Tropikal bölgelerin egzotik meyvesi olan pitaya, Türkiye’de ejder meyvesi olarak bilinmektedir. Sağlık dolu sırlarıyla dikkat çeken ejder meyvesi, bağışıklık sistemini güçlendirirken, cilt sağlığını desteklemekte ve sindirim sistemini dengelemeye yardımcı olmaktadır. Egzotik tatlar arayanlar için ejder meyvesi, sağlığı ve lezzeti bir araya getirmektedir.
Türkiye’de üreticiliği ilgi ile artan ejder meyvesinin yetiştirilmesi için uygun toprak, milli ve kumlu topraklardır. Tropikal bir meyve olan ejder meyvesi Akdeniz iklimini sevmektedir. Sıcağı ve güneşi seven ejder meyvesi kaktüsgiller arasında yer almaktadır. Fidelerine göre değişiklik gösteren çeşitleri bulunmaktadır. Bu çeşitler arasında dışı aynı renk olmasına karşın içi mor, beyaz, eflatun, sarı ve kırmızı olan çeşitler mevcuttur ve tatları farklılık göstermektedir. Sıcak iklimi sevmesine rağmen çok fazla su ihtiyacı duymayan ejder meyvesi Türkiye’de giderek daha fazla ilgi görmektedir ve popülerliğinden yararlanan yetiştiriciler de tarım portföylerine yeni bir boyut getirmişlerdir. Tropikal meyveler arasında egzotik bir cazibesi olan ejder meyvesi, sağlık ve beslenme açısından da büyük bir ilgi odağı haline gelmiştir. Ejder meyvesinin yetişme koşulları, aşamaları ve sağlık üzerindeki etkileri hakkındaki bilgileri ejder meyvesi üreticiliği yapan Münevver Yaşar ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesinde görev yapan Gıda Mühendisi Doç. Dr. Fatih Mehmet Yılmaz bizlere aktardı.
Bir belgesel ile başlayan üreticilik
Ejder meyvesi yetiştiriciliği hakkında bizlere bilgi veren Münevver Yaşar, “Ejder meyvesini belgeselde izlemiştim ve bende bir merak uyandırdı. Kaktüsgillerden olan bu meyve dış görünüşü ile aloe verayı andırmaktadır. Fidesini alarak yetiştirdiğim ejder meyvesinin bir yılda uzayan fide boylarını 1.5 metreyi geçtikten sonra demirlerin üstüne sarkıtıyorum ve 1-2 sene sonra meyvesini veriyor. Fidesine göre farklı çeşitleri bulunmaktadır ve fidelerin birbirine benzerlikleri açısından ayırmak oldukça zordur. Fakat bu işle uğraşan ve işin ehli olan biri artık hangi fidenin hangi çeşide ait olduğu kolay bir şekilde anlayabilir. Çeşitlerine göre dış görünüşünün aynı olmasına rağmen içleri farklı renklerde ve tatlarda olmaktadır. Bu renkler: eflatun, beyaz, kırmızı, mor ve sarı olmaktadır. Sarı hariç diğer 4 çeşidini de yetiştirmekteyim. Aynı zamanda ejder meyvesini reçel, lokum, kurutulmuş meyve ve doğal renklendirici olarak da kullanmaktayım.” şeklinde konuştu.
Egzotik meyvelerin gözdesi
Sıcak hava ve kumlu toprakları seven ejder meyvesini yazın çok sıcaktan ve kışın soğuktan korumak için serada üretimini yapmakta olan Münevver Yaşar, “Kış aylarında donmaması için sera içinde gerektiği zaman soba yakmaktayım. Çok soğuk hava meyveyi donduruyor, çok sıcak hava da yakıyor. Aynı zamanda fazla suyu sevmeyen ve fazla su verildiği zaman çürümekte olan ejder meyvesinin bakımı gerçekten emek isteyen bir iştir. Ejder meyvesini çok coşkulu bir meyve olarak tanımlayabilirim, çünkü budama yapılmadığı zaman bütün serayı kaplayacak şekilde uzamaktadır. Daha verimli olması için bir fidesinde en fazla 5 dal bırakırım. Gücü daha fazlasına yetmemektedir. Şayet daha fazla dal bırakılırsa meyve vermez, meyve verse bile büyümez. O nedenle bakımı en iyi şekilde yapılmalıdır.” bilgilerini aktardı.
