Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Türk MMA (mixed martial arts-karma dövüş sanatları) dünyasının başarılı sporcusu, 2 kez Muay Thai Türkiye Şampiyonluğu ve 1 kez MMA Türkiye Şampiyonluğu’yla adını unutulmazlar listesine yazdıran profesyonel sporcu 2024/2025 Survivor yarışmasında Gönüllüler takımında boy gösterme hakkı kazandı. Kaan Kazgan, başarılarını, idolünü ve genç sporculara tavsiyeler içeren bir söyleşi verdi.

Sakarya’da 3 Kasım 1994 yılında dünyaya gelen Türk MMA sporunun yıldız ismi Kaan Kazgan, zorlu bir mahallede büyüyerek MMA dünyasına adım attı. 9 yaşındayken kick boksa başlayan Kazgan'ın, 2 kez Muay Thai Türkiye Şampiyonluğu ve 1 kez MMA Türkiye Şampiyonluğu bulunmaktadır. Profesyonel kariyerine 2012 yılında yurt dışında başlamış ve Türkiye ile Amerika'da sahip olduğu spor salonlarıyla dikkat çekmiştir. Hırsı, başarısı ve disiplinli yapısıyla MMA arenasında kendine sağlam bir yer edinen Kazgan, son yıllarda sosyal medyada da adını sıkça duyurmaktadır. Türkiye’nin en çok konuşulan isimlerinden biri haline gelen Kaan Kazgan, başarı hikayesiyle genç nesillere ilham vermeye devam ediyor.

Karma Dövüş Sanatları Türkiye’de son yıllarda hızlı gelişen bir spor haline geldi. İlk MMA organizasyonu ve maçları 2000 li yıllarda oldu. Kaan Kazgan gibi başarılı sporcular sayesinde popülerliği daha da artmaya başladı. Kaan Kazgan son yıllarda sosyal medya platformlarında ünlenmesiyle birçok gencin MMA sporunu merak etmesine ve sporcu olmasına katkıda bulundu.

Kaan Kazgan kimdir? Kimilerine göre influencer kimlerine göre MMA sporcusu olarak tanınıyorsunuz, siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Yaklaşık 22-23 yıldır dövüş sporlarıyla iç içeyim. 2012 yılından beri profesyonel olarak dövüşmeye başladım ve bugüne kadar birçok farklı ülkede mücadele ettim. Dövüş sporları, benim için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Türkiye ve Amerika’da dövüş sporları salonlarım var orada eğitim veriyorum. Sosyal medyanın etkisi her geçen gün daha fazla artıyor. Bu alan, insanların sizinle daha fazla etkileşimde bulunmasını ve sizi daha yakından tanımasını sağlıyor. Geçmişte sadece dövüşle ilgilenirken, son dönemde sosyal medya üzerindeki etkimi artırmaya ve bu alanda da daha aktif olmaya başladım. Beni tanıyanlar genellikle dövüşçü kimliğimi öne çıkarıyor, ancak aslında her iki alanda da aktif biriyim.

MMA sporuna nasıl başladınız? Bu sporu sevmenizi sağlayan etkenler nelerdi?

MMA, benim için aslında bir kaçış noktasıydı. Zor bir mahallede büyüdüm. O ortamdan çıkabilmek için bir yol arıyordum ve ağabeyimle birlikte dövüş sporlarına yöneldik. Bu sporu seçmemin temel sebebi, fiziksel ve zihinsel bir mücadele içermesiydi. Sadece vücut gücümü değil, aynı zamanda zihnimi de geliştirmem gerektiğini fark ettim, her antrenmanda bir şeyler öğrendikçe daha çok seviyor ve daha çok çalışıyordum. MMA bana sadece dövüşme becerisi kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda hayatımı değiştirecek bir disiplin duygusu da kazandırdı.

Spor yaşantınız boyunca MMA'yı bırakma düşüncesiyle karşılaştığınız anlar oldu mu? Bu süreçteki en unutulmaz anınız ve kırılma noktanız neydi?

Evet, sporculuk kariyerimde zor anlar oldu ve zaman zaman bırakmayı düşündüm. Özellikle 2015 yılında çok büyük bir mental kırılma yaşadım. Genç bir sporcu olarak, aldığım yenilgiler beni gerçekten zorladı ve bu dönem beni çok yıprattı ama her düşüşün ardından kalkmayı bildim. O dönemde hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendimi toparlayabilmek için çok fazla mücadele ettim. Bu dönemde abim bana çok destek oldu, bana yön verdi. Her ne kadar zor zamanlar yaşasam da, o dönemi atlatıp daha güçlü bir şekilde döndüm. MMA ile olan bağım, o kırılma noktasında daha da güçlendi. 

