Aydın İl Jandarma Komutanlığı, tarihi eser kaçakçılığına karşı yürüttüğü kararlı mücadelede ileri teknoloji ve geniş istihbarat ağı sayesinde önemli operasyonlara imza atıyor. Aydın İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Albay Mustafa Karagöz, kaçakçılıkla mücadelede kullanılan yöntemlerden, başarıyla sonuçlanan operasyonlara kadar jandarmanın sürecini tüm detaylarıyla anlattı. Tarihi mirasın korunması için yürütülen çalışmalarda, jandarma ekiplerinin titiz çalışması ve işbirliği sayesinde kaçakçılık faaliyetlerinin büyük oranda önüne geçildiği vurgulandı.
Aydın İl Jandarma Komutanlığı, tarihi eser kaçakçılığına karşı yürüttüğü kararlı mücadelede ileri teknoloji ve geniş istihbarat ağı sayesinde önemli operasyonlara imza atmaktadır. Asayiş Şube Müdürü Albay Mustafa Karagöz, jandarma ekiplerinin güncel istihbarat verileri ve stratejik devriye faaliyetleriyle kaçakçılık yapılan bölgeleri sürekli takip ettiğini, alıcı kılığına girilerek düzenlenen operasyonlarla suçüstü yakalamaların gerçekleştirildiğini belirtmektedir. Fotokapan sistemleri, gece görüş cihazları, termal kameralar ve İHA’lar gibi teknolojik araçlarla 7/24 etkin gözetleme yapıldığını, JASAT ekiplerinin ise olay yerinde delil toplama, şüpheli takip ve kimlik tespitinde kritik rol oynadığını ifade etmektedir. Aydın’da organize suç örgütleri yerine daha çok bireysel kaçak kazı girişimlerinin görüldüğünü ve jandarmanın teknolojiye hakimiyeti ile aldığı tedbirlerin, bu suçların azalmasında büyük etkisi olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, mükerrer suçluların sürekli takip edilerek yeniden suç işlemelerinin önlenmeye çalışıldığı, geçmiş sabıka kayıtlarının dikkatle incelenerek suça karışanların hem yakalandığı hem de benzer suçların tekrarlanmasının engellendiği anlatılmaktadır. Tüm bu çabalar, Aydın’ın tarihi ve kültürel mirasının korunmasında jandarmanın etkin, titiz ve teknolojik yaklaşımla büyük bir başarı sağladığını göstermektedir.
Bizlere okurlarımız için kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben Aydın İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Albay Mustafa Karagöz. Uzun zamandır Aydın’da görev yapmaktayım.
Kaçakçılıkla mücadele kapsamında jandarma ekiplerinin kullandığı istihbarat yöntemleri ve devriye stratejileri hakkında daha detaylı bilgi verebilir misiniz? Ayrıca, alıcı kılığına girilerek yapılan operasyonların süreci nasıl işliyor ve bu proaktif yöntemler kaçakçılığın önlenmesinde ne kadar etkili oluyor?
Aydın, tarihi ve kültürel mirası bakımından son derece zengin bir il olduğundan, tarihi eser kaçakçılığına karşı mücadelemiz büyük bir titizlikle sürdürülmektedir. Bu kapsamda, jandarma ekiplerimiz tarafından belirli bir plan dâhilinde sürekli devriye faaliyetleri yürütülmektedir. Sahaya çıkarılan ekiplerimiz, güncel istihbarat verileri ve öncelik durumlarına göre stratejik noktalara yönlendirilmektedir. Güçlü istihbarat ağımız sayesinde, kaçakçılık faaliyetlerinin yoğunlaştığı bölgeler tespit edilmekte ve devriyeler bu doğrultuda yoğunlaştırılmaktadır. Bazı durumlarda, personelimiz alıcı kılığına girerek düzenledikleri operasyonlarla şüphelileri suçüstü yakalamakta ve adli makamlara teslim etmektedir. Bu proaktif yaklaşım sayesinde tarihi eser kaçakçılığıyla mücadelede önemli başarılar elde edilmektedir.
