Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


CUMHURİYET’İN İLK BETONARME KÖPRÜSÜ: AKÇAY KÖPRÜSÜ

19.05.2025
Kültür Sanat

 

Cumhuriyet'in ilanından önce inşasına başlanan ve 1928'de tamamlanan Akçay Köprüsü, Türkiye'nin ilk betonarme köprüsü olmasının yanı sıra, Menderes Havzası'nın ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasında da önemli bir dönüm noktası oldu. 

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş süreci, yalnızca siyasi bir dönüşümü değil, aynı zamanda kapsamlı bir toplumsal, ekonomik ve mekânsal yeniden yapılanmayı da beraberinde getirmiştir. Bu yeniden yapılanmanın ilk adımlarından biri olan Akçay Köprüsü, yalnızca bir ulaşım yolu değil; genç Cumhuriyet’in kalkınma hedeflerinin somut bir simgesi olarak öne çıkar. İnşasına 1923 Haziran ayında –henüz Cumhuriyet ilan edilmeden ve Lozan Antlaşması imzalanmadan önce– başlanan ve 1928 yılında tamamlanan bu köprü, Türkiye’nin ilk betonarme köprüsü olma özelliği taşır. Mimari estetiği, mühendislik başarısı ve taşıdığı tarihsel anlamla Akçay Köprüsü, Anadolu’da modernleşmenin, merkezi planlamanın ve kamu yararı odaklı yatırım anlayışının sembollerinden biri olmuştur. Bugün hâlâ ayakta duran bu köprü, Menderes Havzası’nın sosyoekonomik gelişiminde kilit bir rol üstlenmiş, bölge halkının yaşamını köklü biçimde etkilemiştir. Ancak zamanla göz ardı edilen bu değerli yapı, hak ettiği ilgi ve korumayı beklemektedir.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Siyaset Ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Ercan Sepetcioğlu, Akçay Köprüsü üzerinde yapmış olduğu araştırmaların sonucunda edindiği izlenimlerini söyleşimizde bizlerle paylaştı. 

 

Bize Menderes Havzası hakkında neler söylemek istersiniz?

Menderes Nehri, bölgenin en büyük nehri olup Çine, Dandalaz ve Akçay gibi önemli kollarıyla havzayı birçok parçaya ayırır. Bu su yolları, tarih boyunca bölgeyi yerleşim için cazip kılmış; pek çok medeniyet burada köprüler inşa etmiştir. Akçay, Menderes’in en büyük koludur ve geçtiği havza boyunca tarihsel bir öneme sahiptir. Bu coğrafyada yer alan Akçay Köprüsü ise, Cumhuriyet döneminin ilk köprüsü olarak sadece ulaşımı değil, yeni bir dönemin de simgesini temsil eder.

 

Akçay Köprüsünün yapımına ne zaman başlandı ve bu köprünün önemi nedir?

Akçay Köprüsünün inşasına Haziran 1923’te -henüz Lozan Antlaşması imzalanmadan ve Cumhuriyet ilan edilmeden önce- başlanmış olması, onu sembolik olarak Cumhuriyet’in ilk köprüsü yapar. 199 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğinde ve 5 kemerli olan bu köprü, kemerlerinin altta yer almasıyla benzerlerinden ayrılır; bombeli yapısı ve estetik görünümüyle dikkat çeker. Menderes Havzası’nın en güzel manzaralarından birine sahip olan köprü, hem mühendislik hem de tarihi açıdan büyük bir değere sahiptir.

 

Akçay Köprüsünün yapılış amacı neydi?

Akçay Köprüsünün bu bölgede inşa edilmesi bir tesadüf değildir; Cumhuriyet’in planlı bayındırlık, sosyal ve ekonomik politikalarının bilinçli bir parçasıdır. Akçay Vadisi, stratejik konumu ve tarımsal potansiyeliyle erken Cumhuriyet döneminde kalkınma için seçilen alanlardan biridir. Köprünün yapımı, ardından gelen ulaştırma, tarım, sanayi ve eğitim yatırımlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, tüm bu adımların birbirini tamamlayan, iyi düşünülmüş bir kalkınma projesinin parçaları olduğu açıkça görülür.

