Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ENGEL TANIMAYAN MESLEK AŞKI: RADYO YAYINCILIĞI

06.06.2023
Bilim ve Teknoloji

 

Mehmet Pehlivan, radyo yayıncılığı mesleğini 30 senedir aralıksız sürdürüyor.  Görme engelli olan Pehlivan’ın mesleğine olan aşkı, hiçbir engel tanımıyor. Pehlivan, RTÜK’ün kurulmasından bu yana Nazilli’de bulunan ve kurucusu olduğu Radyo Mega FM’i, ilk günkü tutkusuyla sunmaya devam ediyor. 

 

Mehmet Pehlivan, radyoculuğa ilgisinin küçük yaşlarda başladığını belirtiyor. Pehlivan, “Küçüklük ve gençlik yıllarımda müziğe ilgim oldukça yüksekti. Gençlik yıllarımızda radyo kullanımı oldukça yaygındı. Solo ve bas gitar çaldığım için radyoyu sürekli dinleyen biriydim. Örnek olarak TRT gibi radyolarda bu müzikleri dinlerken, radyo yayıncılığı üzerine hayaller kurmaya başlamıştım. Radyo programcılığı yapma isteğim küçük yaşlarda aklıma girmişti.” dedi.

 

“Amerika’da çok etkilendim.”

Radyoya olan sevgisinin, Amerika’ya gittiği süreçte arttığını belirten Pehlivan, “Amerika’ya gittiğim dönemde, Boston kentinde baktığım zaman herkes radyo dinlemekteydi. Yerel radyolar vardı. Hava durumu, trafik, şehirle ilgili gelişmeler üzerine yapılan yayınlar oldukça ilgimi çekmişti. Türkiye’de bu seviyede radyoculuk yoktu. Amerika, bana radyo programcılığı açısından farklı perspektifler sundu.” sözleriyle, Amerika’daki radyo programcılığı üzerine görüşlerini aktardı. 

 

“1992 yılı itibariyle hazırlıklara başladık.” 

Pehlivan, 1992 yılında özel radyoların açılması ile birlikte, üç arkadaş radyo kurmaya hazırlandıklarını aktarıyor. Pehlivan, “1992 yılı bizim için, radyo kurmak için gerekli işlemleri tamamlamakla geçti. Tarihler 1993 yılı, 20 Şubat’ı gösterdiğinde radyomuzun açılışını gerçekleştirdik. Diğer arkadaşlarım çeşitli sebeplerden ötürü ayrıldılar. Radyoculuk o yıllarda gerçekten zordu. Açtığımız radyo ‘illegal’ kabul edildi. Mahkeme süreci, para cezası gibi yaptırımlar vs. zorluklarla mücadele ettik. Daha sonra radyolar şirketleştiği zaman, şirket kurarak bu günlere geldik.” dedi. 

 

“İnanılmaz bir ilgi vardı”

Pehlivan, teknolojinin hayatımızı bu denli kolaylaştırmadığı yıllarda, radyoculuğun daha farklı olduğunu belirtiyor. Pehlivan, “Geçmiş yıllarda manuel çalışıyorduk. 12 kişi, kalabalık bir ekibimiz vardı. Sabah ayrı, akşam ayrı programlar yaparak geceye kadar çalışıyorduk. O günlerden bugüne teknoloji gelişti ve dinleyici kitlesinde düşüş meydana geldi. Eskiden inanılmaz bir ilgi vardı. Telefonlarımız hiç susmuyordu. Aynı şarkıya 20-30 arasında istek geliyordu. Hatta hiç unutmuyorum, Zafer Peker’in bir şarkısına 70 civarında istek gelmişti. Teknoloji ilerleyince, özellikle 2010 yılı itibariyle internet ve telefonlar yaygınlaştığı için, ister istemez kitleler biraz o yöne evrildi. Geçmişte kaset çalar, CD ve plak üzerinden yayın yapıyorduk. Ben, arada sırada hala bu şekilde yayınlar gerçekleştiriyorum. Nostalji programı kitabım var. Şu an ise daha küçük bir ekibiz, bilgisayar vb. ekipmanlarla kolayca programı gerçekleştirebiliyoruz. ‘Radyoculuk bitti.’ demek doğru olmaz. Hala radyo dinleyen kişiler var.” dedi. 

 

“Radyomu ayakta tutmaya çalışıyorum”

Pehlivan, yerel radyo yayıncılığının birçok zorluk barındırdığını söylüyor. Pehlivan, yerel radyolara yeterli destek sağlanmadığını şu sözlerle ifade etti: “Sıkıntılarımızdan en büyüğü, yerel radyolara yeterli destek sağlanmıyor. Ödediğimiz telif tutarları, artık ödeyemeyeceğimiz noktalara ulaştı. Radyoların ilk kurulduğu 90’lı yıllarda 1400 civarında radyo varken, bugün yerel radyo sayısı 700 civarlarında. Yerel radyolar teker teker kapanıyor. Maalesef böyle zorluklarla karşı karşıyayız. Radyomu ayakta tutmaya çalışıyorum.”

 

Unutulmaz programlar

Radyo yayıncılığı sürecinde güzel anılar biriktirdiğini belirten Pehlivan, unutulmaz anılarından birkaç tanesini anlatıyor. Pehlivan, “Çok sevdiğim Harun Kolçak’ı stüdyomda ağırladım, zannederim ki 1996 yılıydı. Nazilli’ye geldiğinde stüdyomda sohbet ettik. Harun Kolçak’a bir sürpriz yaptık. Harun Bey müziğe, Erkin Koray’ın grubunda, 22 yaşındayken başlamıştı. O yıllara ait bir fotoğrafı kendisine illettiğim zaman çok sevinmişti. Aşkın Nur Yengi ile Harun Kolçak, 1987 yılında Kuşadası Altın Güvercin şarkı yarışmasını, “Yeniden” isimli parçayı söyleyerek kazandılar. O şarkıyı stüdyomda Harun Bey’e dinletmiştim. Kendisi kaydı bulamadığını ve o kaydı istediğini belirtti. Kendisine o kaydı hediye etmiştim.”

 

“Ben radyoyu sevdiğim için kurdum”

Radyo ve müziğe olan sevgisinden dolayı bu yola başvurduğunu dile getiren Pehlivan, konu hakkında şunları söyledi: “Hiçbir zaman pişman olmadım. Sıkıntılı yanı ise bu mesleğe eskiden gençler hevesliydi. Pek çok genç yetiştirdim. Hatta bir tanesi şu anda Süleyman Demirel Üniversitesi’nde Radyo ve Televizyon Bölüm Başkanı. Böyle gençler yetiştirdik ama günümüzde gençlerin radyoculuğa pek ilgisi yok gibi sanki. Yerimi bırakacak bir genç henüz bulamadım. Masrafların çok artması, bu problemin en büyük etkilerinden bir tanesi.” 

 

Mehmet Pehlivan’ın bir diğer temennisi ise dijital radyoculuğa geçilmesi. Daha üst seviye bir altyapı ile yerelden, dijital yayıncılığa geçilmesi en büyük dileklerinden bir tanesi. Mehmet Pehlivan, Nazilli’de bulunan stüdyosuna, radyo yayıncılığına ilgi duyan herkesi tecrübelerini aktarmak üzere davet ediyor.

 

Haber & Fotoğraf: Egecan Yapsık

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00