Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


GELECEĞİMİZİN TEMİNATI: SU VERİMLİLİĞİ

05.01.2024
Yaşam

 

Suyun gerekli miktarda kullanımı ile tasarrufun önüne geçildiği takdirde su verimliliği sağlanabilir. Suyun verimli kullanılması için suyun yönetilmesi gerekir. Su kaynaklarının sürdürülebilirliği, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılaması açısından büyük önem arz ediyor. Su verimliliği, su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir bir gelecek için oldukça dikkat etmemiz gereken bir durumdur. Hepimizin bireysel ve kurumsal düzeyde su verimliliği sağlama konusunda geleceğimiz için sorumluluk alması gerekir. 

 

Suyun hayatî öneme sahip olduğu günümüzde, su verimliliğinin nasıl sağlandığı ve kuraklık riskine karşı alınabilecek önlemler konusunda merak ettiklerimizi yanıtlayan Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Sabri Kılınç ile su verimliliği konusunda röportaj gerçekleştirdik.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?                                                   

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışmaktayım. Akademik dünyada 35 senedir varım. Çalışmalarım tatlı sularla yani iç sularla başladı. Daha sonraki yıllarda ekolojik boyutun canlılar arasındaki ilişkisine ve su kirliliğine yöneldim. Su kirliliğinde de su kalitesinin belirlenme parametrelerini, suyun kimyasal özelliklerini, kimyasal bileşimindeki değişimleri ve suda yaşayan canlıların değişiminde popülasyon artışının ya da azalışının suya olumlu ya da olumsuz etkilerini incelemeye başladım. Buna bağlı olarak da havza üzerindeki insan aktiviteleri, tarımsal faaliyetler, yerleşim alanları, gübre kullanımı ve endüstriyel alanlarda su sistemleri üzerindeki etkilerini inceledim.

Su verimliliği nasıl sağlanır?      

Su verimliliği geniş bir kavramdır. İnsanoğlu doğadan bağımsız tek başına yaşayamaz. Nereden başlayacağımızı bilmemiz gerekir. Verimliliği hangi kriterlere göre neden tanımlamamız gerektiğini bilmeliyiz. İnsanoğlu kullanacağı bütün materyalleri doğadan tedarik ediyor. Doğanın döngüsü de su ile sağlanabiliyor. Su yoksa doğal yaşam da olmaz. Su verimliliği dediğimizde hangi pencereden baktığımızı net olarak söylememiz gerekiyor. İnsan açısından bakacak olursak insanın günlük ortalama su ihtiyacı 50 litre civarıdır. Ancak bu 50 litreyi eşit bir şekilde kullanamıyoruz. Dolayısıyla bazı bölgelerde su kıtlığı varken bazı bölgelerde su bolluğu vardır. Mesela Kuzey Avrupa ülkeleri sürekli yağışlı iken Orta Asya ve Afrika'da ciddi bir su sıkıntısı var. Dünyada yaklaşık 7 milyar insan yaşamaktadır. Bunun 2,6 milyara yakını su ortamına sahip değil. Son yıllarda yoksul ülkelerde suya ulaşamama problemi nüfus artışından kaynaklanmıyor. Zengin ülkelerin su tüketiminin gereğinden fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Aslında su miktarı sabit fakat kirlettiğimiz su miktarı fazla. O yüzden suyun kullanımına dikkat etmeliyiz. Verimlilik denildiğinde çok ciddi sıkı önlemler alınmalı. Örneğin, geçen yaz İstanbul'da barajlarda su oranı %25'e kadar düştü. Bu çok ciddi bir problem. İstanbul'da ciddi önlemler alınmadı. Ne yazık ki sadece İstanbul'da değil, hiçbir yerde önlem alınmıyor ve en önemlisi yağmur suyu kullanılmıyor. Yağmur suları kanalizasyonlara karışıp gidiyor. Arıtma sistemlerimiz de yeterli değil.

 

Kuraklık riskine karşı hangi önlemler alınmalı?                

