Van’ın İpekyolu ilçesinde yaşayan ve burada açtığı Van Kedi Evi’ni 12 yıldır kendi imkanlarıyla ayakta tutmaya çalışan Fatih Binici, Van’ın önemli bir değeri olan Van kedilerini burada bir araya getirip neslinin sürdürülebilmesi için tek başına elinden geleni yapıyor. Farklı göz renkleri ve bembeyaz tüyleri ile ünü tüm dünyaya yayılan bu kedilerin nesilleri neredeyse tükenme eşiğine gelmişti. Bu özel kedilerin sayısının arttığını sadece Van’da değil Van iklimine benzer yerlerde de görmek artık mümkün.
12 yıldır kendini Van kedilerine adadığını ve böyle bir değerin ne pahasına olursa olsun yok olup gitmesine izin vermeyeceğini söyleyen Binici, herhangi bir kurum ve kuruluştan destek almadığını, sadece sahiplendirme noktasında diğer kediler için mama talep ettiğini dile getirdi. İnsanların bu patili dostlarımıza ve kedi evine olan ilgisi oldukça fazla. Fatih Binici, bu özel kediler ve evleri ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Bu kedi evinin kurulmasındaki temel amaç nedir?
Bu evi kurmadaki temel amaç Van kedilerini kurtarmak ve nesillerinin devamını sağlayabilmek. 1980 yılı ve öncesinde baktığımızda, Van ve çevresinde 30 bine yakın Van kedisi bulunuyorken, günümüzde 300 ile 400 Van kedisi bulunmaktadır. Van geneli için bu rakam böyle ama Türkiye genelinde bu sayı 1000’i bulmaktadır. Van kedisi, günümüzde nesli tükenmekte olan bir canlıdır. Bizim kedi evimizde 80’e yakın kedi bulunuyor. Bu çevrede toplam 100 kedi var mıdır? Bu bir tartışma konusu çünkü insanlar apartmanda yaşamayı tercih ediyor artık. Bu durum kediler için yaşam alanlarını daraltıyor. Bu kediler dışarıda yaşayınca başka kediler ile çiftleştiğinden neslinin devamı sağlanamıyor. İşte bu evin en büyük amacı bu kediler için uygun ortamı sağlayıp neslinin devamını getirmesine yardımcı olmak.
Van kedilerinin en önemli özellikleri nelerdir? Tarihi açısından nelerden bahsedebilirsiniz?
Van kedilerini diğer kedilerle kıyaslamak çok zor çünkü, British kedisine baktığımızda bunlar laboratuvar kedileri, doğal kediler değiller. Pers kedisini de artık laboratuvar kedisi statüsüne sokabiliriz çünkü onların da genleriyle oynandı. Artık orijinal bir Pers kedisi bulmak çok zor, diğer taraftan bir de Ankara kedisi var, “Angora kedisi” diye de geçiyor. Bunun dışında Van kedilerini bu kedilerden tamamen ayıran bir özelliği ise, Van kedileri hiperaktif ve aktif avcı hayvanlar oldukları için, günde altı saatten fazla uyumamaktadırlar. Günün kalan saatlerini ayakta uyanık bir şekilde geçirmektedirler. Van kedileri inanılmaz zekidirler, çok iyi algılama, çok iyi komut uygulama ve çok iyi karar mekanizmaları vardır. Van kedileri kendi içlerinde üç ayrı klasmana ayrılıyorlar. İlk klasmanda gözleri farklı renkte olanlar var. Bunlar mavi-sarı, mavi-yeşil ve mavi-kahverengi olarak değişebilmektedir. İkinci klasmanda iki gözü farklı olan kediler var ve son klasman ise, iki gözü de kehribar renginde olan Van kedileri olarak ayrılmaktadır. Van kedileri, yaklaşık 20 yıla kadar yaşayabilmektedirler. Bunun dışında, tarihte baktığımızda dere yataklarının kenarlarında balık avlamak için suyun içerisine giren bir canlıdır. Ancak tamamen keyifleri için suyun içerisine girip serinleyen Van kedisi sayısı çok azdır. Bu kedilerin tamamı suyu seviyor dersek yanlış bilgi vermiş oluruz. Onun dışında tarih açısından kesin olarak çok fazla bulgu yok maalesef.
Evi ilk kurduğunuzda kaç kediniz vardı? Şu an kaç kediniz var?
İlk olarak dört tane Van kedim vardı. Bu kediler üremeye başladılar sayı on oldu ve zamanla sayıları arttı. Sayı arttıkça arkadaşlarıma sahiplendirdim. Kediler yeniden üremeye başladılar ve sayı arttıkça sahiplendirmeye devam ettim. Bu şekilde sahiplendirdikçe, arkadaşlarımın da desteği ile onları korumak adına ilk adımı atmış olduk. Bu yavrulardan sonra şecere olayını oluşturdum, yani bütün ailesinin Van kedisi olması kaydıyla zinciri oluşturmaya başladım. Şu an elimdeki 3 tane kedimin 7 anne ve 7 babası Van kedisi ve şecereye bağlı olarak çok sağlam kediler, bu kediler üzerinden eşleşmeye gidiyorum. Mesela, bir kedimden 120’ye yakın yavru elde ettik ve o kedimi bu sene kısırlaştırdım. Bunun sebebi, dişi olan yavrularıyla eşleşmesin diye. Amacım, tamamen akraba eşleşmesinin önüne geçmek ve sağlıklı genler elde etmek. Şu anda elimde bulunan 80 civarı kedinin doğumları olduğu zaman sayıları 200’e kadar çıkmaktadır. Tabii sayıyı bu şekilde yukarıda tutamıyorum. 50 ile 80 arası bu ev için idealdir. Çünkü 1,5-2 metre kareye bir kedi düşmesi gerekiyor. Bundan dolayı kedi sayısı arttığı zaman maalesef sağlık problemleriyle karşı karşıya gelebiliyorum. O yüzden sayıyı elimden geldiğince çok fazla tutmamaya özen gösteriyorum.
