Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ÇOK BİLİNMEYEN ÖZELLİKLERİYLE TRALLEİS

07.01.2023
Kültür Sanat

 

Aydın sınırları içerisinde bulunan ve bugüne kadar sadece yüzde biri keşfedilmiş olan bir antik kent olduğunu biliyor muydunuz? Bu kentte bugüne kadar yapılan arkeolojik çalışmaları ve kentin özelliklerini öğrenmek için çalışmayı yürüten, Tralleis Arkeolojik Kazıları Bilimsel Danışmanı Doç. Dr. Murat Çekilmez ve Tralleis Arkeolojik Kazıları Bilimsel Araştırma ekibinden Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Arzu Özver ile bir araya geldik.

 

Dr. Öğr. Üyesi Arzu Özver, kentin genel yapısını ve öne çıkan özelliklerini, “Aydın ili sınırları içindeki Mesogis (Kestane) Dağı’nın güney eteklerinde yer alan Tralleis antik kenti, elverişli konumu, iklimi, su kaynaklarına yakınlığı, ulaşım kolaylığı ve görkemli siyasi tarihi ile her dönemde önemini korumuş bir Batı Anadolu kentidir. Klasik ve Hellenistik Dönemlerde savunma bakımından oldukça korunaklı bir garnizon merkezi olduğu bilinen kent, Maiandros Nehri’nin (Büyük Menderes) kuzeyi boyunca uzanan Ephesos, Magnesia ad Meandrum, Nysa, Aphrodisias ve Laodikeia gibi kentlerin ana ulaşım güzergahı ve yol hattı üzerinde yer alması nedeniyle her zaman işlek bir konuma sahip olmuştur.” diyerek açıkladı.

 

“Kent, zengin, kültürlü ve çok sayıda entelektüel insanın yaşadığı bir merkezdi”

Roma imparatorluk Dönemi’nde kentin dikkat çeken yönlerine değinen Özver, “Stratejik konumu yanında, güneyinden geçen Büyük Menderes Nehri ve Menderes Ovası’nın sağladığı zenginlikler sayesinde, Roma İmparatorluk Dönemi’nde zengin, kültürlü ve çok sayıda entelektüel insanın yaşadığı bir merkez haline gelmiştir. Kentte yapılan kazı çalışmaları, dönemin üstün sanat anlayışını yansıtan birçok mimari yapı kalıntısı ile bu döneme ait arkeolojik buluntuların ortaya çıkarılmasını sağlamıştır.” ifadelerini kullandı.

Kentin tarihinin ve sosyal, kültürel yaşamınının zenginliklerinin antik yazarlar tarafından anıldığı bilgisini aktaran Özver, “Bunların başında Atinalı tarihçi ve yazar Ksenophon, Strabon ve Byzantionlu Stephanos, Sicilyalı Diodoros gelmektedir. Ayrıca Strabon, Tralleis halkının zenginliği, iskan durumu ve kentte yaşayan kişilerin başka eyaletlerde önemli mevkilere gelmelerinden bahsetmektedir.”dedi ve ekledi; “Yine Tralleis’in İS 4. yüzyıl tarihi içindeki konumuna ışık tutan bir diğer bilgi ise kentte bu dönemde yaşamış olan ünlü kişilerdir. Bunlardan ilki yaklaşık İS 479 yılında doğduğu tahmin edilen ünlü mimar Anthemius’tur. Mimar Tralleis’li Anthemius ve Miletos’lu Isodere’ye, İS 537 yılında İmparator I. Iustinianus Dönemi’nde, Ayasofya Kilisesi’ni inşa etme görevi verilmiştir.” ifadeleriyle kentte yaşamış ünlü kişilere örnek verdi.

 

“Yapılan kazı çalışmaları sonucunda antik dönem ölü gömme gelenekleri belirlendi”

Kentin Antik Dönem’de ölü gömme geleneğine sahip olduğu bilgisini paylaşan Özver, “Kentin sosyal ve kültürel durumu, ekonomik gelişmişlik düzeyi hakkında önemli bilgiler veren yer ise Batı Nekropol (mezarlık) alanıdır.” dedi. 

Tralleis’in Batı Nekropolü’nde yapılan kazı çalışmalarının mezar tipleri ve gömü geleneklerinin belirlenmesi, mezarlara konulan hediyelerin tespit edilmesi, mezar alanında yapılan ritüellerin anlaşılması gibi birçok konuda sonuca ulaşılmasını sağladığını aktaran Özver, “Batı Anadolu’da özellikle Hellenistik ve Roma İmparatorluk Dönemleri’nde önemli bir konuma sahip olan Tralleis’in sosyo-kültürel yapısının, ekonomik ve sanatsal durumunun belirlenmesinde etkili olmuştur. Hem ‘kremasyon’ (yakarak gömme), hem de ‘inhumasyon’ (vücut bütünlüğü koruyarak gömme) gömünün saptandığı nekropol alanında, inhumasyon gömünün kremasyon gömüye oranla daha çok tercih edildiği ancak Dromoslu Oda Mezar içinde her iki gömü türünün de bir arada uygulandığı belirlenmiştir. Bu durum verilen tarih aralığında, pahalı ve zahmetli bir işlem olduğu bilinen kremasyon uygulamasını karşılayabilecek ekonomik duruma sahip kişilerin kentte yaşadıklarını göstermiştir.” diyerek anlattı.