Endüstriyel ve tarımsal alanlardan bakabiliriz. Tarımsal boyutuna değinecek olursak maalesef tarım politikalarımız yok. Konya havzasından bahsedecek olursak en az yağış alan bölgedir. Geçmiş yıllarda tarım deposu olarak bilinirdi. Konya havzasında suya çok ihtiyaç duyulan ürünler üretiliyor. Bunun için de bu su ihtiyacı yer altından karşılanıyor. Çok fazla su çekilmeye başlayınca obruklar oluştu. Yağışlı bir bölge olan Karadeniz'e baktığımızda, tatlı sular denize karışıp gidiyor. Konya havzasında kuru tarıma gidilmeli. Kuraklık çok ciddi bir problem, o yüzden herkes kendini sorgulamalı.


Uzmanlar 30 yıl içinde su fakiri bir ülke olacağımızı hatırlatıyor. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?              

Uzmanlar çok iyimser davranmış. Ben o kadar iyimser değilim. Bu öngörü aslında küresel ısınma verileri ile karıştırılarak elde edilmiş bilgidir. Kuraklık çok ciddi hissedilmeye başladı. Yağış rejimlerinin değişimi ile hiç yağış almayan bölge birkaç gün sonra çok yağış alıp sel ve taşkınlara sebep oluyor. Bu da önümüzdeki birkaç sene sonrasında su kıtlığı yaşayabileceğimizin göstergesidir.

Su yönetimi sağlanmadığı takdirde hangi sektörler etkilenir?                      

Suyun kullanılmadığı bir alan gösteremeyiz. Bizim sanal su ve gölge su dediğimiz bir su var. Su ayak izi, karbon ayak izi dediğimiz çok kullanılan bir terim. Herhangi bir faaliyeti gerçekleştirmek için kullanılan ve üretilen karbon miktarından yola çıkarak herhangi bir ürünü ilk safhadan son safhasına kadar gidilen süreçte ne kadar karbon salınımı yapıldığı tespit ediliyor. Bizdeki su ayak izi. Herhangi bir ürünün üretilmesi sürecindeki bütün diğer katkı sağlayan süreçlerle birlikte ürünün son hâline gelmesine kadar geçen safhada kullanılan su miktarına su ayak izi diyoruz. Bir mal veya hizmetin üretimi için gerekli tatlı su miktarının tüm tedarik zinciri içindeki ölçümüne su ayak izi diyoruz. Birim zamanda harcanan -buna buharlaşma da dahil- veya kirletilen su miktarı ile ilişkilendiriyoruz. Su ayak izi mavi, yeşil ve gri ayak izi olmak üzere üç ana başlıkta incelenebilir. Mavi su ayak izi tamamen tatlı suyu, yeşil su yağmur suyunu, gri su ayak izi ise kirliliği ifade ediyor. Verimlilik açısından Türkiye'den örnek verecek olursak, yıllık yağış miktarı bir yılda 501 milyar metreküp. Bu su miktarının içinde buharlaşma var, yer altına sızma ve yer altından su kullanılmak üzere çekim var. Bir kişinin su kullanım miktarı yaklaşık bir buçuk ton. Bunun tarımsal alanlarda kullanım %89, evsel kullanım %7, endüstriyel kullanım %4’lük kısmını oluşturmaktadır. Su her şeyin içinde var. Örneğin yediğimiz 250 gram etin önümüze gelme sürecine baktığımızda kullanılan su miktarı 3 bin 100 litredir. Kimyasal ürünlerden olabildiğince uzak durulmalı. Filtre sisteminin kullanımının su verimliliğine katkı sağlayacağını söyleyebiliriz. 

 

Türkiye’deki su kaynaklarının genel durumunu değerlendirebilir misiniz? 

İç sulara baktığımızda Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile yaptığım projede bir tek Türkiye'de Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki göller ve barajları incelemedim. Diğer tüm baraj ve gölleri incelemişimdir. Edindiğim bilgiye göre inanılmaz kirli ve hoyratça kullanılmış. Kimyasal ve biyolojik analizlerini yaptığımızda çok fazla kirlilik olduğunu ve bu kirliliğin en çok dere kenarları, dinlenme alanları olduğunu tespit ettik. Aynı zamanda fabrika atıkları ve zirai tarım ilaçlarının derelere aktığını tespit ettik.


Yapmış olduğumuz röportaj ile su verimliliğinin su yönetimi ile sağlanabileceğini ve israfın engellenmesi anlamında tasarrufa önem verilmesi gerektiğini, suyun ne kadar hayati öneme sahip olduğunu öğrenmiş olduk.

 

Haber: Göksu Ocaklı

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00