Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE: EL DOKUMASI KIL ÇADIRLARININ HİKAYESİ

31.12.2024
Kültür Sanat

 

Geleneksel el dokuma tezgahlarında üretimi yapılan kıl çadırlar, gelişen teknolojiye meydan okuyarak, varlıklarını bugüne kadar sürdürmüştür. Kıl çadırlar zorlu doğa şartlarında doğal yaşama sağladığı uyum ile Türk kültürünün önemli bir parçası olmuş, özellikle Türkmen ve Yörükler için bir barınak ve bir yaşam alanı olmuştur. Bu eski gelenek Bozdoğan İlçesinin Kızılca Köyünde yaşayan usta zanaatkar Selami Yazar tarafından hala yaşatılmaktadır. 

 

Yüzyıllar boyunca göçebe yaşam tarzının vazgeçilmez bir parçası olan el dokuması kıl çadırlar, yalnızca bir barınak olmanın ötesinde, kültürel mirasın önemli bir sembolü olmuştur. Türk kültürünün derin köklerinden beslenen bu çadırlar, bugün hala hem geleneksel yaşamı sürdüren Yörükler ve köylüler hem de tarihî değerleri koruma çabasında olan müze ve koleksiyoncular için büyük bir öneme sahiptir. Geleneksel kıl çadırları, doğal malzeme kullanımı ve dayanıklılığıyla dikkat çekiyor. Bu eski geleneği yaşatan, 47 yılı aşkın süredir kıl çadırı üreten Usta Zanaatkar Selami Yazar ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, bu geleneksel sanatın nasıl yaşatıldığını, zorluklarını ve geleceğe dair beklentileri konuştuk. Bu haberimizde, kıl çadırların geçmişten günümüze nasıl bir kültür mirasına dönüştüğünü sizlerle paylaşıyoruz. 

 

Bu işe nasıl başladığınızı anlatır mısınız?

Köyde herkesin evinde olduğu gibi bizim evimizde de dokuma tezgahı vardı. Ben çocukluğumdan itibaren bu işi babamın yanında ailem ile birlikte öğrendim. 1980’li yıllarda keçi kılından evdeki el dokuma tezgahlarında kıl çadır, atlar ve eşekler ile yük taşımak için heybe, saman torbaları ve evlerde üzerinde oturmak için kıl kilimler yapılırdı. Zaman içerisinde teknoloji ve sanayideki gelişmeler ile birlikte makinelerin hayatımıza girmesiyle birlikte heybe, kilim, torba gibi ürünlerin üretimi durdu. Bugün sadece kıl çadır üretimi yapılmaktadır.

 

Geleneksel yöntemlerle el tezgahlarında kıl çadır üretimi hangi köylerde yapılmaktaydı?

Gençlik yıllarımda kıl çadır üretimi, köyümüz olan Kızılca köyü ile birlikte komşu köyler olan Dutağaç köyü ve Olukbaşı köyünde el tezgahlarında yapılırdı. Artık kıl çadır üretimi sadece bizim köyde yapılmaktadır, onu da ben yapıyorum. Ben yanımda yetiştirecek bir çırak bulamadığım ve köyümüzden de bu işi yapmak isteyen olmadığı için bu kadim zanaatı kimseye öğretemiyorum. Oysa ki kıl çadırı, Türk toplumu için son derece önemlidir. Özellikle göçebe yaşadıkları dönemde kıl çadırlarda yaşayan, hayatlarının en önemli parçalarından ve simgelerinden biri olan kıl çadırının orijinal şekilde el tezgahlarında üretilmesi, maalesef gelecek kuşaklara aktarılamayacak; fabrikalarda orijinalinden uzaklaşılarak üretilecektir.  

 

Kıl çadırın tarihsel kökenleri hakkında bilgi verir misiniz?

Kıl çadırı, Türk göçebe yaşam tarzının temel öğelerindendir. Orta Asya'dan başlayıp Anadolu'ya kadar geniş bir coğrafyada yayılmıştır. İlk olarak Türk boylarının Orta Asya'da kullandığı bu çadırlar, zamanla Türklerin Anadolu'ya göç etmesiyle bu coğrafyada da kullanılmıştır. Göçebe hayat tarzını sürdüren Türkmenler ve Yörükler, bu çadırları hem barınak hem de sosyal bir alan olarak kullanmışlardır. Bu çadırlara hem “Yörük çadırı” hem de “kıl çadırı” adı verilmiştir. 

 

Kıl çadırının yapımında kullanılan ana malzeme nedir?

Kıl çadırlarının yapımında kullanılan ana malzeme keçi kılından (kıl keçisi) elde edilen ipliktir. Keçi kılının sağlamlığı, suya dayanıklılığı ve sıcak tutma özellikleri, çadırların yazın serin, kışın sıcak tutmasını sağlar. Ayrıca kılın doğal yapısı sayesinde çadırlar nefes alabilir, bu da iç mekanın havasının sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

 

El dokuması kıl çadırının yapım süreci hakkında bilgi verir misiniz?

El dokuması kıl çadırlarının yapımı, hem zanaatkârların ustalığını hem de doğaya duyulan saygıyı yansıtmaktadır. Ham madde olarak kullandığım keçi kılını çevremizdeki çobanlardan, tüccarlardan ve köylülerden satın alarak işe başlarım. Satın aldığımız bu keçi kıllarını temizleyip ayıkladıktan sonra, renklerine göre ayırırız. Ayırma işlemi bittikten sonra tarama atölyelerinde kılların taraması yapılır. Taramadan sonra kıllar köydeki kadınlar tarafından eğrilerek ip haline getirilir. Eğrilen ipler eski usul el dokuma tezgahlarında tarafımızca dokunarak kumaş haline getirilir. Daha sonra kumaşı birleştirerek ebatlarına ve şekillerine göre çadır haline getiririz. Bir çadırın üretim süresi, çadırın büyüklüğüne ve işlevine göre değişmektedir, bir çadır bazen bir haftada bazen de bir ayda bitmektedir.

 

Kıl çadırı kimler tarafından kullanılmaktadır?

Kıl çadırını Yörükler, çobanlar ve son yıllarda turistik amaçlı olarak kafe, restaurant ve benzeri işletmeler tarafından tercih edilip kullanılmaktadır. Son yıllarda yapılan deve güreşlerinde havut (deve semeri) olarak kullanılmaktadır. Ancak asıl Yörükler ve çobanlar tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca son yıllarda özellikle Arap ülkeleri tarafından tercih edilmekte ve ihracatı yapılmaktadır.

 

Kıl çadırlarının üretiminde kullanılan geleneksel el tezgahları, sadece bir üretim yöntemi değil aynı zamanda geçmişten bugüne süregelen zanaatların korunması için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Bu çadırların her bir dokusu, ustaların el emeği ve göz nuruyla şekilleniyor ve kültürel bir miras olarak yeni nesillere aktarılıyor. Gelecekte, sürdürülebilir yaşam ve doğal malzemelere olan ilginin artmasıyla, kıl çadırları sadece bir geleneksel yapı olarak değil aynı zamanda çevreci yapılarıyla ilgi görmeye devam edecektir. Bu çadırlar, geçmişin izlerini taşıyan ancak modern yaşamla uyum sağlayan bir simge haline gelerek hem estetik hem de işlevsel açıdan önemli bir yer tutacaktır.

 

Haber: Abdurrahman Gürbüz

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00