 

“Tralleisliler hayattayken tarım ve hayvancılık gibi faaliyetlerle uğraşmaktaydı”

Mezarlarda bulunan kemiklerin bir antropoloji bilim heyeti tarafından incelendiği bilgisini veren Özver, “Tralleis Batı Nekropolü mezarlarında, ele geçen iskeletler üzerinde yapılan antropolojik çalışmalarda, gömülen kişilerin sağlık durumlarına ilişkin bilgi edinmeyi olanaklı kılmıştır. Bu patolojik çalışmalarda iskeletlerde kemiğe yansıyan ‘osteoarthritis’ (kireçlenme) bulgularına ve ayrıca zorlamadan kaynaklanan duruş bozukluklarına rastlanmıştır. Eklemlerin zorlanmasıyla ortaya çıkan bu hastalıklar, Tralleislilerin tüm Antik Dönem insanı gibi hayattayken tarım ve hayvancılık gibi faaliyetlerle uğraştığını gösterir.” diyerek kentte yaşayan insanların geçim kaynakları konusuna değindi.

 

Doç. Dr. Murat Çekilmez kentin özelliklerinden ve kazı ekibi olarak amaçlarından bahsetti

Tralleis Arkeolojik Kazıları Bilimsel Danışmanı ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Murat Çekilmez ise Tralleis Antik Kenti’nde yürütülen kazılarla ilgili ortaya çıkan pek çok ilkten bahsederken, tarihte ilk defa bestesi olan bir parçanın Tralleis’e ait olduğunu belirtti. Kentin çok büyük bir alana yayıldığı bilgisine ulaştıklarını söyleyen Çekilmez, kentin tamamının ortaya çıkarılması halinde bölgedeki en büyük antik kentlerden biri olacağını vurguladı. Yapılan çalışmalar sonucunda edindikleri bilgilere göre bu kentin içerisinde bir heykeltıraşlık okulunun da olduğunu ifade etti.

 

“Tralleis Antik Kenti, Efes Antik Kenti kadar büyük”

Tralleis Antik Kenti’nde bugüne kadar yapılan kazılar sonucunda, kentin henüz çok küçük bir kısmının ortaya çıkarıldığını aktaran Çekilmez, “Tralleis’in ortaya çıkan kısmı henüz yüzde biri bile değildir. Karşılaştırma yaparak örnek vermek gerekirse, hem mimarisi hem de yerleşim alanının yayıldığı bölge göz önüne alındığı zaman Tralleis Antik Kenti, Efes Antik Kenti kadar büyüktür.” şeklinde konuştu.

 

“En önemli yapılardan biri de hamam gymnasium kompleksi”

Kentte ortaya çıkan ve kent için değer taşıyan yapılardan bahseden Çekilmez, “Bulunan en önemli yapılardan biri de hamam gymnasium kompleksi.” dedi. Gymnasiumların daha çok çocukların eğitimiyle ilgili yapılar olduğu bilgisine de yer verdi. Daha sonra bu gymnasiumlara Roma Dönemi’nde hamamların da eklendiğini söyleyerek gymnasiumların bir eğitim mekanı iken hamamların da eklenmesiyle kompleks bir yapıya dönüştürüldüğünü vurguladı. Yapının içinde bulunan imkanlardan bahsederken ise, “Gençlerin spor yaptıkları düz toprak bir saha, imparatorluk salonu ve yüzme havuzu yer alıyor.” bilgilerini aktardı.

 

“Amacımız, ortaya çıkan bulgularla birlikte cumhuriyetimizin 100. yılında kentin bir kısmını ziyarete açmak”

Kazı çalışmalarını, çalışma ekibiyle birlikte en kısa sürede ve başarıyla yürütmeyi planladıklarını söyleyen Çekilmez, amaçlarından bahsederken, “Amacımız gelecek 5 yıl içinde gymnasiumun çevresindeki yapıları ortaya çıkarmak ve yapıları ortaya çıkardıktan sonra restore edip ayağa kaldırmaktır. Böylece Tralleis Antik Kenti’ne gelen ziyaretçiler bu yapıları görerek diğer yapılara ulaşabilecektir.” ifadelerini kullandı. Örnek verirken, kentte konutların olduğu Roma villa alanlarından da bahseden Çekilmez, onun dışında Bizans Dönemi’nde kilise olarak kullanılan mekanların da buldukları yapılar arasında olduğunu belirtti. Kentte daha çok Roma İmparatorluk Dönemi mimarisi ile ilgilendiklerini, o döneme ait mimari yapılanmayı ve dönemin eserlerini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını aktardı. “Bir taraftan kentte restorasyon çalışmaları da yapılıyor. Umarım 2023 yılında, Cumhuriyetimizin 100. yılında Tralleis Antik Kenti’nin bu kısımlarını ziyarete açacağız.” diyerek amaçlarından bahsetti.

