Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Türk Hava Kuvvetlerinden (THK) Türk Hava Yollarına (THY), F-16 kokpitinden Airbus A350’ye uzanan 40 yıllık gökyüzü serüvenini tamamlayan emekli Pilot Abbas Süha Şenkal, “Bu bir şans mı, kader mi, kısmet mi bilmiyorum ama hayallerimin peşini bırakmadım.” diyerek gençlere ilham oluyor.

Henüz ortaokul çağlarında kendi yaptığı maket uçaklarla yüksek tepelerde denemeler yapan bir çocuktu Abbas Süha Şenkal. Her kırılan maketi haftalarca tamir etmekten vazgeçmedi. Ne var ki bir gün göz doktoru bir aile dostu ona, “Senin gözlerin askerî pilot olmaya uygun değil, pilot olamazsın.” dedi. O cümleyle yıkılan Şenkal, Göksel Arsoy’un bir pilotu canlandırdığı filmi izleyip saatlerce ağladı. Fakat gökyüzüne olan tutkusu, hiçbir zaman sönmedi. Bugün, hem askerî hem sivil havacılıkta geçen on yılların ardından gençlere tek bir şey söylüyor: “Hayallerinizin peşini bırakmayın.”

NATO tatbikatında ayakta alkışlanan Türk pilotu

Askerî kariyerinde F-100, F-104 ve F-16 uçaklarında görev yapan Şenkal, Hollanda’da NATO (North Atlantic Treaty Organization) ülkelerinin katıldığı bir tatbikatta tarihe geçen bir olaya imza attı. Tüm uçakların düşürüldüğü tatbikatta, tek bir pilot yakalanamadı. O da bir Türk pilotuydu. Amerikalı General, kalabalık salonda anons ederek, “Bu pilot ayağa kalkabilir mi?” dediğinde, Yüzbaşı rütbesinde olan Şenkal, tüm gözlerin üzerinde olduğunu hissetti. Generalin, “Tebrik ederim, nasıl bir taktik uyguladınız da sizi elimizden kaçırdık, bilemiyoruz. Sizinle tanışmak isterim.” sözleriyle onurlandığını hisseden Şenkal, “Hayatım boyunca unutamayacağım bir andı. Türk pilotlarının ne kadar yüksek seviyede olduğunu orada bir kez daha göstermiş oldum.” dedi. Bu başarıyla hem ülkesini temsil etti hem de kendi adına unutulmaz bir gurur yaşadı.

Göklerde hayat kurtaran kaptan

Pilotluk yalnızca uçak kullanmak değil, bazen bir hayat kurtarmak anlamına da geliyor. Şenkal’ın THY’deki kariyeri boyunca yaşadığı en etkileyici olaylardan biri, Diyarbakır’dan İstanbul’a hasta bir bebek taşırken yaşandı. Kalp rahatsızlığı olan bebek, yüksek irtifada nabzını kaybetti. Doktor ve kabin amiri panikle kokpite geldiğinde, Şenkal hiç tereddüt etmeden uçağı Ankara’ya doğru alçaltmaya başladı. Şenkal bu etkileyici olayı, “Alçak irtifaya indiğimizde çocuğun tekrar hayata döndüğünü söylediler. Basınç ve oksijen seviyeleri canını kurtardı. Ancak çocuğun hastaneye ulaşması için yüksek ücretli özel ambulans gerekiyordu. Aile bu bedeli ödemek istemedi. Ben de THY operasyonunu bilgilendirdim. O çocuğun hayatını Türk Hava Yolları kurtardı. Bu davranış beni çok etkiledi.” cümleleriyle anlattı. Yalnızca havacılık değil, insan hayatına duyulan sorumluluk da onun meslekî yaklaşımının bir parçası oldu.

A350 kokpitinden kuzey ışıklarına

Covid-19 pandemisiyle birlikte 60 yaş üzerindeki kaptanlar için zorlayıcı bir dönem başlamıştı. Emekliliğin eşiğinde olan Şenkal, bu dönemde sürpriz bir şekilde Airbus A350 uçuşlarına çağrıldı. Son görevlerinden biri Kanada Vancouver’a gerçekleştirilen uzun bir uçuş oldu ve bu uçuş ona bir başka hayalini yaşattı: “Amerika Kıtasının en batı ucuna uçarak kuzey ışıklarını görme şansını yakaladım. Gözlerimle gördüm, gerçekti. O an içimde bir şey tamamlandı.” Uçuşun son döneminde gördüğü bu eşsiz doğa olayı, kariyerine adeta bir veda hediyesi oldu.

Apoletler oğluna emanet

Bükreş’ten 12 Ocak 2023’te dönen A350 uçuşu, Şenkal için son görevdi. Onu havalimanında TİP (uçak kategorisinin üretim tasarımı) Müdürü Mehmet Şimşek, Kaptan Akgün Tırpan, sendika temsilcileri ve ailesi çiçeklerle karşıladı. Fakat o günü daha da özel kılan bir başka detay vardı. Karşılayanlar arasında A320 kaptanlık eğitimi alan oğlu da vardı. “Aklıma geldi, apoletlerimi söküp oğluma verdim. Planlasam böyle denk getiremezdim. Benim bitirdiğim bir görevi, oğlumun devralması hayatımın en anlamlı anlarından biriydi.” diyen Şenkal, böylece bir nesilden diğerine, aynı tutkuyla yazılan bir havacılık hikâyesini aktarmış oldu.

Kariyerini THY gibi bir bayrak taşıyıcıda tamamlamaktan büyük gurur duyan Abbas Süha Şenkal, şimdi eşiyle birlikte Bodrum’da işletmeciliğini üstlendiği butik otelde yeni bir hayat kurmaya hazırlanıyor. “Emeklilik benim için bir son değil, yeni bir başlangıç.” diyor ve ekliyor: “Bu otel, birlikte güzel anılar biriktirdiğim insanlarla yeniden buluşma noktası olacak. Hayatım boyunca gökyüzünde edindiğim dostlukları, şimdi yeryüzünde misafir etmek istiyorum.”

Gençlere son mesajı ise net: “Türk Hava Yolları sizin son tercihiniz değil, ilk hedefiniz olmalı. Umudunuzu asla kaybetmeyin.”

Abbas Süha Şenkal’a, yıllarını verdiği havacılık kariyerini içtenlikle ve samimiyetle paylaştığı için teşekkür ediyoruz. Gökyüzünde geçen binlerce saatlik birikimini, gençlere ilham verecek bir mirasa dönüştürdüğü için minnettarız. Kendisinin de dediği gibi: “Her şey bir hayalle başladı.” O hayalin gökyüzüne ulaştığı bu yolculukta bize rehberlik ettiği için, gönülden teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Haber: Tuna Algan