Gazoz bir kültür, bir geçmiş ve bir samimiyettir. Kavurucu sıcak yaz aylarında içimizi serinleten ve en çok aranan soğuk içeceklerden biri olan gazoz, geçmişe bir ziyarettir. Siyah beyaz günlerin renkli içeceği olan gazozun zaman içerisinde şişeleri, renkleri, kapakları, kokuları ve tatları değişse bile gazoz, kimileri için çocukluğuna özlem kimileri için de anılarına ufak tatlı bir yolculuktur.
Tam da bu noktada sıcak yaz aylarında içimize ferahlık aklımıza birbirinden kıymetli anıları salan gazoz, MEB’e bağlı İzmir/Selçuk turizm lisesinde yiyecek ve içecek bölümü usta öğreticileri olarak çalışmakta olan Yaşar Güner ve Muhammet İbili’nin deneyim ve bilgilerinden yola çıkıp bir araya gelmesiyle başlıyor. İlk olarak özlemini çektiğimiz ve bazılarımızın görmeye aşina olmadığı şekilde eski gazozculuk mantığı ile el yapımı gazoz arabasında meyvelerin özlerini ve mineralli suyu birbirine karıştırarak ilerliyorlar. Kendilerini “Mavi Enerji Grubu” olarak tanıtan bir kesim maya takvimine göre kıyametin 21 Aralık 2012 tarihinde kopacağını ve bundan sadece 2 köyün etkilenmeyeceğini söylüyor bu köylerden biri olan “Şirince Köyü” bu iki arkadaş ve genç girişimcinin hayallerinin başladığı yer oluyor.
İki arkadaşı tanıyalım
Yaşar Güner ve Muhammet İbili MEB’e bağlı İzmir/Selçuk turizm lisesinde yiyecek ve içecek bölümü usta öğreticileri olarak çalışmakta olup gazoz işine son derece profesyonel bilgiler ile giriş yapmışlar. Geçmişten gelen gazoz sevdası ile birlikte ikiliyi kendi gazozlarını üretmeye iten en yegane durumun da işin sihrini bilmekte olduğunu söylüyorlar.
Her şeyin başlangıcı
Muhammed İbili’nin yaptığı İstanbul ve Safranbolu gezilerinde el yapımı gazoz arabasıyla gazoz satan bir seyyar satıcı ile karşılaşıp büyülenmesi ile başlıyor bu sevda. Aynı zamanda bir ayaklarının da Şirince’de olan MEB’e bağlı uygulama birimlerinde olduğunu da ekliyor bu süre boyunca. Şirince köyüne gelen yerli ve yabancı turistlere sunulan bir numaralı şeyin alkollü içecek olduğunu ve bunun yanında geçmişimizden gelen, kavurucu sıcaklarda içimize serinlik veren gazozun buna bir alternatif olabileceğini belirtiyor. Kültürümüzün en önemli parçalarından biri olan gazozun hem yabancı turistler tarafından tanınması hem daha da çok hatırlanması niyetiyle her şeyin başladığını söylüyor. İstanbul ve Safranbolu gezilerinden sonra bir araştırma içerisine giren İbili, yenilikçi bir tutum olmasının daha iyi olacağını düşünerek Güner ile birlikte yurt dışından el yapımı gazoz arabası ithal ediyorlar.
