Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


GÖLDEKİ İNCİ: İNCİ KEFALİ BALIĞI

12.03.2024
Dosya

 

Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün derinliklerinde yaşamını sürdüren bir balık, inci kefali. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde dahi adından söz ettiren bu balık hakkında neler biliyorsunuz? Suya meydan okuyarak suyun tersine yüzen bu balık hakkında her şey cevap buluyor.

 

Van ve Bitlis sınırları içerisinde yer alan Van Gölü iki endemik tür balığa ev sahipliği yapmaktadır. Biri 2018 yılında keşfedilen küçük mercan balığı diğeri ise inci kefalidir. Adından daha sık söz ettiren inci kefali balığı hakkında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinde görev yapan, başta balıklar olmak üzere su kaynaklarındaki canlılar hakkında araştırmalar yapmış olan ve uzmanlık çalışması inci kefali olan Doç. Dr. Ataman Altuğ Atıcı ile inci kefalinin tüm özelliklerini ele aldık.

 

“İnci kefali bir deniz balığı olan kefal balığına benzer”

Van Gölü’ne zamanında birçok gezginin geldiğini, bu balıktan bahsettiklerini söyleyen Atıcı, “İnci kefalini ilk bilim insanları tanımladı. Guldenstad isimli Alman araştırmacı balığın alburnus tarichi olan bilimsel adını 1814 yılında bildirdi. İki isimli olmasının sebebi ise, balıklarda bilimsel olarak iki adlandırma yaparız. İlk ismi onun cinsini ikincisi onun türünü bildirir. Tarichi ismi tuzlanan balık anlamına gelmektedir. Bakıldığı zamanda bu balık tuzlanarak yenilmektedir.” ifadelerini kullandı.

 

İnci kefalinin isminin neye benzetilerek verildiğine de değinen Altuğ, “İnci kefali diyoruz ama aslında kefal ailesinin değil sazangiller ailesinin bir türüdür. Bizler canlılarda benzetmeler yaparız. Örneğin, köpek balığı deriz. Adını köpeğin dişlerine benzeyen sivri dişlerinden alır. İnci kefali bir deniz balığı olan kefal balığına benzer. Bu yüzden kefal adı verilmiştir.” dedi.

 

“İnci kefali gölde üreme yapamıyor”

Balıkların üredikleri ortama göre soylarının belirlendiğini söyleyen Atıcı, “İnci kefali aslında tatlı su orijinli (soy) bir balık türüdür. Buna o canlının ürediği alana göre karar veriyoruz. Bir canlı nerede üreyebiliyorsa o canlı oraya aittir. Herkes inci kefalini Van Gölü orijinli biliyor ama üreme göçü için tatlı sulara gidiyor. Bu da inci kefalinin aslında tatlı su orijinli olduğunu gösteriyor. İnci kefali gölde üreme yapamıyor. Yumurtaları tuzluluk oranından dolayı açılmıyor. Ph değeri dediğimiz değer yüksek. Bu özellikler inci kefalinin sadece beslenmesi için imkân sağlıyor. Onun dışında farklı bir biyolojik aktivitesine izin vermiyor.” şeklinde açıkladı.

 

“Diğer balık türlerinde sahiplenme var ama inci kefalinde yoktur”

İnci kefalinin üreme sürecinden söz eden Atıcı, “Kefal üreme döneminde tatlı sulara doğru göç etmeye başlar ama bu birden gerçekleşen bir süreç değil. Çünkü farklı ortama birden girmeye çalışırsa ölebilir. Bunu hangi canlıya yaptırırsanız sonunda yaşamını yitirir. Bu yüzden önce kendini o ortama adapte eder. Acı su dediğimiz tatlı ve tuzlu suyun ortası olan yerde bekler. Bu bekleme ve adapte olma süreci bir hafta kadar sürer. Alışmaya başladıktan sonra yavaş yavaş üreyeceği ortama geçmeye başlar. Güvenilir bir ortam bulduktan sonra dişi yumurtalarını o ortama bırakır. Bıraktıkları yumurtalar sazanlara özgü olan yapışkan özelliktedirler. Bu sayede ortamdaki otlara, taşlara yapışırlar. Burada tutulan yumurtalar suyun da sıcaklığına göre yavaşça açılmaya başlar. Larva denilen küçük inci kefalleri içinden çıkar. Bu yavrular yaklaşık 1-2 hafta göle geçmeden yaşamlarını sürdürürler. Tıpkı anne ve babaları gibi adapte olduktan sonra göle geçerler. Bu süreçte anne ve babaları yanlarında olmaz. Diğer balık türlerinde sahiplenme var ama inci kefalinde yoktur. Yumurtayı bıraktıktan sonra anne ve babaları göle geri döner.” diyerek üreme dönemine dikkat çekti.

