Ilık bir hava deniz sakin ve masmavi. Leylaklar açmış mis gibi kokusu içime işliyor. Ama ben yine mutsuzum. Çünkü çok hastayım, kimse inanmıyor hasta olduğuma, doktorlar bile. Benimle alay ediyorlar deli diyorlar bana. Başımda müthiş bir ağrı var, kesin beyin kanseriyim. Öleceğim biliyorum, hissediyorum kalbimde bir baskı hissi var. İyi değilim. Çok hastayım çok. Ne güzel demiş Franklin D. Roosevelt, "Korkulacak tek şey korkunun kendisidir" diye.
Bazen sinsice ilerleyen hastalığımızın farkına varmakta geç kalabiliyoruz. Bazı kişiler fizyolojik hiçbir sorun olmadığı halde çevrelerini fiziksel bir rahatsızlıkları olduğuna ikna etmeye çalışırlar. Hastalık hastalığı bir diğer adıyla hipokondriyazis, kişinin sağlık durumu iyi olduğu halde kendini hasta olarak görmesidir. Halk arasında hastalık hastalığı olarak bilinen, hastalık kaygısı bozukluğu ile ilgili Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Seda Kırcı Ercan ile röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Psikiyatri ihtisası yaptım. Trabzon, Konya ve Aydın’da belli süreler uzman doktor olarak çalıştım. Yaklaşık 4 aydır Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde görev yapmaktayım.
Hastalık kaygısı bozukluğu nedir?
Hastalık kaygısı bozukluğu, eski adıyla hipokondriyazis, en az 6 ay süreyle kişinin ciddi bir hastalığa yakalanma korkusu veya kişinin zaten bu hastalığa sahip olduğu inancıyla ilgili yoğun kaygı ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Bu bozukluk, kişinin normal sağlık belirtilerini abartarak ciddi bir hastalığa yakalandıklarını düşünmeleriyle karakterizedir. Bu düşünceleri kontrol etmekte zorlanırlar ve bu nedenle sürekli olarak sağlıkla ilgili endişeler yaşarlar. Bu durum, günlük yaşam aktivitelerini sınırlayabilir ve kişinin işlevselliğini etkileyebilir.
Hastalık kaygısı bozukluğu belirtileri nelerdir?
Bu bozuklukta, kişi gerçekten bir hastalığının olduğuna dair aşırı bir inanç geliştirir ve bununla ilgili yoğun endişe duyar, ancak bu endişe gerçekçi olmayabilir. Kişi, genellikle hafif bir semptomu ciddi bir hastalığın belirtisi olarak yorumlayabilir ve sürekli olarak kendi vücudu ve sağlığı hakkında yoğun düşüncelere kapılır. Sağlık belirtileri hakkında aşırı konuşma ve bu belirtilerle ilişkili korku ve gerginlik bulunur. Hastalık kaygısı bozukluğu olan kişilerden güvenini tazelemek için sık sık tıbbi randevu alanlar olabildiği gibi, ciddi bir hastalık teşhisi konma korkusuyla tıbbi bakımdan kaçınanlar da vardır.
Hastalık kaygısı bozukluğu genetik geçişli bir hastalık mıdır?
Hastalık kaygısı bozukluğunun kesin nedenleri tam olarak anlaşılamamış, ancak genetik faktörlerin bu bozukluğun ortaya çıkmasında rol oynayabileceği düşünülmekte. Araştırmalar, hastalık kaygısı bozukluğunun aile geçmişi olan kişilerin bu bozukluğa yakalanma olasılığının, aile geçmişi olmayanlara göre daha yüksek olduğunu göstermekte. Bu da genetik yatkınlığın hastalık kaygısı bozukluğunun gelişiminde bir faktör olabileceğini düşündürmekte. Ayrıca çocuklukta yaşanan travmalar, kişilik özellikleri (örneğin, mükemmeliyetçilik), sağlık hakkında yanlış bilgiler edinme (örneğin, internet üzerinden araştırma yapma) gibi etmenler hastalık kaygısı bozukluğunun gelişiminde rol oynayabilir.
Hastalık kaygısı bozukluğu nasıl geçer?
Hastalık kaygısı bozukluğu tedavisinde genellikle psiko eğitimi de içeren bilişsel davranışçı terapi ve ilaçlar birlikte kullanılabilmektedir. Bilişsel davranışçı terapi, bireyin korkularını ve endişeleri ile anlamasına, olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmesine ve sağlıkla ilgili endişeleriyle başa çıkma becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Ayrıca, ilaç tedavisi (antidepresanlar, anksiyolitikler vb.) semptomların yönetilmesine yardımcı olabilir. Tedavi, kişinin özelliklerine ve semptomlara göre özelleştirilmektedir. Hastalık kaygısı bozukluğu olan kişiler için destek almak son derece önemlidir. Bu destek, psikoterapi yoluyla sağlanabilir ve bireye sağlıkla ilgili endişeleri ile başa çıkma stratejileri öğretilebilir. Ayrıca, aile, arkadaşlar veya destek grupları gibi sosyal destek ağları da kişinin duygusal ve pratik desteğini sağlayabilir. Destek almak, semptomların yönetilmesine ve yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olabilir.
Hastalık kaygısı bozukluğunun nedenleri nelerdir?
Hastalık kaygısı bozukluğunun nedenleri net olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkabileceği düşünülmekte. Genetik yatkınlık, kişilik özellikleri, çevresel etkenler, biyolojik faktörler ve öğrenilmiş davranışlar gibi faktörler bu bozukluğun gelişimine katkıda bulunabilir.
Bu hastalık ne sıklıkta ve kimlerde görülür?
DSM-5 tanı kitapçığı ile ilgili değişiklikler nedeniyle Hastalık Kaygısı Bozukluğunun toplumda görülme sıklığı bilinmemektedir. Ancak eski tanısal adlandırma olan Hipokondriyazis ile ilgili veriler %4-6 oranında toplumda görüldüğünü göstermektedir. Ayrıca, kadınların erkeklere göre hastalık kaygısı bozukluğuna daha yatkın olduğu düşünülmekte fakat bu durum net değildir.
Yapmış olduğumuz röportaj ile hastalık kaygısı bozukluğu olan kişilerin psikiyatri destek almaları gerektiğini öğrendik. Tedavi bu anlamda çok önemli. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Seda Kırcı Ercan’a, bizi aydınlattığı için çok teşekkür ederiz.
Haber: Göksu Ocaklı
Fotoğraf: Melih Şentürk
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...