Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


İLK KUMRU İLK AŞK

22.06.2022
Yaşam

Kumru denilince aklına ilk kuş gelenler olabilir. Peki, İzmir’in meşhur yiyeceği ‘Kumru’yu hiç duymuş muydunuz? Haydi gelin, güzel, tarihi ve lezzetli bir yolculuğa çıkalım.

Her yiyeceğin miras bırakanı vardır. Hele ülkemiz gibi çok çeşitli etnik unsurların barındığı eski bir imparatorluğun devamı iseniz, şu an yediğiniz birçok yemek, yüzlerce yıllık geçmişin birikimi ile sofranıza gelmektedir. Kumru ise İzmir’de yaşayan Rum gevrek ustasının yanında yetişen çırağın, ustasından edindiği bilgilere yenisini ekleyerek bulması ile günümüze kadar gelmiştir.

 

İzmir’in simgelerinden biri haline nasıl geldi? İçeriğinde ne var? 

Öncelikle doğru diye bilinen en büyük yanlış kumrunun içine et ürünlerinin eklenmesidir. Kumru, nohut mayasıyla yapılıp, içerisinde sadece tulum peyniri, domates ve biber içerir. Asla ve asla içerisinde salam, sosis, sucuk olmaz. Sıcak servis edildiği zaman et ürünlerinin ekleneceği bilinse de, kumrunun içerisinde tulum peyniri, domates ve biberden başka bir şey olmaz… Kumrunun ilk evi olan İzmir’de, Rumlara ait bir fırında çırak olarak çalışan, sonrasında fırını devralıp bugünlere gelen Zeynel Usta’nın mirasını ve geleneğini 1800’lü yıllardan beri hiç bozmadan devam ettiren ustanın oğulları günümüzde hala fırını işletmeye devam ediyor. 

 

Ustamıza bu sembol yiyeceğin günümüze kadar nasıl ulaştığını, nasıl yapıldığını sorduk. Gelin  İzmir’in sembolü olan kumru, gevrek ve boyozu ustasından dinleyelim...

 

“1800’ü yıllarda Rumlardan kalan fırınımız, babamın çıraklığından bu yana günümüze kadar geldi. Babamın ustası Rum idi ve daha önce burayı o işletiyordu, babamda onun çırağıydı. 1962 yılında, babam kendi işletmesi olarak burayı devralıp, hizmete başlıyor. Bizim devralmamızla, fırını 1962’den bugüne kadar getirmeyi başardık ve devam ettireceğiz. Babam geçtiğimiz yıl rahmetli oldu. O yüzden her şeyden önce bu fırın bizim için çok değerli çünkü onun bize kıymetli bir emaneti… Emanetine üç çocuğu olarak sahip çıkacağız aynı şekilde bizde çocuklarımıza örnek olup, ileride burayı onlara emanet edeceğiz.”

 

Büyük azim ve fedakârlık

“Her gece ikide aynı saatte kalkacaksın, aynı hamuru her gün yoğuracaksın, gevreği, boyozu, kumruyu çeşitli aşamalarından geçirip, bir de buna bütün ömrünü adayacaksın. İşte benim babam, ölene kadar ömrünü buna adadı ve vefat ettiği güne kadar işin her bölümünü kontrol eder, başında dururdu. İşini aşkla yapıyordu, babamın ustalığı ve kişiliği sevilir, sayılırdı, herkes onu tanırdı.”

 

Nohut mayası yoksa yok!

“Kumrunun hikâyesine gelirsek, ekmeği babamın geliştirdiği nohut mayasıyla yapılıyor, işin püf noktası burada.  Başka fırınlardan yediğiniz kumruların içerisinde nohut mayası yok ve kimse uğraşmıyor Nohut mayasını kullanmak için belirli bir yeteneğe ve ustalığa sahip olmanız gerekir, zira kıvamını tutturmak kolay değildir. Kumru ekmeği, kuşa benzetildiği için adını ordan almış ve o formatta yapılmıştır. Kumru ekmeği pekmezli suda haşlayıp, sıcak kazanda kaynatıldıktan sonra suslamlanır ve belli bir süre dinlendirdikten sonra kara fırında fırınlanır ve bunlar gibi birçok aşamadan geçiyor. Size tüm aşamalarından bahsedemem sonuçta babadan kalma bir meslek sırrı bu. Onu koruyup kollamak bizim işimiz. 

Kumru ilk dönemlerinde, soğuk bir şekilde içerisinde sadece peynir, domates ve biberle birlikte servis ediliyordu. Hatta birçok seyyar satıcı kumruyu bizden alıp, dönemin eski tütün fabrikasının önünde ve Alsancak Stadı’nın önünde satış yaparlardı.  Fuar o dönemlerde en parlak yıllarını yaşıyordu ve çok büyük kalabalıklar oluşuyordu. Seyyar satıcılar, bizden aldıkları ürünleri, gün boyu oralarda satarlardı. İlerleyen zamanlarda, kumruları fırınlamaya başladık ve yine içerisine tulum peynir, domates ve biberle servis etmeye başladık. Müşterilerimizin isteğine göre soğuk veya sıcak şekilde halen servis ediyoruz. İzmir’in simgesi haline gelen kumru, gevrek ve boyozu babadan kalma geleneksel yöntemlerle devam ettiriyoruz.”

 

Çeşme Kumru mu İzmir Kumru mu?

“Çeşme’ye kumruyu götüren biziz. Ben çok küçükken Çeşme’ye gider, satış yapardık ya da onlar bizden gelir alırlardı. Çeşme Kumrusu ilk olarak Ilıca’da bir fırında başladı, bizden aldıkları kumruyu satıyorlardı. İlerleyen zamanlarda yolun uzun sürmesinden dolayı kumruyu nohut mayası olmadan, kendi yöntemleriyle yapmaya başladılar. Günümüze kadar, bizden aldıkları formatı geliştirip, dönüştürerek içine doldurdukları et ürünleriyle, çeşme kumrusunun ün kazandı.”

 

İzmir’in ilk kumrucusu olan Zeynel Usta’dan yadigâr kalan kumrunun tarihini ve günümüze kadar gelişini oğlu Özer Ergin’den dinledik. Kendisine hoş sohbeti için teşekkür ederiz.

 

Haber & Fotoğraf: Melis Şeker

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00