Kaçakçılıkla mücadele ederken hangi yöntemleri ve teknolojileri kullanıyorsunuz? Sahada suçlulara yönelik yürüttüğünüz operasyonel faaliyetler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Tarihi eser kaçakçılığı ve diğer organize suçlarla etkin mücadele kapsamında Aydın İl Jandarma Komutanlığı olarak teknolojik imkânlardan üst düzeyde faydalanıyoruz. Özellikle kaçak kazıların yoğunluk gösterdiği bölgelerde fotokapan sistemlerimiz kurulu durumda. Bu cihazlar sayesinde, yasadışı bir hareketlilik tespit edildiğinde anlık görüntüler komutanlığına ulaşmakta ve ekiplerimiz süratle müdahalede bulunmaktadır. Fotokapanlar dışında, gece görüş gözlükleri, termal dürbünler ve termal kameralarla donatılmış ekiplerimiz, hem gece hem gündüz etkin devriye faaliyetlerini kesintisiz şekilde sürdürmektedir. Ayrıca, insansız hava araçlarımız (İHA) vasıtasıyla havadan gözetleme ve tarama faaliyetlerimiz de aralıksız devam etmektedir. Aydın Filo Komutanlığı’na bağlı İHA’larımız, 24 saat havada kalabilme ve tüm bölgeyi yüksek çözünürlükle tarama kapasitesine sahiptir. Yakıt ikmali gerektiğinde, en yakın üs bölgemize inerek yeniden havalanabilen bu araçlar sayesinde, sadece kara unsurlarıyla değil, hava desteğiyle de suçla mücadelede önemli bir caydırıcılık sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra, sivil kıyafetli ve alıcı kılığına giren ekiplerimiz sayesinde tarihi eser kaçakçılarına yönelik operasyonlarda suçüstü yakalamalar gerçekleştirmekteyiz. Bu tarz özel operasyonlarımız, istihbarata dayalı olarak ve titizlikle planlanmaktadır. Suçla mücadelede bir diğer önemli unsurumuz ise Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekiplerimizdir. JASAT, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135’inci maddesi kapsamında faili meçhul olayların aydınlatılması, firari sanıkların yakalanması ve suç soruşturmalarının sahada birebir yürütülmesi konularında yetkilidir. Bu ekipler, özel istihbarat tekniklerini ve saha analizlerini kullanarak suç ve suçlu profili çıkarmakta, olaylar arası bağlantıları ortaya koymakta ve adli süreçlere etkin katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda olay yeri inceleme birimleriyle koordineli çalışarak soruşturmaların derinleştirilmesine destek verirler. Gerekli hallerde, sivil araç ve kıyafetle yürütülen görevlerde de aktif rol almaktadırlar. Tüm bu çalışmaların sonucu olarak, Aydın genelinde hırsızlık suçlarında %90 oranında azalma sağlanmış, suç aydınlatma oranı ise %98 gibi yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Bu veriler, Jandarma teşkilatının sahadaki etkinliğini ve suçla mücadeledeki kararlılığını açıkça ortaya koymaktadır.
Kaçakçılıkla mücadelede olay yerinden kaçan şüphelilerin yakalanmasına yönelik nasıl bir izleme ve takip süreci yürütüyorsunuz? Bu süreçte JASAT ekiplerinin rolü nedir?
Kaçakçılıkla mücadelede zaman zaman fotokapanlara yansıyan görüntülerle şüpheli bir durum tespit ediliyor; ancak ekiplerimiz olay yerine ulaşana kadar şahıslar bölgeden uzaklaşabiliyor. Bu gibi durumlarda devreye Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) giriyor. Ekiplerimiz, olay yerinde bırakılan izleri, unutulan malzemeleri ya da kişisel eşyaları değerlendirerek kaçış güzergâhlarını tespit ediyor. Aynı zamanda çevredeki kamera görüntülerini analiz ederek, olayın faillerinin kimliğini ortaya çıkarmaya yönelik titiz bir çalışma yürütüyorlar. Bu sayede, kaçan şüphelilerin kısa sürede yakalanması sağlanıyor. Tüm bu teknolojik imkânlar, istihbari çalışmalar ve özel operasyonlarla, tarihi eser kaçakçılığı başta olmak üzere birçok organize suçun önüne geçilmeye çalışılmakta; suçluların tespiti, yakalanması ve adalete teslim edilmesi için titizlikle çalışılmaktadır. Bu titiz çalışmalar sayesinde, kaçan şüphelilerin kısa sürede yakalanması sağlanıyor ve tarihi eser kaçakçılığı da dâhil olmak üzere birçok organize suçun önüne geçilmeye çalışılıyor.
