Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


GÜRKAN ERTAÇ İLE SPOR YAZARLIĞININ DERİNLİKLERİNE YOLCULUK

22.03.2025
Spor

 

Gürkan Ertaç, İzmir basınının duayen gazetecilerinden biridir. Kariyerine spor müsabakalarının sonuçlarını gazetelere ileterek başlamış, zamanla İzmir’in spor tarihine ve kültürüne önemli katkılarda bulunmuştur. Özellikle Altınordu ve Karşıyaka gibi köklü kulüpler üzerine kaleme aldığı yazılarla tanınan Ertaç ile spor yazarlığının incelikleri üzerine önemli bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

Spor yazarlığı, bir olayın yalnızca dışını değil, arkasındaki duygusal ve toplumsal bağlamı da ortaya koyar. Bu yazarlık türü, sporun insanları birleştirici gücünü, zafer ve yenilginin getirdiği duygusal dalgalanmaları ve rekabetin doğurduğu merakı inceler. Aynı zamanda, sporun içindeki adalet, eşitlik ve azim gibi evrensel temaları da işler. Yazılar, sadece sporla ilgili teknik bilgi sunmakla kalmaz, spora dair daha geniş bir perspektif sunarak okuyucuyu düşündürür, duygulandırır ve motive eder.

 

Gürkan Ertaç kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?

Ben Gürkan Ertaç, gazetecilik mesleğinde 68 yılı geride bıraktım. Ege Ekspres, Yeni Asır, Hürriyet ve Günaydın gazetelerinde görev aldım. Şu anda Gözlem Gazetesi’nde yazılarımı sürdürüyorum. Spor müdürlüğü, koordinatörlük, muhabirlik ve yazarlık gibi çeşitli görevlerde bulundum. Türkiye’de ve yurt dışında birçok ödül kazandım ve başarılar elde ettim. Aynı zamanda milli takım düzeyinde de sporcu kariyerim bulunuyor. Ayrıca, TSYD (Türkiye Spor Yazarları Derneği) İzmir Şubesi Başkanlığı ve Basketbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu üyeliği gibi prestijli görevlerde de yer aldım. “Basında Hoş Sada”, “Bir Sevdadır Kemeraltı” ve “Cennet Yolu İzmir Kordonboyu” gibi kitaplar kaleme aldım ve bu kitapların gelirlerini belirli hayır kurumlarına bağışladım. Gazetecilik, benim için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Hâlâ yazıyor ve genç gazetecilere yol göstermeye devam ediyorum. 

 

Spor yazarlığına olan ilginiz nasıl başladı? 

Spor yazarlığına olan ilgim, çocukluk yıllarımda spora duyduğum büyük tutku ile başladı. Küçük yaşlardan itibaren futbol, basketbol ve diğer branşları yakından takip ediyordum. O dönemde sporun içinden gelen biri olarak gördüklerimi ve hissettiklerimi kağıda dökmek benim için büyük bir keyifti. Zamanla bu meslek sadece bir iş değil, bir yaşam biçimi haline geldi. Yıllar içinde pek çok büyük spor olayını yerinde takip ettim, sayısız spor insanıyla röportajlar yaptım ve gelişmeleri okuyuculara en doğru şekilde aktarmaya çalıştım. Spor yazarlığı, sadece maç sonuçlarını yazmak değil, sporun ruhunu, heyecanını ve insan hikayelerini yansıtmak demektir. İşte bu anlayışla yıllardır mesleğimi severek sürdürmekteyim.

 

Spor basınında uzun yıllardır yer alan biri olarak, mesleğin en büyük değişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Spor basınında uzun yıllardır yer almış biri olarak, meslekte pek çok değişime tanık oldum. Özellikle dijital medyanın yükselişi, haberlerin anında ve çok daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Eskiden detaylı analizler ve gazetelerde yer alan özenli yazılar ön plandayken, bugün sosyal medya ve anlık paylaşımlar daha çok öncelik kazanıyor. Bu durum büyük fırsatlar sunarken, haber doğruluğu ve titiz araştırma gerekliliğini de artırdı. Ancak, her şeye rağmen doğruluk, tarafsızlık ve sporun ruhunu yansıtmak gibi temel prensipler, mesleğin özünü oluşturmaya devam ediyor.

 

Spor yazarlığında etik ve objektiflik konusunda karşılaştığınız en büyük ikilemler nelerdi?

