Dünya çapında kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri serviks kanserine sebep olan ‘‘Human Papilloma Virüsü’nden (HPV)’’ aşıyla korunmak mümkün. Ancak yaklaşık 100 ülkede ücretsiz uygulanan aşının ülkemizde maliyeti oldukça yüksek. Çok yaygın olarak teşhisi konulan, AIDS benzerliği gösteren ve genellikle cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virüsü’nün yol açtığı bu hastalığa, ülkemizde önyargı ile yaklaşılmaktadır.
Human papilloma virüs, hem erkek hem de kadın görülen, genellikle genital bölgede ve bu bölge mukozalarında enfeksiyon yapan, kondilom adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşumuna neden olan bir çeşit virüstür. HPV’nin genital kanserlere sebep olabileceği ilk olarak 1970’lerde Harald zur Hausen tarafından belirtilmiş, ardından HPV DNA dizileri serviks kanseri hücrelerinde gösterilmiştir. İki yüzün üzerinde tipi olan HPV’nin az bir kısmı hücrelerde değişikliğe neden olmaktadır. Virüs temel olarak cinsel yolla bulaşmasına karşın tam bir cinsel ilişkinin olmasına da gerek yoktur. Araştırma sonucu %8 oranında hiç cinsel ilişkiye girmemiş kadınlarda da görülebildiği belirtilmektedir. Çalışmalarda bulaş için cilt veya mukozal temasın olmasının yeterli olduğu ifade edilmektedir. Bu bağlamda enfekte kişi ile cinsel yolla temas edilmesi durumunda virüs kişiden kişiye geçebilmektedir. Araştırmalar düşük ihtimalle de olsa virüsün ortak havlu, giysi ve ıslak zeminden, lazerden veya klozet ve kapı kolu gibi cansız yüzeylere temas sonucunda bulaşmadığını ortaya koymaktadır. Gerekli önlemler alınarak hayata devam edilebilir.
HPV’den korunmanın en etkili yolu
Kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen kanser türü olmasına rağmen, HPV hakkında bilgi sahibi değiliz. Sebepleri arasında çok eşlilik ve korunmadan yaşanan cinsel birliktelik aktarılmasına karşın nadiren tek partnerli insanlarda da görüldüğü belirtilmektedir. Cinsel sağlık bilgisi hakkındaki bilgisizlik, kondom kullanımı ile doğru orantılıdır ve HPV, AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar artmaktadır. HPV’den korunmanın en etkili yolu kondom kullanımı olarak belirtilmektedir.
HPV karşısında o kadar çaresiz değiliz
Toplamda 200’den fazla türü olan virüsün, tip 16,18, 31,33,35,39,45,51,52,56,58,59,68,73,82 yüksek kanserojen riskli tipler olarak kabul edilir. Tip 16 ve 18 rahim ağzı kanseri oluşumunda en önemli risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Genital siğile yol açanlar ise 6,11,42,44,54 tipleridir. Özellikle 6 ve 11 tipleri en sık genital siğil nedenleridir. Kadınlarda vajina içinde, anüste ve dış genital bölgede görülebilir ve serviks kanserine nadiren vulva kanserine yol açabilir.
Aydın Devlet Hastanesi Üroloji Bölümü Doktoru Ürolog Op. Dr. Ahmet Güzel, ‘’Genital muayene sırasında saptanan siğillerden parça alınarak yada kadınlarda jinekolojik muayene esnasında yapılan smear testi ile alınan örneklerde HPV virüsüne ait DNA’ların incelenmesi ile teşhis konulabildiği gibi aynı zamanda alt tiplerinin belirlenmesi mümkün olabilir. Bu sayede HPV virüs tiplendirmesinin de yapılabildiğini ve yüksek riskli bir HPV varlığı belirlenebilir.’’ şeklinde konuştu. Bunun yanında alınan rahim ağzı Pap Smear testinde de HPV virüsünün neden olabileceği hücresel değişiklikler saptanarak HPV enfeksiyonu belirlenebilir. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Görevlisi Gökhan Şahin, virüsün her yaşta ve her cinsiyette görülebilmesine rağmen erkeklerde kansere dönüşme oranının %1 olduğu için genellikle taşıyıcı olduklarını söyledi.
