Aydın’ın Efeler ilçesi, Hasanefendi-Ramazan Paşa Mahallesi’nde bulunan Paşa Konağı, kentin önemli kültürel miraslarından biridir. Kazım Karabekir’in kayınpederi Cemal Çiftçi'ye ait olduğu belirtilen eser, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyılın ilk çeyreği arasına tarihlendirilmektedir. Aydın’da günümüze az sayıda ulaşan Rum ustaların yaptığı konutlar arasında yer almaktadır. Paşa Konağı, aynı zamanda Millî Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu gibi önemli tarihî olaylara şahitlik etmiştir.
Günümüzde kafe olarak işletilen Paşa Konağı’nın tarihine, yapımına, mimari ve süsleme özelliklerine, planına ilişkin bilgileri öğrenmek üzere Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Türk ve İslam Sanatları Anabilim Dalı Arş. Gör. Mükerrem Kürüm ile söyleşi gerçekleştirdik. Paşa Konağı işletme Müdürü Özkan Çelik ile Aydın için önemli kültürel miraslardan biri olan Paşa Konağı’nın gelecek nesillere doğru aktarımını ele aldık.
“Çiftçi ailesi Aydın’ın ileri gelen ailelerinden biridir”
Paşa Konağı olarak adlandırılan bu konutun mülkiyetinin Çiftçi ailesine ait olduğunu belirten Kürüm, konağı mimari, süsleme ve plan özelliklerini dikkate alarak 19.yy. sonu ile 20.yy. ilk çeyreği arasına tarihlendirmektedir. Kürüm, ayrıca yapıdaki uygulamalara dayanarak Rum ustaların çalıştığını vurgulamaktadır. Kazım Karabekir’in eşi İclal Çiftçi'nin bu evde doğduğunu dile getiren Kürüm, Çiftçi ailesinin Aydın’a ekonomik, kültürel ve sosyal yönleriyle birçok alanda katkı yaptıklarını aktardı. Eserin isminin Paşa Konağı şeklinde geçmesinin nedenini ailenin damadı olan Kazım Karabekir Paşa’dan kaynaklandığını söyleyen Kürüm, “Çiftçi ailesi Aydın’ın ileri gelen ailelerinden biridir. Aile büyükleri adalardan öncelikle Aydın’ın ilçesi olan Söke'ye sonrasında ise Aydın merkezine yerleşmiştir. Paşa Konağı’nın sahibi olan Cemal Çiftçi’nin üç çocuğu vardır: İclal Çiftçi, Orhan Çiftçi ve Ekrem Çiftçi. Çiftçi ailesi genellikle tarım ile iç içedir; Ekrem Çiftçi'nin o dönemlerde Aydın’da pirina yağı, pamuk ve zeytinyağı fabrikaları olduğu da kayıtlara geçmiştir. Tarihi fotoğraflarda yıkılan stadyumun yakınında bu fabrikalardan bir tanesi görülebilmektedir. Fabrikalardan bir diğeri günümüzde AYTO binası olarak kullanılan alandadır ve bu alanda geçmişten sadece bir adet baca bulunmaktadır. Döneme şahitlik edenlerin aktardığı bilgiler arasında Ekrem Çiftçi’nin hayırsever bir insan olduğu yer almaktadır.” dedi.
“Yapı, savaşa ve yangına rağmen ayaktadır”
Konağın Aydın merkezinde Rum ustalardan kalan çok az sayıdaki konut örneklerinden biri olduğunu açıklayan Kürüm sözlerine şu şekilde devam etti: “Konak, Ekrem Çiftçi’nin 1629 Sokak’taki evi gibi iç sofalı plan tipinde inşa edilmiştir. Bodrum ve zemin katlarından oluşmaktadır. Mimari ve süsleme özellikleri özgününe uygun şekilde günümüzde görülebilmektedir. Yapının büyük bir bahçesi ve müştemilatı bulunmaktadır. Kuzey yönüne bitişik parselde önceden Cumhuriyet Dönemi’ne ait açık hava sinemasının bulunduğu belirtilmektedir. Konağın Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlıların Aydın’ı terk ederken çıkardığı büyük yangında zarar gördüğü eski fotoğraflardan anlaşılmaktadır; yapı savaşa ve yangına rağmen ayaktadır.” Kürüm, günümüze onarımlar geçirerek ulaşan Paşa Konağı’nın mimari ve süsleme özelliklerinin dönem karakterini yansıtmasının önemine vurgu yaparak her yapının bu kadar şanslı olamayacağını ifade etti. Ayrıca işletme sahibinin insanların geçmişi hissedebilmesi amacıyla yapının yeni işlevinde etnografik eşyalara yer vermesinin önemli olduğuna değindi.
