Arkaik ve Klasik Dönem’den sonra gelen Helenistik Dönem, M.Ö. 323 ile 31 yıllarını kapsamaktadır. Doğu ve batı kültürünün sentezlenmesi ile oluşan bu dönemin başlangıcı, Büyük İskender’in Anadolu’ya geçişine dayanmaktadır.
Helenistik dönemin başlangıcı, Makedonya Kralı Büyük İskender’in İndus Vadisi’ne kadar olan tüm Asya'yı ele geçirmesine dayanmaktadır. M.Ö. 323 ile 31 yıllarını kapsayan bu dönem, Erken Helenistik Dönem ve Geç Helenistik Dönem olmak üzere 2’ye ayrılmıştır. İlk 190 yıl Erken Helenistik Dönem iken; M.Ö. 133 yılından 31 yılına kadar olan zaman ise Geç Helenistik Dönem’dir. Roma öncesi bir dönem olan Helenistik Dönem, Eski Yunan ve Roma arasındaki geçiş dönemi olarak kabul edilmektedir. İskender’in ölümü ile birlikte Anadolu’da; Pergamon, Pontus, Kapadokya, Seleukos ve Ptolemaios Krallıkları kurulmuştur. Attolos Hanedanlığı, Pergamon Krallığı'nı Anadolu'daki en güçlü helenistik devlet haline getirmiştir. Dönemin Atinası gibi her bakımdan parlayan bir krallık ortaya çıkmıştır. Pergamon Krallığı’nın son kralı olan Kral III. Attolos ölüm döşeğindeyken bir vasiyet bırakmıştır. “III. Attolos’un Toprak Vasiyetnamesi” olarak geçen bu vasiyet ile Pergamon toprakları, Roma Uygarlığı’na kalmıştır. Helenistik dönemin sonunda yıldızı parlayan bir devlet olan Roma ortaya çıkmıştır. Roma, daha sonrasında tüm Akdeniz'e egemen olacak bir devlet olmuştur. Helenistik dönemin son krallığı olan Mısır'daki Ptolemaios Hanedanı'nın yöneticisi olan VII. Kleopatra'nın Marcus Antonious ile birlikte ödürüldüğü zaman, Helenistik Dönem’in sonudur. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Eski Çağ Tarihi Ana Bilim Dalı Prof. Dr. Hüseyin Üreten ile Helenizm kültürü ve Helenistik Dönem’de Anadolu üzerine konuştuk.
Helenistik dönem nedir ve hangi dönemleri kapsamaktadır?
Helenistik kavramı farklı anlamlarda literatürde hep var olmuştur. Günümüzdeki helenistik kavramını yani "bir dönemi anlatma" niteliğini taşıyan bu kavramı ünlü Alman Tarihçi Johann Gustav Droysen literatüre kazandırmıştır. Droysen, 19. yüzyılda Büyük İskender ve onunla ilgili dönemler üzerine çalışmalar yapmıştır. Helenistik dönem, önemli bir dönemdir. Bu dönem Eski Yunan ve Roma Uygarlığı arasında bir geçiş dönemidir. Arkaik ve Klasik Dönem'den sonra gelen ve Roma Dönemi öncesi olan bir dönemi ifade etmektedir. Bu dönem Makedonya Kralı Büyük İskender, Pers İmpatorluğu'nu yıkıp İndus Vadisi'ne kadar olan bütün Asya'yı ele geçirdikten sonra başlayan bir süreçtir. Bu, Helenistik dönemin başlangıcıdır. Büyük İskender kısa zamanda büyük fetihler ile dünyanın hakimi olmuştur. Helenistik Dönem, M.Ö. 323 yılından 31 yılına kadar geçen süredir. Dönemin sonunu belirleyen olay M.Ö. 31 yılında gerçekleşen Actium Deniz Savaşı'dır. Bu da Helenistik dönemin son krallığı olan Mısır'daki Ptolemaios Hanedanı'nın yöneticisi olan VII. Kleopatra'nın Marcus Antonious ile birlikte ödürüldüğü zamandır. Bu, Helenistik Dönem’in sonudur. Helenistik Dönem kendi içerisinde 2'ye ayrılmaktadır. Erken Helenistik Dönem ve Geç Hellenistik Dönem. Erken Helenistik Dönem, ilk 190 yıllık dönemi kapsamaktadır. M.Ö. 133 yılı, tarih için önemlidir. M.Ö. 323 yılından 133 yılına kadar olan dönem, Erken Hellenistik Dönem'dir. M.Ö. 133 yılından 31 yılına kadar olan dönem ise Geç Helenistik Dönem'dir.
Büyük İskender'in ölümü ile birlikte Roma'nın egemenliğine kadar, Anadolu'da hüküm süren krallıklardan kısaca bahseder misiniz?
