Aydın’ın Söke ilçesinde gizli kalmış, yeşilliğin ve doğallığın buluştuğu Doğanbey köyü, sessizliği ve sakinliği ile dikkat çekiyor. Köyün tarihi yıllar öncesine dayanmakta. Özellikle yaz aylarında yoğun ilgi gören bu köy, Rum mimarisi olan evleriyle turistlerin ilgisini çekmekte.
Tarihi, M.Ö. 7. yüzyıla dayanan eski adıyla Domatia, şimdiki adıyla Doğanbey köyünün nüfusu, 1924 yılındaki mübadeleye kadar tamamen Rum göçmenlerden oluşmaktadır. Günümüzde ise yerli köy halkından sadece iki hane kalmıştır. Doğanbey köyü, tamamı Rum mimarisine ait olan taş evleri ile turistlerin yoğun ilgisini toplamaktadır. Doğanbey köyünün hikayesini ve tarihini, Rum göçmeni olan ve Doğanbey'de doğan ve 74 yıldır bu köyde yaşayan Mehmet Bingöl anlatıyor.
Ne zamandır burada yaşıyorsunuz?
Doğduğumdan beri bu köyde yaşıyorum. Ailem ben doğmadan çok önce buraya göç etmiş. Ben, burada doğup büyüdüm. 1986 yılına kadar burada yaşadım. 1986 yılında Yeni Doğanbey köyü kuruldu ve oraya taşındık. Eşim de burada doğup büyüdü, ilkokulu beraber okuduk. Daha sonra aşık olup evlendik ve burada yaşamaya devam ettik. Burada yaşamayı çok seviyoruz, şehirde yaşamak bize çok yorucu geliyor. Burada huzur buluyoruz. Eşimle birlikte bir butik otel işletiyoruz. Oğlumuz burayı bize aldı. Otelimizin adı, yüksek dağlık anlamına geliyor, tam da köyümüz gibi.
Burada yaşamak nasıl hissettiriyor?
Ben 74 yaşındayım, burada doğdum. Eşimle ilkokulda sınıf arkadaşıydık, sonra birbirimize âşık olduk ve evlendik. Hâlâ birbirimizi çok seviyoruz, asla başka bir yere taşınmak istemiyoruz. Buradaki günlerimiz film şeridi gibi gözümüzün önünden geçiyor. Buraya gelen misafirlerimiz çok şanslı olduğumuzu söylüyor. Doğanbey'de yaşadığımız için, biz onların gördüğünü göremiyoruz ve şehir hayatının zorluğunu onlar kadar bilmiyoruz. Burada komşuluk var, huzur var, bencillik yok.
Doğanbey köyüyle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Köyün eski adı Domatia idi. 1850'lerde hastalıktan (sıtma) kaçan Rumlar buraya taşındı. 1924 yılındaki mübadeleye kadar burada yaşadılar. Eskiden burada 600 hane vardı, şimdilerde yerli halktan sadece iki hane kaldık. Tüm evler, mevki sahipleri tarafından satın alındı. Eskiden geçim kaynağı olarak zeytincilik, arıcılık, hayvancılıkla uğraşırdık. Daha sonra tarıma yöneldik ve tarım için gerekli araçlarımız, traktör gibi, köyümüzün sokaklarına sığmadı. Bu sebepten dolayı 10 km aşağıya yeni bir yerleşim alanı kurarak Yeni Doğanbey'e taşındık. Bir sene kadar köyümüzü boş bıraktık, o sırada defineciler tarafından köyümüz zarar gördü. Şu an müze olan yer eskiden ilkokuldu. Köyümüzün iklimi her zaman sıcaktır, hiçbir zaman çok soğuk olmaz. Dağdan akan bir şelalemiz var, köyün ortasından deremiz akar. Bu dere, normalde temmuz gibi kururdu, fakat bu sene iklimsel sebeplerden dolayı biraz daha erken (mayıs başı) gibi kurudu.
Müzede ne sergileniyor?
Müzemizde köyün tarihi ve bölgede yaşayan hayvanlar anlatılıyor. Eski ilkokul binası olan, restorasyon sonrası müze olarak devam eden binada köyün tarihi ve bölgede yaşayan hayvanlar anlatılıyor. Millî parkta yaşayan hayvanların dondurulmuş figürleri sergilenmektedir. Müzemiz haftanın her günü açıktır ve ücretsiz şekilde gezilebilir.
Köye çok ziyaretçi geliyor mu?
Özellikle okulların kapanmasıyla, yaz aylarında burada turlar düzenleniyor ve çok kalabalık oluyor. Sokaklarda yürüyecek yer kalmıyor. Büyük şehirlerden insanlar buraya dinlenmeye geliyorlar. Ünlülerden Canan Karatay ve İlker Başbuğ da burayı sık sık ziyaret ediyor.
Köye özgü olan bir şeyler var mı?
Sadece burada yetişen bir çiçek var, adı “Çan Çiçeği”. Her mevsim çıkar, mor rengindedir ve sadece kaya içinde yetişir. Ayrıca köyümüzde muhacir yemekleri çok meşhurdur, özellikle bir zennik olarak bilinen çalkama, en sevilen yöresel yemeğimizdir. Mısır unu ve ısırgan otuyla yapılır, üzerine yoğurt dökülerek servis edilir. Zennik böreği olarak da bilinir.
Eski Doğanbey Köyü olarak bilinen, doğanın ve sakinliğin yıllardır korunduğu bu köy, taş evleri ile oldukça ilgi topluyor. Bizlere vakit ayıran Mehmet Bingöl’e teşekkürlerimizi sunarız.
Haber & Fotoğraf: Ceren Erten
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...