Satranç, stratejik düşünme ve planlama üzerine oynanan ve kişilere beyin jimnastiği yaptıran bir spor dalıdır. İki kişinin karşılaşması ile oynanan bu spor, 64 kareden ve 32 taştan oluşan satranç tahtasında gerçekleşir. Ülkemizde bu sporun gelişimine katkı sağlayan Üçyol Satranç Kulübü Derneği Başkanı Ali Han Bey ve Satranç Antrenörü Salim Engince bizlere bu spor dalı hakkında yararlı bilgiler verdi.
İzmir Bergama doğumlu Salim Engince, ilkokul yıllarında iş ve teknik dersinde hocasını yenerek satranca duyduğu ilgiyi fark etmiş, çeşitli turnuvaları da dereceler ile tamamlamıştır. Ali Han Bey ise Millî Eğitim Bakanlığı’nda görev aldığı sürede öğrencilerine satranç öğreterek bu işe başlamış. Sınıfına gelen okul müdürünün yaptığı teklifle beraber öğrencileriyle ilk defa turnuvalara katılarak başarı sağladıktan sonra antrenörlüğü resmiyete dökmeye karar vermiş. Gönüllü başladığı satranç hakemliğine, bu camiada insanlarla tanıştıktan sonra Hamdullah Ceylan ortaklığında Üçyol Satranç Kulübü’nü açarak devamında İzmir genelinde yaptıkları turnuvalar ile birçok başarıya imza atmışlar.
“Hindistan ve İran’a dayandığı rivayet ediliyor.”
Salim Engince satranç tarihi hakkında, “Aslında satranç tarihi hakkında pek çok rivayet var. Hindistan ve İran’a dayandığı rivayet ediliyor. Biz öğrencilerimize genellikle buğday hikayesinden bahsediyoruz. Bu hikâyede İran şahının savaş içerikli bir oyun isteği üzerine satrancın bulunduğu söylenir. Satranç oyununu getiren adama ödül olarak ne istediği sorulunca, her kare başına iki katı denk gelecek şekilde buğday istiyor ve çuvallar dolusu buğday veriliyor, klasik hikayesi bu.” dedi.
“Karar mekanizmasını geliştirip geleceği planlamamızı sağlıyor”
Salim Engince, satrancın insanlara kattığı beceriler hakkında şöyle dedi: “En çok rakibin hamlelerini tahmin edip, buna göre hamle yapmayı sağlıyor. Satranç oynanırken gelecek hamleleri düşünmek beyin jimnastiği yapmamızı sağlıyor ya da bir olayla karşılaştığımız zaman ne yönde hareket edeceğimize dair karar mekanizmasını geliştirip geleceği planlamamızı sağlıyor. Aslında satranç bu yönden hayatın içinden bir oyundur. Beynin iki lobu da çalıştığı için düşünce kapasitesini arttırıyor.’’ Han ise “Kuşkusuz çok faydası var, bir kere sabırlı olmayı, zamanı kullanmayı, sonuca katlanmayı ve çalışırsan başarabileceğini gösteren bir spor. İlişkisel düşünme, konsantrasyon, karar verme yeteneğinin güçlü olması ve kendi başına çalışma yeteneğini geliştiren bir spor dalı diyebilirim.” ifadelerini kullandı.
Öğrenci başarıyı yakalayınca daha da çok merak etmeye başlıyor
Öğrencileri satranca motive etmek için uygulanan yöntemlerden bahseden Engince: “Küçük öğrencilerde merak uyandırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de masallarla, hikayelerle satrancı sevdiriyoruz. Onlara at kıyafeti gibi satranç taşı kostümleri giydirerek daha öğretici hale getiriyoruz. Görselleştirerek öğrenmeye teşvik ediyoruz. Satrancı öğrenmek kolay oluyor ama bu oyunda gelişmek için kişinin kendi gayreti daha önemli. Öğrenciler genelde kaybedince motivasyonlarını düşürüp çabuk pes ediyorlar, bunu için karşılarına eşit seviyede rakipler koyuyoruz.” dedi. Ali Han Bey ise “Türkiye Satranç Federasyonu’nda oyunlaştırarak satranç figürlerini iki mahallenin mücadelesi şeklinde çocuklara anlatıyoruz. Belli hareketleri, belli pozisyonları göstererek ve o pozisyonlar içerisinde en doğrusu en çabuk olanı, hedefe en çabuk gidebilecek hamleleri gösteriyoruz. Öğrencilerin olaylara farklı yönlerden bakma ve analiz yetenekleri gelişiyor. Aslında koruma psikolojisi var burada, genelde şahı kıymetli bilirler ama insanlara piyonların bile çok önemli olduğunu, birlikte hareket etmenin önemini gösteriyoruz.” diye belirtti.
Turnuvalar öğrenciler için öğrendiklerini uygulama alanı
Ali Han Bey turnuvaların önemi konusunda, “Turnuvalar çok önemli, öğrenciler için öğrendiklerini uygulama alanı. Ne kadar çok egzersiz yapılsa da yarışmalarla beraber öğrenciler daha çok mücadele veriyor, yani nihai sonucu turnuva belirliyor.” dedi.
“Türkiye Satranç Federasyonu’nun kurulmasıyla beraber Türkiye’de satranç alanında çalışmalar hızlandı”
Ülkemizde satrancın konumu ve gelişimi hakkında Ali Han Bey, “Satranç ülkemizde değer görüyor. Bu işe başladığımızdan bu yana ilgi hızla yükseldi. Ülkemizde çok fazla sayıda lisanslı satranç sporcusu bulunuyor. Millî Eğitim Bakanlığı’nın ve Türkiye Satranç Federasyonu’nun birlikte yaptığı çalışmalarla satranç eğitmenlerinin sayısı çoğaldı, haliyle okullarda da daha çok öğrenci satrançla tanışmış oldu. Türkiye Satranç Federasyonu’nun kurulmasıyla beraber Türkiye’de satranç alanında çalışmalar hızlandı. Bu işe başladığım ilk yıllarda köylerde gönüllü şekilde eğitmenlik yapıyordum. 1991 yılında eğitmenler yoktu, insanlar bir zaman sonra bu oyuna daha da merak sardıkça bu sporun reklamı yapılmaya başlandı. Kurumlar işin içine girince gönüllülüğü resmiyete dökmek adına biz de Üçyol Satranç Kulübü Derneğini kurma kararı aldık.” diyerek sözünü bitirdi.
Satranç sporu hakkında gerçekleştirdiğimiz röportajda sorularımızı cevaplayan Salim Engince ve Ali Han Bey’e teşekkür ederiz.
Haber: Esin Türk
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...