Bu kedilerin bakımı ve türleriyle alakalı bilgi alabildiğiniz alanlar oldu mu?
Zaman geçtikçe Van kedileriyle alakalı araştırmalar yapmaya başladım. Psikolojik yapıları, davranışları, avcılık yetileri, sosyal davranışları, yaşam alanları ve özellikle sağlık konusunda araştırmalar yapmaya başladım. Tabii bu konularda çok fazla veri bulamadım. Van kedileri üzerine herhangi bir bilimsel çalışma veya araştırma yapılmış dersek yanlış olur. Var olan bilgiler çerçevesinde ilerlemeye çalıştım. Özellikle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ndeki birkaç hocam ile sürekli iletişim halinde kalarak Van kedileriyle alakalı bilgi almaya çalıştım. Bu sayede Van kedilerinin neslini kurtarmak ve sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürmeleri için sürekli çeşitli notlar aldım. Her gün yaşam alanlarını genişletmek ve sağlık ihtiyaçlarını gidermek için daha çok çalıştım.
Kedilerin bakımları ile ilgilenen başka çalışma arkadaşlarınız var mı?
Bu evdeki kedilerin bakımlarını tamamen kendim yapmaktayım. Bireysel olarak tabii ki çalışma arkadaşlarım var ama bu arkadaşlarım tamamen buranın temizliği ile ilgilenmektedir. Ben de bazen temizlik işleri ile ilgileniyorum. Kedilerin aşıları konusunda asla taviz vermem, olmazsa olmaz dört aşımız var. Karma aşı, iç parazit, dış parazit ve kuduz aşımız var. Onu da, Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurduğumuz takdirde gelip kendileri aşıları yapıyorlar.
Bu coğrafyada hayatta kalmaları zorlu iken başka yerlerde yaşamaları mümkün mü?
Van kedileri her yerde yaşayamazlar çünkü Van ve çevresi, karasal ve serin iklimde bulunmaktadır. Van kedileri de buraya uygundur. Bu kediler aşırı sıcağa ya da aşırı soğuğa dayanamaz, ölürler. Yani Ardahan, Şanlıurfa, Adana, Mersin gibi yerler maalesef hayatlarının olumsuz şekilde etkileneceği bölgeler. Sıcaklık ve nem de arttıkça kedilerin hayat kalitesi düşmekte. O yüzden buralarda rahatlıkla yaşayabileceklerini söyleyemeyiz. Yaşayabildikleri alanlar genelde Van ve çevresi, Nevşehir, Konya Ankara ve Karadeniz Bölgesi gibi yerler. Van kedilerinin ömrünü ve hayat kalitesini çok üstün yaşayacağı bölgeler bunlar.
Resmi olarak bağlı olduğunuz herhangi bir kurum ya da kuruluş var mı?
Resmi olarak herhangi bir kuruma bağlı değilim. Kedi evim özeldir. Herhangi bir kademeden ya da herhangi bir kurumundan destek almadan hayatta kalan bir kurum burası. Gönül isterdi ki destek alalım ama, hiçbir yer destek vermiyor. Gerekli tüm kurumların kapılarını çalmama rağmen maalesef herhangi bir destek, herhangi bir gayret bulamadım. Van kedileri bu anlamda çok da desteklenen bir canlı türü değil. Benim kurduğum bu kedi evi tamamen bağımsız, resmi hiçbir bağı yoktur.
Kedileri sahiplendiriyor musunuz? Ya da satıyor musunuz?
Kedilerin sahiplendirilmesini yapıyorum. Önceden ücretsiz yapıyordum ama maalesef sahiplenen insanların petshoplarda sattığına şahit oldum. Hayvan satışına karşı olduğum için, mama karşılığında veriyorum. Yani, bu evden yavru kedi almak istediğinizde, karşılığında bir miktar mama veriyorsunuz. Misal gözleri farklı olanları, 150 kilogram kedi maması karşılığında sahiplendiriyorum.
İnsanların bu eve ilgisi ya da tepkisi nasıl?
Toplumun tamamını tatmin edemesem bile, büyük bir çoğunluğu yaptığım işi takdire şayan buluyor. Sonuçta, bir ülke hatta dünya mirasını bireysel olarak hayatta tutmaya çalışıyorum. Tabii ki, ne kadar uğraşırsam uğraşayım hiçbir şekilde mutlu olmayan insanlar da oluyor. Ancak genel olarak olumlu dönüşler alıyorum. Kedi evine hem yerli hem de yabancı insanların ilgisi çok fazla, evimiz onlar tarafından destek bulmaktadır.
Bu kedi evi, Van kedilerinin soyunun devamı, kaliteli yaşam alanları ve insanların bu patili dostlarımıza karşı daha duyarlı olması açısından çok önemli bir adım.
Haber & Fotoğraf: Neval Yücel
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...