Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


İĞNE İPLİK İLE ZAMANDA YOLCULUK: YORGANCILIK

09.03.2022
Yaşam

50 yıllık yorgan ustası olan Mustafa Sait Çivici, geçmişten günümüze yorgancılığı anlatırken, gençlerin yorgancılık  mesleğini   tercih etmediği için artık bu mesleğin yok olacağını  belirtti. En genç kalfa ve çıraklarının 45'li yaşlarda olduğunu ve  bu mesleğin  gençlere pek cazip gelmediği için küçük yaşta çırak olmadığını ve yetiştiremediklerinin üzüntüsünü dile getirdi.

 

Yıllar önce her mahallede birden fazla bulunan yorgancılara artık günümüzde  pek de rastlamak  mümkün değil. Son dönemde ise bazı mahallelerde tek yorgancı varken, bazılarında ise yok.  Aydın’ın  Efeler ilçesinde 50  yıldır yorgancılık yapan Mustafa Usta, mesleğinin geçmişteki durumunu hüzünlenerek  anlattı. 

 


"Yün ve pamuk yorganın değeri bilinmiyor"

 

Hayatının yarısından fazlasını yorgancılık yaparak geçiren Mustafa Sait Çivici, geçmişte gelen işlere yetişemediklerini belirterek, “13 yaşımdan beri yorgancılık mesleğinin içindeyim. Herkes yorgan diktiriyordu eskiden. O kadar çok iş geliyordu ki yetiştiremiyorduk bile. Ama o zamanlar yün yorgandı. Elyaf olmadığı için yün veya pamuktan yapılıyordu. Şimdi elyaf hâkim piyasaya. Şimdi her ne kadar elyaf yorganlar kullanılsa da sağlığını düşünenler yünden ya da pamuktan yorgan yaptırıyorlar” dedi. Mustafa Sait Çivici, günümüzde artık insanların yün ve pamuk yorganlarının  değerini bilmediğini  ve yorgan diktirmeyi tercih etmediklerini belirtti. Artık kendisinin de eskisi gibi  yorgan dikemediğini belirten Çivici, mesleğin geleceği hakkında ise kaygılarının olduğunu  dile getirerek, “Aydın' da en genç çırak ve kalfa  45’li yaşlarında yani daha gençini bulamazsınız. Çünkü yok, yetiştirecek çırak bulamıyoruz, bunu söylerken çok hüzünleniyorum mesleğimiz yok oluyor.” dedi.

 


"Yorgancılık mesleği 1986-1996 yılları arasında altın dönemini yaşadı"

 

Yorgancılık mesleğinin 1986-1996 yılları arasında altın dönemini yaşadığını aktaran Çivici, "O dönem saten yorganlar, saten karyola örtüleri, dantel desenler zirve yapmıştı. Bazı büyük firmaların reklamlarıyla beraber elle yapılan yorgancılık gerilemeye başladı. Sentetik ürünler ön plana çıktı. Sentetik yorgan daha ucuz ve daha ulaşılabilir olduğu için çıkan reklamlarla birlikte insanlar onlara rağbet etti." şeklinde konuştu.


"Yün doğal bir klimadır"

Mustafa usta, yorgan da  yünün kullanılmasına dikkat çekerek ve sağlık açısından önemini şu sözleriyle dile getirdi, "Yün doğal bir klimadır. Yazları serin, kışları ise sıcak tutar ve terletmez. En sağlıklısı da yatağı, yorganı ve yastığı yünden yapmaktır. Ama günümüzde artık insanlar  sanayileşmenin ürünü olan elyafı tercih etmektedir. Nedeni ise yüne göre daha ucuz olmasıdır " dedi.

Türk sinemalarından görmeye alışkın olduğumuz hallaç işlemini daha modern bir şekilde gerçekleştiren Çivici, belli aşamaların ardından uygun ebatlarda yorgan dikiyor. Yorganın kaliteli olabilmesi için kumaşın da pamuklu olması gerektiğini söyleyen Çivici, "Bunun için de organik pamuk veya yün kullanılıyor. Böylece yorgan hem daha güzel hem daha sağlıklı oluyor. Pamukla yaptığımızda pamuğu kabartma işlemi var, buna 'Hallaçlama' deniliyor. Hallaç eskiden yay ile yapılıyordu, biz artık makine ile yapıyoruz. Yün de hallaç makinesinden geçiriliyor, yüne de zarar vermiyor. Yün atma ve yün ya da pamuğun, hallaç makinesinden geçtikten sonra elle yayılarak yorgan kumaşına döşeniyor” dedi. Çivici ayrıca, kızılcık sopasıyla yünün kumaş üzerine dağıtıldığını, bir sonraki aşamanın ise sarma işlemi olduğunu ifade ederek, pamuk ya da yünün yorganın içine geçirildikten sonra ağızının dikilerek, her tarafının eşit şekilde sopalandığını anlattı. Yorgan yapımının tamamlanma süresinin işçiliğine göre değiştiğinden  de söz eden Çivici, kullanılan yün miktarının da değişkenlik gösterdiğini belirtti.

İyi bir yorgan için malzemenin kaliteli olması kadar yorganın hazırlanış biçiminin de önemli olduğunu kaydeden Çivici , iyi bir ustanın yaptığı yorganın her tarafının eşit ağırlıkta olması, yün ya da pamuğun eşit miktarda dağıtılıp dikilmesi gerektiğini aktardı. Eğer bir ürün iyi yapıldıysa üzerinden zaman geçse de müşteri tarafından unutulmadığını belirten Çivici , bazı müşterilerinin gelip kendisini bulup yeniden yorgan siparişi verdiğini de sözlerine ekledi.


"Mesleğin geleceği yok"

Mustafa Sait Çivici , mesleğin geleceği olmadığını söyleyerek, “Şuan mesleğin geleceği kapalı. Yeni yetişen elemanımız yok. Kalfa yoktur. 10 seneye yakın bu meslek biter. Bu bitik bir meslek. El sanatlarının şu an kıymeti bilinmiyor. Taleplerimiz yüksek ama el sanatı olduğundan dolayı yeni yetişen elemanımız yoktur’’ dedi.


Haber & Fotoğraf:
 Dilan Özkan

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

HAMUR YAĞI MUCİZESİ

Zeytinyağı mucizesini bilmeyen yoktur. Kalp ve damar sağlığı başta olmak ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00