 

Cumhuriyet döneminde Menderes Vadisinde ne gibi projelere imza atılmıştır?

Cumhuriyet döneminde Nazilli ve çevresinde çok büyük yatırımlar yapılmıştır. Bu yatırımlar arasında Akçay Köprüsü, Menderes Köprüsü, Pamuk Araştırma Enstitüsü, Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası ve bu döneme yakın bir tarihte inşa edilen Kemer Barajı yer alır. Bu havzada yapılan beş büyük proje, Nazilli ve çevresinin Cumhuriyet yönetimi için çok önemli olduğunu ifade ediyor. Peki, neden bu bayındırlık hizmetleri yapılmıştır? Öncelikle altyapı oluşturulur; sonrasında sosyal, kültürel ve ekonomik çalışmalara başlanılır. Tabii ki ilk önce altyapı faaliyetlerinin yapılması gerekir. Akçay Köprüsü de bu faaliyetlerden ilkidir. 

 

Akçay’ı diğer çaylardan ayıran özellik nedir? Akçay Köprüsü neden önemlidir ve ne amaçlanmıştır?

Akçay Nehri, diğer çaylardan farklı olarak yüksek debisiyle sık sık taşkınlara yol açar ve ulaşımı engeller. Bu nedenle, 1923’te yapımına başlanan ve 1928’de tamamlanan Akçay Köprüsü, Menderes Havzası’nın doğu-batı ekseni ile güney bağlantısını sağlayan kritik bir altyapı yatırımıdır. Köprü, hem insanların hem de ticari ürünlerin güvenli geçişini mümkün kılar; Kavaklıdere, Bozdoğan ve Yenipazar’da üretilen malların Nazilli Tren İstasyonu aracılığıyla İzmir’e ulaştırılmasında da kilit rol oynar. Bu yönüyle köprü, ulaşım ve ekonomik bütünlüğü sağlayan stratejik bir yapıdır.

 

Cumhuriyetin erken dönemlerinde yapılan diğer köprüler hakkında neler söylemek istersiniz?

Menderes Nehri üzerine 1932 yılında güzel bir köprü yapılmıştır. Cumhuriyet dönemi ile birlikte 1930’lu yıllarda Türkiye’nin dört bir yanında köprüler yapılmıştır. Bu köprülerin en büyük ve en güzeli Kızılırmak üzerinde Samsun Bafra’da yapılan Çetinkaya Köprüsüdür; bu köprü olağanüstü bir köprü olma özelliği taşır. 

 

Akçay Köprüsünü diğer köprülerden ayıran özellikleri nelerdir?

Akçay Köprüsü, mimari olarak aşağıdan bombeli ve aşağıdan kemerli bir yapıya sahiptir; diğer bütün köprüler ise üstten bombeli ve üstten kemerlidir. Bizler bu tür köprülere oldukça aşinayız aslında. Hepimizin hafızasında bu köprüler vardır, çünkü Türkiye’de nereye giderseniz gidin bu mimari tarz vardır. Bu mimari tarz, 1930’lu yıllara damgasını vurmuştur. 1930’lu yılların bu mimari özelliği, toplum hafızası oluşturması bakımından da değer ifade etmektedir. 

 

Menderes Havzası’nın gelişimi için başka ne gibi yatırımlar yapılmıştır?

Menderes Köprüsü’nün 1932’de yapılmasıyla nehrin güneyi ile kuzeyi Nazilli üzerinden birleşmiş; 1933’te ise köprünün hemen yanında Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü kurulmuştur. Bu, 19. yüzyılda İngilizler tarafından getirilen pamuğun verimsiz üretimini dönüştürmek için atılan stratejik bir adımdır. Enstitü, bölgeye uygun beş pamuk tohumu geliştirerek, hem tarımsal verimliliği artırmış hem de bireysel ve ailevi ekonomik özgürlüğün önünü açmıştır. 1935’te Celal Bayar tarafından temeli atılan ve 1937’de Atatürk’ün katılımıyla açılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası da bu kalkınma zincirinin en önemli halkası olmuştur.