Helenistik Dönem, coğrafi sınırlar bakımından geniş bir coğrafyayı kapsamaktadır. Cebelitarık Boğazı'ndan Fırat Nehri'ne kadar olan Akdeniz coğrafyasıdır. Akdeniz'in tarihine bakıldığında dünyada Akdeniz'e egemen olan 4 büyük devlet vardır. Eski Yunan Uygarlığı, Roma Uygarlığı, Makedonya ve Osmanlı İmparatorluğu. Makedonya Kralı Büyük İskender'in "Asya Fatihi" olduktan sonra İndus Nehri'ne kadar olan süreçte doğuda Eski Çağ literatüründe Herakles Sütunları denilen bir yer vardır. Burası, bugünkü Cebelitarık Boğazı'dır. Buradan başlayıp Himalayalar'a kadar olan bölge, Helenistik coğrafyayı ifade etmektedir. Bunun güneyi Afrika'da biterken; kuzey ucu ise Türkistan'dan başlayıp geniş bir coğrafyaya yayılan bir kültürdür. Büyük İskender'den sonra oluşan krallıklar, Avrupa’da ya da dünyada kurulmuş büyük helenistik krallıklardır. Suriye'deki Seleukos Krallığı, Makedonya'daki Antigonos Krallığı ve Mısır'daki son hanedanlık olan Ptolemaios Hanedanlığı Anadolu'nun dışında kurulmuştur. Bu krallıklar, Büyük İskender'in genç yaşta beklenmeyen ölümü ve arkasında varis bırakmaması nedeniyle komutanlar tarafından oluşturulmuştur. Aynı zamanda Anadolu'da birbirinden farklı krallıklar kurulmuştur. Bir örnek verecek olursam bugünkü Bursa ve civarında Britanya Krallığı kurulmuştur. Klasik dönemde Mysia Bölgesi olarak adlandırılan, İzmir'in Bergama ilçesi ve çevresini kapsayan Pergamon Krallığı kurulmuştur. Bu konu, benim yüksek lisans ve doktora tezimin konusu aynı zamanda. Doğu ve Batı Karadeniz'de Pontus Krallığı, Orta Anadolu'ya gelindiğinde bugünkü Nevşehir ve Ürgüp çevresinde Kapadokya Krallığı, eskiden Urartu Krallığı'nın egemen olduğu yer olan Van Gölü ve çevresinde Armenia Krallığı; Adıyaman, Maraş ve Antep bölgelerinde ise Kommagene Krallığı kurulmuştur. Bu 300 yıllık süreçte, geniş coğrafyada Anadolu'da irili ufaklı birçok helenistik krallık kurulmuştur. İskender'in bıraktığı bu coğrafyaya egemen 3 büyük devlet daha vardır. Seleukoslar, Antigonoslar ve Ptolemaioslar.
Siyasi açıdan karmaşık olan Helenistik Dönem’deki olaylardan kronolojik olarak bahseder misiniz?
Bu dönem siyasi açıdan olduğu kadar dini, sosyal, kültürel açıdan da çok karmaşık bir konu. İskender'in ölümünden sonra, kısa süren bir dönem vardır. Bu dönem, "Diadokhoi Dönemi" olarak adlandırılmaktadır. Makedonya'nın siyasi gücünün, egemenliğinin doruk noktada olduğu, komutanların oluşturduğu bir heyet vardır. Bu heyet, yüksek rütbeli komutanlardan oluşmaktadır. Bunlara yoldaş anlamına gelen "hetairos" denilmektedir. Bu dönem Seleukoslar, Antigonoslar ve Ptolemaioslar dönemidir. Bu krallıklar, İskender'den alınan toprakları paylaşmıştır. Hem Anadolu'da hem de dünyada var olan Helenistik devletler, İskender'in yerine geçebilmek için birbiri ile çok fazla mücadele etmiştir. Bu nedenle de siyasi olaylar çok karmaşıktır ve 300 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. İzmir'in Bergama ilçesinde Helenistik Dönem Pergamon Krallığı kurulmuştur. Pergamon Krallığı'nı Philetairos, I. Eumenes, I. Attalos, II. Eumenes, II. Attalos ve III. Attalos yönetmiştir. Bu, yaklaşık 150 yıl süren bir egemenliktir. Philetaros ile birlikte yeni bir devlet ve hanedanlık doğmuştur: Pergamon Krallığı ve Attalos Hanedanı. Attalos Hanedanlığı, Pergamon Krallığı'nı Anadolu'daki en güçlü helenistik devlet haline getirmiştir. Dönemin Atinası gibi her bakımdan parlayan bir krallık ortaya çıkmış olmaktadır. Son Kral III. Attalos, ölüm döşeğindeyken bir toprak vasiyetnamesi yazmıştır. Literatürde, "III. Attalos'un Toprak Vasiyetnamesi" olarak geçmektedir. III. Attalos'un vasiyeti üzerine Batı Anadolu'ya egemen olan Pergamon Krallığı'nın tüm toprakları Roma'ya geçmiştir. Helenistik dönemin sonunda yıldızı parlayan bir devlet olan Roma ortaya çıkmaktadır. Roma, daha sonrasında tüm Akdeniz'e egemen olacak bir devlet olacaktır. III. Attalos'un vasiyeti üzerine Roma Anadolu'ya gelmiş ve Anadolu'nun hakimi olmuştur. Burayı, latincede ‘Küçük Asya’ anlamına gelen bir eyalet haline getirmiştir. Helenistik dönemdeki tüm krallıklar, Roma tarafından ele geçirilmiştir. Ortada, son derece karmaşık bir siyasi durum vardır.
