Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü
Öğrenci Uygulama Haber Sitesi

Op. Dr. Eser Paşa, Kuşadası’nda özel bir hastanede göz doktoru olarak görev yapan ve su altı fotoğrafçılığı alanında uluslararası başarılar elde eden bir sporcu ve fotoğrafçıdır. Üniversite yıllarında başlayan bu tutkusunu su altına yönlendirerek milli takımda yer aldı ve Türkiye’ye birçok madalya kazandırdı. Paşa, 2021’de Portekiz ve 2023’te Küba’daki dünya şampiyonalarında altın madalya elde etti. Son olarak, 7-12 Ekim tarihlerinde Arnavutluk'un Saranda şehrinde gerçekleştirilen 24. CMAS Dünya Sualtı Görüntüleme ve Fotoğraf Şampiyonası'nda 2 gümüş ve 1 bronz madalya kazandı. Modelli geniş açı, modelsiz geniş açı ve smartphone kategorilerindeki performansıyla başarılar elde eden Op. Dr. Eser Paşa, su altı fotoğrafçılığına dair düşüncelerini bizlerle paylaştı.

Su altı fotoğrafçılığı, denizlerin derinliklerindeki büyüleyici dünyayı keşfetme ve bu eşsiz anları ölümsüzleştirme sanatıdır. Doğal ışığın metrelerce derinlikte hızla kaybolduğu, renklerin mavinin tonlarına büründüğü bu ortamda, teknik bilgi kadar sabır ve dikkat de büyük önem taşır. Her dalış bir maceradır; deniz kaplumbağalarının zarif süzülüşü, mercanların rengârenk dokuları ve balık sürülerinin senfonisi, fotoğrafçının objektifinde hayat bulur. Zorlu ve bir o kadar da tutku dolu olan su altı fotoğrafçılığı, suyun altındaki gizemli dünyayı yüzeye taşıyarak izleyiciye bambaşka bir perspektif sunar.

Kendinizden bahseder misiniz? Fotoğrafçılıkla nasıl tanıştınız?

Ben Eser Paşa, 1977 yılında Samandağ, Antakya’da doğdum ve Hataylıyım. 1999 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra, aynı üniversitede Fotoğrafçılık Bölümünü kazandım. Fotoğraf makinesiyle orada tanıştım ve kara fotoğrafçılığına başladım. İlk başlarda sadece fotoğrafın estetiğini öğrenmeye çalıştım. Sadece fotoğraf çekmek yetmiyordu, bir anlam ifade etmeliydi, bir duyguyu yansıtmalıydı. Kara fotoğrafçılığı sayesinde Türkiye'nin farklı yerlerine geziler yapma fırsatım oldu, birçok kampta yer aldım. Fakat bir noktada, fotoğrafçılıkla olan ilişkim meslekle birlikte zorlaşmaya başladı çünkü fotoğrafçılık zaman alıyordu. 2011'de arkadaşım bana su altı dalışı yapıp yapmadığımı sordu ve dalışa başladım. İlk dalışımı yaptıktan sonra, denizin altındaki özgürlük duygusunu çok sevdim, çok etkilendim.

Su altı fotoğrafçılığına nasıl başladınız?

Dalış yapmayı bir yaşam tarzı haline getirdim. Dalarken suyun altında sessizlik, özgürlük, derinlik duygusu beni çok etkiledi. Bir süre sonra, deniz canlılarını görmek bana heyecan vermemeye başladı. O zaman arkadaşım bana su altı fotoğrafçılığını önerdi. Fotoğrafçılığa olan ilgimle su altı fotoğrafçılığını birleştirmeyi düşündüm. Ancak başlarda hiç iyi sonuçlar alamadım, her şey çok kötüydü. 2012'de su altı fotoğrafçılığına başladım. O dönemde, çektiğim fotoğrafların hiçbir ilgisi yoktu. Yine de, su altındaki dünyanın görünümünü kaydetmek çok heyecan vericiydi çünkü kimse o zamanlar su altı fotoğraflarını görmüyordu.

Kara fotoğrafçılığı ile su altı fotoğrafçılığı arasındaki farklar nelerdir?

Kara fotoğrafçılığında, günün belirli saatlerinde doğal ışıkla fotoğraf çekmek oldukça kolaydır. Havadar bir günde fotoğraf çekmek zahmetli değildir, ışık doğal olarak güzel gelir ama su altı fotoğrafçılığında işler çok farklıdır. Su altında ışık kaybolur. 4 metreden sonra kırmızı ışık kaybolur, 8 metreden sonra sarı ışık kaybolur ve geriye sadece yeşil ya da mavi ışık kalır. Yani su altında doğal ışık oldukça yetersizdir. Bu yüzden yapay ışık kullanmak çok önemlidir. Eğer bunu yapmayı bilmiyorsanız, su altındaki canlıların renklerini doğru şekilde çekmek gerçekten zor olur. Kara fotoğrafçılığı genellikle daha basitken, su altı fotoğrafçılığı çok daha teknik ve hassas bir süreçtir.

Su altı fotoğrafçılığında teknik olarak nelere dikkat etmek gerekir?

Su altı fotoğrafçılığı, özel teknik bilgi ve beceri gerektiren bir alandır. Özellikle su altı ışığı ve flaşlarının doğru kullanımı çok önemlidir. Bunu öğrenmek zor bir süreçtir çünkü suyun altında ışık hızla değişir. Ayrıca su altındaki canlıların davranışlarını doğru bir şekilde bilmek gerekir. Çünkü her canlı farklı tepkiler verir. Mesela deniz kaplumbağası gördüğünüzde nasıl davranacağı hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Onların davranışları da önemli. Bazı balıklar fotoğraf çekilirken hiç kıpırdamaz, bazıları ise aniden hareket edebilir. Bunları bilmek doğru fotoğrafı çekebilmek için çok önemlidir. Ayrıca su altında sabırlı olmak gerekiyor. Yani su altı fotoğrafçılığında çok fazla teknik bilgi ve pratik gereklidir.

