Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ERKEK İNTİHAR ORANI NEDEN DAHA YÜKSEK?

18.05.2025
Sağlık

 

Türkiye ve dünya genelinde intihar verileri uzun süredir değişmeyen çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor: Erkeklerin intihar oranı, kadınlara kıyasla üç kata varan oranda daha yüksek. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, dünya genelinde her dört intihar vakasından üçü erkeklerde görülüyor. Türkiye’de de durum benzer. 2023 yılı TÜİK verileri, intihar eden her üç kişiden ikisinin erkek olduğunu gösteriyor. 

 

Peki, bu dramatik farkın ardında ne var? Erkekleri intihara sürükleyen risk faktörleri neler? Neden erkekler yardım aramakta bu kadar zorlanıyor? Tüm bu soruları Aydın Adnan Menderes Üniversitesinden (ADÜ) iki uzmanla konuştuk. Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Funda Şerbet ve Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Tolga Köskün, erkek intiharlarını hem toplumsal hem psikolojik açıdan değerlendirdi.

 

Sessiz kriz: Erkekler ve ruh sağlığı

Klinik Psikoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Tolga Köskün’e göre erkekler, yaşadıkları psikolojik sorunları dile getirmekte ve profesyonel yardım aramakta ciddi zorluk yaşıyor. Bunun temelinde toplumsal erkeklik normları yatıyor. Köskün, “Toplum erkeklere güçlü, duygularını göstermeyen, her durumda kontrolü elinde tutan bireyler olmayı öğretiyor. Bu da erkeklerin kırılganlıklarını saklamasına ve ruhsal sorunları bastırmasına neden oluyor.” dedi. Köskün’e göre, erkeklerin yaşadığı depresyon, anksiyete ve stres bozukluğu gibi durumlar genellikle fark edilmiyor. Oysa araştırmalar, erkeklerde teşhis edilmeyen depresyon oranının kadınlara kıyasla çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. “Erkekler genellikle öfke, saldırganlık ya da içe kapanma şeklinde tepkiler veriyor. Bu belirtiler, klasik depresyon belirtileri gibi algılanmadığı için çoğu zaman gözden kaçıyor.” diyen Köskün, erkeklerin daha ölümcül intihar yöntemlerini tercih ettiğini de ekleyerek, “Kadınlar daha çok ilaç içme gibi yöntemleri denerken, erkekler kendini asma, yüksekten atlama veya ateşli silah kullanımı gibi kesin sonuç veren yöntemlere yöneliyor. Bu nedenle erkeklerde intihar girişimi daha sık ölümle sonuçlanıyor.” ifadelerini kullandı.

 

Erkeklik ve toplumsal yükler

Sosyolog Funda Şerbet ise erkek intiharlarını toplumsal roller ve ekonomik baskılar açısından değerlendirdi. 2021 yılında Aydın Valiliği, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesinin ortak çalıştığı intihar vakaları komisyonunda görev alan Şerbet, özellikle erkeklerin üzerine yüklenen “geçim sağlayıcı” rolünün altını çizerek, “Toplum, erkeklerden aileyi geçindirmesini, ekonomik yükleri üstlenmesini ve güçlü olmasını bekliyor. İşsizlik, ekonomik krizler, iflas gibi durumlar erkeklerde kimlik ve itibar kaybı hissine yol açıyor. Bu da çaresizlik ve umutsuzluğu besleyen en önemli faktörlerden biri.” ifadelerine yer verdi. Aydın ili özelinde yapılan saha çalışmalarını da paylaşan Şerbet, kırsal bölgelerde erkek intihar oranlarının daha yüksek olduğunu belirtti. Özellikle tarımda yaşanan ekonomik sıkıntıların, borçların ve sosyal yalnızlığın erkekleri daha kırılgan hale getirdiğini vurguladı. Aile içi çatışmalar, boşanmalar ve madde bağımlılığı gibi etkenlerin de intihar riskini artırdığını dile getirdi. 