Ülkemizde HPV konuşulmayan bir hastalık olsa da ABD’deki bir araştırma sonucu kadınların yaşamları boyunca %70, %80’inin en az bir kez bu hastalık ile enfekte olduğu ifade edilmekte. Genellikle 35-39 ve 60-64 yaş arası kadınlarda yoğun olarak görülürken hastalığın tamamen yok olmadığı ve oluşan siğillerin 20 sene sonra dahi tekrarlayabileceği bilinmektedir. Ülkemizde ve dünyada, 20-30 yaş arası bireylerde oluşan pozitiflik iki sene içerisinde güçlü bağışıklık sistemiyle kendini negatife dönüştürebildiğinden taraması yapılamamaktadır. HPV konusunda toplumsal bilinç kazanıldığında ve düzenli kontrollerle bu hastalıktan kurtulmak mümkün. Güçlü bağışıklık ve az sigara kullanımı ile siğil oluşmadan vücut bunu yenebilmekte ya da bilmeden HPV pozitif olarak yaşamını sürdürebilmektedir. Kadın, erkek herkesin düzenli kontrollerini yaptırması bu nedenle büyük önem taşımaktadır.
Jinekolog Op.Dr. Leylant Ova Demirtaş, farkındalığı arttırmak ve erken tanı koymak için Sağlık Bakanlığı’nın 30 yaş üzeri kadınlara serviksten alınan bir parçayla HPV DNA taraması yaptığını ve her 3 kadından 1’inin HPV pozitif çıktığını vurgulamış ayrıca, korkulmaması ama küçümsenmemesi gereken bir virüs olduğunu da ifade etmiştir.
Podcast yayıncısı ve HPV aktivisti Hazal Sipahi konu ile ilgili olarak, ‘‘Dünya nüfusunun çoğu bir noktada HPV ile enfekte olacak ama çoğumuz HPV’nin ne olduğunu bilmiyor, konuşmuyor ve hatta konuşulmasına engel oluyoruz. HPV’nin cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ile oluşan ilişkisi bir damgalamaya dönüşüyor ve HPV tanısı olan bu kişiler damgalanmayla utanmış hissediyor ve hissettiriliyor. Esas üzücü olan, dünyanın hala pek çok ülkesinde, pek çok kadının aşı ya da tarama programlarına ulaşamadığı için tamamen önlenebilir bu kanserden ölüyor oluşudur.’ ‘ dedi.
Aşı olmak için hiçbir zaman geç değildir
Aşının amacı birincil korunmadır ve bunun için virüsle hiç karşılaşmamış olmak önemlidir. Genellikle 9-26 yaş aralığında cinsel hayat başlamadan yapılan aşıların koruyuculuğunun çok yüksek olduğu bilinmektedir. Aşı hangi tip olursa olsun 15 yaş öncesi iki doz halinde uygulanır, ikinci doz ilkinden en erken altı ay sonra yapılmalıdır. 15 yaş sonrası tüm bireylere üç doz olarak uygulanır. Zaman geçtikçe aşının koruyuculuğu azalmaktadır. En geç 46 yaşına kadar mutlaka aşı yapılmalıdır. Dünyada pek çok ülkede bu aşı ücretsiz olarak karşılanmaktadır. Maliyeti oldukça yüksek olan bu aşının, aşı takvimine alınması için eczacıların, hekimlerin başlattığı kampanyalar olmasına rağmen tüm vatandaşların kolayca ulaşacağı toplum sağlığı merkezlerinde aşı çalışması veya kampanyası bulunmamaktadır. Ayrıca sosyal medyada HPV farkındalığının artması aşı fiyatının düşürülmesini sağlamıştır.
Cinsiyetçilik sebebiyle bir kişi bile eksilmeyeceğimiz günler için mücadele edebiliriz
HPV özel bir konu değil, toplum sağlığı konusudur. HPV’nin utanılacak bir şey olmadığını, çok yaygın olduğunu grip kadar normal olan bir enfeksiyon olduğunu ve görmezden gelindiğini söyleyebiliriz. Başka ülkelerde normal sayılan ama ülkemizde toplum baskıları sebebiyle gizli gizli doktora gitmek zorunda bırakılmış bazen ise doktora hiç gidemeyen bireyler var. Kadınların bu sebeple damgalanmalarla karşılaşmaktan korktuğunu söyleyebiliriz. 2013 yılında transfobi ve cinsiyetçilik sebebiyle doktora gidemeyen Ali Arıkan’ın serviks kanseri sebebiyle hayatını kaybetmesi toplumda HPV’nin nasıl konumlandırıldığına büyük bir örnektir. Hpvfobi, transfobi ve cinsiyetçilik sebebiyle toplum olarak farkındalığın arttırılması adına yapılacak çalışmalarla hiç kimsenin zarar görmeden yaşamanı sürdürmesi adına hep beraber mücadele edebiliriz.
Haber: Ceren Erten
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...