Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ENGELLERİ AŞAN BAGER’İN İLHAM DOLU HİKAYESİ

01.03.2022
Yaşam

Göz tansiyonu hastalığı ile 15 Ekim 2011 yılında Muş’ta dünyaya gelen Bager Çalışcı, müziğe olan ilgisi ve kusursuz kulağı sayesinde hayatın önüne çıkardığı tüm engelleri aşarak herkese ilham oluyor. O daha 2, 3 aylıkken hastalığının farkına varan ailesi, tedavi için il dışındaki araştırma hastanelerinin yolunu tuttu. Şimdiye kadar 5 ameliyat geçiren Bager’in 8 yaşına kadar sağ gözü yüzde 50 görüyordu. Ancak hayatın onun önüne çıkardığı engeller henüz son bulmamıştı.

 

Muş’un Murat Paşa Mahallesi'nde yaşayan doğuştan görme engelli ve "absolut" (kusursuz) kulağa sahip Bager Çalışcı, 2020’nin Şubat ayında arkadaşıyla şakalaşırken arkadaşının elinin gözüne çarpması ile zaten yüzde 50 gören sağ gözünün yetisini tamamen kaybetti, sol gözü ise doğuştan görmüyordu. Bager, sadece ışığı algılayabilmesine rağmen kusursuz kulağı onun dünya gözü oldu.

Babası tarihçi annesi ev hanımı olan küçük çocuk, yaşadığı yerde görme engelliler için okul bulunmadığından dolayı normal bir okula mezun olmak ve sosyalleşmek için gitmeye başlıyor. Babasının desteği ile beraber hem Latin alfabesini hem de görme engelliler alfabesi olan Braille alfabesini öğrenen Bager, Muş’ta bulunan özel bir kursta müzik eğitimi de alıyor. 

 

‘‘Sadece dinleyerek Beethoven’in ‘‘Ay Işığı Sonatı’’ gibi hoşuma giden piyano eserlerini çalmaya başladım’’

Müziğe olan ilgisinin daha bebekken başladığını belirten Bager, ‘‘Daha 2-3 aylıkken ailem benim hastalığımı öğreniyor. İşte tam bu sıralarda benim müziğe karşı ilgimi fark ediyorlar. O yaşlarda müziksel sezgilerimi, müziğe olan ilgimi geliştirmek için çabalıyorlar. Sesli ve ışıklı çeşitli oyuncaklar, çocuk şarkıları söyleyen aletler vb. Onlardan biri de hâlâ hatırladığım pembe renkli, mikrofon şeklinde bir oyuncak. En çok bu oyuncak beni geliştirdi diyebilirim. Bir buçuk yaşlarımda bu oyuncak ile sesimi kaydetmeyi bile öğrenmişim. Sonra oyuncak baterimi hatırlıyorum. En son patlatmışım.’’ diyerek sözlerine devam etti.

Babasının müziğe yönelmesindeki desteğinden de bahseden dahi çocuk, ‘‘Ben dört yaşında iken babam, ileride bana yardımcı olmak, öğretmek için telefonuna bir piyano programı indiriyor. (bu zamanları hatırlayabiliyorum) zaman zaman telefonunda piyano çalışıyordu. Ben hep merak ediyordum ve bana da öğretmesi için uğraştım. Sonra ellerimden tutarak nasıl çalacağımı öğretti. İlk başlarda çok eğlenceli geldi. Çalmaktan çok çıkan seslerin birbirine karışması ve gürültü çıkarması çok hoşuma gidiyordu. Saatlerce bu şekilde rastgele tuşlara basıp kahkahalar atarak eğleniyordum. Tabi babamın telefonunu da bozdum. Hâlâ anlatıyor telefonlarını nasıl bozduğumu. Hep anlatmasını istiyorum. Bana mutluluk veriyor.’’ dedi.

 

‘‘Bu çalışmalar sırasında ben, ‘Burası Muş'tur’, ‘Sarı Gelin’ ve benzeri türküleri çalmayı öğrendim. Hatta babamın çalıştırırken, bazı notaları yanlış öğrettiğini fark ettim. Çünkü türküleri dinlerken notalarını ayırt edebiliyordum.’’

