Dezenformasyon belirli bilgi ve içeriğin kasıtlı olarak çarpıtılarak, yanıltıcı ve yanlış bir şekilde kullanılmasına ve servis edilmesine denir. Son 10 yılda internetin ve dijital teknolojilerin gelişimiyle, sosyal medya platformları üzerinden yayılan bilgilerin kontrolsüz ve hızlı servis edilmesine yol açmıştır. Dezenformasyonla mücadele edebilmek amacıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 13 Ekim 2022 tarihinde onaylanan Dezenformasyonla Mücadele Yasası, İletişim Başkanlığı’na bağlı olarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasa, internet haberciliği ve sosyal medya haberciliğinde yayılan yanıltıcı ve çarpıtıcı haberlerle başa çıkmayı hedeflerken, aynı zamanda sosyal medya kullanıcıları ve gazetecilere yönelik çeşitli yaptırımlar, düzeltmeler ve haberin kaldırılması gibi önlemler getirilmiştir. Böylece, doğru bilgi akışını sağlamak ve kamuoyunu bilgilendirmek amaçlanmıştır.
Dezenformasyon Yasası'nın gazetecileri nasıl etkilediğini ve gazetecilerin dezenformasyonla nasıl başa çıktığını öğrenmek için TRT Genel Müdür Yardımcısı Hasan Öymez, BirGün Gazetesi ve Halk TV gazetecisi Timur Soykan, gazeteci Hadi Özışık, Egeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz ve Yeni Kıroba gazetesi muhabiri Kıvanç Uğur ile gerçekleştirdiğimiz röportajlarla sorularımıza yanıtlar aradık.
“Dezenformasyon, gazeteciliğe olan ihtiyacı ve önemi daha da artırıyor”
Dezenformasyon kavramı özellikle sosyal medyanın hayatımızın merkezine girmesiyle birlikte son yıllarda sıkça tartışılan bir kavram haline geldi diyen TRT Genel Müdür Yardımcısı Hasan Öymez sözlerini şu şekilde devam etti: ‘‘Dezenformasyon gazeteciliğe zorlaştırıyor mu? Evet zorlaştırıyor ama başka bakış açısıyla da dezenformasyon, gazeteciliğe olan ihtiyacı ve önemi daha da artırıyor, gazetecilere olan güvenin daha da artmasına yol açıyor. Dezenformasyonu geride bırakarak doğru haberi kısa sürede elde eden gazeteciler bunu kamuoyuna ulaştırabilirse, gazeteciliğe olan güven daha da artacaktır. Burada sıkıntılardan biri, gazetecilerin dezenformasyondan etkilenmesi olabilir. Gazetecilerin buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Haberin kaynaklarından kendilerinin doğrulamadığı bilgileri, sosyal medyada gördükleri doğruymuş gibi kabul eden haber kaynağı, haber malzemesi olarak kullanmamaları gerekiyor. Vatandaşlar açısından ise dezenformasyon, temiz, doğru ve sağlıklı bilgiye, hakikate ulaşmayı zorlaştırıyor. Neyin doğru, neyin yanlış olduğu algısının gerçeğin önünde gittiği günümüz çağında maalesef dezenformasyonun hayatımızın merkezine yerleştiğini gözlemliyoruz. Son dönemde yapay zekanın gelişmesiyle birlikte, Fransa cumhurbaşkanının bir görüntüsünü binlerce insan gerçek olduğuna inanarak izliyor ama daha sonra aslında görüntünün yapay zeka yardımıyla elde edilmiş bir görüntü olduğu ortaya çıkıyor, bunun gibi olaylar toplumun dezenformasyondan etkilendiğini gösteriyor. İçinde bulunduğumuz durum hakikate, gerçek bilgiye, doğru bilgiye, doğru fotoğrafa ve doğru görüntüye olan ihtiyacı giderek arttığını gösteriyor.’’
“Dezenformasyon yasası, dijital medyanın getirdiği bir üründür”
Dezenformasyon, internet ve dijital medyanın gelişmesiyle daha da belirgin hale geldi. Kasıtlı olarak yanlış veya yanıltıcı haberlerin yapılmasına yol açan dezenformasyon, gazetecilerin istemeden de olsa bu tür bilgilere maruz kalmalarına neden olmaktadır. Gazeteciler, dezenformasyona maruz kalmamak için haberleri hızlı ve aceleci bir şekilde değil, daha dikkatli ve sağlıklı bir şekilde servis ederek bu sürecin önüne geçmeye çalışmaktadır. Egeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz, ‘‘Dezenformasyon yasası, dijital medyanın getirdiği bir üründür. Dezenformasyon, dijital medyanın dezavantajlarından biridir. Çünkü inanılmaz bir şekilde yanlış, doğrulanmamış bilgi çoğalıyor ve insanlar bu bilgilere inanıyorlar. Geçmişte insanlar bilgiyi yazılı gazetelerden veya televizyondan elde ederdi. Bilgi akışı daha sınırlıydı ve bilgiler daha dikkatli süzülürdü. Kurumlar o dönemlerde yanlış bilgiyi eleme performansı gösteriyordu ancak şimdi herkes dilediği gibi yazı yazabiliyor ve bu durum bilgi kirliliğine neden olabilmektedir. Bir diğer dezavantaj ise hızdır; günümüzde haberler çok hızlı gündemde değişmeye başladı. Eskiden haberler günler ve haftalar sonra yazılırdı, günümüzdeki haberler dakikalar içinde eskimeye başlıyor. Gazeteciler hızdan etkilenerek yanlış bilgi ve haberlerin yayılmasına neden olabilmektedir. Dezenformasyon Yasası’nın gazeteciler için avantajlı bir durum olduğunu düşünüyorum, çünkü gerçek gazeteciler önce araştırır kaynağından emin olur, sonra haber yapar.’’ diye açıklamalarda bulundu.