 

Kadınlar daha fazla teşebbüs ediyor, erkekler daha çok ölüyor

Şerbet, intihar teşebbüsleri konusuna da dikkat çekerek önemli bir farklılığa dikkat çekerek, “Kadınlar erkeklere oranla daha fazla intihar teşebbüsünde bulunuyor. Ancak kadınların kullandığı yöntemler daha az ölümcül olduğu için bu girişimler çoğu zaman ölümle sonuçlanmıyor.” dedi. Saha gözlemlerine ve TÜİK verilerine dayanarak değerlendirme yapan Şerbet, “Kadınlar çoğunlukla ilaç alımı, bilek kesme gibi daha az ölümcül yöntemleri tercih ediyor ve genellikle sosyal çevrelerine, ailelerine dolaylı yardım çağrısı niteliğinde girişimlerde bulunuyorlar. Erkekler ise yardım aramaktan çekindikleri ve sorunlarını gizledikleri için daha kararlı yöntemlere başvuruyorlar. Bu nedenle erkeklerde intihar girişimi oranı daha düşük olsa da ölümle sonuçlanma ihtimali çok daha yüksek oluyor.” diye konuştu. Bu durum toplumsal cinsiyet rollerinin intihar davranışını nasıl etkilediğini net biçimde gösterdiğini vurguluyor. “Kadınlar sosyal destek aramada ve çevreleriyle paylaşmada daha etkin olduklarından, intihar teşebbüsleri sırasında daha kolay fark ediliyor ve kurtarılabiliyorlar. Erkekler ise yalnız kalıyor ve girişimleri çoğu zaman fark edilmeden ölümle sonuçlanıyor.” diyen Şerbet, kadınların ve erkeklerin intihar teşşebüsünde bulunurken kullanacakları alet, ilaç veya nesnelere olan erişim kolaylığının da intiharın tamamlanmasında etkin rol aldığını beliriyor. 

 

Çözüm yolları: Sessizliği bozmak

Her iki uzmana göre de erkek intiharlarını önlemek için hem toplumsal hem de bireysel düzeyde kapsamlı adımlar atılması gerekiyor. Köskün, “Erkeklerin ruh sağlığı hizmetlerine erişiminin artırılması, psikolojik yardım arama davranışının toplumsal düzeyde teşvik edilmesi, okullarda, askerlikte ve iş yerlerinde erkeklere yönelik ruh sağlığı farkındalık programlarının başlatılması gerekir. Erkeklerin duygusal ihtiyaçlarını tanımaları ve destek aramalarını kolaylaştıracak güvenli ortamlar oluşturulmalı. Ruh sağlığı hizmetleri konuşulabilir, ulaşılabilir ve mahremiyet sağlayacak şekilde düzenlenmeli.” şeklinde konuşurken Şerbet ise, “Toplumsal cinsiyet rollerinin esnetilmesi ve erkekler üzerindeki ‘güçlü olma’ baskısının hafifletilmesi, ekonomik ve sosyal destek mekanizmalarının yaygınlaştırılması, kriz merkezleri, danışma hatları ve topluluk temelli destek gruplarının artırılması gibi çözümler sıralanabilir. İntihar sadece bireysel değil, toplumsal bir sorundur. Özellikle erkekler için bu konuyu konuşmak daha da zor. Bu tabuyu yıkmalı, erkeklerin de zorluklar karşısında yardım istemesini doğal hale getirmeliyiz.” diyerek çözüm yollarını sıraladı.

 

Erkek intiharları, yalnızca rakamlardan ibaret olmayan bireysel, toplumsal ve kültürel boyutlarıyla karmaşık bir sorun olarak önümüzde duruyor. Toplumun erkeklerden beklentileri olan güçlü olma, duyguları bastırma, ekonomik yükleri sırtlanma özellikleri, erkeklerin ruhsal kırılganlıklarını görünmez kılıyor. Bu durum, yalnızlık ve çaresizlik hissini derinleştirirken, yardım arama davranışını da engelliyor. 

 

Uzmanların da vurguladığı gibi, bu sessiz krizin aşılabilmesi için öncelikle erkeklik rollerine dair bakış açıları sorgulanmalı ve toplumsal cinsiyet normları esnetilmeli. Aynı zamanda, ruh sağlığı hizmetlerinin erişilebilir ve damgalamadan uzak hale getirilmesi büyük önem taşıyor. Erkeklerin duygusal zorluklarını ifade edebilecekleri güvenli sosyal ortamların oluşturulması, bu noktada kritik bir adım. Erkek intiharlarını önlemek yalnızca bireysel desteklerle değil, eğitimden sosyal politikalara kadar uzanan çok yönlü bir toplumsal seferberlikle mümkün olabilir. Unutmamalıyız ki, her intihar bir insan hayatını ve onun çevresindeki onlarca insanı derinden etkiliyor. Bu nedenle, erkek intiharları artık sadece kişisel bir trajedi değil; hepimizin ortak sorumluluğu olan toplumsal bir mesele olarak görülmeli.

 

Haber: Serdar Yılmaz

Fotoğraf: Ahmet Turğut

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?

  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

  Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00