Çeşitlerin artış serüveni
Kapakları, şişeleri, tatları ve kokuları değişmiş olsa da gazoza hissedilen duygunun aynı kaldığını belirten iki arkadaş küçük bir araba ile başlangıçlarını yapsalar da kısa süre içerisinde talebin karşılanması ile Türkiye'de bulunan çeşitli bölgelerden yerel gazozları temin etmeye başladıklarını belirtiyorlar. Bu temin ettikleri gazozların büyük market tarzı yerlerde değil de daha çok il veya ilçelerine ait az bilinen, kendilerine ait öz gazozlarını sevenleriyle buluşturmayı tercih ettiklerini belirtiyorlar. Bu şekilde gazozlar birikerek 140 ayrı çeşit haline geliyor. Bu sayede bir gazozcu dükkanı olarak en fazla çeşitliliğe sahip yer olduğunu da ekliyorlar. Yaz aylarının vazgeçilmezi olan gazozun dükkanda olan bazı çeşitleri şunlardır: Uzay Gazozu (Düzce-eski gazozlarımızdan), Özbağ Gazozu (Kırşehir), Kayısı-Kola (Malatya), Alaçatı, Can Gazoz (İzmir), Nazilli Gazozu (Aydın), Zafer Gazozu (Denizli-en eski gazozlarımızdan 1934’ten beri), Efeler Gazozu (Aydın), Goca Moğla Gazozu (Muğla), Bağlar Gazozu (Safranbolu/Karabük), Aşkyaka Gazozu (Akyaka/Marmaris), Davraz (Kuyucak), Salda Gazozu (Salda Lavanta Tepesi), Beyoğlu Gazozu (İstanbul-şişe tasarımı galata kulesinden ilham alınmıştır), İftarlık Gazoz (eski gazozlarımızdan olan bu gazoz Cem Yılmaz’ın “İftarlık Gazoz” filminden sonra aldığı ilgi ile tekrar üretime geçmiştir), 35.5 Karşıyaka Gazozu (Karşıyaka/İzmir), Elvan Gazoz (Adana eski gazozlarımızdan), Bor Gazozu (Niğde), Güzelyalı Gazozu (Konak/İzmir), Adabazar Gazozu (Sakarya), Goca Marmaras Gazozu (Marmaris), Kabarcık (Muğla), Spil Gazozu (Manisa), Tarihi Şile Gazozu ve şeker hastalarına özel tamamen şekersiz olan 3 çeşit gazoz ve dahası.
Kendilerine has olan gazoz çeşitlerine yolculuk
Güner ve İbili kendi ürettikleri Şirince gazozlarının ilk aşaması olarak sifonlar ile alt çalışmalarını yaptıklarını, sonrasında daha önce çalışılmamış olan mürver çiçeği ve karadut gazozunun patentlerini üstlerine aldıklarını belirtiyorlar. Amaçlarının her zaman bölgelerine has, doğal ve katkısız ürün çıkarmak olduğunu da ekliyorlar. Mürver bitkisinin ilk defa bir gazozda kullanılması ile birlikte antioksidan, antibakteriyel ve aynı zamanda çocukların ilaç sanayisinde kullanılan yararlı bir bitkinin özü olduğunu da önemle vurguluyorlar. Bu bitki nisan ve mayıs aylarında sadece 2 hafta dalında kalması ile birlikte çiçek açan bir ağaç olmakla beraber daha sonra yeşillenir ve açmaz diye de ekliyor Güner. Böylece çoğunluğu bölge ürünleri ile çalışılan 6 çeşit gazoz üretimi gerçekleştiriyorlar bunlar; mürver, karadut, sade, koruk, mürver-şeftali, yaban mersini-mürdüm eriğidir.
Şirin gazozların tasarım hikayesi
Güner ve İbili’nin gazoz sevdası ile kendi ürettikleri ürünlerin dış tasarımının da kendine has bir hikayesi çıkıyor ortaya. Güner, Şirince gazozunun dış tasarımı ile ilgili hikayeyi de bizlere aktarıyor. Ürettikleri gazozun logosunun kendi tasarımı olduğunu belirten Güner, tasarımda görülen leyleğin Selçuk’un göç yolundaki bir uçan kuş olduğunu ve her zaman tek ayak üzerinde dinlendiğini, başındaki tacın kaliteyi temsil ettiğini, her logoda çalışılan meyvenin yer aldığını ve en önemlisi leyleğin altındaki üç katlı çizginin Efes Antik Kenti’ni temsil ettiğini ve çevresinde leyleği kapsayan yolun da Aydın-İzmir-Efeler yolunu temsil ettiğini belirtiyor.
Çocukluklarından gelen gazoz sevdası ile bu yola çıkan Yaşar Güner ve Muhammet İbili’ye hoş sohbetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz.
Haber: Ayşen Avcı
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...