Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Faysal Sılıv, kick boks dünyasında kazandığı büyük başarılarla tanınan bir sporcu ve antrenördür. 17 Türkiye Kick Boks Şampiyonluğu, 5 Dünya Kupası Şampiyonluğu, 1 Akdeniz Kupası Şampiyonluğu, Dünya İkinciliği, Dünya Üçüncülüğü ve Avrupa İkinciliği gibi önemli dereceler elde etmiştir. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunu olan Sılıv, sporculuk kariyerini bir adım öteye taşıyarak, kendi spor okulunu açmış ve burada kick boks eğitimi vermeye başlamıştır. Bu okulda deneyimlerini, bilgi ve birikimini aktaran Sılıv, profesyonel sporcular yetiştirmeyi ve gençlerin sporla tanışmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Faysal Sılıv hayata ve spora dair görüşlerini bizlerle  paylaştı.

Kick boks dövüş sporları arasında hızla popülerleşen ve hem el hem de bacak tekniklerinin kullanıldığı bir spor dalıdır. Kökeni Tayland’a dayanan Muay Thai ve Batı Dövüş Sanatları gibi farklı dövüş tekniklerinden beslenen kickboks, 1970’li yıllarda Amerika ve Avrupa’da profesyonel bir spor olarak gelişmeye başlamıştır. Türkiye’de ise kick boks, 1980’li yıllarda tanınmaya başlamış ve 1990'ların sonunda profesyonel bir spor dalı olarak resmi olarak kabul edilmiştir. O günden bugüne, Türk kick boks sporcuları uluslararası arenada önemli başarılara imza atarak, bu spor dalının ülkemizdeki gelişimine büyük katkı sağlamışlardır.

Spor hayatınız nasıl başladı? Sizi spora başlatan motivasyon kaynağı neydi?

Spor hayatım, çocukluk yıllarımda Türk sporcuları izleyerek başladı. Özellikle Gökhan gibi sporcuların başarı hikayelerini takip ettim ve onların spordaki duruşu beni çok etkiledi. Onları izlemek, hayallerime yön verdi ve “Ben de bir gün onlar gibi olmalıyım” diye düşünmeme neden oldu. O sporcular bizim öncülerimizdi ve bir anlamda yolumuzu aydınlattılar. Onların başarıları benim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu ve spora başlamamda en büyük etkenlerden biri haline geldi.

Spor yaparken zorlandığınız veya bırakmayı düşündüğünüz anlar oldu mu?

Evet, spor yaparken gerçekten çok zorlandığım ve “Acaba bırakmalı mıyım?” diye düşündüğüm dönemler oldu. Antrenmanlar yorucuydu, sıkı diyetlere girmek fiziksel ve mental olarak zorlayıcıydı. Fiziksel darbeler alıyorsunuz, canınız çok acıyor. Sabahın erken saatlerinde uyanıp koşuya gitmek ya da ağır antrenmanlar yapmak bazen insanın tüm enerjisini tüketiyor. Özellikle uykusuz kalıp kendinizi yorgun hissettiğiniz günlerde mücadeleye devam etmek çok zor. Ayrıca, Avrupa'da ve dünyada zaman zaman haksızlıklarla karşılaşmak da motivasyonunuzu düşürebiliyor. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, mücadele etmekten vazgeçmedim çünkü bu sürecin sonunda hedefime ulaşacağımı biliyordum.

Bu spora karşı bir önyargı olduğunu düşünüyor musunuz ? Ülkemizde yeterince değer görüyor mu?

Değer olarak bakacaksak, tabii ki yeterli değeri görmüyoruz. Maddi açıdan belli başlı ülkelerdeki sporcular kadar desteklenmiyoruz. Bu açıdan maddi zorluklar yaşıyoruz ama geçmişteki yıllara göre spor daha da popüler oldu ve ilgi çekmeye başladı.

