Güzellik algısı, kişinin yaşadığı kültür, deneyimler, medya etkisi ve kişisel tercihler gibi birçok faktörden etkilenen bir kavramdır. Herkesin güzellik algısı farklı olabilir çünkü her bireyin benzersiz bir bakış açısı vardır. Güzellik algısı, toplumun değerlerine, moda trendlerine ve kişisel deneyimlere dayanarak şekillenebilir. Günümüzdeki yeni trendler güzellik algısını etkileyebilir. Estetik cerrahiye olan ilginin seyiri de bu şekilde değişebilir.
Moda, medya ve sosyal medya gibi faktörler, güzellik standartlarını değiştirebilir ve insanların tercihlerini etkileyebilir. Örneğin, belirli bir vücut şekli veya yüz hatları popüler hale gelebilir. Bu durum insanları tek bir tipoloji altında toplayabilir mi ya da insanların kendini kabulünü nasıl etkiler vb. sorulara dair merak ettiklerimizi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Dr. Ender Ceylan'a sorduk.
Estetik cerrahinin bakış açısına göre güzellik algısı nasıl şekillenir?
Biz meslek açısından bir dezenformasyona uğruyoruz. İnsanlara bakarken estetik var mı, yok mu veya burnu güzel mi gibi düşündüğümüz sanılıyor ama aslında bu şekilde ihtiyaç belirlemiyoruz. Sadece dış görünüşe odaklanıp estetikli olup olmadığını anlıyoruz, ancak bu da yüzeysel bir bakış açısı olabiliyor. Estetik cerrahları için belirlenen kriterler olsa da, bizim için bu kriterler çok önemli değil. Biz her şeyin harmoni içinde, uyum içinde olması ve hastanın konforunun bozulmamasını önemsiyoruz. Cerrahi açıdan bakıldığında, estetik algısı bir uyumdur. İnsanlar aynı kişi olmak istedikleri için bu durum ortaya çıkar, cerrahlar ise bu talebi göz önünde bulundurur. Hastanın talebi sonucunda aynı kişiler oluşur, cerrahlar bunu yaptığı için değil. Bunu bilmek önemlidir.
Estetik uygulamaların insanların kendine olan güvenini ve kabulünü nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?
Bazı hastaları o kadar olumlu etkiliyor ki, hayata bakış açıları bile değişiyor. Özgüvenleri o kadar artıyor ki, iş bulamazken o özgüvenle iş bulabiliyorlar. Veya ikili ilişkilerinde başarısız bir dönemden sonra daha sağlıklı ilişkilere sahip oluyorlar. Ancak, bir grup var ki, estetik bağımlısıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, başlarda mutlu olurlar. Ancak bir süre sonra tekrar tekrar gelirler. Sürekli yeni bir şeyler için gelmeleri nedeniyle özgüvenlerini kaybederler. Bu hasta grubunda, ne yazık ki psikolojik olarak çok fazla bir destek sağlayamayız. Biz psikiyatrist değiliz ve bu hastaların aslında psikiyatrinin gözetiminde olması gerektiğini düşünüyorum. Ama ilk gruptaki hastalar için bazen şunu yapıyorum: Hastanın hayat hikayesinde bana dokunan ve dokunulması gerektiğini düşündüğüm bir şey olduğunda, hastanın çok elzem olmayan bir isteği de olsa yerine getiriyorum ve o hastaya dokunduktan sonra, hayatındaki değişimleri görmek beni de mutlu ediyor.
Estetik ile ilgili popüler trendlerin ve sosyal medyanın güzellik algısını nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?
