Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Yakup Eriz, 17 yıldır profesyonel olarak avcılık ve atıcılık sporuyla ilgileniyor. Türk kültürünün vazgeçilmez aktivitelerinden bu geleneği koleksiyon yaparak yaşatıyor. Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan Avcılık ve Atıcılık Derneği’nde sunduğu  koleksiyon  ilginç parçalardan oluşuyor. 

İnsanoğlu var olduğu andan itibaren destansı bir serüven içindedir. Doğada var olmak ve varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmek için avlanma ihtiyacı duymuştur. Eski Türk topluluklarında avcılığa çok büyük önem verilirdi. Avcılığın Türk toplumunu nasıl etkilediğine bir örnek de  çocuklara verilen Afşin, Karaca, Alakuş, Laçin, Alp Sungur gibi avcı kuş isimler konulmasıdır. Atıcılık ve binicilikleriyle bilinen Türkler, avlanırken at üzerinde olur ve yay, ok gibi atıcılık yapılan silahlar kullanılırdı. Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu’nun tarihi Türkiye’deki spor aktiviteleri ile uğraşan tüm toplulukların, Türkiye İdman Cemiyetleri adı altında bir araya getirilmesi ile başlar. Avcılık ve Atıcılık faaliyetleri ise Türkiye İdman Cemiyetleri çatısı altında 1923 yılında başlatılır. Yakup Eriz, Avcılık ve Atıcılık Kulübü Derneği’nin Başkan danışmanlığını yapıyor. Koleksiyonu daha görünür hale getirmek için koleksiyonda bulunan parçaları dernek odasında sergiliyor. Eriz, ata sporu olan avcılık ve atıcılığı bizlere detaylarıyla anlattı.

“Gönüllü bir koleksiyon”

Koleksiyon içerisinde avcılık ve atıcılık haricinde de orijinal ve maket hayvan  parçaları bulunmakta. Yakup Eriz, “Burada bu iki sporu gerçekleştirirken  ihtiyaç duyulan bazı parçalar  mevcut. Bu parçalar orijinal ve eski dönemlerde bizzat kullanılmış parçalar. Gönüllü bir koleksiyon. Avcılık ve atıcılık ile uğraşan kişiler tarafından kulüp odasında sergilenmesi için bağışlanan parçalardır. Atıcılık yaparken fabrikasyon çağı  öncesinde daha ilkel yollar izleniyordu. Sergideki bazı örnek parçalar; av fişeği doldurma mekaniği, kapsül çıkarma ve takma aparatı, bek (fişek ısıtma aparatı), fişek ağzı kıvırma makinası, kahve öğütme değirmeni, kahve kavurma cezvesi, av giysileri, av çantaları  ve buna benzer birçok aksesuarlardan oluşur. Bunlar hep  eski dönemlerde atıcılık ve avcılık esnasında kamp yaparken ihtiyaç duyulan parçalardır.” diyerek avcılık ve atıcılıkta kullanılan parçalardan söz etti.

“Avcılık insanlık ihtiyacıydı, atıcılık ata sporumuzdur”

Geçmiş dönemlerde avcılığın yaşamak için zorunlu ihtiyaç olduğunu dile getiren Yakup Eriz, “Yerleşik yaşam bizlere avlanma ihtiyacımızı unuttursa da, avcılık sporu bizlere bu kabiliyetimizi tekrar hatırlatır. Atıcılık ise bozkırlardan Anadolu’ya kadar atalarımızın icra ettiği bir faaliyet. Atıcılığın Türk kültüründe çok önemli bir yeri vardır. Avcılık insanlık ihtiyacıydı, atıcılık ise ata sporumuzdur.” dedi.

Koleksiyonun önemi 

Yakup Eriz, avcılık ve atıcılığa olan ilgisinin çok küçük yaşlarda başladığını belirtiyor. Atıcılığın geçmişten günümüze değişim yaşadığını , bu değişimin ne denli olduğunu göstermek için koleksiyon yaptığından bahsetti. Koleksiyonun önemi hakkında konuşan Yakup Eriz , “ Bundan 40 yıl öncesini ve bugünü kıyaslarsak , bugün avcılık ve atıcılık daha kolay. 40 yıl önce avcılık ve atıcılık esnasında kullanılan av fişeklerini kendimiz yapıyorduk. 40 ila 50 yıl önce İngiliz Sarması denilen dolma tüfekler kullanılırdı. Kullanımı oldukça zor tüfeklerdi. Tüfeğin namlusu ağızdan doldurulur ve sadece bir atış yapılabiliyordu. Doldurma işlemi sürekli tekrarlanırdı. Çocukluğumda babamla atıcılık yaparken bu tüfeklerden kullanıyorduk. Günümüzde daha kolay otomatik fişek ve tüfekler mevcut.Bu aradaki farkı avcılık ve atıcılıkla uğraşan genç arkadaşlara göstermek misyonlarımdan bir tanesi. Geçmişte ve bugün kullanılan materyalleri toplayarak bu koleksiyonu gerçekleştiriyorum.” ifadelerine yer verdi. 

İnsani yönleri 

Kaçak avcılığın ve tedbirsiz gayriresmi atıcılığın suç olduğuna değinen Yakup Eriz, bu sporu yaparken kesinlikle dikkat edilmesi gereken etik kurallar olduğundan bahsetti. Yakup Eriz,  post, kürk, boynuz ve deri gibi hayvanların biyolojik yapılarından maddi gelir elde etmenin büyük bir suç olduğunu söyledi. Kişisel zevkler için avlanmanın da insanlık suçu olduğunu yineledi. Son olarak kaçak avlanma ve tedbirsiz atıcılıkdan bahseden Eriz, “Maalesef kaçak avlanma dünya genelinde hala büyük bir problem.Gerekli eğitim ve yaptırımlarla umuyoruz ki bu durum değişir. Deneyim olmadan ve gerekli tedbirler alınmadan yapılan atıcılık çok tehlikeli bir durumdur. 8 senedir ileri düzey ok atıcılığı yapıyorum. Bir profesyonel olmadan ve poligon haricinde atış yapılan yerlerde atıcılık çok tehlikelidir. Kişi hem kendisine hem de bir başkasına zarar verebilir.” diyerek sözlerini noktaladı. 

Yakup Eriz, Nazilli’nin Ordu Caddesi’nde bulunan dernek odasına koleksiyonu görmek isteyen herkesi hafta içi 17:00 ve 18:30 saatleri arasında davet ediyor. Avcılık ve atıcılık hakkındaki bilgileriyle bu kültürün esaslarını kendisinden dinleyebilirsiniz.

Haber & Fotoğraf : Egecan Yapsık