Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Dijitalleşmenin ilk zamanlarından bu yana hayatımıza giren terimlerden sadece biri olan dijital ekonomi,  internet kullanımının artıp, teknolojinin gelişmesi ile yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ticaretin, ödemelerin ve bilginin her düzeyde sanal ağlar ile ilerleyip transfer edildiği bir ortam olan bu ekonomi modelinde, insanlar iletişim sektörü gibi alanlar sayesinde her gelişmeye adapte olabilmektedir. Bu bilgiler ışığında alanında çeşitli bilimsel kitaplara sahip olan,  Adnan Menderes Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz,  dijital bilgi ekonomisi, insanlığın geleceğinde sıklıkla yer alacak sanal para ve çip ekonomisinden bahsetti.

Ekonomi denilince tüketicilerin, mal ve hizmetleri satın aldıkları, piyasaları belirleyen bir yapı anlaşılmalıdır. Üretici, tüketici, tedarikçi ve hane halkının etkileşime girdikleri ekonomi aslında bir çevredir. Tüm ihtiyaçların bu çevreden karşılandığını belirten Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, “Bizi bekleyen fırsatları bu ortamda değerlendiririz. Gelecekteki kariyer yollarımızı böyle bir yapı içerisinde kararlaştırırız. Ekonomi, hayatımızı devam ettirip, küresel üretkenliğimizi sergilediğimiz sistemdir. Bu sistemde, doğru kararları ve davranışları ele aldığımız zaman kendi işimizi kurduğumuz gibi başkalarının yapılandırdıkları işletmelerde, iş bulma ve geleceğimizi yönlendirme olanaklarına da sahip olmuş oluruz ”dedi. Günümüzde, ekonomik yapılara sahip olan işletmelerin, çevrelerindeki gelişmelere hızlı bir şekilde uyum sağlaması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Yılmaz, “Dünyada internetin, küresel ticaretin ve ulaşım olanaklarının öngörülmez ölçülerde artması, beraberinde şiddetli bir rekabet ortamını da yaratmıştır. Bu ortam, mal ve hizmetleri oldukça çeşitlendirirken, işletmelerinde rekabet ile ayakta kalabilme çabalarına yoğunlaşmalarına sebep olmuştur. Gelecekte bizler rekabetçi anlayışla yönetilecek işletmelerin, oldukça üretken, kendisini sürekli geliştiren insan kaynakları arayışına doğru cevaplar verebilmemiz için, kendimizi yenilemeye ve sürekli yeni beceriler edinmeye özen göstermeliyiz.” cümlelerini kullandı.

Ekonominin sanal dünyası
Günümüzde 21. Yüzyılın değerlerinin hâkim olduğu dijital bir dünya içinde yaşıyoruz. Dijital Bilgi Ekonomisi adı verilen bu ekonomi ile işyerinde yapılması planlanan işler bilgisayar aracılığıyla yapılmaktadır. Çalışanlar, görevlerini yazılımlar ile yerine getirmektedir. Öte yandan Çipçiler, üretimlerini bilgisayar destekli sistemlerle takip etmekte ve biz üniversiteliler de işlemlerimizin büyük bölümünü sanal ortamdan yürütmekteyiz. Kısacası Dijital Bilgi Ekonomisi, insanoğlunun iş ve işyerlerinden akıllı cihazlar ve sanal mecralar ile gerçekleştirdiği ekonomidir. Dijital ekonomi de araçların, sanal para ve benzeri ağ üzerindeki kodlamalar şeklinde karşımıza çıktığını söyleyen Hüseyin Yılmaz, “Bitcoin ve diğer ağ temelli ödeme sistemleri, bilgisayar ve akıllı telefonlar üzerinde saniyeler içerisinde gerçekleştirmemizi sağlıyor. Sanal ödeme araçları ile tüketici ürünlerini satın alırken, vergilerimizi ve diğer ödemelerimizi akıllı işlemciler yolu ile gerçekleştirebiliyoruz. Bu sanal dünyada insan kaynakları; maaşlarını, primlerini, ödüllerini sanal ağ üzerinden elde etmektedir. Şirket çalışanlarının performanslarını, yazılımlar aracılığıyla değerlendirmekte ve terfilerini iletişim platformları aracılığıyla öğrenmektedir. Bizler gelecekte, işimizi internet üzerinden bulacağız. Multimedya aracılığıyla eğitim göreceğiz ve emekli planlarını dijital ortamlarda yapacağız.” dedi.