Paşa Konağı işgal zamanında Yunan karargâhı olarak kullanılmaktaydı
Paşa Konağı olarak adlandırılan ve günümüzde kafe şeklinde işlevlendirilen yapının Yunan işgali sırasında askeri karargâh olarak kullanıldığını açıklayan Kürüm, konağın Millî Mücadele’ye ve aynı zamanda Aydın’ın yerel tarihine de ışık tuttuğunu belirtti. Hasanefendi-Ramazan Paşa Mahallesi’nin Aydın’ın tarihine tanıklık eden en önemli mahallelerden biri olduğuna ve birçok kültürel mirasa ev sahipliği yaptığına değinen Kürüm, “Günümüzde Hasanefendi-Ramazan Paşa Mahallesi, Aydın’ın tarihine ışık tutan yerleşim alanlarından biridir. Bu mahalle bünyesinde barındırdığı birçok kültürel miras eserleri ile dikkati çekmektedir. Osmanlı Dönemi’nde bu mahallede Afife Hanım Çeşmesi, Fatma Hanım Sıbyan Mektebi (Osmanlı İmparatorluğu’nda ilköğretim) ve Sebili, Hasan Çelebi’nin yaptırmış olduğu Hasan Çelebi Camii (Eski Yeni Camii) ve konutlar inşa edilmiştir. Cumhuriyet Dönemi’nden kalan örnekler arasında Fatma Hanım Sıbyan Mektebi’nin karşısında, Menemen olayında başı kesilen subayımız Kubilay’ın evi bulunmaktadır. Kubilay’ın Batı Gazi Bulvarı üzerinde öğretmenlik yaptığı Gazi Paşa Mektebi günümüzde Mustafa Kemal İlkokulu olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Germenlerin Evi (Günümüzde Şehir Kulübü), PTT binası mahallenin önemli eserlerindendir. Gerek dini gerekse sivil mimarlık yapıları birbirleriyle uyum içerisindedir. Dolayısıyla mahallenin yerleşim kronolojisini rahatlıkla görebilmekteyiz.” diye konuştu.
“Konağın özgünlüğüyle korunarak gelecek nesillere aktarılmasından yanayız”
Günümüzde Paşa Konağı olarak adlandırılan ve kafe şeklinde kullanılan yapının işletme Müdürü Özkan Çelik, “Paşa Konağı’nın İşletme Müdürlüğü’nü yürütmekteyim. İşletme olarak bu konağın özgünlüğüyle korunarak gelecek nesillere aktarılmasından yanayız. Ben aynı zamanda Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesinde Arkeoloji Bölümünde okumaktayım. Gelecekteki iş hayatıma yönelik meslek etiğimi buradaki yapının orijinalinin korunması ve temiz bakılmasından başlatmış bulunmaktayım. Konağa gelen misafirlerimiz elbette buranın tarihini merak etmektedir; bu bağlamda biz de elimizden geldiğince gerekli bilgilendirmeleri yapmaktayız.” dedi. Kafenin işletme sahibi olan Cesur Sadebal’ın binanın dönemine uygun eşyalar ile tarihi bir ambiyans yakalamaya çalıştığına vurgu yapan Çelik sözlerine şu şekilde devam etti: “Amacımız, vizyon ve misyonumuz, Aydın halkına ve gelecek nesillere bu tarihî binayı doğru ve orijinal haliyle aktarmaktır.” diyerek sözlerini noktaladı.
Yapmış olduğumuz röportaj sonucunda Paşa Konağı’nın tarihinin çok eskilere dayandığını görmekteyiz. Millî Mücadele’de Yunan karakol binası olarak kullanılan ve sonrasında Yunanlıların Aydın’da çıkarmış olduğu yangınla harap olan ve sonrasında onarımlar geçirerek günümüze ulaşan bu yapı, yaşayan kültürel mirasa en iyi örneklerden biridir. Sadece bu tarihî bina değil bulunduğu mahallede Aydın tarihine ışık tutmaktadır. Ülkemizin dört bir yanındaki tarihî yapılara bu denli sahip çıkılması ve gelecek nesillerimize doğru ve özgün halleri ile aktarılmasını temenni ediyoruz.
Haber: Çilem Boğacı
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI
Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...