Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Taksiler hayatımızın en telaşlı anlarında ulaşımımızı kolaylaştıran araçlardır. Gece ve gündüz olmak üzere iki vardiya olarak çalışırlar. Gündüz taksiciliğinin de zorlukları olmasına rağmen gece taksiciliğinde enteresan olaylar daha sık yaşanmaktadır. Bu haberimizde çoğunlukla gece taksiciliğini ele alıyoruz. Taylan Mede, Alper Küçük, Taşkın Turan, Muhsin Ersöz ile yaptığımız röportajlarla gece taksiciliğinin zorlukları hakkında konuştuk.

İnternet kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre; 1867 yılında Almanya’da faaliyet gösteren “Thurn und Taxis” ismi ile aile şirketi, hükümetin mektup ve paketlerini taşımaya başlamıştır. İşte taksi kelimesi ilk kez bu aile ile ortaya çıkmış ve yıllar içinde meslekle bütünleşmiştir. Saatlerce araba süren ve bu  mesleğin sabır işi olduğunu söyleyen taksiciler, gündüz ve geceleri taksiye çıkmanın farklarını ve bu mesleği neden yaptıklarını anlattılar. Karşılaştıkları birçok zorluğu ve değerli anlarını bizimle paylaştılar.

“Alkollü müşteriler ile uğraşıyoruz”

Gece taksiciliğinin olumlu ve olumsuz yönlerini anlatan Taylan Mede, “Biz sadece insanları taşımıyoruz, onların duygularına da ortak oluyoruz. İnsanları bir yerden bir yere yetiştirmek için girmediğimiz hal kalmıyor ama sonuçta yetiştiriyoruz ve bunu yaparken de bazı riskler alıyoruz. Mesleğimi seviyorum çünkü insanlarla iletişim kurmayı ve onların dertlerini dinlemeyi severim. Taksiye gece vakti binen yolcular genellikle sarhoş oluyor. Alkollü müşteriler ile uğraşıyoruz. Bazen kötü olaylar yaşasam da bana çoğunlukla eğlendiğim anılar bırakıyorlar.” dedi ve gece taksicilerinin en büyük sorununun kendi güvenliklerinin olmadığını  ekledi. 

Yıllardır geçimini sadece taksicilikle sağlayan Taşkın Turan, “Taksiye çıktığımızda her türden insana denk geliyoruz ve birçok zorluk yaşıyoruz. Dolandırmaya çalışan veya parayı vermeyip kaçan türlü insanlarla karşılaşıyoruz. Bu anlattıklarım genelde geceleri oluyor. Mesela yaşadığım bir olayı anlatayım. Adam sigara ile taksiye bindi. Araçta sigara içmek yasak diyerek onu uyardım. Bana bağırıp yumruk attı ve sonra arabanın vitesine tekme atarak dışarı çıktı. Dolayısıyla ben de neye uğradığımı şaşırdım. Polise şikâyet ettim.” sözleriyle gece taksiciliğinin olumsuz yönlerini bize aktardı. Ek olarak korsan taksiciliğin mesleğe yapılan bir saygısızlık olduğuna da değinen Turan, “Korsan taksiciler bizim ekmeğimizi elimizden alıyorlar. Bu yüzden yakalanmaları gerektiğini düşünüyorum.” sözleriyle sorunlarını bizimle paylaştı.

“Taksime kimin bindiğini öğrenmek isterim”

Taksi uygulamaları, dünya genelinde kullanılmaya başlandı fakat Türkiye’nin çoğu şehrinde tamamen faaliyette değil. Aydın’daki taksicilere bu durumu sorduğumuzda hepsinin bu uygulamalara olumlu baktıklarını ve gerekli olduğunu söylediler. Taşkın Turan, “Benim düşüncemi sorarsanız, bu uygulamaların olması gerekiyor. Çünkü uygulama sayesinde yolcu hakkında bilgi sahibi oluyoruz ve herhangi bir tehdit altında kalma olasılığını azaltıyor. Bunun güzel bir hizmet olduğunu düşünüyorum. Taşımacılığın kalitesini arttırıyor. Uygulamaların Aydın’da yaygın olmasını isterim.” dedi. 

Beş senedir taksicilik yapan Alper Küçük, “Gece taksiciliğinin tehlikesi, genellikle tanımadığın bir sürü insanın aracına binmesidir.  Her insan binebilir ve bu yüzden güvenliğin yok. Bundan kaynaklı olarak da Aydın’daki taksicilerin çoğu gece taksiciliği yapmaktan kaçınır. Taksime kimin bindiğini öğrenmek isterim. Bu uygulamalar sayesinde kendimizi daha güvende hissedebiliriz.” ifadeleriyle taksi uygulamaları hakkındaki düşüncelerini dile getirdi.