“Dezenformasyon Başkanlığı tarafından yapılan düzeltmeler sonucunda, hatalı haberler ya çıkarılıyor ya da düzeltiliyor”
Dezenformasyon Yasası, medya kuruluşları ve gazetecilerin yanlış bilgi yaydıklarında düzeltme yükümlülüğü getirmekte ve bu tür haberlerin ifşası için kamuoyuna açıklama yapma zorunluluğu öngörmektedir. Hatalı içerikler yayımlandığında, belirli süre içinde düzeltilmezse, kuruluşlara ve gazetecilere para cezası gibi birçok yaptırımlar uygulanabilmektedir. Konu hakkında gazeteci ve yazar Hadi Özışık, ‘‘Kurumsal olan bazı sitelere baktığımızda, künyesi belli, yayın yönetmeni, yazı işleri müdürü ve haber müdürü gibi yetkilileri açıkça belirtilmiş sitelerde bu tür sorunlar yaşanmıyor. Zaman zaman doğru haber verme konusunda bazı sıkıntılar olsa da Dezenformasyon Başkanlığı tarafından yapılan düzeltmeler sonucunda, hatalı haberler ya çıkarılıyor ya da düzeltiliyor. Bu noktada bir sorun yok, ancak yurtdışında kaçak yayın yapan siteler, Dezenformasyon Başkanlığı'nın yalan olarak nitelendirdiği haberleri sıkça yayınlamaktadır. Yurt dışında oldukları için kaçak durumda bulunan bu siteler, dezenformasyon yasalarına tabi olmadıkları için yasalarını dinlemiyorlar.’’ şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Günümüzde medya, sansür kuşatması altında mücadele veriyor”
Dezenformasyon yasasını destekleyen ve benimseyen birçok kuruluş ve gazeteci var ama bazı kuruluşlar ve bazı gazeteciler Dezenformasyon Yasası’nın kısıtlama, sansür ve tehdit unsuru oluşturduğunu düşündüğü için desteklemiyorlar. BirGün Gazetesi ve Halk TV gazetecisi Timur Soykan, “Günümüzde medya, sansür kuşatması altında mücadele veriyor. Basın İlan Kurumu, gazetecilere yönelik bir tehdit unsuru haline gelmiş durumda. Dezenformasyon Yasasıyla birlikte, gazetecilere hapis cezası tehdidi getirilmesi, basının susturulmasına yönelik bir çaba olarak öne çıkıyor. Ancak biz, bu baskılara rağmen etik ilkelerine bağlı kalarak yazmaya devam edeceğiz. Gerçekleri dile getirmekten asla vazgeçmeyeceğiz.’’ dedi.
“Geleneksel gazeteyi hangi hassasiyetle yürütüyorsak internet gazeteciliğini de aynı hassasiyetle yürütüyoruz”
Dezenformasyonun önüne geçmenin en büyük etkeni basın ilkeleri ve hukuki normlara uygun bir şekilde haber yapmaktır. Bu durumu gazeteci Kıvanç Uğur: ‘‘Biz çok köklü yayın kuruluşuyuz. Basın etik ve basın ilkelerine uyan bir gazeteyiz. Bu nedenle temel amacımız toplumu bilgilendirmek, haber vermek olduğu için dezenformasyon noktasında, geleneksel gazeteyi hangi hassasiyetle yürütüyorsak internet gazeteciliğini de aynı hassasiyetle yürütüyoruz. Şöyle örnek vereyim, bir duyuru geldi ve siz bu duyurularla haber yazacaksınız, gelen bilginin doğruluğunu yanlışlığını teyit ederseniz, birkaç farklı kaynaktan bilgi edinerek dezenformasyondan etkilenmezsiniz. Haber yapacağınız zaman hassasiyetleri saygı gösterirseniz, din, dil ve ırk gibi etmenler noktasında ayrımcılık yapmazsanız dezenformasyonun önüne geçmiş olursunuz.’’ sözleriyle vurguladı.
Dezenformasyon Yasası ve dezenformasyonun gazetecilere etkilerini öğrenmek amacıyla ulusal, uluslararası, yerel ve bağımsız gazetecilerle röportaj yaptık. Her bir gazeteciye teşekkürlerimi sunuyor ve kariyerlerinde başarılarının daim olmasını temenni ediyorum.
Haber: Berkay Coşkun
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...