Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ÇEKİNGENLİK DEĞİL: SOSYAL FOBİ

30.05.2023
Sağlık

 

Bireylerin diğer kişiler tarafından yargılanmasından, gözlemlenmesinden veya küçük düşürülmesinden korkması sonucu ortaya çıkan kaygı bozukluğu, “sosyal fobi” olarak adlandırılır. Sosyal fobi aynı zamanda, sosyal anksiyete bozukluğu olarak da bilinmektedir. Psikolog Deniz Zaim Özturna, sosyal fobi hakkında merak edilenleri bizlerle paylaştı.

 

Sosyal fobi, yaygın olmasına rağmen çoğu kişinin üstünde durmadığı bir hastalıktır. Öncelikle bunun bir hastalık olduğu kabul edilmelidir. Toplum tarafından bu özellikteki kişiler genelde çekingen, sakin veya kibar olarak görüldüğü için kişiler tedavi arayışına girmemektedirler. Oysa sosyal anksiyete bozukluğunun bizlere kaybettirdiği birçok şey bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi de kendimize olan güvenimizdir. Kaybettiklerimizi geri kazanmak ve daha kaliteli bir yaşam sürmek için bu tip durumlarda uzman kişilerden yardım almak oldukça önemlidir.

 

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Merhaba, ben psikolog Deniz Zaim Özturna. 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi İngilizce Psikoloji Bölümünden mezun oldum ve 2019 yılında yine Bahçeşehir Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Ek olarak, Belçika Leuven Katolik Üniversitesi, Thomas More yerleşkesinde 2013 yılında psikoloji eğitimi aldım. İstanbul Üniversitesi’nde pedagojik formasyon eğitimimi 2018 yılında tamamladım. Öğrenim hayatım sırasında Bilişsel-Davranışsal Beyin İncelemeleri Laboratuvarı, Oyun Laboratuvarı, İnsan Kaynakları ve Psikolojik Danışmanlık alanlarında stajlarımı tamamladım. 2015 yılından beri aktif olarak alanda, çeşitli sektörlerde kariyerimi sürdürmekteyim. Akademik yayınlarım ve sosyal sorumluluk projelerimin yanı sıra, Siber Ortamda Güvendeyim adlı bir çocuk kitabım mevcut.

 

Sosyal fobi (Sosyal anksiyete bozukluğu) nedir?

Sosyal fobi, bireylerin başkaları tarafından yargılanabileceği korkusu taşıdığı ve toplumsal alanlarda utanacağı veya rezil olacağı düşüncesine kapılma, bu konuda belirgin ve sürekli korkusunun olduğu bir kaygı bozukluğu durumdur.

 

Sosyal fobi belirtileri nelerdir?

Sosyal fobide korkulan durumla karşılaşıldığında bedensel belirtiler ortaya çıkar. Bunlar kızarma, terleme, ağız kuruması, çarpıntı, nefes darlığı/kesilmesi, kasların gerilmesi ve titreme gibi belirtilerdir. Bunun yanı sıra zihinde “Başarısızım, güçsüzüm, yeterli değilim, çirkinim, beğenilmiyorum, sevilmeyi hak etmiyorum, hatasız olmalıyım, mükemmel olmalıyım, stresli olduğum belli olmamalı, rahat ve kusursuz görünmeliyim, herkesin takdirini kazanmalıyım.” şeklinde düşünceler ortaya çıkar. Bunlar sonrasında ise kaçınma belirtileri ortaya çıkar. Bunlar, korkulan ortama girmeme ve ortamı terk etme, insanlarla göz temasından kaçınma veya ilgisiz şeyler düşünme şeklinde olabilir. 

 

Sosyal fobi kimlerde görülür?

Sosyal fobi, en sık görülen psikiyatrik hastalıklardan biridir. Sosyal fobi çok güçlü olmamakla birlikte kalıtsal geçişte de rol oynamaktadır. Akrabalarında sosyal fobisi olan kişilerin bu hastalığa yakalanma riski biraz daha yüksektir. Beyinde kimyasal ve elektriksel birtakım bozukluklar olması en önemli etmendir. Uzmanlar özellikle serotonin adındaki kimyasal maddenin sosyal fobiklerin beynindeki oranının normalden az olduğu veya iletimde aksaklıklar bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Ayrıca sosyal fobinin bazen belirli bir olaydan sonra gün yüzüne çıkmakta ve sarsıcı bir yaşantı ile gelişerek yerleştiği de görülmektedir. Örneğin, öğretmen bir soru sorduğunda öğrencinin verdiği cevap yanlıştır ve arkadaşları ona gülmüştür. O da rezil olduğunu ve arkadaşlarının önünde küçük düştüğünü  düşündüğü için utanmış ve bedensel belirtiler göstermiştir. Bir daha öğretmeni soru sorduğunda  önceki deneyimi yüzünden bulunduğu durum, duygularını tetikleyecek ve belirtiler ortaya çıkacaktır. Çocuğun yetiştirilme biçimi de hastalığın oluşmasında önemli bir etmendir. Genelde aşırı koruyucu, duygusal olarak soğuk, katı ebeveynler sosyal fobiye sebep olabilir. Bazen ailelerin çocuklarından yüksek beklentileri olduğunda ve bu beklentiler karşılanmadığında çocuk cezalandırılabilir ve çocukta başarısızlık korkusu gelişebilir.

