Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


HÜRREM HANIM’IN SESSİZ MİRASI: KARAMAN’DA BİR EVİN, BİR KADININ, BİR YALNIZLIĞIN HİKÂYESİ

24.05.2025
Kültür Sanat

 

Karaman’ın Şeyh Şamil Mahallesi’nde bir ömür sessizce akıp gitti. Geride, yalnız yaşanmış ama kalabalık gönüllerde iz bırakmış bir hayat, Hürrem Dayı’nın konağı kaldı. Bu araştırma haberi, Hürrem Hanım’ın bilinmeyen yönlerini, konağın mimarisini, kültürel değerini ve mahalle belleğindeki yerini gözler önüne seriyor.

 

Karaman’da “Hürrem Dayı Evi” olarak bilinen tarihi konak, yalnızca taş ve ahşapla örülmüş bir yapı değil, içinde yaşayan kadının sessiz mirasını taşıyan bir hafıza mekânıdır. 2019’da, kimsesizliğe terk edilen bir huzurevi odasında vefat eden Hürrem Hanım, arkasında bağışladığı bir ev ve kimselere anlatmadığı bir hayat hikâyesi bıraktı. Bu haber, Hürrem Hanım’ın komşusu İsmet Hatipoğlu ve dönemin Karaman Belediye Başkanı Ali Kantürk ile yapılan görüşmelerle, yerinde yapılan incelemelere ve belgelenmemiş mahalle tanıklıklarına dayanarak hazırlanmıştır.

 

Hürriyetlik bir yaşam: Neden yalnız, neden çocuksuz?

Hürrem Hanım, mahallesinde “Hürrem Dayı” olarak bilinirdi. Kimi onun hiç evlenmemesini “mizaç meselesi” olarak anlatır, kimi gençliğinde yaşadığı kırgın bir aşkın kalıntısı olduğunu söyler. Komşusu İsmet Hatipoğlu’na göre ise bu yalnızlık bilinçli bir tercihti. Hatipoğlu, “Evlilik teklif eden olmuş ama ‘Ben kendi başıma iyiyim.’ deyip geri çevirmiş. Çocuğu yoktu, çünkü hiç evlenmedi. Hayatı boyunca kimseye bağımlı olmadan yaşamak istemiş. Mahallede kim hasta olsa, kim aç kalsa, gizlice yardım ederdi.” diye anlattı. Mahalleli arasında hâlâ anlatılan sessiz bir söylence vardır: Gençliğinde, Konya’dan Karaman’a göç ederken nişanlısını yolda bir hastalıkta kaybetmiş. O günden sonra kendisini yardıma adamış.

 

Bir konağın hafızası: Mimarisi ve tarihi

Hürrem Dayı Evi, 19. yüzyıl sonlarına tarihlenen geleneksel Osmanlı konaklarının tipik bir örneğidir. Karaman’a özgü kesme taş zemin üzerine kurulu olan yapının ikinci katı ahşap karkas sistemle inşa edilmiş. L biçimli planı, iç avlusu ve çıkmalı cumbalarıyla sivil mimaride zarif bir örnek teşkil ediyor. Ali Kantürk, konağın teknik detaylarını aktararak, “Evin ahşap tavan süslemeleri dönemin ustalık izlerini taşıyor. Özellikle güney cephesindeki cumba, ışığı içeri alma biçimiyle dikkat çeker. Konağın iç yapısında, kadınlara ait yaşam alanlarının daha izole planlandığı, dönemin toplumsal yapısını yansıtan detaylar da var.” dedi. Yapı, 2006 yılında belediye arşivinde kültürel miras niteliği taşıdığı gerekçesiyle kayıt altına alınmış, fakat resmi restorasyon sürecine henüz girilememiştir.

 

Bir kadının kentle kurduğu manevi bağ

Hürrem Hanım, yaşadığı dönemde Karaman Belediyesi’ne yaptığı ev bağışıyla dikkat çekmişti. Bu bağışı neden yaptığını dönemin Belediye Başkanı Ali Kantürk anlatarak, “Yanıma geldi, oturdu. ‘Bu ev benim değil, halkındır.’ dedi. ‘Yeter ki boş kalmasın, yeter ki içinde dua eksik olmasın.’ dedi. Böyle bir tevazu çok az insanda görülür. Ona projeler hazırladık ama maalesef sonraki yönetimler uygulamaya geçirmedi.” şeklinde belirtti. Bugün mahalle halkı, bu konağın bir mahalle müzesi, kadın üretim atölyesi ya da kültürel etkileşim merkezi olarak değerlendirilmesini istiyor. Çünkü bu ev, sadece bir taş yapı değil; bir dönemin, bir kadının ve bir topluluğun vicdanı niteliğinde.

 

Ramazan’da kurulan masalar, hafızada yaşayan anılar

Her Ramazan ayında evin önünde sembolik iftar sofraları kuruluyor. Bu gelenek, onun yardımseverliğini yaşatmak isteyen komşuların kolektif çabasıyla sürüyor. Hatipoğlu, bu gelenek hakkında şunları söyleyerek, “Her yıl birkaç kişi bir araya geliriz. Onun anısına küçük bir sofra kurar, evin önüne su bırakırız. Kimseye duyurmadan yaparız çünkü o da öyle yaşadı.” diye açıkladı.

 

Sessiz bir mirasın yankısı

Bugün bakımsızlığa terk edilmiş gibi görünen bu konak, aslında sessiz bir çığlık gibi Karaman’ın vicdanına sesleniyor. Hürrem Dayı’nın mirası, bir evden ibaret değil. Bu miras, yardımlaşmanın, kadın iradesinin ve sessiz kahramanlığın taşlara kazınmış bir izidir. Onu yaşatmak, yalnızca bir yapıyı korumak değil; bir hayatı, bir kentin hafızasını geleceğe taşımaktır.

 

Bu araştırma haberi kapsamında görüş ve hatıralarını samimiyetle paylaşan dönemin Karaman Belediye Başkanı Ali Kantürk ve Hürrem Hanım’ın yakın komşusu İsmet Hatipoğlu’na teşekkürü borç biliriz. Onların katkıları, bu hikâyenin görünmeyen katmanlarını gün yüzüne çıkarmamıza olanak sağladı.

 

Haber: Aslı Boyacıoğlu

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?

  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

  Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00