Bu konuda karşılaştığım en büyük ikilemler, zaman zaman duygusal bağların ve kişisel görüşlerin haberlere yansımasıyla ilgili oldu. Özellikle yerel kulüplerin taraftar kitlesiyle olan yakın ilişkileri, bazen tarafsız bir bakış açısı sunmayı zorlaştırabiliyor. Ayrıca, sporcular ve takımlar hakkındaki eleştirilerde dengeli olmak önemlidir; çünkü objektiflik, sadece iyi ve kötü olayları aktarmayı değil, her iki tarafın da görüşlerine yer vermeyi gerektirir. Bu durumlarda doğruyu söylemek, bazen zorlayıcı olsa da mesleğin en temel ilkesidir. 

 

Günümüzde sporda “tık haberciliği” sıkça yapılıyor. Bu durum spor yazarlığını nasıl etkiliyor?

Tık haberciliği, dijital medyanın hızla yayılan bir fenomeni olarak spor yazarlığını olumsuz etkiliyor. Eskiden spor yazarlığı, sporu anlatmak, oyuncuların ruh hallerini ve maçtaki detayları derinlemesine incelemek üzerineydi. Ancak şimdi başlıklar, tıklama almak için sansasyonel hale geliyor. Bu, içerik ile başlık arasındaki uyumsuzluğu artırıyor ve güven kaybına yol açabiliyor. Tık haberciliği, doğru bilgi ve tarafsızlık ilkesini gölgede bırakıyor, çünkü içerik genellikle başlıkla örtüşmüyor. Bu durum, sporun ruhunu yansıtan yazıları geride bırakıyor. Ancak gerçek spor yazarlığı hala değerini koruyor. Genç gazetecilere tavsiyem ise tıklanmak için değil, doğruyu yazmak için çalışmalarıdır. Tık haberciliği kısa vadede popülerlik sağlasa da uzun vadede güven ve saygı kazanmak ancak dürüst ve derinlemesine yazılarla mümkündür.

 

Spor yazarlığında en çok karşılaştığınız yanlış algılar nelerdir?

Spor yazarlığında en çok karşılaştığım yanlış algılardan biri, mesleğin sadece maç yazmaktan ibaret olduğu düşüncesidir. Oysa bu iş, takım stratejilerini, oyuncu psikolojisini ve maçtaki kritik anları anlatmayı gerektirir. Bir diğer yanlış algı ise spor yazarlığının kolay olduğu düşüncesidir. Gerçek şu ki, doğru bilgiye ulaşmak ve araştırma yapmak sürekli çaba gerektirir. Ayrıca, spor dalı sadece erkeklerin ilgisini çeken bir alanmış gibi algılanır. Oysa spor, herkesin ilgisini çekebileceği bir dünyadır.

 

Genç gazetecilere ve spor yazarlığı yapmak isteyenlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz?

Genç gazetecilere ve spor yazarlığı yapmak isteyenlere tavsiyem, öncelikle bu mesleği gerçekten sevmeleridir. Gazetecilik, uzun saatler süren, bazen zorlayıcı ama bir o kadar da tatmin edici bir iştir. Spor yazarlığı ise bu tutkunun üzerine inşa edilir. Eğer sporu, futbolu ya da diğer branşları içtenlikle seviyorsanız, bu sevdanız yazılarınıza yansıyacaktır. Sürekli okumalı ve gözlem yapmalısınız. Sporun sadece maçlardan ibaret olmadığını anlamalı, ardındaki strateji, oyuncu psikolojisi ve taraftar kültürü gibi derinlikleri keşfetmelisiniz. Farklı bakış açıları geliştirin, her zaman araştırarak yazın. Hazırlıklı olmak ve yazdığınız konuya hakim olmak çok önemli. Ayrıca, sabırlı olun. Başlangıçta kolay olmayabilir, belki de küçük mecralarda çalışarak tecrübe kazanmanız gerekebilir. Ancak her zaman kendinize güvenin ve yazdığınız her satırda gelişim gösterin. Gazetecilik, sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda doğruyu bulmak ve onu insanlara en iyi şekilde iletmektir. En önemlisi, Her zaman doğruyu söyleyin, tarafsız olun ve etik kurallara sadık kalın.

 

Spor yazarlığı, yalnızca maç sonuçlarını aktarmaktan çok daha fazlasıdır; sporun ruhunu, duygusal bağlamını ve toplumsal etkilerini derinlemesine keşfetmeyi gerektirir. 68 yıllık deneyimiyle Gürkan Ertaç, bu yazarlık türünün evrimini ve doğru haberciliğin önemini vurgulamaktadır. Yıllar boyunca sporun çeşitli yönlerini kaleme alarak sadece İzmir’in spor kültürüne değil, Türk spor gazeteciliğine de önemli katkılar sunmuştur. Gürkan Ertaç’a, spor yazarlığının derinliklerine ışık tuttuğu ve bu önemli mesleği geleceğe taşıyan tavsiyeleri için teşekkür ederiz.

 

Haber: Mehtap Başer

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00