Önyargı konusuna gelirsek, bizim çok agresif insanlar olduğumuzu düşünüyorlar. Aslında tam tersi; daha sakin kişiler oluyoruz. Genellikle karşımızdaki kişinin sivil bir vatandaş olduğunu ve dövüş esnasında onu rahatlıkla yenebileceğimizi bildiğimizden daha temkinli ve sakin oluyoruz. Bu spor, bizleri vatandaşlık görevlerine bilinçli bir birey haline getiriyor.

Bu zorlu süreçte sizi destekleyen veya motive eden birileri oldu mu?

Kesinlikle, bu süreçte eşim en büyük destekçimdi. Antrenmanlarda, maç hazırlık dönemlerinde ve hatta zorlandığım her an yanımda oldu. Her zaman motive edici sözlerle beni destekledi ve yapabileceğime inandı. Aynı zamanda arkadaşlarım  ve ADÜ’deki eski hocalarım mezun olmama rağmen  beni asla  yalnız bırakmadı. Zor zamanlarda verdikleri destek sayesinde bu yolda daha güçlü bir şekilde ilerledim. Çevremden aldığım bu destekler, mücadeleme devam etmemde önemli bir rol oynadı.

Başarılı olmadan önce, çevrenizden olumsuz yorumlar aldınız mı?

Evet, spora ilk başladığım dönemde çevremden “Yapamazsın, bu iş sana göre değil” gibi olumsuz yorumlar alıyordum.  Hatta ailem gazeteden öğrenmişti şampiyon olduğumda.  Genellikle başarılı olmadan önce yeterli desteği alamazsın ve  sıklıkla olumsuz yorum alırsınız. Bu tür yorumlar insanın motivasyonunu kırabilir, ama ben pes etmedim. Başladığım yolda ilerledikçe ve başarılar elde ettikçe, bu olumsuz yorumlar yerini destekleyici sözlere bıraktı. Şimdi, geçmişte söylediklerini unutan insanlar bile başarılarımla gurur duyuyor.

İlk şampiyonluğunuzu kazandığınızda neler hissettiniz?

İlk şampiyonluğumu kazandığımda hissettiğim duygu tarif edilemezdi. Verdiğim onca emek, diyet, antrenman ve çektiğim zorlukların karşılığını aldığımı hissettim. Aylarca çalıştıktan, yorulduktan ve bazen “Bu kadar emek boşa mı gidecek?” diye düşündükten sonra şampiyonluk kürsüsüne çıkmak, her şeye değdiğini gösterdi. O an tüm yorgunluğumu unuttum ve hayallerimin gerçekleştiğini görmek beni inanılmaz mutlu etti.

Şampiyonluğa ulaşma sürecinde sizi en çok zorlayan şey neydi?

Şampiyonluk yolunda beni en çok zorlayan şey, fiziksel ve mental olarak sürekli bir mücadele içinde olmaktı. Hem diyet yapıyor hem ağır antrenmanlarla vücudumu zorluyordum. Günlerce süren antrenmanların ardından vücudunuzun artık tükenmiş olduğunu hissediyorsunuz. Bazen “Artık olmayacak, yapamıyorum” dediğim anlar oldu. Ancak bu düşünceleri aşıp mücadeleye devam ettim çünkü hedefime ulaşma hayali beni her zaman motive etti.

Gelecekteki hedefleriniz neler? Spor hayatınıza dair başka planlarınız var mı?

Gelecekte daha  profesyonel arenalarda dövüşmek istiyorum ve  ülkemi en iyi şekilde temsil etmeyi hedefliyorum. Ancak sadece kendi başarımı düşünmekle yetinmek istemiyorum. Bir süre sonra öğrenci yetiştirmeyi, genç sporculara yol göstermeyi planlıyorum. Onların da bu sporda başarılı olmaları için elimden geleni yapmak istiyorum. Tecrübelerimi gençlerle paylaşmak ve onların başarılarını görmek, benim için ayrı bir mutluluk kaynağı olacak.

Kıymetli görüşlerini bizlerle paylaştığı için Faysal Sılıv’a teşekkür eder, spor hayatında kendisine başarılar dileriz.

Haber: Umutcan Demir