Tandır evi, gerek tarihi ile gerek ekmeğinin tadı ve kokusuyla ilk günkü sıcaklığını korumaktadır. Anadolu’da hala aile üyeleri, komşular bir araya gelerek bu geleneği sürdürmektedir. Tandır başında bir araya gelen kadınların, ekmek pişiren kişilerle yardımlaşmaları, edilen sohbetler ve içilen çaylar bu geleneğin bir parçasıdır. Yüzyıllardır devam eden gelenek usta çırak ilişkisi içerisinde kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır.
Prof. Dr. Nurşen Özkul Fındık ve Dr. Öğr. Üyesi Zerrin Köşklü’nün 23 Kasım 2021 tarihinde Dergipark üzerinden yayınlanan makalesinde tandır kavramının sözlükte “kapalı ocak” ya da “fırın” anlamını taşıdığı, tandır kültürünün, çok eski tarihlere dayanmakla beraber Anadolu’nun birçok yerinde hala kullanılmakta olduğu aktarılmaktadır. Bunun yanında makalede, tandırın ilk zamanlarda eski köy evlerinde ısınma amaçlı düşünülüp toprak evlerin altına dizayn edilmiş olsa da zaman içerisinde insanlığın temel ihtiyacı ekmeği pişirmek için fırın olarak kullanılmaya başlandığı da ifade edilmektedir. Tandır, makalede de belirtildiği üzere yapımı oldukça zahmetli bir iş olmakla beraber çaba ve beceri gerektirmektedir...
“Asırlardır süren gelenek”
Asırlardır süren tandırda ekmek pişirme geleneği günümüzde de devam etmektedir. Van’ın Çatak ilçesinin Konalga köyünde yaşayan Feleknaz Gökalp, tandır hakkında kıymetli bilgilerini şu sözlerle dile getirdi: “Tandırın yapım aşaması bizim için en zoru. İlk olarak tandır için gerekli çamuru hazırlıyoruz. Killi toprak, saman ve keçi tüyü ile hazırladığımız bu harca dışardan tandır şekli vererek güneşte birkaç gün bekletiyoruz. Sonra tandır evinin içerisine kazılan çukura koyuyoruz. Birkaç gün ekmek pişirmeden sadece içerisinde ateş yakıyoruz. Daha sonra kullanıma hazır hale geliyor. Tekrar sabah erken saatlerde kalkıp tandırı yakıyorum. Isınması bayağı zaman aldığından tandırın içini odunlarla doldurup tamamen köz olmasını bekliyorum. Tandırı yaktıktan sonra hamur yapmaya başlıyorum. Kalabalık bir aile olduğumuz için büyük bir hamur leğenim var. Onun içerisine yeteri kadar hamur yaptıktan sonra mayalanmaya bırakıyorum. Bu işlem bir, bir buçuk saat sürüyor. Tandır ateşi sakinleştikten sonra hamur, ekmek yapmak için hazır oluyor.” dedi.
“Tandır başında büyüyen çocuklar”
Hem ekmek ihtiyacını karşılamak hem de gelecek kuşaklara bu geleneği aktarmak istediğini söyleyen Gökalp, “Tandır ekmeğini yapmak yorucu olmasına rağmen oldukça zevklidir. Özellikle kadın arkadaşlarımızla bir araya gelip pişirdiğimiz ekmeğin lezzeti bir başka oluyor. Annelerden kızlarına geçen bu gelenekle beraber, bizlerde bu kervana katıldık. Çocukluğum babaannemi, anneannemi ve annemi tandır evinde izlemekle geçti. Onların ekmek pişirdiği gün, bütün çocuklar günümüzü tandırda geçirirdik. Aslında geçirmek zorunda kalırdık. Hatta annem küçük kardeşlerime tandır evinde yemek yedirdikten sonra hemen yanına yatırırdı. Çocukluğum bu şekilde on dört yaşına kadar onları gözlemleyerek geçti. Daha sonra ben pişirmeye başladım. Şu an altmış beş yaşındayım ve yaklaşık elli yıldır ekmek pişiriyorum.” dedi. Tandır ekmeğinin katkısız olduğunu ve uzun süre dayandığını dile getiren Gökalp, “Biz taze ekmek sevdiğimiz için yazın iki günde bir pişiriyoruz ama kış aylarında kar ve dondurucu soğuk olduğu için ayda bir olacak şekilde pişirip dondurucuda ya da rutubetten uzak ortamlarda saklıyoruz. Sağlık açısından herhangi bir problem yaratmıyor hatta bir yıl ömrü var bu ekmeğin, uzun süre bozulmadan tüketilebiliyor.” diye ekledi.
Kadın ve emek…
Ekmeğin zahmeti, çilesi bitmez bir uğraştır. Emek harcayan kadınlar, çocukları ile beraber günün yarısından fazlasını burada geçirmek durumunda kalıyorlar. Bu geleneği sürdürmenin gittikçe zorlaştığını söyleyen Gökalp, “Tandır başında bir araya gelen kadınlar bu kültürün kaybolmasını istemediğinden tandır evinde ekmek pişiren kişilerle, sohbet eşliğinde, yenen sıcak ekmeğin ve içilen çayın keyfini çıkarıyorlar. Bu geleneğin devam edeceğine inanıyoruz.” diye ekledi. Yüzyıllardır devam eden ve günümüze ulaşmış bu geleneğin süreç içerisinde teknikleri değişmiş olsa da lezzetinden asla ödün vermemiştir. Eşsiz lezzetiyle gönlümüze taht kuran tandır ekmeğinin yapımı her ne kadar yeni nesil için zahmetli olsa da bu geleneğin kaybolmasına müsaade etmeyeceklerine inanıyorum.
Haber: Neval Yücel
Fotoğraf: Özge İşık
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...
CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN
Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...