Dönemin kültür, sanat ve dini anlayışı hakkında neler söylemek istersiniz?
Büyük İskender'in "Panhellenism" adında tüm helenleri bir çatı altında toplamak gibi bir hayali var. Doğu ile batının kültür sentezini ortaya çıkarıp helen ya da hellenismus kavramını ortaya çıkarmıştır. Bunun mimaride, sanatta, felsefedeki birleşimine "hellenism" denilmektedir. Helenistik dönemde sınırlar Cebelitarık Boğazı'ndan Himalayalara kadar genişlemiştir. Bu dönemde, sanat alanında köklü değişimler vardır. Sanatçıları yetiştirmek için değişik okullar ve eğitim kurumları kurulmuştur. "Helenistik Heykel" olarak özel bir alan çıkmıştır. Eğitim kurumları, bu amaçla ustalar yetiştirmiştir. Büyük İskender'in bu dönemde bastırdığı ortak para birimi "drahmi"dir. Bu dönemin dili helence kullanılmıştır. Dini anlamda çok büyük gelişmeler olmuştur. Doğu ve batının kültür sentezi gerçekleştiği için doğulu ile batılı tanrı ve tanrıçalara tapınmışlardır. Çok tanrılı bir inanış mevcut ve doğudan, Mısır'dan da "Serapis Kültü" ve Yunan'dan "Zeus Kültü" gelmiştir. Mısırlılar, Büyük İskender ölmeden önce ona “Asya Fatihi” olduğu için "Amon"'un oğlu demiştir. Yaşayan bir imparatora, ilk defa bir tanrı gibi tapınılmıştır. Buna "Hükümdar Kültü" denmektedir. Roma'da ve Attoloslar Dönemi'nde imparator yaşarken ona bir tanrı gibi tapınma durumu devam etmiştir. Buna, "Roma İmparatorluk Kültü" ve "Attaloslar Kültü" denmiştir. Bu, dini anlamda çok önemli bir gelişmedir. Bergama'da Asklepion Tapınağı vardır. Asklepion, Yunan mitolojisinde tıp biliminin ve sağlığın tanrısıdır. Bu tapınak, "Dünyanın İlk Psikiyatri Hastanesi" olması bakımından çok önemlidir. Asklepion, Anadolu'da bulunan ilk tedavi merkezidir. Bu gelişme, Attalos Hanedanlığı zamanında olmuştur. Büyük İskender'in siyasi manada bir değişikliği daha vardır. İskender, Persleri egemenlik altına aldıktan sonra Pers kültürünün bazılarını Yunanistan'a taşımıştır. Örneğin İskender, Osmanlı padişahının huzuruna çıkınca padişahın elini, kaftanını ve eteğini öpme geleneğine benzer bir uygulamayı Yunanistan'a taşıdığı için Yunanlılar bu durumu çok onaylamamıştır. Pergamon'un kralları, burayı bir kültür merkezi haline getirmişlerdir. Bu zamana kadar en önemli kütüphane, İskenderiye Kütüphanesi iken; Attolosların kurmuş olduğu saray kütüphanesi olarak adlandırılan "Pergamon Kütüphanesi" bu kütüphanenin önüne geçmeyi başarmıştır. Bunun üzerine, Mısırlılar papirus ihracını durdurarak Pergamon Krallığı'na papirus vermemiştir. Pergamon halkı da parşömeni keşfetmiştir. Pergamon Krallığı sayesinde dünyaya parşömen yayılmıştır.
Değerli vaktini bize ayırdığı ve verdiği güzel bilgiler için Prof. Dr. Hüseyin Üreten'e çok teşekkür ediyoruz.
Haber: Elif Erbay
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...