“Biz taksicileri küçük görüyorlar”

Taksicilere sevdikleri ve rahatsız oldukları müşteri tipini sorduğumuzda Taşkın Turan, bu konuda yaşadıklarını, “İnsani ilişkiler içerisinde olan ve hâl hatır soran, girişken insanları daha çok seviyorum. Bu şekilde yolculuk uzun ve sessiz geçmiyor. Oturup hiç selam bile vermeyen insanlar var. Birine bu durumdan dolayı kızmıştım. Biz taksicileri küçük görüyorlar fakat bizim de insan olduğumuzu unutmamaları gerekiyor. İnsanlar bunu unutup bize emirler veriyorlar ve bunu sanki zorundaymışız gibi yapıyorlar. Böyle bir zorunluluğumuz yok, biz de insanız.” sözleri ile anlatıyor. 

15 yıldan fazla süredir taksicilik yapan Muhsin Ersöz, “En sevdiğim müşteri tipi, benim verdiğim hizmeti anlayıp ona göre saygılı davranan kişidir. Ek olarak uzun yola giden müşterileri de severim çünkü getirisi daha fazla oluyor.” dedi.

“Düzenler kuruldu rekabet azaldı”

Aydın’da taksi durakları arasındaki rekabetin eskisi gibi olmadığını aktaran Muhsin Ersöz, “Duraklar arası rekabet elbette oluyor fakat burada düzen kurulalı çok uzun süre oldu. Düzen kuruldu, rekabet azaldı. Geceleri yoğun geçiyor zaten o yüzden herkes işine bakıyor.” dedi. Buna ek olarak Taşkın Turan, “Artık arkadaş gibi olduğumuzdan aramızda rekabet yok. İşlerin yoğun olduğu günlerde birbirimize her zaman yardımcı oluyoruz. Amacımız müşterilerin mağdur olmamasıdır. Bizim için önemli olan insanları istediği yere ulaştırmaktır.” sözleriyle önemli olan faktörün insanları mağdur etmemek olduğunu ifade etti. 

Yeterli taksi sayısı olmadığını belirten Taylan Küçük, “Aydın’da iki yüzü aşkın taksi var. Buna ek olarak kaçak taksiler de var fakat yine de bu sayı yetersiz. Geceleri otobüs durağı gibi gelen taksiyi, yolcu kapıp gidiyor. Bu yüzden de rekabet edecek bir durum oluşmuyor.” sözleriyle bu durumu açıkladı.

“Covid-19 işlerimizi olumlu etkiledi”

Taşkın Turan, dünya genelinde etkili olan ve ülkemizi de vuran Covid-19’un taksiye olan talebi arttırdığını vurgulayarak, “Covid-19 işlerimizi olumlu etkiledi. İşlerimiz ondan sonra daha hareketlendi. İnsanlar toplu taşıma araçlarını kullanamadığı için taksilere yöneldi. Dolayısıyla taksiye olan talep arttı. Ben dikkat ettiğim için hiç koronavirüs geçirmedim. Takside her zaman maske bulundurdum ve maskesi olmayan yolculara da maske temin ettim.” dedi. 

Covid-19’un etkisini fazlasıyla hissettiğini belirten Taylan Küçük, “İşlerimizi arttırdı fakat güvenlik sorunumuz da arttı. Herkes taksilere yöneldi ve tekinsiz insanları da taşımak zorunda kaldık. Bu yüzden de korktuğum anlar yaşadım.” sözleriyle Covid-19’un kendisini olumsuz etkilediği yönlerinden bize bahsetti. 

“Taksicilerin eğitilmesi gerekiyor”

Taksicilik mesleğinin gelişmesi ve bu konuda neler yapılabileceği hakkında Taşkın Turan, “Ben taksiciliğin kutsal bir meslek olduğunu düşünüyorum ve yıllardır bu işi severek yapıyorum. Bence taksicilerin eğitilmesi gerekiyor. Kurs benzeri bir eğitim verilmeli ve taksiciler halkla ilişkiler konusunda kendilerini geliştirmelidir. Bu eğitimin üç ay ile altı ay arasında yenilenmesi lazım. Ayrıca giyimlerine ve dış görünüşlerine özen göstermeliler. Çünkü bunlar ilk görüşte insanların fikirlerini belirliyor ve güven konusunu etkiliyor.” sözleri ile bu konudaki düşüncelerini söyledi. 

Alper Küçük’e göre taksicilik mesleğinin gelişmesi için, “Aydın halkı taksicilik kültürüne alışkın değil. Küçük bir şehir olduğu için yürüyerek ya da otobüsle yolculuk yapabiliyorlar. Taksilerin pahalı olduğunu düşünüyorlar fakat Aydın’da taksi fiyatları yüksek değil. Bunun sebebi her yerin birbirine yakın olmasıdır. Bizim müşterilerimiz çoğunlukla büyük şehirlerden gelen, taksicilik kültürüne hâkim insanlar. Bu kültüre Aydınlıların da alışması gerektiğini düşünüyorum.” ifadeleriyle cümlelerini sonlandırdı. 

Gece taksiciliğinin olumlu ve olumsuz yönlerini, yaşadığı olayları, müşteri ilişkilerini ve taksiciliğin gelişmesi için yapılması gerekenleri bizimle paylaşan taksiciler, Aydın’da bizleri taşımaya ve bizimle birlikte uzun yolculuklara çıkmaya devam edecekler.

Haber: Oğuz Nihat Hacıabdurrahmanoğlu