Besin değerleri ve sağlık açısından faydaları
Besin değerleri ve sağlığa faydaları açısından ejder meyvesinin oldukça verimli olduğunu söyleyen Fatih Mehmet Yılmaz, “Ejder meyvesi, C vitamini açısından oldukça zengindir. C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Meyvenin yapısında yer alan fenolik maddeler ile yüksek antioksidan kapasiteye sahiptir. Zararlı toksinleri vücuttan atmaktadır. Lif içeriği açısından zengin olan ejder meyvesi sindirim sağlığı için önemli oranda lif içermektedir. Yaklaşık 60 kcal içeren meyve düşük kalorilidir ve obezite gibi sağlık sorunlarıyla uğraşan bireyler için tercih edilebilirdir. Ayrıca düşük şeker içeriğinden dolayı Tip 2 Diyabet hastaları bu meyveyi rahatlıkla tüketebilir. Ejder meyvesi özellikle yüksek potasyum ve likopen kaynağı olduğundan kan basıncını düzenler, kalp ve göz sağlığını iyi yönde etkiler. Vücudun nem dengesini kontrol altında tuttuğu için cilt kuruluğuna iyi gelmektedir. Ejder meyvesinin içeriğindeki bileşenler kanser hücre hattına karşı sitotoksik etki göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
İşlenmesi sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar ve kullanıldığı gıda alanları
Ejder meyvesinin içerisinde küçük siyah tohumlar bulunduğunu ve bu tohumlar yenmemesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Ejder meyvesinin çok fazla yumuşak olmamasına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde işlenme sırasında fazla dağılabilir Ejder meyvesinin kabuğu dikenlidir bu yüzden soyarken dikkatli olmakta fayda vardır. Mümkün olduğunca özel makine ekipmanlarından yararlanılmalıdır. Ejder meyvesi de diğer tüm meyveler gibi taze tüketilmelidir. Aksi halde okside olabilir ve lezzet kaybı yaşanabilir. Ejder meyvesi fonksiyonel gıda olarak doğal gıda takviyelerinde, bebek mamalarında ve gıda katkı boyalarında kullanılmaktadır. Gıdalarda tatlandırıcı olarak kullanılan ejder meyvesinin kullanım alanları çeşitlendirilebilmektedir. Bu çeşitlerden biri dondurmadır. Ejder meyvesi kıvamlı bir yapıya sahiptir, bu yüzden dondurma yapımında kullanılmaktadır. Ayrıca meyvenin parçacıkları dondurmalara çeşitli renk ve tatlar sağlamaktadır. Aynı zamanda ejder meyvesinin çiçekleri kurutulup çay yapımında kullanılabilmektedir. Salatalarda, meyve sularında ve farklı alanlarda da ejder meyvesi tercih edilebilmektedir.” şeklinde konuştu.
Gıda endüstrisindeki pazar payı ve tüketici talebi
Ejder meyvesinin son yıllarda gıda endüstrisinde sıklıkla kullanılmakta olduğunu söyleyen Yılmaz, “Ejder meyvesinin hem sağlığa çok faydalı olmasından hem de tüketiciler tarafından beğenilerek tercih edilmesinden kaynaklanmaktadır. Ejder meyvesi dünya çapında birçok bölgede yetiştirilmektedir. Hakkında yapılan tanıtım çalışmaları da oldukça fazladır. Yeniliklere açık bir ürün olduğu için restoranlarda da sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Yeni ürün geliştirmede ejder meyvesinin sunduğu imkanlar hem üreticiler hem de tüketiciler için geniş bir seçenek yelpazesi sunmaktadır. Bütün bunlar ejder meyvesinin gıda endüstrisindeki pazar payının ve tüketici talebinin artmasına olanak sağlamaktadır.” dedi.
Bizlere zamanını ayıran Fatih Mehmet Yılmaz ve Münevver Yaşar’a teşekkür ederiz.
Haber: Şehriban Deniz
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...