1993 yılında internet arama motorunun faaliyete başladığı tarih, insanlık için dijital ödeme araçlarına geçme sürecini başlatmıştır. İlk önceleri ağ üzerinden sınırlı düzeyde işlemler yapılırken, daha sonraki dönemde çalışanların maaşları ve satın alınan ürünlerin bedeli de ağ üzerinden ödenmeye başlanmıştır. Çoğu şeyde olduğu gibi sanal parada da dezavantajın olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, “ Sanal paraların dezavantajları mutlaka vardır. Öncelikle Bitcoin ve türevleri ile ilgili paralarda uzmanların tavsiyelerini dikkatle takip etmeliyiz. Devletin ilgili birimlerinin onaylamadığı sanal finansal piyasalardan uzak durmalıyız. İnternet, karşımıza bildiklerimizin sadece %10’unu çıkarırken, bilmediklerimizden oluşan %90’ı çıkarmaz, bu sebepten ötürü sanal bir okyanusta olduğumuzu unutmamalıyız. Küresel finans kurumları ve merkez bankaları tarafından önerilmeyen ödeme araçları ve sistemlerinden kaçınılması gerekmektedir. Aynı zamanda bireysel yatırımları, resmi süreçler içerisinde olmayan ödeme platformlarından uzak tutmalıyız ”diyerek internetteki tuzakları belirtti.

Dijital ekonominin belkemiği: ÇİPLER
Çip, mikro paracık olarak ekonomiyi şekillendiren önemli bir unsur haline gelmiştir. Hayatımızdaki bütün dokunulabilen araç ve eşyalarda çip kullanılıyor. Telefonumuzdan, bilgisayarımıza; kimlik kartlarımızdan, otomobile kadar bilgilerin depolandığı bir unsur olarak bildiğimiz çip, aynı zamanda eşyaların ve araçların programlanarak yönetilmesini sağlayan bilgileri kapsıyor. Dijital bilgi ekonomisinde çipin, temel girdi olduğunu söyleyen Hüseyin Yılmaz, “Sanal paralar dâhil olmak üzere, hayatı yönlendiren ve etkileyen çip, bilgileri taşımada ve transfer etmede kolaylık sağlamaktadır. Nasıl ki, sanayi ekonomisinde kömür, çelik önemli bir değer yaratma aracıysa, günümüzde de çip, dijital ekonomi için aynı değeri ifade ediyor. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz sanal ekonomi, en üstte çiplerin olduğu, ortada yapay zekâ sistematiğinin, en altta da makinaların ve akıllı sistemlerin yani robotlar olarak şekillendiği bir süreçtir ”dedi ve sözlerini sonlandırdı.

Kâğıt para devri bitecek
Sanal paralara insanların hızlı bir geçiş yapmak zorunda olduğunu dillendiren Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz, “Geleneksel ödeme araçlarından başta kâğıt para, sanal paralar karşısında önemini yitirdiği için ekonominin gerekleri kâğıt paradan ve sanal olmayan ödeme araçlarından kurtulmayı gerektiriyor. Endüstride üretim, ar-ge, sözleşmeler sanal ağ üzerinden gerçekleştirilirken, finans ve ödemelerin geleneksel para ile yapılıyor olması ekonomik hızı düşürmektedir. Elektronik ödeme sistemleriyle malların, hizmetlerin, maaşların ve primlerin sanal parayla ödendiği bir dönem içine gireceğiz. Bundan dolayı gelecek kısa dönemde insanoğlunun, internet ortamında şekillenen paraların geçerli olduğu dijital ekonomik sisteme hızla uyum sağladığını göreceğiz.” diyerek cümlelerini noktaladı.

Haber & Fotoğraf: Zübeyde Kaya