Yelpaze gibi açılan kuyruğu ile ortaya çıkardığı olağanüstü desenler sayesinde dikkat çeken tavus kuşu, birçok medeniyetin sembolü haline gelmiştir. Türk sanatında da sıklıkla kullanılan semboller, taşıdıkları anlam ile milli kültürümüzün sahip olduğu köklü geçmişin geleceğimize birer yansımasıdır. Bu yansımalardan biri olarak kullanılan tavus kuşu ise Türk sanat tarihimizin ikonik figürlerinden olmuştur. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nden Prof. Dr. Yusuf Çetin’in, 2 yıllık emeğinin sonunda kaleme aldığı “Türk Sanatında Tavus Kuşu İkonografisi” eseri, bu kuşun milli sanat tarihimizdeki yerini açığa çıkarıyor.
Prof. Dr. Yusuf Çetin’e göre bezeme sanatında kullanılan figürlerin estetik görüntüsünden ziyade yazılı olmayan bir anlam dilinin keşfi, sanat tarihçilerinin önceliğidir. Geçmiş dönemlerin yaşantı, inanç ve kültürleri bazen bir sembolün arkasından yüzünü gösterebilir. Sanat tarihi biliminin dalı olan ikonografi resim, minyatür, fotoğraf ve tablo gibi göze hitap eden sanat eserlerindeki dini simgeleri inceler. Tavus kuşuna tarihte Türklerin ilişki kurduğu çevre uygarlıklarda ikonografik olarak rastlandığını söyleyen Çetin, “Mısır, Hint, Çin, İran ve Mezopotamya uygarlıklarında tavus kuşunun çok zengin ikonografik anlamları var. İslamiyet öncesi Türklerde ilgi çekici olması nedeniyle görülen sembollerden olan tavus kuşu, İslamiyetin kabulü sonrasında fazla kullanılmamasına karşın oldukça yoğun anlamlar taşıyan, tarihimizin önemli simgelerinden olmuştur.” sözleriyle bu kuşun kültürümüzün farklı dönemlerdeki yerini ve diğer uygarlıkların geçmişindeki önemini belirtiyor. Sülüngiller familyasından olan tavus kuşunun kuyruğundaki desenler, göz alıcı ihtişamıyla Çetin’in ifadelerine göre bir yurt dışı gezisinde tesadüfen ilgisini çekmiş. Erasmus programı kapsamında gittiği Polonya’da, çocukluğundan beri merak ettiği hayvanın, yaklaştığında kuyruğunu ona doğru açması kendisini oldukça etkilemiş.
“Eti geç çürüdüğü için ölümsüzlüğü temsil ediyor”
Soyluluk, egemenlik, bereket gibi birçok kavramın simgesi olan kuş, Çetin’in aktardığı bilgilere göre eti geç çürüdüğü için ölümsüzlük ile de bağdaştırılıyor. “Tavus kuşu, Antik Roma kaynaklarında, ölen kraliçelerin ruhlarını tanrılar katına taşıyan kutsal bir kuş olarak nitelendiriliyor. Eti geç çürüdüğü için ölümsüzlüğü temsil ediyor. O dönem Roma halkı evlerinin bahçesinde tavus kuşu bulundurmayı ve mezar odalarındaki duvarlara gösterişli şekilde resimlerini yaptırmayı soyluluk belirtisi olarak görürlerdi.” diyen Çetin, sahip olduğu niteliklerden dolayı tavus kuşunun eski çağlarda ölümsüzlük ve soyluluk ile anıldığını dile getiriyor.
Egemenliğin sembolü olarak tavus kuşu
Çetin’in paylaştığı bir diğer bilgiye göre, egemenliğin ve gücün simgesi olarak da kullanılan tavus kuşu, bu bağlamda Dîvânu Lugâti't-Türk’te koruyuculuğuna inanılan kuşlar arasında yer alıyor. Batılı bir gezgin olan Zamarkhos’un 566 yılında, Türk Hakanı olan İstemi Kağan’ı ziyaretinde tahtın iki tarafında tavus kuşu betimlemelerinin olduğunu tarihe not olarak düştüğünden bahseden Çetin, Gazneliler’in bayrağında da kullanıldığını söyleyerek bu ikonik canlının Türkler’deki değerini ortaya koyuyor. Kültür tarihimizin geçmişindeki tavus kuşu kullanım örneklerini aktarmaya devam eden Çetin, “Büyük Selçuklu Dönemine ait çini malzemelerde, tabaklarda sahnelenen taht temsillerinin sağında ve solunda tavus kuşunun kullanıldığını görüyoruz. Osmanlı Dönemindeki padişah tuğralarına baktığımızda şekil itibariyle bu kuşla bir benzerliklerinin olduğunu söyleyebilirim.” diyerek, İslamiyetten sonraki süreçte de Türklerde tavus kuşunun egemenlik sembolü olarak yer edindiğine dikkat çekiyor.