Bu popüler trendlerden biri rinoplastik (burun estetiği) gibi görünüyor. Yüzün ortasında olması insanları tedirgin edebilir. Ayrıca sosyal medyada fotoğraf paylaşımıyla ilgili, işler artık buraya dönmeye başladı. Fotoğraf çekildiğinde, farklı açılarda çekildiğinde nasıl göründüğün önemli hale geliyor. Bu da sosyal medyanın etkilerinden kaynaklanıyor. Sonraki trend diyeceğiniz şey meme olabilir. Kadınlarda meme başlı başına bir konu, varlığı bir dert, yokluğu bir dert. Var olanlar küçültmek istiyor, yok olanlar büyütmek istiyor. Çocuk emzirmiş olanlar ise toparlatmak istiyor. Onun dışında, doğum sonrası toparlanmalar veya kilo verdikten sonra toparlatmak isteyenler germe işlemleri yaptırmak isteyebiliyorlar. Erkeklerde de son dönemlerdeki sağlıksız beslenmeye bağlı jinekomasti dediğimiz kadın meme oluşumu çok ön plana çıkıyor. Onların ameliyatlarını yapıyoruz. Sosyal medyanın gücüyle artık her şey daha görsel. Yani filtreler bile kendimizde, kafamızda olan ayıbı örtmek için yaptığımız bir şeydir. Bir insan kendinde bir ayıp görüyorsa ve bunun düzeltilebileceğine inanıyorsa, bunun peşinde koşuyor. Burun estetiğine gelecek olursak, insanların kafasında bir tane burun bulunur. Ulaşmak istedikleri bir burun hayal ederler, ancak genellikle bunu dile getirmezler. Güzellik algısı uyumla başlar. Eğer istedikleri burun yüzlerine uymayacaksa, burun ve yüz ayrı olur. İstediği burun hastanın yüzüne uyum sağlamaz. Hasta mutluyken çevredeki bakışlar değişmeye başladığında rahatsızlık duyar. Bu da sosyal medyanın oluşturduğu bir imajdır. Görüp beğenmek ve aynısını istemek uyumu, yüz içindeki uyumu bozar. Yani eskiden dergiler, magazinler veya televizyon magazinleri etkiliydi. Şimdi ise herkes sosyal medya aracılığıyla magaziner oldu. Kişileri ve kitleleri etkilemek kolay hale geldi.
Size gelen insanlar, sizin için hasta mı yoksa danışan mıdır ?
Estetik cerrahiye yönelen insanlar genellikle hasta değil, danışan olarak kabul edilir. Toplumumuzda bazen bir mağduriyet nedeniyle estetik ameliyat yaptırmanın bir gurur meselesi olduğuna inanılır. Kişinin kendini tamamlamak istediği düşünülür. Bu yüzden bazen başka şeylere yönelirler. Estetik ameliyat, kişinin gururuna yedirebileceği bir tercih değildir. Bazı insanlar estetik ameliyatlarını sağlık sorunlarına yönelik olduğunu söyleyerek açıklamaya çalışır. Örneğin, göz kapağında fazlalık olan biri, görüş alanının kapanmasını önlemek için ameliyat olduğunu belirtir, kişiye estetik olduğunu kabul etmek zor gelebilir. Aynı şekilde, burun kemiklerinde sorun olan biri de estetik ameliyatla bu sorunu çözebilir, fakat görsel bir amaç olmadığını iddia eder. Yani, istediğiniz gibi estetik ameliyat yaptırabilirsiniz ve bunu saklamak, utanmak zorunda değilsiniz. Estetik ameliyatların toplumumuzda ve kültürümüzde yaygın bir tercih olduğunu bilmek gerekiyor.
Estetik kaygılarla ilgili olarak insanların estetik cerrahiye yönelmesi bazı sorunları beraberinde getirebilir mi? Bu süreç insanları nasıl etkiler?
