Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Zeytinyağı mucizesini bilmeyen yoktur. Kalp ve damar sağlığı başta olmak üzere birçok faydası vardır. Peki hamur yağının faydalarını biliyor musunuz? Tanrıça Athena’nın koruyuculuğunu üstlendiği kutsal meyve, uğrunda kanunlar yazılan, yeryüzünde yetiştiğine inanılan ilk ağaç. Hepsinin tek bir ortak öznesi var: “Zeytin”. Antik Çağlardan bu yana değerini hiç kaybetmeyen zeytinden elde edilen hamur yağı, muhteşem faydalarıyla bizleri bekliyor.

Hamur yağı nedir? Nasıl elde edilir?

Hamur yağı, zeytinyağı elde edilmeden hemen önce ayrıştırılan, zeytinin en saf halidir. Bin kilogram zeytinden sadece 1,5 litre elde edilebilen  sağlık kaynağı bu yağ, ismini zeytin çekirdeklerinin ezilip hamur kıvamına gelmesinden almaktadır. Hamur kıvamına gelen zeytin taneleri, 24 saat bekletildikten sonra zeytin hamurunun üzerinde yağ olarak birikir.  Biriken yağ, derin bir kap içerisine alınır ve çiğ olarak tüketilir. Zeytinin posasından elde edilen  yoğun kıvamlı görüntüsü ve acı tadıyla akıllarda yer edinen hamur yağı, bazı yörelerde sütün üzerinde oluşan kaymağa benzetilmesinden dolayı zeytin sütü adıyla da bilinmektedir. 

Hamur yağı üretiminde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Dalından koptuğu andan itibaren sağladığı faydaları saymakla bitmeyen kutsal meyve, doğa mucizesi ve daha pek çok şey olan  zeytin, işlenmesi sırasındaki her aşamasında yeni bir faydası ile bizi bekliyor. En saf mucizesinden biri de hamur yağı. İyi bir hamur yağı elde etmek için gerekli bir takım ayrıntılara dikkat edilmesi gerekmektedir. Hamur yağı, zeytin tanelerinin ezilip hamur haline gelmesinin ardından 24 saat sonra en saf ilacınız halini alır. Ancak bu üretim süreci içerisinde tek ve en hassas nokta ısıl işlem görmemesi gerekliliği. Hamur yağını zeytinyağından ayıran en önemli özellik; ısıl işleme maruz kalmadan elde ediliyor olmasıdır. Zeytinyağına göre içerisinde daha çok posa bulunduran yağ, zeytinin en saf ve en sağlıklı halidir. 

Zeytinde ısıl işlem nedir?

Her gıda ürününde olduğu gibi zeytin için de ısıl işlem bazı standartlar doğrultusunda gerekli olmaktadır. Zeytinyağı için, diğer gıdalarda olduğu gibi bazı mikroorganizmaları yok etmek amacıyla uygulanan ısıl işlemden söz edilmemektedir. Zeytinin çekirdekleri ile birlikte kırılarak hamur halini aldığı malaksasyon aşamasında zeytin hamurunun olması gereken belli bir ısı derecesi vardır. Bu ısı derecesi zeytin sıkım fabrikalarının tercih ettikleri continue sistemlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Zeytinyağı fabrikası işletmecisi Alim Erol, sağlanacak olan sıcaklığın, 27 derecenin altında 35 derecenin üstünde olmaması gerektiğini ve zeytin hamurunun ısıl işlem süresince olgunlaşma süresinin 20-30 dakika olduğunu belirtti. Elde edilecek olan sızma zeytinyağı tam da bu aşamada ayırt edilmektedir. Isıl işlem adını verdiğimiz aşamanın asıl amacı sıcak su sayesinde zeytinyağının zeytin hamurundan ayırt edilebilmesidir. 

Hamur yağının faydaları nelerdir?

Öğr. Gör. Gözde Aslan, zeytinden elde edilen hamur yağının, zeytinin içerdiği oleik asit ve fenolik bileşiklerden dolayı kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, kanser, bağırsak rahatsızlıklarını düzenlemek ve vücut direncini arttırmak gibi birçok hastalığı önlemek ve tedavi etmek amaçlı yaygın olarak kullanıldığını belirtti. Bunun yanında iyileşmesi zaman alabilecek yaralar için de kullanılan hamur yağı, sadece insanlarda görülen rahatsızlıklar için değil aynı zamanda hayvanlarda oluşabilecek rahatsızlıklar ve yaralanmalar içinde kullanılmaktadır. Veteriner hekim Okan Şayık, hayvanlarda ani gelişebilecek kesik gibi yaralanmalar için hamur yağının koruyucu bir özelliğinin olduğunu dile getirdi. 

Hamur yağının saklama koşulları

Zeytinyağının üstünde değer gören hamur yağının saklanması için gerekli olan bazı durumlar söz konusudur. Mucizevi  özellikleri bulunan bu yağ, içerisinde bulundurduğu değerleri tüketim aşaması boyunca muhafaza edebilmesi için ağzı kapalı ve karanlık bir yerde bekletilmelidir. Hamur yağının güneş ışınlarına maruz kalması tüm besin değerlerinin yok olmasına neden olurken bir diğer önemli nokta da asla su ile temas ettirilmemesi gerektiğidir. 

Haber & Fotoğraf: Bengisu Erol