 

“Kentin en önemli özelliği bir heykeltıraşlık okulu bulunmasıdır”

Kentin öne çıkanları arasında en önemli olarak görülen özelliğinin hangisi olduğunu sorduğumuzda “Kentin en önemli özelliği bir heykeltıraşlık okulunun bulunmasıdır.” cevabını veren Çekilmez, “Bildiğimiz kadarıyla Anadolu’da çok fazla heykeltıraşlık okulu yok ama Tralleis’de Helenistik Döneme ait bir heykeltıraşlık okulu olduğunu, hem Antik Çağ yazılarından hem de elde edilen buluntulardan biliyoruz. Kentte Roma Dönemine ve Helenistik Döneme ait oldukça etkileyici çok sayıda eser var.” dedi.

 

“Birçok ilacın mucidi Tralleisli Alexander”

Gymnasiumun kent açısından öneminden bahsederken, dönemin önemli bilim adamlarını ve heykeltıraşlarını yetiştiren bir yer olduğuna vurgu yapan Çekilmez, “Gymnasium bir eğitim mekanı olduğu için burada heykeltıraş, doktor ve mimarlar yetişmektedir. Hatta bu doktorlardan en önemli örnek olarak Tralleisli Alexander verilebilir.” diyerek açıkladı. Devamında Alexander’dan bahseden Murat Çekilmez, “Alexander, sadece kulak, burun ve boğazla ilgili hastalıklara çalışmıştır. Bu bölgedeki ağrıların birbiriyle bağlantılarını saptadıktan sonra, doğadan toplayıcılık yoluyla ilk defa ilaç yapmıştır. Günümüzde birçok ilacın mucidi Tralleisli Alexander olarak kabul edilmektedir.” bilgisini de paylaştı.

 

“İlk defa melodisi olan bir müzik parçası bütünüyle korunmuş olarak Tralleis’den çıkmıştır”

Yine kentte ortaya çıkan ilklerden olan, 1890’lı yıllarda bir tren yolu kazısı sırasında üzerinde yazılar olan bir mezar taşı bulunduğundan bahseden Çekilmez, yazılara baktıklarında aslında her bir harfin nota olduğunun anlaşıldığını, parçanın metin kısmının sağlam bir şekilde günümüze ulaştığı için daha sonra bestelendiği bilgilerini aktardı. Parçanın sözlerinin ise hayata karşı motivasyon sağlayıcı olumlu cümlelerden oluştuğu bilgisini verdi. “İlk defa melodisi olan bir müzik parçası bütünüyle korunmuş olarak Tralleis’den çıkmıştır.” bilgisini de aktararak cümlelerine son verdi. 

Kente ait eserler ve bulgular ortaya çıkmaya devam etmektedir. Arkeolojik araştırmaların devam etmesi nedeniyle anlık olarak kent ziyarete kapalıdır. Tralleis Arkeolojik kazıları bilimsel danışmanı Murat Çekilmez kentte çalışmaların devam ettiğini ve yeni bulguların ortaya çıkarılmaya devam edildiğini söyledi. Çalışmaları en kısa sürede ve başarıyla sonuçlandırmayı hedefleyen Çekilmez ve ekibi, cumhuriyetimizin 100. yılında Tralleis’i ziyarete açık hale getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

 

Binlerce yıllık tarihiyle Tralleis göz önüne çıktığında Aydın’a ve ülkemize kültürel zenginlik açısından çok büyük katkılar sağlayacaktır. Aydın’ın merkezinde böyle bir antik kentin olması ve ziyarete açılması kültür turizmi açısından yerli ve yabancı turistleri de şehre çekecektir.

 

Haber & Fotoğraf: Bumin Kağan Muti

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

CUMHURİYET’İN İLK KADIN MUHTARI: GÜL ESİN

Mustafa Kemal Atatürk, her zaman Türk kadınını modern toplumun simgesi ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

TÜRKİYE'NİN İLK MATEMATİK MÜZESİ

Aydın'ın Efeler ilçesinde, Türkiye'nin ilk matematik müzesi olma özelliğine sahip ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00