Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Televizyon programları yıllardır izleyiciler tarafından sevilerek takip ediliyor. Programların ön yüzünde ise sunuculuk göze çarpıyor. Peki, canlı yayınlanan bir programda sunuculuk yapmak zor mu, işin arka planında neler yatıyor, program nasıl hazırlanıyor sorularını merak etmiş miydiniz? 

Sunuculuk mesleği hakkında merak edilen birçok soruyu bizler için yerel, ulusal kanallarda ödüllü yayınlar hazırlamış, tanınmış birçok siyasi ismi programına konuk almış sunucu ve yapımcı Jale Yeni Gökyer cevapladı.

Jale Yeni Gökyer kimdir, kendinizi biraz tanıtır mısınız?

24 Ağustos 1983 yılında doğdum. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra 2003 yılında Türkiye’nin ilk yerel kanalı olan ve Konya’da yayın yapan Sun TV’de program yaparak yayıncılık hayatına başladım. Hafta içi her gün canlı olarak yayınlanan “Hayata Dair” isimli programı 3 yıl boyunca hazırlayıp sundum, ardından Kon TV kanalından gelen teklif üzerine oraya geçerek “Gökkuşağı” isimli programı yapmaya başladım. Bu program içerisinde dönemin önde gelen isimlerini konuk olarak aldım. Program yaptığım isimler arasında pek çok siyasi lider ve sivil toplum kuruluşlarının liderleri yer aldı. Bu isimlere örnek vermem gerekirse; Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Muhsin Yazıcıoğlu, Ömer Çelik diyebilirim.

Ulusal çapta yerel yönetimler için her ay yayınlanan “Belediyem” isimli dergide yazı işleri müdürlüğü, editörlük ve köşe yazarlığı yaptım. Birçok belediye başkanı ile röportaj gerçekleştirdim. Afyonkarahisar’a yerleştikten sonra uyduda yayın yapan Kanal 3 televizyonunda program yapımcısı ve sunucusu olarak yayın hayatıma devam ettim.

Ödül alan birçok programramımın ardından, Türkiye'nin ulusal haber kanalı BBN Türk ekranlarında hafta içi hergün yayınlanan “Öğle Arası” programını  hazırlayıp sundum. Aynı zamanda “Diksiyon ve Hitabet” ile “Beden Dili” eğitimleri veriyorum.

Sunuculuk hayatına nasıl başladınız ve mesleğinizdeki en büyük motivasyon kaynağı nedir?

Üniversite okuduğum dönemlerde İngilizce dersleri veriyordum. Ders almak isteyen öğrencilerin telefon numaraları bana ulaşmıştı fakat numaralardan biri yanlış yazılmıştı. Aradığım kişi bir televizyon kanalının genel yayın yönetmeni imiş. Kısa geçen bir telefon konuşması sonrası TV kanalı için benimle tanışmak istediğini ifade etti. Tanışma sonrasında TV kanalında çalışmam konusunda teklif aldım ve çalışmaya başladım.

Hangi konuğunuz sizde büyük etki bıraktı ve neden?

Genç yaşlarda bana deneyim kazandıran şey siyasi liderlerle yaptığım yayınlar olmuştu. Özellikle çocukluğum döneminde ekranlarda gördüğüm, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in evine gidip eşi Rahşan Ecevit ile kişisel alanları olan ev içinde yayın yapmam gurur vericiydi. Ölümünden yaklaşık 6 ay önce kendisiyle yayın yapmış oldum.

Üzerimde etki bırakan diğer bir konuk Muhsin Yazıcıoğlu olmuştu. Çok kıymetli bir sohbetti, misafirperverliği ile benim ve ekip arkadaşlarımın gönlünü fethetmişti. Yayından kısa bir süre sonra ölüm haberini aldık, kendisinin vefatı beni derinden etkilemişti. 

Canlı yayın sunmak zor olmuyor mu, canlı yayın esnasında sunuculuk nasıl ilerliyor?

Yılların tecrübesi olsa gerek, en sevdiğim yayın şekli canlı yayın sunmaktır. O an her şeyi sıcağı sıcağına işliyor olmak, o anda kalıp programı yönetmek benim için ayrı bir keyif. Canlı yayın esnasında kendimi daha iyi yansıttığımı, tıpkı evimdeymiş gibi konuştuğumu ve konuklarımı daha iyi ağırladığımı hissediyorum. Elbette zor yanları vardır ve riski çoktur. Ama iyi bir ekiple bu süreç gayet başarılı bir şekilde yürütülebiliyor.

Televizyon sunucusu olmanın en zor yanı nedir?

Makyaj yapmayı sevmiyorum, benim için zor yanlarından biri maalesef makyaj yapmak. Ekran karşısında olduğumuz için kamera spotlarının parlama yapmaması için makyaj gerekli. Hasta olmamak ve sesi kaybetmemek için de, azami ölçüde yaşantıya dikkat etmek gerekiyor.

Programın hazırlık sürecinde ne kadar zaman harcanıyor ve bu süreçteki en önemli adımlar nelerdir?

Yayın öncesi mutlaka hazırlık yaparım. Birçok kaynaktan beslenmeye çalışır, notlarımı alırım. Her ihtimale karşı moderatör sorularının haricinde, konuk kısmına da çalışırım. Bazen konuk heyecandan nereden ve nasıl başlayacağını unutabiliyor, konuğun kendini rahat hissetmesi ve destek sağlama noktasında yönlendirme yapmak programın akışı için faydalı oluyor.

Programın arka planındaki işleyiş nasıl ilerliyor?

Asıl iş arka planda başlıyor. O gün işlenecek gündemin mutlaka çok yönlü araştırılıp, işlenmesi gerekiyor. Diğer ekip arkadaşları, paslaşmalar stüdyo ortamına göre hareketlilik kazanıyor. Olası canlı bağlantılara ve diğer durumlara hazırlıklı olmak gerekiyor 

Televizyon sunucusu olmak isteyen gençlere önerileriniz neler?

Kendilerini her konuda mutlaka çok yönlü geliştirmeliler. Sadece kendi ülkemizdeki değil dünyada nelerin olduğunu bittiğini de araştırmalılar. Hitabet, beden dili, kriz ve zaman yönetimi konusunda da mutlaka eğitimler almalılar ve ek olarak sağlıklı, pozitif olma yollarından yararlanmalılar.

Canlı yayın sırasında karşılaştığınız en zor olay varsa nedir, açıklar mısınız?

Elbette oldu, hem de çok… Yayına dakikalar kala konuk geç kalırsa ve hazır “VTR” yoksa bu iş sunucuya düşüyor. Yani hem konuk, hem de sunucu olmak durumunda kalabilirsiniz. Nitekim bu durumu da çok yaşadım. Yakın zamandan örnek vermem gerekirse; gazeteci Coşkun Aral konuğumdu, uzun bir süredir yurtdışından gelmesini beklediği kargo tam da yayın esnasında gelmişti. Sıcağı sıcağına “ben hemen geliyorum” diyerek kargoyu almaya koşa koşa gitmişti. O sırada gayet samimi ve keyifli bir an gelişmişti.

Bu keyifli ve aydınlatıcı röportaj için Jale Yeni Gökyer’e teşekkür ederiz.

Haber: Yankı Köseoğlu