Fatma Beyazbal, prefabrik evinde hayatını yeniden düzenliyor. Çadırdan sonra prefabrik eve taşınan Beyazbal, dört çocuğuyla birlikte sıkıntılarla mücadele ediyor. Prefabrik evlerin dayanışma kültürünü bir araya getirdiğini şu sözleriyle ifade etti: “Normal evdeymiş gibi günümüz gelip geçiyor. 4 çocuğum var. Evlerde iki oda var. 4 çocuğum bir odada beraber kalıyor. En büyük avantajı tüm aileyi bir araya getiriyor.”
Çok şükür geçiniyoruz
Fatma Beyazbal, prefabrik evde yaşayan bir anne olarak, yeni yaşam koşullarını değerlendiriyor. Öncesinde çadırda yaşamanın zorluklarına işaret eden Beyazbal, prefabrik evde yaşamanın da kendi zorlukları olduğunu belirtiyor. Beyazbal, iki kişi olarak yaşadıkları için bu durumun kendileri için çok zor olmadığını dile getiriyor ancak kalabalık aileler için prefabrik evlerin yetersiz olduğunu vurguluyor. Üç çocuğu olduğunu belirten Beyazbal, “Üç çocuğum var. İkisi evli ve bir kızım üniversite sınavına hazırlanıyor. Kızım markette çalışıyor ve onun kazancıyla beraber idare ediyoruz.” dedi.
Prefabrik evlerin ekonomik bir avantaj sağladığını belirten Beyazbal, “Prefabrik evlerin bizlere bir maliyeti yok. Çok şükür geçimimizi bu şekilde sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Komşuluk ilişkilerimiz güçlendi
Melek Küçük, deprem sonrası prefabrik evlere yerleşenler arasında yer alıyor. Soğukta çadırda kalmaktan sonra prefabrik evlerin sıcaklığını hissetmek, onun için büyük bir rahatlama sağlıyor. Yeni komşularıyla tanışarak komşuluk ilişkilerini güçlendiren Küçük, “Depremden önce kirada oturuyordum. Depremden sonra evimiz yıkıldı. Bizde bu prefabrik yaşam alanına yerleştik. Burada kalmanın bize bir maliyeti yok. Depremden sonra soğukta çadırda kaldık ve çok üşüdük bu nedenle prefabrik evler bizler için güzel bir yaşam alanı oldu. Bu yaşam alanı oldukça dar ancak tüm ihtiyaçlarımızı gideriyoruz. Kurada evimiz çıkana kadar burada kalmaya devam edeceğiz. Burada yeni komşularımla tanıştım ve hepsi bizler için oldukça değerlidir. Prefabrik evlerde yaşamanın bize kazandırdığı en büyük avantajı kesinlikle komşu ilişkileri diyebiliriz.” dedi.
Haber: Sena Kıskaç
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...