 

Muş’ta piyano kursunun açılmasıyla beraber Bager’in ailesi dahi çocuğu kursa göndermeye karar verdi. Kursta yeteneği keşfedilen Bager, ‘‘Bana ders veren Caner öğretmenim, piyanoda tuşlara basınca, görmediğim halde çıkan notanın adını verdiğimi anladı. İki tuşa aynı anda basıp hangi notalar olduğunu tekrar sordu. İnanmadı. Beni odanın kapında bıraktı. İçerden tekrar tuşlara bastı. Ve çıkan notaların ayrı ayrı adlarını verdim. Evet, ben absolut kulağa sahip minik bir piyanisttim. Ondan sonra, izin vermedikleri ve öğretmedikleri halde sadece dinleyerek Beethoven’in "ay ışığı sonatı, Bach prelude cminor, Beethoven için bestelenen yalnızlık senfonisi gibi hoşuma giden piyano eserlerini öğrenip çalmaya başladım.’’ ifadelerinde bulundu.

 

‘‘Beethoven’i idol alıyorum’’ 

Beethoven’i olağanüstü bir dahi olarak gören Bager, ‘‘Beethoven'i kendi ülkesinde daha yakından tanımak istiyorum. Babam bu hayalimi bildiği için onunla beraber 15 Ağustos 2021 tarihinde Merkel'e bir mektup yazdık ama tabii cevabını almadık.’’ sözleriyle idol aldığı ismi açıkladı. Sözlerine devam eden Bager, ‘‘Özellikle Beethoven'in ülkesinde, onun ruhunun dolaştığı yerlerde eğitim almak istiyorum.’’ dedi.

 

Neden fakirlik, her müzisyenin kaderidir?

Beethoven dışında diğer ünlü piyanistlere de sormak istediği sorular olduğunu söyleyen Bager, ‘‘Bach'a klavseni sorardım. Piyano ve klavsen arasındaki farkları öğrenmek isterdim. Mozart'a bu kadar kısa bir hayat ile nasıl bu kadar fazla eser yaptığının sırrını sorardım. Beethoven'e, babasının ona yaptığı zorbalığı sorardım. Kendi kendisini nasıl yetiştirdiğini sorardım. Hepsine ortak iki sorum olacaktı. Piyanonun daha da geliştiği zamanlarda, günümüzde, yaşamak isterler mi? diye sorardım. Ve neden fakirlik, her müzisyenin kaderidir diye sormak isterdim.’’ ifadelerinde bulundu.

 

Bager gençlere ilham veriyor

Bager kendisi gibi engelli gençlere ilham kaynağı olduğunun farkında olmadığını belirterek, ‘‘Belki de işin pek farkında değilim. Yaptığım basit bir şey ve benim gibi görme engeli olan her çocuğun bunu yapabileceğini düşünüyorum. Fakat bana gelen mesajlar, canlı yayın istekleri, anne ve babaların çocuklarına beni örnek göstermeleri benim, insanlara ilham ve örnek teşkil ettiğimi hissettiriyor. Yine de bunun için gideceğim çok yolum olduğunu düşünüyorum.’’ açıklamasını yaptı.

Zaman zaman motivasyonunun düştüğünü söyleyen küçük çocuk, ‘‘Hayatta bazen çok mağdur olup başaran insanlar duyuyorum. Hikâyeleri beni çok etkiliyor. Bu hikâyeler de beni motive ediyor. Son günlerde ise ünlü piyanistlerin hayatlarını dinliyorum. Onların hayatlarında öğreneceğim ve düştüğümde nasıl ayağa kalkabileceğime dair sırlar gizli.’’ sözleriyle nasıl tekrar motive olabildiğini anlattı.

 

‘‘Gelecekte benim gibi çocuklarınız olacak, onlara önem verin’’

İlk hayalinin köyde konser vermek olduğunu ve bunu da gerçekleştirdiğini söyleyen Bager, orada yaşayanlara insanın istediğinde her şeyi başarabileceğini göstermek istedi. Bager, ‘‘Yaşadığım yerde görmeyen, duymayan, eli kolu olmayan vb. insanlar yok hükmündedir. Ezilirler. Köyde konser vererek bu düşüncenin yanlış olduğunun mesajını da vermek istedim. Gelecekte benim gibi çocuklarınız olacak. Onlara önem verirseniz hepinizin hayatını değiştirebilirler demek istedim.’’ sözleriyle bu düşüncesini aktardı.

 

Haber: Dilan Azizoğlu 

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00