 

Akçay Köprüsü Menderes Havzası için sizce ne ifade etmelidir?

Akçay Köprüsü, Cumhuriyet’in ilk betonarme köprüsü olarak yalnızca mimari bir başarı değil, aynı zamanda Menderes Havzasındaki planlı kalkınmanın başlangıç noktasıdır. İnsan ve mal ulaşımını sağlayarak bölgenin yeniden inşasına öncülük etmiş; ardından Menderes Köprüsü, Pamuk Araştırma Enstitüsü ve Nazilli Sümerbank Fabrikası gibi yatırımlar gelmiştir. Bu fabrika, sadece üretim değil; eğitim, kültür ve sosyal yaşamı da kapsayan bir toplumsal dönüşüm projesi olmuştur. Cumhuriyet, Lozan’dan önce bu bölgenin potansiyelini görmüş ve Akçay Köprüsü ile kalkınma sürecini başlatmıştır.

 

Akçay Köprüsünün kullanımından neden vazgeçilmiştir?

Adnan Menderes hükümeti döneminde, 1950’li yıllarda Menderes Havzası’na büyük yatırımlar yapılmıştır. Bu yatırımların en önemlisi, sulama açısından kritik bir öneme sahip olan Kemer Barajı’dır. Kemer Barajı inşa edilirken, Akçay Köprüsü'nün dar ve tek yönlü olması nedeniyle hemen yanına modern bir köprü eklenmiştir. Ancak bu yeni köprünün, estetik ve mimari açıdan Akçay Köprüsü ile karşılaştırıldığında pek bir önemi yoktur, tıpkı Menderes Köprüsü'nün yanına yapılan modern köprü gibi.

 

Akçay Köprüsüne ilişkin son olarak neler söylemek isterdiniz?

Akçay Köprüsü’nün kaderine terk edilmesi beni derinden üzüyor. Bugün turistik amaçlarla ziyaret edilse de köprü ve çevresi bakımsız, güvenlik açısından da riskli bir durumda. Köprünün orijinalliği korunarak, acilen restore edilmesi ve geniş aralıklı demir korkulukların güvenli hale getirilmesi gerekiyor. Ayrıca, köprünün Cumhuriyet döneminin ve Türkiye’nin ilk betonarme köprüsü olduğunu açıklayan bilgilendirici bir tabela konulmalı ve ben de bu metni gönüllü olarak yazmaya hazırım. Bölge halk tarafından piknik alanı olarak kullanılıyor. Bu yüzden çevrenin temizliği ve kanal kenarlarının güvenliği de sağlanmalı. Akçay Köprüsü başıboş bırakılmamalı; bakımlı çevresi ve etkileyici ışıklandırmasıyla Nazilli’nin en fotoğrafik ve anlamlı noktalarından biri haline getirilmelidir. Çünkü burası sadece bir köprü değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in mimari ve toplumsal hafızasının simgesidir.

 

Akçay Köprüsü, yalnızca betonarme bir yapı değil; Cumhuriyet’in planlı kalkınma vizyonunun, Anadolu’ya verdiği değerin ve halkçı belediyecilik anlayışının ilk somut örneklerinden biridir. Ancak bugün bakımsızlığa terk edilen bu tarihi miras, hak ettiği ilgi ve korumayı bekliyor. Bölgenin yeniden düzenlenmesi, köprünün restore edilerek güvenliğinin sağlanması ve tanıtımının yapılmasıyla birlikte Akçay Köprüsü, hem turistik hem de kültürel bir cazibe merkezi haline gelebilir. Bu köprü, geçmişin anılarını geleceğe taşıyacak bir simge olarak yaşatılmalıdır.

 

Haber: Abdurrahman Gürbüz

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?

  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE

  Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00