Olay yerinde delil toplama ve şüphelilerin kimlik tespiti sürecini nasıl yürütüyorsunuz? Bu aşamada hangi tekniklerden ve analiz yöntemlerinden yararlanıyorsunuz?
Olay yerine intikal ettiğimizde belirli bir soruşturma prosedürü izlenmektedir. İlk olarak, olay yerinde unutulmuş eşyalar varsa, bunlar koordineli çalıştığımız ekipler tarafından titizlikle toplanır. Ayakkabı izlerinden toprak örneklerine kadar tüm deliller detaylı biçimde incelenir. Örneğin, Efelere ait bir toprak yapısıyla Kuşadası'na ait toprak dokusu farklıdır. Bu farklılık, şahsın olay yerine dışarıdan gelip gelmediğinin tespitinde önemli bir kriter oluşturur. Toplanan örnekler sayesinde, faillerin hangi bölgeden geldikleri ve olayla ilgileri analiz edilir. Eğer şüphelinin kaçış güzergâhına dair görüntüler elde edilmişse, bu görüntülerdeki yürüyüş örüntüleri, vücut yapısı ve davranışsal ipuçları detaylı bir şekilde analiz edilerek kimlik tespiti yapılır. Ayrıca olayda kullanılan araçlar, plakalar, şüphelinin yanında bulunan kişilerin kimlikleri ve varsa adli sicil kayıtları incelenir. Böylece şahısların geçmişte işledikleri suçlardan tutun, olayla doğrudan bağlantıları olup olmadığına kadar kapsamlı bir değerlendirme gerçekleştirilir. Ayakkabının aşınma şekli, zemindeki izler ve toprağın dağılımı gibi ayrıntılar da değerlendirilerek en küçük ipucunun bile peşine düşülür. Hiçbir detayı gözden kaçırmadan, sistematik ve bilimsel yöntemlerle suçun aydınlatılması için kararlılıkla çalışıyoruz.
Aydın ili, tarihi zenginlikleriyle öne çıkan bir bölge. Bu durum, tarihi eser kaçakçılığı konusunda nasıl bir tablo ortaya koyuyor? Bölgede organize suç örgütlerinden söz etmek mümkün mü?
Kamuoyunda Aydın ilinde tarihi eser kaçakçılığının çok yaygın olduğu yönünde bir algı var. Ancak bu algının aksine, ilimizde büyük ve organize bir tarihi eser suç örgütüne rastlanmamaktadır. Aydın, sahip olduğu tarihi miras ve zengin arkeolojik alanlar nedeniyle vatandaşlarımızda doğal olarak bu konuda bir hassasiyet oluşmasına neden olmuştur. Elbette zaman zaman bireysel olarak yapılan kaçak kazı girişimleriyle karşılaşıyoruz; ancak organize, sistemli bir suç yapılanmasından söz etmek mümkün değildir. Bizler de bu konuda son derece hassas davranıyor, ekiplerimizle sürekli denetim ve devriyeler gerçekleştiriyor, her türlü teknik ve istihbari önlemi titizlikle alıyoruz. Amacımız, tarihi mirasımızı korumak ve bu konuda toplumsal farkındalığı da artırmaktır.
