Osmanlı’nın dini ve sivil mimarisindeki uygulamaların ayrılmaz bir parçası olan Kalemişi sanatı; tavan, kubbe, tonoz ve kemer gibi yapıların süslemesinde kullanılır. Ustasının fırçasından çıkan kalemişine hayran olup bu mesleğe başlayan Kalemkar Aydoğan Sevinç’in Milli Saraylar ve birçok camide yaptığı başarılı çalışmaları hayranlık uyandırıyor.
Genel anlamda iç yapılarda kullanılan kalem işi, kuru sıva, alçı ya da bez zemine belli şablonlarla oluşturulmuş desenlerin yağ veya su bazlı boyalar ile uygulanmasına denir. 19. yüzyıla kadar Osmanlı Mimarisi’ndeki yapılarda bu süsleme tekniğinin uygulamasına devam edildiği görülür. Ancak batılılaşmanın etkisiyle Kalem İşi nakışında değişiklikler başlar. Klasik dönemde kullanılan Rumi, Palmet ve benzeri motifler yerini Akantus Yaprağı ve Kıvrık Dal gibi Barok tarzı işlemelere bırakarak süslemelerdeki sadelik daha kalabalık ve gösterişli görünüm almıştır.
Klasik dönemden Barok döneme
Çeşitli uygulama tarzı ve dönemleri olan bu sanatın süslemelerinde önce Klasik dönem üslubu etkiliyken, batılılaşma ile çalışmaların Barok dönem tarzına yöneldiğini dile getiren Kalemkar Aydoğan Sevinç, “Osmanlı Devleti’nin Batı’ya açılmasıyla Kalem İşi sanatımız da oldukça etkilenmiştir. Klasik Dönemde motiflere tonlama yapılmayıp, kenarlara kontür geçilen süslemeler, üç boyut etkisinden daha uzaktır. Fakat Barok üslubunun etkisiyle motiflerin etrafındaki kontürler kalkar; bunun yerine ana rengin açık ve koyu tonlarıyla, gölge ve ışık efektleri verilerek üçüncü boyut etkisi vurgulanır. Böylece Klasik Dönemde var olan sadelik çok daha azalıp oldukça gösterişli bir hal almıştır” dedi. Barok tarzdaki süslemeler yapılırken yetenek ve tecrübenin önemli olduğunu söyleyen Aydoğan Sevinç, “Barok kalem işinde derinlik ve üç boyut vurgusu kademe kademe estetik fırça darbeleriyle yapılmalıdır. Bu konuda yetenek oldukça önemlidir. Günümüzde ben ve ustalarım denk geldiğimiz kötü restorasyonlardan dolayı rahatsızlık duyuyoruz. Barok kalem işinden anlamayan bazı eller maalesef bu güzel eserleri estetikten uzak hale getirip gelecek nesillere orijinalliğinden tamamen uzaklaşmış farklı çalışmalar bırakmaktalar. Bu eserleri, işin ehli ustalara yaptırmak, araştırmak ve onları bulmak gerekiyor.” dedi.
Kalem İşi’ndeki uygulamalar
Kalem İşi’ndeki uygulamalar eskiz çizimler, kömür tozu, çırpı ,cetvel ve akrilik tüp boyalar sıklıkla kullanılan malzemeler arasında yer almaktadır. Genel anlamda bu uygulamalardan bahseden kalemkar Sevinç, “Restorasyonu veya restitüsyonu yapılacak kalemişinin, belli bir zemindeki motifinin tamamen yenilenmesi gerektiğinde varsa orijinal benzerinden eskize aynı ölçülerde çizimi yapılır. Orijinal motifi yoksa, görsellerden yararlanılarak yine aynı ölçülerde, ozalit ile büyütme veya küçültme yapılarak motif çizilir; bu çizim iğne ile delinir. Bir beze sarılı kömür tozu yardımıyla, eksik olan kalemişi zeminlere tozlama yapılır. Bu aşamadan sonra kalemkar, hazırladığı özgün renkleri, uygun fırçalarla gölge ve ışık efektlerini vererek motifin estetik tümlemesini tamamlar.” Dedi. Çalışmalar ile ilgili çeşitli bilgiler veren Aydoğan Sevinç, “Kubbe, tavan ve duvar çalışmaları zaman ve metrekareye bağlı olarak değişmektedir. Bazen 1 metrekarelik motifte, saatlerce çalıştığımız olmuştur. Kalem işi çalışmalarında en önemli malzemelerden biri bizim için iskeledir; iskelenin yüksekliği, güvenliği ve açısı çalışmanın hızını ve kalitesini ayarlamada büyük bir rol oynar. Kalem İşlerinde en çok kullanılan renkler beyaz ve oksit sarıdır. Özgün bir rengi bulmak için bazen birkaç ana renkten karışım yaparak, istenilen tozu buluruz.” dedi.
“Saray ve Camilerde çalıştım”
Meslek hayatı boyunca başarılı projelere imza atan Aydoğan Sevinç, “Milli Saraylar’da 28 yıl çalıştım. Bu süre boyunca, Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayı, Yıldız Şale Köşkü, Beykoz Mecidiye Kasrı gibi gözde yapıların Kalem İşi restorasyonlarında görev yaptım. Milli Saraylar dışında Çırağan Sarayı, Pembe Köşk, Necmeddin Molla Kocataş Yalısı gibi tarihi mekanlarında Barok, Rokoko veya Osmanlı tarzı Kalem İşi uygulamalarında da yer aldım. Milli Saraylar’da yaptığımız kalem işi restorasyonlarında, geçmişi geleceğe taşıma düşüncesine sadık kaldım. Karşıma çıkan eserlerde altyapıdan, üstyapıya kadar bütün kurallara uymaya gayret edip, orijinal motifleri ve renkleri bulmaya, özgün malzemeleri kullanmaya özen gösterdim. Bu tarihi dokular, geçmişten günümüze kadar ulaştı ise, bunun nedeni yapılan eserlerin, kullanılan malzemelerin kalitesi ve dayanıklılığıdır. Ben de aynı kalite anlayışıyla, bu eserleri geleceğe taşıma gayretinde oldum ”dedi.
Mesleki hayatından dolayı fizik tedavi görerek çalıştığını dile getiren Aydoğan Sevinç, “Mesleki yıllarımız genelde tavanda geçtiği için, birçok meslektaşımızda bel ve boyun fıtıkları olmaktadır. Ben de ikisi de var. Gördüğüm fizik tedaviler sayesinde mesleğimi icra etmeye devam ediyorum. Bence, kalemkarlığı bir sanat olarak ele almak gerekmektedir. Bir kalemkar üretken, estetik, yetenekli ve en önemlisi sabırlı olmalıdır. Geçmişte yaptığımız çalışmalarda kaliteli ve estetik eserler bırakmak istedik. Ben bir sanatkarım ve amacım; gelecek nesillere kaliteli eserler bırakmak. Eserlerin hak ettiği değeri görmesi benim için en büyük mutluluk.” dedi.
Haber: Zübeyde Kaya
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...