Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Her ne kadar son yıllarda eski önemini yitirmiş olsa da, insanlık ile başlayan bir meslek olan marangozluk, insanlığın ölümüne kadar gider. Örneğin, doğan bebeklere bir beşik ya da karyola, ölen insanlara bir tabut… Bu genel kapsayıcılık yüzünden çok önemlidir bu meslek. 

Çocuk yaşta geldiği İzmir’de, kazanç kapısı olmuş bu mesleğe ömrünü veren Erdem Öz, nasır tutan elleri ile işini yapmaktan hiç vazgeçmemiş. Marangozluğun, zaman içinde eski önemini kaybettiğini söyleyen Öz, buna rağmen marangozluk mesleğinin uzun bir süre daha yaşayacağına inanıyor.

“Çocukluktan başladım”

Marangozluğun bir hayat biçimi olduğunu düşünen Öz, “Benim için burası bir hayat oldu. Ustamın yanında başladığım meslek, benim için bir nevi okul gibiydi. Başta korksam da, yıllar içinde mesleğe alıştım. Ancak marangozluğun, göründüğü gibi olmadığını söyleyebilirim. Bu meslek tam bir canavardır. En ufak bir dikkatsizlikle vücudunun bir parçasını kaybedebilirsin." şeklinde konuştu.

“Para kazanmak mümkün”

Erdem Öz, gençken okul masraflarını karşılamak için çalıştığını ve ustasının yardımıyla ortaokulu tamamladığını ancak daha sonrasında okumaya devam etmediğini ve ailesi için çalışmaya başladığını söyledi. Kazandığı parayı biriktirerek kendisine bir ev satın aldığını ifade eden Öz, "Kazandıklarım bana yetiyor. Lüks hayatı sevmem, mütevazı bir hayatım var. Ailemle, mutlu bir şekilde yaşıyorum." dedi.

Öz ayrıca müşterilerinin isteklerine göre özel tasarım ürünler de yapabildiğini belirtti. Örneğin, bir müşterisinin talebi üzerine el yapımı bir yatak tasarladığını ve müşterinin beğenisini kazandığını söyledi. Ayrıca birçok ürünün boyama işlemlerini de kendisinin yaptığını ve bu konuda da oldukça deneyimli olduğunu ekledi.

“Farklılıklar çok”

Erdem Öz, mesleğe başladığından beri teknolojik gelişmelerin çok fazla olduğunu, teknoloji gelişmeden önce, bu işi daha büyük bir zevkle yaptığını belirterek, “Teknolojinin gelişmesi zamanı oldukça tasarruflu kullanmaya sebep oldu ama el ile yapılan işçiliğinin kalitesini tamamen öldürdü. Bu da marangozluktaki kaliteyi, deyim yerindeyse yerlere indirdi. Yani hem avantajı oldu hem de dezavantajı oldu.” diye konuştu.

Öz, el işçiliğinin kalitesinin düştüğünü söyleyerek, hammaddenin kalitesinin giderek düşmesinin buna sebep olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Fiyatların artması da bu durumda önemli bir etkiye sahip oluyor, artık pek çok eşyada ağaç kullanılmaz hâle geldi. Fiyatların neredeyse 5 kat artmasıyla beraber, kalitedeki düşüş maalesef kaçınılmaz oldu.”

“Yetişen sayısı az”

Öz, gelecekte bu mesleğin sürdürülebilirliği için yeterli sayıda insanın yetişmediğine dikkat çekerek, “Maalesef gençler artık bu tür mesleklere pek ilgi göstermiyorlar. Bu mesleği icra eden gençlerin sayısı çok azaldı. İşe ilk girdiklerinde sordukları ilk soru ne kadar maaş alacakları oluyor. Bu işi yapmak içlerinden gelmiyor, bizim zamanımızda ise böyle değildi. Ben severek girdiğim için para kaygısı taşımıyordum.” şeklinde konuştu.

“Müşteriler bizim her şeyimiz”

Müşterilerle sağlıklı bir ilişkinin devam ettirilmesinin önemli olduğunu belirten Öz, "Müşteri memnuniyeti bizim için her zaman önceliklidir. Onların isteklerini dikkate alarak, onlar için en uygun tasarımları ve ürünleri ortaya çıkarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Müşterilerimizin beklentilerini karşılamak ve onları mutlu etmek, bizim için en büyük başarıdır." diyerek sözlerini tamamladı.

Değerli zamanını bize ayıran usta marangoz Erdem Öz’e tecrübelerini aktardığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Haber & Fotoğraf: Oğulcan İrden