Sizce kaçakçılığın bu kadar az olmasının sebeplerinden birinin jandarmanın teknolojiye bu kadar hakim olması ve tedbirlerin de bu kadar fazla alınması olabilir mi? Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Kaçakçılık faaliyetlerinin bu denli azalmasında, jandarma teşkilatımızın hem karadan hem havadan yürüttüğü etkin ve teknolojik denetimlerin büyük rolü vardır. Ekiplerimiz olaylara sadece klasik yöntemlerle değil, aynı zamanda gelişmiş teknolojik imkânlarla da müdahale etmektedir. Fotokapanlar, dronlar, termal kameralar, gece görüş cihazları, İHA’lar ve JASAT timlerimizle entegre çalışan güçlü istihbarat ağlarımız sayesinde, birçok suçu henüz gerçekleşmeden önleyebiliyor ya da suçüstü yakalayabiliyoruz. Arazide ellerinde kazma, kürekle yakaladığımız ya da tarihi eserleri sırtlarında çuvalla taşırken kıstırdığımız şüpheliler oldu. En beklenmedik noktalarda dahi anında müdahale edebilecek hareket kabiliyetimiz var. Tüm bu caydırıcı önlemler, vatandaşlarımızın da bu konuda daha bilinçli davranmasına katkı sağladı. Bu sayede suç oranlarında ciddi oranda düşüş, aydınlatma oranlarında ise gözle görülür bir artış sağladık. Jandarma olarak, tarihi ve kültürel mirasımızı korumak adına her zaman en üst düzeyde duyarlılıkla görev yapmayı sürdürüyoruz.
Daha önce benzer suçlara karışmış kişilerin yeniden aynı suçları işlememesi için nasıl bir yol izliyorsunuz? Mükerrer suçlarla mücadelede jandarmanın yaklaşımı nedir?
Suçların tekrarlanmaması bizim için büyük önem arz ediyor. Bu noktada mükerrer suçlu diyebileceğimiz şahıslar özellikle takibimiz altında ve sürekli takip ediyoruz. Bu kişiler, daha önce hırsızlık gibi suçlardan ceza almış, cezaevinden çıktıktan sonra benzer suçları tekrar işleme eğiliminde olan bireylerdir. Bizler bu tür kişileri tespit ettiğimizde yalnızca mevcut suçu çözmüş olmuyoruz, aynı zamanda ileride işlenebilecek benzer suçların da önüne geçiyoruz. Suçları aydınlatırken, geçmiş sabıka kayıtlarını, kişinin suç geçmişini ve işlediği suç türlerini detaylı olarak inceliyoruz. Bu sayede hem suçluların yakalanması kolaylaşıyor hem de benzer suçların tekrarlanmasının önüne geçilmiş oluyor. Yani biz aslında bir kişiyi yakaladığımızda sadece bir dosyayı kapatmıyoruz; aynı zamanda olası birçok suçun da önüne geçiyoruz. Bu yaklaşımımız, Aydın’daki suç oranlarının düşmesinde önemli bir etken oluşturuyor.
Bizlere tarihi eser kaçakçılığını tespit edip ve de müdahale ettiğini olaylar üzerine örnek verebileceğiniz haberler var mıdır?
Aydın’da kaçak tarihi eserlerle ilgili ciddi operasyonlar yaptık. Mesela Didim’de Balat Mahallesi Kalabak Tepe mevkiinde geçen yıl 2 Mart’ta tam 12 kişi, sit alanı içinde kaçak kazı yaparken suçüstü yakalandılar. Ellerinde gaz maskeleri, hiltiler, manivelalar, murçlar ve başka kazı malzemeleri vardı. Bu 12 şahıstan 8’i tutuklandı, diğerleri ya adli kontrolle serbest bırakıldı ya da ifadeleri alındı. Geçen ay ise Nazilli’de daha büyük bir operasyon yaptık. 24 Şubat’ta tarihi eser pazarlığı yapan bir grubun peşindeydik. (F.Ç) adlı şüpheli, elindeki Roma dönemine ait heykel, sikke ve yüzükleri tam 500 bin dolara satmaya çalışıyordu. Hemen kıstırdık, yakaladık. O eserler şu anda müzeye teslim edildi, adli süreç devam ediyor. Bir de Didim Akbük’te geçtiğimiz günlerde kaçak kazı yapan 10 kişiyi suçüstü yakaladık. Jeneratörler, yılan kamerası, lambalar, gaz maskeleri ve bir sürü kazı malzemesi vardı ellerinde. Bunlar tarihi eser bulmak için orada kazı yapıyorlardı. Şu an adli işlemleri sürüyor.Yani biz buradaki kaçakçılıkla mücadelede çok kararlıyız, kim ne yaparsa yapsın yakalıyoruz, suçluların peşini bırakmıyoruz. Gücümüz yettiğince suçluların peşindeyiz.