İlk su altı fotoğraf yarışmanızda nasıl bir deneyim yaşadınız?

Çeşme’de düzenlenen bir yarışmada su altı fotoğrafçılığına katıldım. Ancak ilk başta fotoğraflarım çok kötüydü, gerçekten hiçbir şey başaramadım. Fakat bu yarışma bana bir şey fark ettirdi. Türkiye’de su altı fotoğrafçılığı konusunda eğitim veren bir yer olmadığını keşfettim. Bu alanda öğrenebileceğim çok şey olduğunu düşündüm. O yarışmada sıfır çekmiştim ama o deneyim bana büyük bir ilham kaynağı oldu. Yine de çok motivasyon aldım çünkü hiç kimse bu fotoğrafları daha önce görmemişti. Fotoğrafçılığa dair edindiğim bilgilerle daha derinlemesine araştırmalara başladım ve kendimi geliştirmeye karar verdim.

Su altı fotoğrafçılığı kariyerinizde nasıl bir yol izlediniz?

Benim için bu yol oldukça zorlu bir yolculuktu. 2014’te evlendim ve 2015’te ilk kızım doğdu. Eşim öğretmenliği bıraktı ve çocuklarımıza bakma kararı aldı. Bu durum benim dalışa daha fazla zaman ayırabilmemi sağladı. Her hafta sonu bir günümü dalışa ayırarak, su altı fotoğrafçılığını daha da geliştirdim. 2010 yılında Kemer’de düzenlenen yarışmada Türkiye şampiyonu oldum. 2021'de ise Portekiz’deki dünya şampiyonasında, uluslararası alanda daha fazla deneyim kazanma fırsatım oldu ve su altı fotoğrafçılığı milli sporcusu oldum. Her geçen gün bu alanda daha da başarılı olabilmek için çalıştım.

Su altı fotoğrafçılığında su altındaki canlıların davranışlarını anlamanın önemi nedir?

Su altı fotoğrafçılığında canlıların davranışlarını anlamak çok önemlidir. Çünkü her canlı farklı şekilde tepki verir. Su altı fotoğrafçılığı yalnızca teknik bir iş değil, aynı zamanda canlıları anlamayı gerektiren bir iş. Örneğin bir deniz kaplumbağası gördüğünüzde nasıl davranacağını bilmeniz gerekir. Eğer canlılar hakkında bilgi sahibiyseniz, fotoğrafı doğru bir şekilde yakalayabilirsiniz. Aynı şekilde bir deniz tavşanı gibi bir canlıyı doğru yerde ve doğru zamanda yakalamak için de davranışlarını öğrenmek gerekir. Su altındaki tüm canlılar farklı hareket eder ve onları doğru bir şekilde fotoğraflayabilmek için onların hayat tarzlarını ve davranışlarını anlamak çok önemlidir.

Su altı fotoğrafçılığının geleceği ve kişisel hedefleriniz konusunda ne tür planlarınız var?

Su altı fotoğrafçılığı son yıllarda giderek daha fazla ilgi görmekte ve teknolojik gelişmelerle birlikte bu alandaki olanaklar artmaktadır. Özellikle su altı kameralarının gelişmesi, fotoğrafçılara daha iyi ve kaliteli görüntüler elde etme imkânı sunuyor. Bu gelişmeler su altı fotoğrafçılığının daha erişilebilir hale gelmesini sağlıyor. Ancak su altı fotoğrafçılığı sadece teknolojik bir mesele değil, aynı zamanda çevresel farkındalık yaratma gücüne de sahip bir alandır. Fotoğraflarla denizlerin korunmasına yönelik farkındalık yaratmak bence bu sanat dalının en değerli yönlerinden birisi. Fotoğrafçılar çekimleriyle okyanusların ve denizlerin güzelliklerini sergileyebilir, aynı zamanda bu güzellikleri koruma bilincini artırabilirler. Benim gelecekteki hedeflerim, su altı fotoğrafçılığı alanında hem daha fazla deneyim kazanmak hem de bu alanda daha çok kişiye ilham verebilmek. Eğitimler ve workshoplar düzenleyerek bu alandaki bilgi birikimimi başkalarıyla paylaşmak istiyorum. Ayrıca çevresel sorunlar konusunda daha fazla farkındalık yaratacak projeler yapmak, fotoğrafçılıkla bu konuda bir etki yaratmak amacım.

Su altı fotoğrafçılığı  konusunda  yeni başlayanlara tavsiyeleriniz neler?

Su altı fotoğrafçılığına başlamak isteyenler için bazı ipuçlarım var. İlk olarak, doğru ekipmanı seçmek çok önemli. Yüksek kaliteli bir kameranın yanı sıra, su altı flaşlarını ve lensleri de doğru şekilde seçmek gerekiyor. Ayrıca dalış eğitimi almak su altı fotoğrafçılığında başarılı olmak için temel bir gereklilik. Dalış sırasında rahat olabilmek, uzun süre su altında kalmak ve doğru açılardan fotoğraflar çekebilmek için dalış yeteneklerinin gelişmesi gerekir. Son olarak, sabırlı olmak çok önemli. Su altı fotoğrafçılığı bazen saatlerce sürebilir, ama sonunda çektiğiniz fotoğraf buna değer.

Bu keyifli söyleşide Op. Dr. Eser Paşa, deneyimlerini ve düşüncelerini bizlerle paylaştı. Kendisine değerli zamanını ayırdığı için teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Haber: Umutcan Demir