Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ: KÖSTEM ZEYTİNYAĞI MÜZESİ

12.05.2024
Kültür Sanat

 

İzmir’in Urla İlçesinde 2017 yılında hizmete açılan Köstem Zeytinyağı Müzesi, alanında dünyanın en büyüğü statüsündedir. Doç. Dr. Levent Köstem’in 15 yıllık çalışmaları sonucunda zeytinin ilk çağlardan günümüze kadar, sofralara nasıl geldiğini bu müzede aşama aşama görebiliyoruz. Binada çeşitli sanat eserleri ve geçmişten günümüze gelen zeytinyağı makinaları sergilenmektedir. 

 

Ortopedi ve travmatoloji uzmanı olan 69 yaşındaki Doç. Dr. Levent Köstem 2000 yılında toprakla buluşturduğu ilk fidanla beraber günümüzdeki zeytinyağı müzesinin de temellerini attı. Bu hevesi 2002 yılındaki Edremit gezisi sırasında gördüğü eski zeytinyağı makinaları ile katlanarak arttı. O sıralar atıl durumda olan Urla’daki mobilya fabrikasında, çeşitli yerlerden topladığı zeytine dair malzemeleri  muhafaza etti. Sadece bireysel gayretleriyle oluşturduğu müzeyi 2017 yılında ziyaretçileriyle buluşturdu. Müze 20 dönümlük bir arazi  üzerinde kurulu, bunun  6 bin 150  metrekaresi kapalı alandır. Anadolu Bölgesindeki birçok zeytinyağı makinalarının aynı ölçekte sergilendiği müzede, eski çağlardan zeytinyağı aletleri de bulunmaktadır. Türkiye’nin birçok bölgesinden toplanan makinalar ve aletler gelenlerin dikkatlerini üstüne çekiyor. Müzenin kurucusu olan Levent Köstem bizlere müzenin önemini aktardı.

 

Hobiden müzeye bir çocukluk hayali

Doç. Dr. Levent Köstem doktorluk mesleğinin yanında çocukluğundan beri hayalini kurduğu ve  hobi olarak başladığı zeytincilik işinden, dünyanın en büyük zeytinyağı müzesini kurdu. Bu süreç 15 yıl aldı ve büyük emekler verildi. Müze kurulurken yapılmak istenen zeytincilik kültürünün ülkemizde nasıl temsil edildiğini ve geçmişini insanlara göstermek olduğunu ifade eden Köstem “Yurtdışında gezilen zeytinyağı müzelerinin içerisinde neredeyse hiç ülkemizden bahsedilmiyor. Fakat zeytincilik kültürünün topraklarımızdan çıktığı unutulmamalıdır. Biz de müzeyi kurarken prensibimizi Ege bölgesinin bu alandaki iddialı duruşuna bağladık. Yüzyıllar öncede bu verimli topraklarda zeytincilik faaliyetleri yapılmaktaydı, günümüzde de devam etmekte.” dedi. 

 

“Babam  müzeyi 15 yıllık süreçte kendi imkanlarıyla kurdu”

Müzenin kuruluş sürecinde her an Köstemin yanında olan kızı, aynı zamanda müze Müdürü olan Nilüfer Özbaş ile müze ve kuruluş aşamalarıyla ilgili detayları sizler için ele aldık. Özbaş, “Babam 2000 yılında Nohutalanda zeytin ağacı dikmeye başladı. Sonrasında organik bir çiftlik kurduk. Bir gün Edremit’e gittiğinde, eski zeytinyağı makinalarını görüyor. Bunların arasında ahşap ve demirden makineler de var. Bunlara ne yapılacağını soruyor ve cevap olarak hurdalığa gideceğini öğreniyor. Sonra bu makinaları kurtarmak adına satın alıp Edremit’ten İzmir’e getiriyor. Türkiye'nin farklı bölgelerinden makinalar bulup getirmeye devam ediyor. Bu babam için büyük bir hobi. Zeytine olan ilgisi tarihinden ve medeniyetlere katkısından geliyor. 2002 yılında ise eskiden mobilya fabrikası olan bu mekanı satın alıyor. Satın aldığında âtıl bir haldeydi burası. Babam  müzeyi 15 yıllık süreçte kendi imkanlarıyla kurdu. 2017’de müze tamamlandı. Sürecin tamamında müthiş bir emek var. Bu süreçte ben ve annem de her zaman destekçisi olduk.” ifadelerine yer verdi.

 

“Anadolu'nun en eski örneği”

Müze tasarımı itibariyle kronolojik sıraya göre dizilmiştir. İlk etapta girenleri eski bir zeytin ağacından yapılma heykel işçiliği karşılıyor. Sonrasında milattan önce 500’lü yıllarda kurulmuş zeytinyağı fabrikası tüm ihtişamıyla bizlere göz kırpıyor. Gördüğümüz bu fabrika orjinal yapının müze için yapılmış birebir kopyasıdır. Asıl yapı 1992 de Klazomenai Kentinin kazılarında ortaya çıkarıldı. Bir dikkat çekici bilgi ise bu yapının bulunduğu örenyeri ile müzenin birbirine çok yakın olmasıdır. Nilüfer Özbaş bizlere müzeyle ilgili ilginç detaylar verdi. Özbaş, “Birebir aynısını yaptığımız bu fabrika, Anadolu'nun alanındaki en eski örneğidir. Gördüğümüz bu mekanizma tamamıyla insan gücüyle çalışmaktaydı. Öncelikle yapılan işlem zeytinin büyük taşlarla hamur haline getirilmesidir. Sonraki aşama ise hamurun sıkılması ve keçi kılından elde edilen torbalara doldurulmasıdır. Orta kısımda görülen ahşap vinç kütüklere makaralarla bağlıdır. Bu mekanizma kolu aşağıya indikce torbalara basınç uygulayarak yağlı suyu ortaya çıkarıyor.” ifadelerini kullanarak müzenin gözde parçasının işleyişini aktardı.

 

Birçok kültürde barışın simgesi olan doğanın en güzel ve uzun ömürlü ağacı olan zeytin, topraklarımızda binlerce yıldır yetiştiriliyor. Sofralarımızın bu eşsiz parçası zeytinin müzesini sizler için ziyaret ettik. Müzede milattan önceki fabrikaların yanı sıra 19. ve 20. yüzyıldan fabrikalar, zeytin makinaları da sergilenmektedir. Urla’ya yolu düşen herkesi bu eşsiz müzeyi kesinlikle  ziyaret etmesi gerekmektedir.

 

Haber: Süleyman Tanyeri

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00