Temizlik ve arınma
Çetin’in yer verdiği ifadelere göre, cennet sularının ırmaklarla tasvir edilmesi, tavus kuşlarının su ile ilgili yapılarda sık kullanılmasına sebep olmuştur. Tavus kuşunun hamam, çeşme, havuz gibi yapılarda yer alması cennet kavramı ile ilişkilidir. Bununla birlikte çeşmelerde ve hamamlarda bu figürlere yer verilmiş olması, tavus kuşunun temizlik ve arınmayla olan ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
Güzellik ve itibar
Orta Asya Türk kültüründe güzellik, itibar ve şerefi simgeleyen tavus kuşunun, Hun Dönemine ait ipek kumaş üzerinde bir Hun soylusunun mezarında bulunması, Çetin’e göre eski dönem Türklerdeki sembolik kullanımı ortaya çıkarıyor. Çetin, “Güzellik, itibar ve şerefin hükümdarlara özgü nitelikler olması, başta saray yapıları olmak üzere anıtsal nitelikli mimari yapılarda tavus kuşlarının yoğun olarak kullanılmasını sağlamıştır. 11. yüzyılda Gazne Sarayı’na ait mermer kapı levhaları ve çini levhalarda, 1236 tarihli Anadolu Selçuklu Dönemi Kubadabad Sarayı çinilerinde tavus kuşu figürleri karşımıza çıkmaktadır.” sözleriyle, tarihi kayıtlarda Ortaçağ Türk sarayları anlatılırken, tavus kuşlarının Türk saraylarında önemli bir dekorasyon unsuru olduğunu bildiriyor.
Cennet ve sonsuz hayat
İslam sanatında tavus kuşunun cennet kuşu olarak bilindiğini ve cenneti sembolize ettiğini kaydeden Çetin, güzelliğinin yanı sıra kuyruğundaki yeşil rengin İslamiyet’in sembol rengi olmasından dolayı tavus kuşunun cennet kuşu olarak nitelendirilmesi üzerinde duruyor. Sözlerine, “Hz. Muhammed’in hayatını konu alan birçok minyatürlü el yazmasında, Mi’râc sahneleri anlatılırken peygamberin bindiği Burak, insan başlı, kuş kanatlı, at gövdeli ve tavus kuşu kuyruklu olarak betimlenmiştir.” şeklinde devam eden Çetin, cennet sembolü olarak kabul edilen tavus kuşunun Türk halı ve düz dokuma yaygılarda da uzun renkli kuyruğu, göz alıcı renkleri ve büyüleyici etkisi ile dikkat çektiğini ekliyor.
Işık ve aydınlığın sembolü olarak tavus kuşu
Türk sanatı ve kültür çevresinde kumaş, halı, seramik, madeni ve taş eserlerde geniş bir uygulama alanı bulan tavus kuşunun uzak geçmişlerde, “Güneş ve Ateş Tanrısı” olarak ilahi bir sembol anlam taşıdığını anlatan Çetin, İslamiyet’in kabulü ile ışık ve aydınlık sembolü olarak kullanıldığının altını çiziyor. Büyük Selçuklu Dönemine ait Harrekan-I Kümbeti’nde (1067-1068), kubbenin iç kısmındaki madalyonlar içinde kandil motifleri ile birlikte kalem işi tavus kuşu figürleri bulunduğunu belirten Çetin, “Tavus kuşu burada kandillerle birlikte karanlık mezar odasını aydınlatan ışığı ve aydınlığı sembolize ediyor.” diyerek tavus kuşunun bir diğer ikonografik anlamına vurgu yapıyor.
Haber & Fotoğraf: Erdem Karahan
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...