Doktor-danışan ilişkisi çok önemlidir. Danışanlara açık ve net bir şekilde neler bekleyebileceklerini belirtmek önemlidir. Psikolojik bir sorunu olmayan danışanlar genellikle diğer hasta gruplarıyla sorun yaşamazlar. Ancak, "şöyle yapalım, böyle yapalım, çok güzel olacak" gibi vaatlerde bulunduğunuzda, sorun yaşayabilirsiniz. Çünkü danışan size güvenerek tav olur. Diğer taraftan, danışanlara beklenilen süreçleri açıklayarak bir yolculuğa çıkmak daha doğrudur. Yolculuk sırasında, yanındaki kişiyi kandırmamak önemlidir. Bu yüzden, danışan-hekim ilişkisi ve güven çok önemlidir. Danışanlar ameliyat öncesinde hepsini düşünmelidir. Ameliyatın komplikasyonları olabilir ve önemli olan hekimin bu komplikasyonları onarabilme yeteneğidir. Sadece burnunuzu güzel yapabilme değil, aynı zamanda olası komplikasyonları da düzeltme yeteneğine sahip olmalıdır. Kitaplarda da belirtildiği gibi, %5-10 oranında ikinci bir ameliyata ihtiyaç duyulabilir. Bu riski göze alırken, hekimin bu riskleri onarabilme yeteneğini de değerlendirmek önemlidir. Bu şekilde, bu tür sorunlarla karşılaşma olasılığı azalır diyebilirim.
Güzellik algısının insanları tek bir tipoloji altında topladığını düşünüyor musun?
Şöyle söyleyeyim, jawline (çene hattı dolgusu), elmacık kemiği dolgusu gibi işlemler bazı hastalarda o kadar korkunç bir görüntü yaratıyor ki. Testere filmindeki maske gibi bir görüntü oluşuyor. Aslında bu sosyal medyanın etkisiyle ilgili bir durum. Eskiden magazinin gücüyle etkilenirdik, mankenlerin güzel görünmesi bizim için önemliydi. Şimdi ise sosyal medyanın gücüyle birlikte hep aynı görünme isteği ön plana çıkıyor. Daha doğrusu, aynı tip olma demeyeyim de, eskiden sadece parası olanlar estetik ameliyat oluyorlardı. Dolayısıyla onlar da birbirine benzer bir görünüm elde etme yolunda ilerliyorlardı. Şimdi ise bu talep daha yaygın hale geldi. Artık orta düzeyde maddi güce sahip olan insanlar da estetik yaptırmaya başlayınca, estetik talebi olan kişi sayısı da arttı. Dolayısıyla hala bir grup insan birbirine benzer bir görünüm elde etme yolunda ilerliyor diyebilirim ama genel olarak bakıldığında, bu oran düşük kalıyor. Önceden, bu oran daha yüksekti çünkü estetik ameliyat yaptıran kişi sayısı daha azdı. Şimdi oran daha düşük olsa da, hala hastaların talepleri var. Jawline, yanaklar, burun, dudaklar... istekler çeşitlilik gösterebiliyor. Bir kişi gördüm mesela, neden yaptırdığını hala soruyorum bazen. Estetik cerrahlar, hastaların kendi güzellik anlayışlarına uygun şekiller oluşturuyorlar. Aslında, belirledikleri değil, hastaların kendi güzellik anlayışlarına uygun sonuçlar elde ediyorlar. Bu tür estetik ameliyatları daha çok sosyal medya düşkünü olan kişiler tercih ediyor. Sosyal medyada görüyor çok güzel olmuş deyip hop gidiyor yapıyorlar. Aslında önemli olanı yani uyum noktasını unutuyorlar.
Son olarak estetik cerrahi bir kuaförlük değildir. Yani, sadece "yaptırdım bitti" şeklinde düşünmemek gerekiyor. Her ameliyatın riskleri ve komplikasyonları olabilir. Bu yüzden, ameliyat öncesi iyi bir hazırlık yapmak son derece önemlidir. Bu şekilde, hastalar daha güvenli bir süreç geçirebilir ve istedikleri sonuçlara daha kolay ulaşabilirler.
Bu keyifli sohbet için Dr. Öğr. Üyesi Ender Ceylan’a teşekkür ederiz.
Haber: Berivan Karatekin
Fotoğraf: Berna Turan
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...