Aydın, coğrafi konumu ve tarihi dokusuyla insan kaçakçılığı ve mülteci sorununun gündemde olduğu bir bölge. Sizce ekiplerinizin teknoloji kullanımı ve stratejik devriyeleri, bu tür kaçakçılıkların önlenmesinde ne kadar etkili oluyor? Ayrıca, yasal yollarla gelip izinsiz hareket eden kişilerle mücadelede nasıl bir yol izliyorsunuz?
Aydın’da gerek insan kaçaklığına elverişli bir coğrafyaya sahip olması, geerekse de tarihi doku açısından zenginliği ile sadece eser kaçakçılığıyla değil, aynı zamanda insan kaçakçılığı ve mülteci sorunu da oldukça gündemde. Fakat dediğim gibi diğer şehirlere nazaran Aydın daha önde diyemeyiz. Sadece öyle sanılıyor. Burası özellikle milli parkların olduğu yerlerde, insanların kaçış rotalarını belirlediği bir bölge. Yani, burada gerçekten ciddi hareketlilik var. Yunan adalarına, özellikle Samos Adası’na yakınlığı nedeniyle burası mülteciler tarafından çok tercih ediliyor. Ama bizler de ekiplerimizle bu duruma göz açtırmıyoruz. Drone’larla, fotokapanlarla ve sürekli devriye gezdirerek insan kaçakçılığını engellemeye çalışıyoruz. Onları tespit ediyor, yakalıyor ve gerekli işlemleri yapıyoruz. Bu konuda da çok hassasız, hem insan hayatı hem de güvenlik açısından üzerimize düşeni yapıyoruz. Milli park sınırına girdikleri an zaten bizim radarımıza takılıyorlar. Bazen o kadar uzak bölgelerde bile yakalayabiliyoruz ki, bu bizim ekiplerimizin ne kadar disiplinli ve teknolojiye hakim olduğunu gösteriyor. Milli parkta belli başlı kaçış güzergahları var, biz onları çok iyi biliyoruz ve takip ediyoruz. Ama bazen öyle ufak tefek, beklenmedik yolları da kullanmaya çalışıyorlar, işte o zaman drone’larımız ve fotokapanlarımız devreye giriyor. Ekiplerimiz gece gündüz demeden, ormanlık alanlarda, kayalık bölgelerde titizlikle devriye atıyor, hiçbir aksaklığa izin vermiyoruz. Kaçmaya çalışanlar, ne kadar plan yaparsa yapsın, biz onları mutlaka buluyor ve durduruyoruz. Burada amacımız hem kaçakçılığın hem de bu tür insan ticaretinin önüne geçmek. Aydın’da güvenliği sağlamak bizim birinci önceliğimiz. Bu arada eklemek isterim ki , sadece yasadışı yollarla değil, yasal yollardan gelip buradan kaçmaya çalışanlar da oluyor. Yani iş sadece sınırı yasa dışı geçmek değil, bazen vize veya oturma izni alıp, daha sonra izinsiz olarak bölgeden uzaklaşmaya çalışanlar da var. Biz bunun da farkındayız ve ekiplerimiz bu kişileri de titizlikle takip edip yakalıyor. Her türlü durumu göz önünde bulundurarak, Aydın’da güvenliği sağlamaya devam ediyoruz.
Aydın İl Jandarma Komutanlığı olarak dolandırıcılık, siber suçlar, tarihi eser kaçakçılığı ile mülteci ve göçmen hareketleri gibi konularda çeşitli eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri yürüttüğünüzü biliyoruz. Bu eğitimlerin amacı nedir ve toplum üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu değerlendiriyorsunuz?
