Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

İzmir'in Buca ilçesinde Orhan Gencebay'a dair ne varsa toplayan, ömrünün neredeyse tamamını arşiv yapmaya harcayan emekli polis memuru Ufuk Erkol,  kendi dünyasında âdeta Gencebay ile yaşıyor. Erkol, "Tam 40 yıldır Orhan Baba'ya ait her şeyi alıyorum, bütün ömrümü bu arşive harcadım" ifadelerini kullandı.

İlk olarak "Bir Araya Gelemeyiz" adlı parçayla Gencebay'ı dinleyip sevmeye başlayan Ufuk Erkol, tam 40 yıldır usta sanatçı için film afişlerinden, plaklara; CD albümlerinden, kasetlere; dergi sayılarından, gazete kupürlerine kadar her şeyi arşivinde barındırıyor. Bugüne kadar Gencebay'a dair binlerce materyal toplayan Erkol, ileride bir arşiv müzesi açmak istiyor. 

"17 yaşımdan beri seviyorum”

17 yaşına kadar yabancı müzik dinlediğini belirten Ufuk Erkol, sözlerine şöyle devam etti: "Yabancı müzik dinlediğim zamanlardı. Bir gün bir arkadaşımın dükkânında muhabbet ederken arkada bir parça çalıyordu. Vurmalı çalgıların inanılmaz atakları dikkatimi çekti. Meğer Orhan Gencebay'ın Bir Araya Gelemeyiz adlı eseri çalıyormuş. Büyülendim resmen. Birkaç kez üst üste dinledim. Sonra bir yerde poster gördüm. Atatürk posterinin hemen yanında Gencebay posteri. Yanında da şu sözler yazıyordu: 'Ümit, bekleyiştir / Hasret, aramak / Sevmek, bulanık bir denize dalmak / Kader, tüm hayatın olaylar zinciri / En büyük gerçekse olup olmamak'. Resmen bu sözler, bütün hayatı tek dörtlükte anlatıyordu. Bu adam olağanüstüydü bana göre. Anlamaya, dinlemeye başladım. Tam 40 yıldır hâlâ anlamaya çalışırım."

"Eşimle bir dönem konuşmadık"

1990'lı yıllarda polis memuru olarak görev yaptığı sırada Orhan Gencebay yüzünden eşiyle kavga ettiğini söyleyen Ufuk Erkol, "Mardin’in  Kızıltepe ilçesinde görevdeydim. O gün eşimle evlilik yıl dönümümüzdü. O zaman da kutlama yapılacak tek bir yer vardı. O da sadece havuz başında bir yerdi, biz de oraya gitmiştik. Tam eğlenmeye başlayacaktık ki aklıma Orhan Gencebay'ın bir televizyon programına çıkacağı geldi. Kafayı oraya taktım, çünkü Gencebay, ne zaman televizyona çıksa VHS kaset denilen teknolojiyle o anları kayda alırdım. Hemen izin istedim, kaydı başlatıp geleceğimi söyledim. Arabayla eve gittim. Video kaydını başlattım. Sonra görüntülere dalmışım, izledikçe izlemişim. Bir sonraki şarkı hangisi olacak diye beklerken saatin geçtiğini fark ettim. Hemen geri döndüm, eşim hariç bütün müşteriler dağılmıştı. Eşim, o olaydan sonra benimle üç ay konuşmadı" diye konuştu.

"Bu hayranlık ötesi bir durum"

Orhan Gencebay’ın hayatına dair bir roman yazdığını söyleyen Ufuk Erkol, "Bu romanın yanında üç tane de taslak kitap hazırladım. Biri Orhan Gencebay'ın Türk müziğine yaptığı evrensel katkılardan oluşuyor, diğeri filmleri hakkında, bir diğeri ise Gencebay'ın baştan sona çıkmış bütün albümlerini anlatan bir derleme. Şu anda bu kitaplar taslak olarak elimde. İleride hem bu kitapları yayımlamak hem de Orhan Baba'ya dair müze açmak istiyorum. En büyük hayallerimden biri bu. Diğeri ise Orhan Gencebay'la tanışıp ona daha önce not ettiğim soruları sormak. Benim yaptığım hayranlık ötesi bir durum" ifadelerini kullandı.

“Gencebay haricinde klasik müzik dinliyorum”

Dinlediği her eserde yeni şeyler keşfettiğini belirten Erkol, “Ne zaman kulaklığı takıp evden işe gitsem veya işten eve gelsem mutlaka Orhan Gencebay şarkılarını açar dinlerim. Her dinlediğimde de yeni şeyler keşfediyorum. Büyüleniyorum resmen. Kendimden geçiyorum bazen. Orhan Gencebay’ın müzik tarzı dışında klasik müzik ilgimi çekiyor. Onları da arada sırada dinliyorum. Onun haricinde de başka sanatçıların okuduğu Gencebay eserlerini dinlemekten zevk alıyorum” diye ekledi.

Tam 40 yıldır Orhan Gencebay’a ait ne varsa evinde toplayan Ufuk Erkol’un en büyük hayallerinden biri, Orhan Gencebay ile tanışıp sohbet etmek. Evinde binlerce dergi ve gazete biriktiren Erkol, ziyarete gelen Gencebay hayranlarını evinde ağırlayıp arşivini tanıtıyor.

Haber & Fotoğraf: Batuhan Yavuz