Asırlardır kokusuyla bizleri büyüleyen baharatlar usta aktarların ellerinde bugünlere kadar uzanıyor. Aktarcılar her karışıma ruh katabilen, şifayı baharatlarla sunabilen ustalardır. Dükkânlarında tarihin izini, kültürlerin lezzetlerini soframıza kadar taşırlar.
Aktarlık mesleğinin en önemli alanlarından biri olan baharat üretimi, ülkemizde her geçen gün daha bilinir ve ilgi odağı olmaya devam ediyor. Farklı lezzet ve tat arayan kişilerin çoğunlukla ilk tercihleri, yakınlarında bulunan aktarlar oluyor. Aydın’ın Efeler ilçesinde 35 yıldır bu mesleği icra eden Sertaç Derman, aynı şekilde Aydın Efeler’de 25 yıldır bu meslekte varlığını sürdüren Şükrü Nail Sarıoğlu ve 19 yıldır Aydın Efeler’de bu meslekte varlığını sürdüren Mukadder Koyuncu ile değişen lezzet anlayışı ve baharat tüketimi üzerine bir görüşme gerçekleştirdik.
Ülkeler arası değişen baharat anlayışı
Baharat kültürlerinin farklılığının, ülkelerin tat alışkanlıklarından kaynaklandığını belirten Sarıoğlu, “Orta Doğu ve bizim ülkemizde bulunan baharatlar, genel olarak Avrupa'nın tercih ettiği baharatlardan çok daha farklı olabiliyor. Pakistan ve Türkiye, baharat konusunda acı ve lezzete odaklı bir üretim yapıyor. Yemeklere lezzet ve şifa verebilecek keskin tatlar daha fazla tercih ediliyor. Hindistan bu konuda biraz daha farklı bir anlayışa sahip. Onlar, genellikle daha ağır kokulu baharatları, ekşi ve tatlı karışımlı yiyecekleri tüketmeyi tercih ediyorlar. Avrupa'da ise bu durum biraz daha hissedilmeyecek hafiflikte ve ferah baharatlar tercih edilebiliyor.’’ şeklinde konuştu.
“Bu mesleği yaparken kokuları ve tatları çok iyi tanımalısınız”
Baharat üretiminde belirli bir kritere göre hareket edilmeden, farklı bir üretim yapılırsa problem yaşanacağını belirten Sarıoğlu, “Bu mesleği yaparken kokuları ve tatları çok iyi tanımalısınız. Belirli maddeler üzerine araştırmalar yapmalısınız. İyi tat ve sağlıklı üretim, en iyi olması gereken noktadır bu meslekte. İlminizi sağlam tutup, bilime yönelik saygınızı korumalısınız.’’ dedi.
Yeni nesil baharatlar tamamen ezber işi
Yeni nesil aktarların baharat üretiminde talep konusunu göz önünde bulundurarak, sağlıklı baharat üretiminden ziyade yapay üretime kaçıldığını belirten Derman, “Artık yeni yeni hastalıklar çoğalıyor ve bunların sebebi sağlıksız, katkı maddeli soslar ve gıdalar. Bugün baktığınızda yoğurt bile süt tozundan yapılabiliyor. Bu çok yanlış bir şey. Baharat konusunda köri ve acı Meksika baharatları gibi doğal olmayan yapay üretimler çok fazla arttı. Bunun sebebi elbette ucuz baharata yönelik artan talep olabilir, ama lütfen öncelikle sağlığınıza bu konuda dikkat edin ve bu tarz paketli gıdaları, baharatları tüketmemeye çalışın.’’ şeklinde baharatlar ve yapay üretim ilişkisini anlattı.
Sofraların vazgeçilmezleri kimyon ve karabiber
Zaman içerisinde değişim gösteren baharat tüketiminde, kimyon ve karabiber tüketiminin diğer baharatlara göre daha fazla tercih edildiğini dile getiren Koyuncu, “Baharat tüketimi her geçen gün değişime uğruyor ama değişimden etkilenmeyen, talebin en üst seviyede olduğu iki baharat türü var: Bunlardan biri kimyon, diğeri ise karabiber. Çoğu zaman sofralarda bu iki baharatın eksikliği hissediliyor.” dedi.
İnternet satışı asla güvenilir değil
İnternet ve sosyal mecralar üzerinden baharat satışının hiç güvenilir olmadığını dile getiren Derman, “Kendi deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki aktar ürünleri, her zaman güvendiğiniz satıcılardan alınması gereken ürünlerdir. İnternet satışında sizlere en iyi kalite olarak tanıtılan ürünlerin ve baharatların aslında beklediğiniz kalitede gelmeme ihtimali çok yüksek. Bu mesleği kötüye kullanan ve kolay yoldan para kazanmak isteyen kişiler, her zaman öncelik olarak interneti tercih ediyorlar.’’ şeklinde konuştu.
Bizlere baharat kültürü ve aktarlık mesleği hakkında verdikleri değerli bilgiler için Aktar Sertaç Derman, Şükrü Nail Sarıoğlu ve Mukadder Koyuncu’ya teşekkürlerimi iletiyorum.
Haber: Hayri Mert Ulusoy
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...