İdolünüz kimdir?

İdolüm ağabeyimdi. Vizyonuna ve idealistliğine her zaman çok saygı duydum.

Antrenmanlar ne sıklıkla olur? Maça çok uzun süre var diyelim, yine de çok hırslı bir şekilde çalışır mısınız? Yoksa az bir süre kala daha yoğun mu çalışırsınız? Antrenman sürecinden çok kısa bahseder misiniz?

Antrenmanlarım hiç bitmez, çünkü dövüşçü için her antrenman, bir sonraki mücadeleye hazırlık anlamına gelir. Haftanın 6 günü, günde iki antrenman yapıyorum. Normalde antrenmanlarımı çok sıkı bir şekilde yapıyorum. Maç dönemi, genelde 6 ila 8 hafta süren bir hazırlık süreci gerektiriyor. Bu dönemde antrenmanlarımın temposu artıyor ve çalışmalarım daha yoğun hale geliyor. Ancak önemli olan, her zaman hazır olmak ve vücudu aşırı yormadan bu süreci yönetebilmektir. Maç zamanına yaklaştıkça, hem fiziksel hem de mental olarak zirveye ulaşmak için tüm konsantrasyonumu bu sürece odaklıyorum.

Türkiye’de MMA sporu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu spor, hak ettiği değeri kazanabilecek mi?

MMA, Türkiye'de henüz çok geniş bir kitleye ulaşabilmiş değil. Dövüş sporları, özellikle MMA, hem psikolojik hem de fiziksel anlamda zorlu bir spor dalıdır. Ayrıca, dövüşçülerin maddi açıdan da bu spordan kazanç sağlamaları zor. Türkiye'deki sporcuların, bu alanda uzun süreli bir kariyer yapabilmeleri için, bu sporla tam anlamıyla ilgilenmeleri çok zor. Birçok dövüşçü, başka işlerle de geçimini sağlamaya çalışıyor. MMA'nın Türkiye’de hak ettiği değeri kazanabilmesi için, sporun daha fazla tanıtılması ve sporcuların maddi açıdan daha iyi desteklenmesi gerekiyor. Ayrıca, sporcuların uluslararası başarılar elde etmesi, bu sporun daha çok ilgi görmesine yardımcı olacaktır. Zamanla, doğru yatırımlar yapıldıkça ve başarılar elde edildikçe, MMA daha fazla ilgi görebilir.

Eğer 15 yıl öncesine dönebilseydiniz, kendinize hangi tavsiyelerde bulunursunuz?

Eğer 15 yıl öncesine dönebilseydim, kendime daha fazla sabırlı olmayı ve her şeyin bir süreç olduğunu hatırlatırdım. Dövüş sporlarında, başarı hemen gelmeyebilir. Bu yüzden sabır ve azim çok önemli. Ayrıca sosyal medya konusunda daha aktif olmayı isterdim. Günümüz dünyasında, sosyal medya etkisi çok büyük ve sporcuların kariyerlerini geliştirmek için güçlü bir araç haline gelmiş durumda. Geçmişte bu konuda çok fazla adım atmamıştım, ama şimdi sosyal medyanın önemini daha iyi anlıyorum.

Son olarak genç sporculara ne gibi tavsiyelerde bulunmak isterseniz?

Genç sporculara tavsiyem, bu işe adanmışlıkla yaklaşmalarıdır. Dövüş sporları, kolay bir yol değildir ve başarı için kendini tamamen adamanız gerekir. Spor yaparken, sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da güçlü olmanız gerekir. Gençler, hayatta ne olursa olsun, sabah kalktıklarında antrenman yapmayı ihmal etmemelidirler. Ter dökmedikçe, gelişim sağlanmaz. Bir sporcu, her gün küçük adımlarla ilerleyerek büyük hedeflere ulaşabilir. Disiplin, bu işin en önemli parçasıdır.

MMA sporcusu ve influencer Kaan Kazgan’la, MMA sporu ve gençlere tavsiye içeren röportaj gerçekleştirdik. Bizimle gerçekleştirmiş olduğu röportaj için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Haber: Berkay Coşkun