Sanat ve sanat anlayışı kişiden kişiye, toplumdan topluma değişiklik gösterebilir. Kimine göre sanat güzel müzik yapmaktır, kimine göre de izleyicilerine duygularını olduğu gibi geçiren bir tiyatro oyunu oluşturmak. Bu sanat anlayışı kişinin ilgi duyduğu alanlara göre değişkenlik gösterebilir. Kişi kendi isteği doğrultusunda farklı sanat dallarına ilgi duyabilir ve ilgi duyduğu bu iş ile ilgili çalışmalar ve eserler ortaya çıkarabilir.
Sanat çeşitleri üç kısma ayrılır; plastik (görsel) sanatlar, fonetik (işitsel) sanatlar ve ritmik (drama, karma) sanatlar. Tüm sanat öğelerini içinde barındıran bu üç türden biri olan plastik sanatlar, içerisinde heykel, resim, minyatür, mimari gibi sanatları bulundurur. Bunların arasına ise daha sonradan dahil olan grafiti sanatı, yeni nesil insanların görüşlerini yazı ile değil sprey boyalar ile dile getirmesine aracı olmaktadır.
Grafiti kültürü hayatımıza yeni girmiş bir kavram gibi görünüyor olsa da, kimi araştırmacılar tarafından tarihinin M.Ö. mağara yaşantısında duvarlara çizilen sembol ve portrelere dayandığına dair yorumlar vardır. Bu bilgi her ne kadar belirsiz olsa da grafiti sanatının Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan Hip-Hop kültürü ile birlikte geldiği bilinmektedir. Hip-hop; Break Dance, Rap, DJ ve Grafiti gibi sanatları içerisinde barındıran büyük bir kültürdür. Grafiti sanatı ise 2000’li yıllardan sonra popüler olmaya başlayan bir fonetik sanat çeşididir. Duvarlara, tren vagonlarına, kepenklere ve genel olarak boş bir alan üzerinde yapılan, sprey boyaların püskürtülmesi ile oluşturulan resim, portre ve sembollerin bir bütün oluşturmasına grafiti denmektedir. Bu sanat türünün, bazı dönemlerde duvarlara yazılan yazılar yüzünden illegal bir şey gibi görülmesi veya bazı grafiti sanatçılarının kamusal bir yere izin almadan yaptıkları eserler yüzünden grafitiye olan bakış açısının pekte iyi olmaması bu sanatı en çok zedeleyen ve zarar veren unsurlardır. Çoğu grafiti sanatçısı ise bu durumdan memnun olmadıklarını dile getirmektedir. Bu kişilerden biri olan ve Aydın’ın Kuşadası ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki grafiti sanatçısı Melih Deniz Akduman, grafiti ile ilgili merak edilenleri ve bu işe nasıl başladığını bizimle paylaştı.
Dünya Grafiti ile nasıl tanıştı?
Grafiti kültürünün ortaya çıkışı ve yayılışı hakkında bilgiler paylaşan Akduman, “Bilinen eski örneklerinden bir tanesi, 80’ler de Takı 183 adında Amerikalı bir postacının her gittiği yere kendi imzası olan Takı 183’ü yazması ile başlıyor. Ondan sonra insanlar çok fazla yerde görmeye başlıyor bu ismi ve kim olduğunu merak ediyorlar. New York Times dergisine çıkıyor ve daha sonra metroları, caddeleri normal imzalar ve isimler kaplamaya başlıyor. Takı 183 sonrasında çizdiği yazılara renk vermeye başlıyor, boyut, resim, ışık ve gölgelendirme tekniğini kullanmaya başlıyor. Böylelikle karakteristik stiller ortaya çıkıyor. Daha eski tarzlar da var mesela. O zamanki dönemin tarzı, sanayi üretimindeki boya renkleriyle tam istediğimiz rengi elde edememek ve daha az renk olması gibi çeşitli sebeplere dayanıyor. Ama gün geçtikçe ressamlar da işin içine dahil oldukça çeşitli büyük eserlerde ortaya çıkmaya başlıyor grafiti ile birlikte. Çok farklı tarzda olan insanlar tanıyorum.’’ diyerek ve grafitinin ilham kaynağının çok kapsamlı olduğunu sözlerine ekledi. Resim ile ilgisini nasıl keşfettiğini ve bu süreçte ilgisinin nasıl grafiti alanına doğru kaydığını aktaran Akduman, “Resim çizmeye ilk olarak küçük yaşlarda başladım. İlk olarak kendi ufak ayakkabımı alıp çizmeye başlamışım bir kağıda. Ondan sonra boyama kitapları, boyalar gibi gelişti. Sonrasında resmim iyiydi fakat yazım çok kötüydü. Bu yüzden yazımı biraz daha şekillendirmeye karar vermiştim. Özellikle birinci ve ikinci sınıfta. O zaman yazıyı biraz daha blok haline getirmenin grafiti olduğunu fark ettim ve onu araştırmaya başladım. İlk sokak çizimimi 12 yıl önce 12 yaşında yapmıştım.’’ diyen Akduman ailenin çocuğunun yeteneğine göre yönlendirilmesinin çok önemli olduğunu belirtti.
“Renkli bir dünya’’
Grafiti kimileri tarafından çok beğenilirken kimileri tarafından da pek de kabul görmeyen bir sanat. Bunun sebebi aslında izinsiz yapılan grafiti eserleri olarak gösterilmektedir. Bu konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Akduman, “Grafiti aslında tüm dünyada yasadışı bir iş olarak görülüyor. Bazılarımız eleştirel bir üslup ile boyarken bazılarımızda sadece ortaya güzel bir eser çıkarmak için eline spreyi alıyor. Bazı kötü örnekler ve olaylardan yola çıkarak grafitiye olan yaklaşımın kötüye gitmesi yaptığımız işi etkilediği gibi bu kültüründe ilerlemesini yavaşlatıyor. Ama bu yer yer değişebiliyor. Örneğin Kuşadası’nda insanların grafitiye olan bakış açısı oldukça iyi. Yaptığımız eserler sokakları, boş duvarları güzelleştiriyor. Daha renkli bir sokak veya şehir hepimiz için daha iyi.’’ şeklinde görüşlerini belirterek renkli bir hayat için yaşadığımız alanı renklendirmemiz gerektiğini vurguladı.
Haber&Fotoğraf: Enes Bilgici
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...