Aydın İl Jandarma Komutanlığı olarak, dolandırıcılık, siber suçlar, tarihi eser kaçakçılığı, mülteci ve göçmen hareketleri gibi çeşitli suç ve risk alanlarında toplum bilincini artırmak amacıyla kapsamlı bilgilendirme eğitimleri düzenlemekteyiz. Bu eğitimler, okullar başta olmak üzere çeşitli kamu kurumlarında gerçekleştirilmektedir. Amacımız, vatandaşlarımızın karşılaşabilecekleri riskler hakkında bilinçlenmesini sağlamak ve olası suçların önüne geçmektir. Eğitimlerde, özellikle siber suçlar ve dolandırıcılık konusunda vatandaşlarımızın dijital ortamda daha dikkatli olmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Tarihi eser kaçakçılığı ve göçmen kaçakçılığı gibi hassas konularda da toplumun bilgilendirilmesiyle, bu suçların azalmasına ve kamu güvenliğinin güçlenmesine katkı sağlamaktayız. Bu sayede, hem bireylerin hem de toplumun güvenliğini korumak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekteyiz.
Aydın İl Jandarma Komutanlığı olarak Kuşadası ve Didim ilçelerinde son dönemde gerçekleştirdiğiniz göçmen kaçakçılığı operasyonları hakkında bilgi verdiniz. Bu kapsamda, 31 Ocak, 16 Ocak ve 13 Ocak tarihlerinde yapılan başarılı yakalamalar hakkında daha fazla detay verebilir misiniz? Ayrıca, bu operasyonlarda karşılaştığınız zorluklar ve kaçakçılıkla mücadelede kullandığınız yöntemler nelerdir? Organizatörlere yönelik yürütülen çalışmalar ve bu tür suçların önlenmesi için gelecekte planladığınız stratejiler hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Aydın İl Jandarma Komutanlığı olarak göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçlarına karşı yürüttüğümüz çalışmalar son derece kararlılıkla devam ediyor. Kuşadası ilçesinde, 31 Ocak 2025 tarihinde Bayraklıdede bölgesinde icra ettiğimiz devriye faaliyetinde yasa dışı yollarla bölgeye gelen 31 düzensiz göçmeni yakaladık. Yakalanan şahıslar, gerekli idari işlemler için Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edilmiştir. Bununla birlikte, 16 Ocak 2025 tarihinde Kuşadası açıklarında deniz yoluyla Yunanistan’a geçmeye çalışan 30 düzensiz göçmen, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince denizde tespit edilerek yakalandı. Bu olayda iki organizatör ise aynı gün İl Jandarma ekiplerimizce karada gözaltına alınmıştır. Yakalanan göçmenler Geri Gönderme Merkezine teslim edilirken, organizatörler çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanarak ceza infaz kurumuna gönderildi. Ayrıca Didim ilçemizde 13 Ocak 2025 günü, yasa dışı deniz yoluyla Yunanistan’a kaçmaya çalışan 26 düzensiz göçmen ve iki organizatör suçüstü yakalandı. Göçmenler yine Geri Gönderme Merkezine teslim edilirken, şüphelilerden biri tutuklandı, diğeri ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Bizler, Aydın’ın kıyı bölgelerindeki göçmen kaçakçılığı faaliyetlerine karşı ekiplerimizle yoğun ve koordineli çalışmalar yürütüyoruz. İnsan hayatını riske atan bu tür organize kaçakçılık suçlarına karşı mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.
Aydın İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Albay Mustafa Karagöz ve kıymetli ekibine, Aydın ilinde insan ticaretine karşı gösterdikleri kararlı mücadele ve eserlere, halkımızın güvenliğine verdikleri büyük önem için en içten teşekkürlerimizi sunarız. Onların özverili çalışmaları sayesinde hem bölgedeki huzur artmakta hem de insan ticaretine yönelik suçların önlenmesinde önemli adımlar atılmaktadır. Bu mücadelede canla başla görev yapan tüm kolluk kuvvetlerimize minnettarız.
Haber: Evin Güneş
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...