 

Sosyal fobiye neden olan en önemli etkenler nelerdir?

Biyolojik faktörler, yetiştirilme şekli ve çevresel etmenler etkili olabilmektedir. Bunun yanı sıra maddi durumu, sosyal konumu ve eğitim düzeyi yüksek olmayanlarda sık görülmekle birlikte, hastalığın erken dönemlerinde toplum içine yeterince çıkmamak da etkendir. Kalıtımsaldan daha çok ebeveyn modeli önemlidir. Çocukluk döneminden itibaren aşırı çekingen olan kişilerde, gelecekte sosyal anksiyete bozukluğu görülme riski daha yüksektir.

 

Tedavisi mümkün müdür ve hangi tedavi yöntemleri kullanılır?

Sosyal fobi, tedavisi olan bir hastalıktır. Öncelikle gerçekçi beklentiler içinde olmak gereklidir. Beraberinde başka psikiyatrik hastalıkların olması, erken yaşta olması ve kişinin tedaviye istekli olması gibi birçok etken tedavinin başarısını oldukça etkilemektedir.

 

İlaç kullanımı gerekir mi ve kullanılan ilaçların ne gibi yan etkileri bulunabilir?

Sosyal fobide hem ilaç hem de psikoterapi uygulanır. Hastanın durumuna göre bazen tek başına psikoterapi bazen ise ilaç tedavisi uygulansa da genelde ikisi beraber uygulandığında başarı oranı daha yüksektir. İlaç tedavisinde, öncelikle serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar seçilir. Tedavinin ilk günlerinde geçici yan etkiler oluşabilir. Bunlar, hafif bulantı, baş ağrısı, uyku bozukluğu, midede huzursuzluk gibi etkilerdir ancak zamanla vücudun belirtilere alışabileceği hastaya söylenir. Bu ilaçlar bağımlılık yapan ve kalıcı hasara yol açan ilaçlar değillerdir. Etkisinin ortaya çıkması için iki-üç hafta kadar beklemek gerekir. Bunun yanında uyguladığımız psikoterapi tedavisinde ise psiko-eğitim, beceri eğitimleri ve davranışçı maruz bırakma teknikleri yer almaktadır. Bireysel terapilerde maruz bırakma tekniği sıklıkla kullanılır. Basit görevlerden daha zorlu görevlere doğru ilerlenir. Danışana  kendisine verilen açık alanlarda yerine getirmesi gereken 30 dakikalık görevler yazılır. Bu ev ödevleri ile sürece devam edilir. Tedavinin ortalama süresi 9-12 ayı bulur.

 

COVID-19 sebebi ile girdiğimiz karantina süreci sosyal fobi yaşayan hasta sayısında etkili oldu mu?

Elbette ki COVID-19 salgının sosyal fobi üzerinde etkisi bulunmaktadır. Yaşanan kapanma ve karantinalar dolayısıyla insanlar sosyalleşmeden uzak kalmış ve bu da psikolojik anlamda olumsuzluklara yol açmıştır. Salgın sürecinde obsesif kompulsif belirtiler, kişilerarası hassasiyet, fobik anksiyete daha fazla görülmüştür.

 

Şu ana kadar karşılaştığınız en uç sosyal fobi vaka örneği nedir?

Ergenlik döneminde özel bir okulda eğitim gören, liseye giriş sınavına hazırlanan erkek bir danışanım, sosyal fobi tanısıyla destek almak için ailesiyle başvurduğunda, 10 oturumluk bir sürece başladık. İlk görüşmeyi annesiyle yaptık, onay ve ön görüşme formunu annesiyle dolduruldu. Annenin başvuruda, özellikle İngilizce konuşan bir terapistle çalışabileceklerini şart koştuklarını belirtmek isterim. İlk görüşmemizde danışanım, sadece İngilizce konuşmaktan rahat ettiğini ve dille tüm süreci takip edebileceğimizi belirtti. İkinci görüşmemizde, yönlendirmelerimle, Türkçe konuşmaya başladık ve Türkçe konuşmanın onun için büyük kaygı yarattığını, dil sürçmelerinin onu utandırdığı, ağzından çıkan sesi beğenmediğini dile getirdi. Ayrıca, restoranlarda sipariş veremediğini, insanlarla günlük sohbetlerden kaçınmak için kulaklıksız dışarı çıkmadığını, okulda tahtaya kalkmadığını, bu sebeple özel okulda hassasiyetlerini bilen ve bunlara saygı duyan öğretmenlerle birlikte olduğunu dile getirmişti. Aile içinde misafirlerle asla temas etmeyen, arkadaş sayısı hayatının hiçbir döneminde üçü geçmeyen bir gençti. Bu vaka, şu ana kadar gözlemlediğim en ileri sosyal fobi vakasıydı diyebilirim.

 

Psikiyatrik rahatsızlıklar hayatımızı olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple uzman kişilere başvurmak oldukça önemlidir. Eskiden her ne kadar bu durum etiketlemelere sebep olsa da günümüz dünyasında her yaşta bireyin yaşayabileceği normal bir durumdur. Bu sebeple çevrenizde ya da kendinizde yardım almanızı düşündüğünüz durumlarda en yakın zamanda bir uzman kişi ile görüşün. Psikolog Deniz Zaim Özturna’ya sosyal fobi hakkında merak edilenleri bizlerle paylaştığı için teşekkür ederiz.

 

Haber: Şevval Delal

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00