 

“İnci kefali hem et hem de ot ağırlıklı beslenme göstermektedir ”

Kefalin yumurtadan çıktıktan sonra nasıl beslendiğini anlatan Atıcı, “Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra yaklaşık bir hafta dışarıdan besin tüketmezler. Karınlarının alt kısmında besin kesesi dediğimiz bir yapı var. Bu kese içerisinde besin bulunur. O besin yavruya yumurta ile geçer. Kesede bulunan besini tüketene kadar dışarıdan bir şey yemez. Onu tükettikten sonra ağız açıklığı başlar. Ağız açıklığı başlayınca bu sefer küçük bitkisel canlılar var (bunları gözle görmek zordur mikroskop ile görülebilir) bunları besin olarak tüketir. Ardından gölde bulunan bir gün sineğinin kurtçuk hali ile beslenir. Sinek su kaynağına yumurtasını bırakıyor. Yumurta suyun dibine doğru inmeye başlar. Dipte açılır ve larva dediğimiz kurtçuklar içinden çıkmaya başlar. O kurtçuklar suyun üzerine gelir. Daha sonra sinek olup hayatına devam ediyor. Bu sineklerin kurtçuk hali ile bu balıklar besinlerini gideriyorlar. İnci kefali için bu besin büyük bir yer kaplıyor. Çünkü inci kefali hem et hem de ot ağırlıklı beslenme göstermektedir.” ifadelerini kullandı.

 

“Yumurtalar askıda kalmaya başlıyor ve ölüm gerçekleşiyor”

Zaman içerisinde gölde gerçekleşen su çekilmesinin balığın yaşamına etkisine değinen Atıcı, “Göldeki su seviyesi balığın yayılımını elbette etkiliyor. Ama şu an için ölümüne yol açacak düzeyde değil. Asıl sorun girdiği akarsuyun su seviyesidir. Çünkü akarsu seviyesi göle göre daha az. Kefalin üreme dönemi ve tarımsal faaliyetlerin kesişmesi ciddi sorun oluşturuyor. Bu dönemde akarsudan tarlalar için sulama amaçlı su alınıyor. Bu faaliyet yapıldığı zaman su seviyesinde ciddi değişim meydana geliyor. Yumurtalar askıda kalmaya başlıyor ve ölüm gerçekleşiyor. Göl seviyesindeki değişimden çok bu faaliyet yaşamlarını etkilemektedir.”  şeklinde aktardı.

 

“Bir tehdit oluşması demek ez az 10 bin kefalin yok olması demek”

Balığın yaşamını ve üremesini etkileyen faktörlere değinen Atıcı, “Çevre kirliliği ve kum alım ocakları çok etkilemektedir. Akarsu ve gölden kum alındığı zaman balığın ortamına zarar veriliyor. İnci kefali yumurtasını bırakacağı bu yere ulaştığı zaman eğer bir tehlike sezerse yumurtaları bırakmaz ve kendi içinde öldürür. Bu da ciddi bir sorun. Üreme çağına gelmiş bir kefal 10-16 bin civarında yumurta bırakıyor. Bir tehdit oluşması demek en az 10 bin kefalin yok olması demek. Bunun dışında kaçak avcılık önceleri çok fazlaydı. Şimdilerde bu konuda sıkı tedbirler alındı. Bu sayede üreme dönemlerinde avlanma olmuyor ve çoğalmasına engel olunmuyor. Avcıların bunun yanında belli aralıkta ağ kullanma zorunlulukları var. Bu sayede belli bir büyüklükte balıklar avlanılabiliyor.” dedi.



Son olarak ekonomik açıdan bakıldığı zaman önemli bir değere sahip olduğunu, ülkemizde su balıkları içerisinde avcılığı en fazla yapılan tür olup yıllık 9 bin ile 10 bin arasında avcılığının yapıldığını söyleyen, bize inci kefali hakkında güzel bilgiler veren Doç. Dr. Ataman Altuğ Atıcı’ya teşekkür ederiz.

 

Haber: Kevser Dayan

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00