Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


HER KAÇIŞ, DAHA DA KUCAKLAŞMAK ASLINDA

10.11.2023
Kültür Sanat

 

Avrupa Yakası dizisinde Tacettin karakteri ile sükse yapan Veysel Diker, tiyatrodan sinemaya oyunculuğu ile izleyiciyi kendisine hayran bıraktı. Diker, son dönemlerde sesiyle de büyülemeye devam ediyor.

 

Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu 1967 Muş doğumlu Diker, 90 yılından itibaren profesyonel anlamda tiyatro ile uğraşmaya başladı. Sadri Alışık Kültür Merkezi,  Nedim Saban’ın kurduğu Tiyatrokare gibi kurumlarda tiyatroda faaliyet gösterdi. Başrollerini Türkan Şoray ile Haluk Bilginer’in paylaştığı “Tatlı Hayat” dizisi ve  2004 yapım olan “Avrupa Yakası”  dizisinde 6 sezon yer aldı. Son olarak senaristliğini ve yapımcılığını üstlendiği “Efelerin Efesi” filminde toplumsal sorunlara dikkat çekti. Sanat heybesine müziği de katan Diker’in 10 anonim türküden oluşan ve ilk çalışması “Ayletme beni” ile başlayan “Şipane Türküleri” albümü, 2019 yılında Altın Kelebek Müzik Ödülleri’ne aday gösterildi. “Şifa Niyetine” Oyunu, 2017-2018 sanat sezonunda T.C. Kültür Bakanlığı tarafından tiyatrolara verilen destek kapsamında devlet yardımı aldı. “Müzikten beri, sözden öte” olarak özetlenebilecek gösterinin başrollerinden biri olan Veysel Diker ile sanat üzerine sohbet ettik.

 

Sanatın dışında, günlük hayatın içinde nasıl biridir Veysel Diker? Bize, biraz kendinizden bahseder misiniz?

Kendimi pandemi dönemiyle tanıma fırsatı buldum diyebilirim. Ben, ev insanıyım. Evde türküler eşliğinde keyifle yemek yapan; bunları, oğluma dostlarıma tattıran ve onların yemeğimi afiyetle yemesini büyük bir haz ile izleyen biriyim. Düzen severim, benim evim tertipli olmalı. Bitkilerimle, çiçeklerimle haşır neşir olurum. Denizi, maviyi çok seviyorum; tam bir yaz insanıyım. Oğlumla birlikte film izlemekten, basketbol oynamaktan ve daha birçok şeyi oğlumla yapmaktan aşırı keyif alıyorum. Kısaca Veysel: Hayatın içindeki detayları gören ve küçük anların mutluluğunu yaşamaktan büyük keyif alan biri.

 

3 yıl önce vermiş olduğunuz bir röportajda “Her şey mutluluğa hizmet etmeli” derken tam olarak neyi anlatmak istediniz? Biraz açar mısınız?

Tüm insanlığın hemfikir olduğu tek bir nokta var, o da ölüm. Biz, doğum ile ölüm arasındaki çizgiyiz aslında. Ben, bu çizgide mutlu olmayı seçiyorum. Mutlu etmekten gelen mutluluğun lezzetini de bir ayrı seviyorum mesela. Dünya üzerindeki tek canlı biz değiliz fakat insanların doğaya ve hayvanlara olan zulmü, beni derinden sarsıyor. Boşanmak istediği için kadının öldürüldüğü bir toplumda yaşıyoruz. Herkes, herkese saygı duymak zorunda. Haddimizi bilmeliyiz. Ömür denilen bu çizgi sınırlı ve onu iyileştirmek için çabalamalıyız. Sanat, iyileştirir ve ben, mutlu olmayı seçiyorum.

 

Bize, Diker’in gözünden tiyatroyu nasıl tanımlarsınız?

Hayattan biraz uzaklaşıp hayatı anlamlandırabilmek, yaşamın inceliklerini insanlara anlatabilmek ve tüm bunları kendi serüvenime bir sahne aracılığı ile yansıtabilmek… Kişinin kendisini yukarıdan görebilmesi için ruhunu yavaşlatması gerekiyor. İnsanlara, insanları daha iyi anlatabilmek için hayatın akışından kendinizi biraz soyutlamanız gerekiyor. Kısaca, her kaçış daha da kucaklaşmak aslında. Benim için tiyatro, bir tutku.

 

Kamera karşısında mı yoksa seyirci karşısında mı tam anlamıyla “kendiniz” oluyorsunuz?

Seyirci ile birebir iken tam anlamıyla ben oluyorum. Ben, televizyon ve sinema oyuncusundan daha çok tiyatro oyuncusuyum. Ben, bana biçilen rolü yaşarım.

 

Kendinizi tam bir tiyatro tutkunu olarak tanımlıyorsunuz. Peki, şu zamana kadar sahnelediğiniz birkaç oyundan bizlere bahseder misiniz?

Tabii. Müzikli bir güldürü olan, sahneyi Hülya Şen ile paylaştığım “Ah Evlendim Vah Evlenemedim”, “Ataşehir Müzikali”; acıklı bir güldürü olan “Terzinin Türküsü”, müzikli hicivli bir güldürü olan  başrolünü Altan Erkekli ile paylaştığım “Ortadaki Oyun” benim oynamaktan keyif aldığım oyunlar arasında. Bu oyunları yazan ve yöneten benim.

 

7. sezonunda olan “Şifa Niyetine” gösterisi üzerine konuşalım biraz da…

Burada; Şipane Türküleri albümümün içinden de seçtiğim sevdiğim türküleri keman, gitar ve perküsyondan oluşan orkestra eşliğinde seslendiriyorum. Oyunda; Altan Erkekli Hoca ile türküler söylüyor, yaşamımızdan kesitler anlatıyoruz. Sahnede çok içten ve samimi oluşumuzun meyvesi bu 7 sezon. Sahneyi paylaştığınız kişi ile aynı ritimde olmak çok önemli ve sanıyorum, biz bunu başardık. 

 

Türk halkının tiyatroya yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce tiyatro, olması gerektiği yerde mi?

Toplumların iyileşebilmesi için ruhumuzu sakinleştirmeye ihtiyacımız var. Sanat, ruhu şifalandırır fakat günümüzde gereksizmiş gibi görülüyor. Antik Çağ’dan bu yana eğitim, eğlence amaçlı tiyatrolar oynanır; seyirci, izlediği karakter ve hissettiği duygu ile bağ kurardı. Kişinin manen doyuma ulaştıkça ruhu şifalanır. Halkımıza bir şey diyemiyorum çünkü başta ekonomi olmak üzere birçok alanda huzurlu değiller. Günümüzde seyircinin düşünmesini pek istemiyorlar fakat sanat hep vardı ve var olmaya da devam edecek.

 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Bu eylülde “Veysel Diker Sanat Merkezi” açıldı. Burada; çocuklara, gençlere ve yetişkinlere oyunculuk dersleri veriliyor aynı zamanda stand-up gibi gösteriler de sahneleniyor. Tiyatroya ilgisi olan herkesi bekliyorum.

 

Veysel Diker ile sanata dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine sanat hayatında başarılar diler, bize vakit ayırıp bu röportajı gerçekleştirdiği için teşekkür ederiz.

 

Haber: Elif Erbay

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00