Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Öğrencinin işi okumaktır derler hep. Fakat günümüz şartlarında hem okumak hem de çalışmak zorunda kalan birçok öğrenci olduğunun da farkındayız. Okurken çalışmanın getirdiği zorlukları öğrenmek adına farklı işlerde ve farklı pozisyonlarda çalışan üniversite öğrencileri ile röportajlar yaptık.

Çalışmak hayatın gidişatını, dinamiğini, insan psikolojisini ve amaçlarını olumlu, olumsuz yönde etkilemektedir. Yaptığımız röportajda sorduğumuz sorular ile çalışırken okumanın olumlu ve olumsuz yönleri hakkında üniversite öğrencilerinin hayatlarını nasıl etkilediğine dair bilgiler edindik. 

Okurken çalışmak psikolojinizi nasıl etkiledi?

Okurken çalışmanın psikolojisini nasıl etkilediği sorusunun cevabını Sümeyye Arıkan şu şekilde verdi, “Ben Sümeyye Arıkan. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü öğrencisiyim. Ailemden ayrılıp Aydın’a geldiğimde KYK kredim ve ailemden aldığım az bir parayla geçinebiliyordum. Ancak son 6 ayda ekonomik problemler dolayısıyla çalışma hayatına geçmek durumunda kaldım. Bunun benim için yoğunluk, sürekli bir hareketlilik, yorgunluk ve zamansal sıkışıklığı olurken birçok iyi getirisi de oldu.’’diyen Arıkan çalışmanın iyi yönlerini,  “Okul ve yurt arasında geçen monotonluğum, sık sık girdiğim depresyonlar son buldu. Başarılı olabildiğim, kendi çabalarımla bir şeyler yapabildiğim bir döneme geçiş yaptım. Dediğim gibi yorucu bir tempo olsa da bir birey gibi hissedebildim. Maddi olarak özgürlüğümü kazanmak, başarmanın getirisiydi. Çoğu zaman yorgunluktan, okula ayırdığım sürenin sıkışmasından dolayı işi bırakmanın eşiğine gelsem de çalışmanın verdiği ekonomik ve bireysel başarı bırakmamı engelledi. Çok tatmin edici ve bir o kadar da güçlendirici bir şey olduğunu düşünüyorum. Bir şeylerden feragat etmediğim sürece ne kendime bir şeyler katabilirim ne de büyüyebilirim. Bireysem, bir birey gibi davranmalıyım.’’dedi ve sözlerini bitirdi. 

Neden çalışıyorsunuz?

Farklı bir şehirde ve aileden uzakta okumak bazı önemli sorumluluklar almamıza sebep olur. En büyük sorumluluklarımızdan biri de maddi durumu yönetmektir. Bu durum birçok öğrenciyi çalışma hayatına iter. Neden çalışıyorsunuz sorusunu Poyraz Uğurlu’ya yönelttik ve şu cevabı aldık, “Ben Poyraz Uğurlu. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Pazarlama Bölümü öğrencisiyim. Aydın’a ilk geldiğim zaman olayın ciddiyetinin farkında değildim ama gerçekten ailemden ayrı, bilmediğim bir yerde yaşamak zormuş. Başlarda ailemden aldığım para ile geçiniyordum ama ihtiyaçlarımın artması, arkadaşlarım ile yaptığımız planlar ve katıldığım sosyal aktiviteler derken aldığım para yetmemeye başladı. Ayda birkaç defa bile olsa eğlenmeye gitsem kira ya da faturalarım aksıyordu bu yüzden çalışmaya karar verdim.’’ diyen Uğurlu neden çalıştığını açıkladı ve ekledi: “İşe başlamam okulumu kötü etkiledi fakat çalışmak zorundayım.’’ 

 Çalışmak hayat standartlarınızı nasıl etkiledi? 

Yaşam standartlarını kaliteli hale getirmenin birçok yolu vardır. Farklı hobiler edinmek, sosyalleşmek ve yeteneklerimizi keşfetmek gibi. Bu standartları yükseltmekte maddiyat büyük rol oynar. Hakan Özçelik ise çalışmanın hayat standartlarını nasıl etkilediğini bize anlattı, “Ben Hakan Özçelik. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü 2.sınıf öğrencisiyim. Kahramanmaraş’lıyım ve Aydın’da okurken aynı zamanda da çalışarak yaşamımı sürdürüyorum. Tam zamanlı çalışıyorum ve okulla işi aynı anda yürütmeye çalışıyorum.’’diyen Özçelik hayat standartları için,  “Bu durum maddi ve manevi açıdan sıkıntı yaşamadığım fakat çoğu eğlenceden geri kaldığım bir durum olsa da çalıştığım ortam ve çalışma arkadaşlarım bu durumun eksikliğini bana pek hissettirmediği için hayat standartlarıma olumsuz yönde etki etmiyor.”dedi.  

 Çalışırken okumak hayatında nasıl zorluklara yol açtı?

Çalışmak neredeyse günümüzün yarısını işte geçirdiğimiz anlamına geliyor. Zorunlu olan bu saatler bazen hayatımızda önemli olan günlerle çakışabiliyor. Çalışırken okumanın hayatında nasıl zorluklara yol açtığını Hamza Tuğrab Yücel, “Ben Hamza Tuğrab Yücel. Aydın Adnan Menderes Üniversitesinde Fizyoterapi Bölümü öğrencisiyim. 21 yaşındayım ve yaklaşık 3 yıldır baristalık, total olarak da uzunca bir zamandır hizmet sektöründe, gerek komilik gerek garsonluk gibi türlü meslekler yaptım. Bu süreçte küçük yaşlarda da başlamış olmamın etkisi de var. Fakat doğup büyüdüğüm şehirden ve ailemin yanından okul okumak için ayrıldığımda elimde bir meslek, bir kazanç olsun diye başladığım baristalık mesleğini hala aktif olarak icra etmekteyim. Bu sürece ilk başlarken liseye giden bir genç olmam, sınava hazırlanıyor olmam ve karşılaştığım  sorunlardan kaynaklı yaptığım fedakarlıklar ile bu noktadayım. Okulumu okurken aynı zamanda belki bir yetişkin insanın, hatta şu anda okuduğum bölümdeki bir mezunun kazandığından daha fazla gelirim olabiliyor. Tabii ki bunun olumsuz tarafı da var. Her öğrencinin hayali gibi hafta sonu güzel bir konsere gitmek, akşamları biraz da kafa dağıtmak, dersten sonra oturup biraz muhabbet için plan yapmaktansa, bu planı yapan insanlara kahve yapmak için mesaide oluyorum.’’diyerek sosyal hayatındaki eksikliklerden bahsetti. Yücel, “Ama şunu biliyorum ki bu da meyvesini verecek ve çok çalışanlar olarak ileride çok başarılı olacağız.’’diyerek sözlerini noktaladı. 

Kimi öğrencinin hobi olarak, kimi öğrencinin de zorunluluktan atıldığı çalışma hayatı sosyal, psikolojik, fiziksel olarak olumlu ve olumsuz yönleriyle daha güçlü bireylerin yetişmesine zemin hazırlamakta. 

Haber & Fotoğraf: Büşra Bağcı