Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


ÇAĞDAŞ CUMHURİYET KÖYÜ: BADEMLER

27.05.2024
Dosya

 

İzmir’in Urla ilçesine bağlı Bademler köyünde Türkiye’nin ilk Köy Tiyatrosu 1927 yılında başlamıştır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı eğitim seferberliği kapsamında Bademler köyüne Yedek Subay Mustafa Ararat görevlendirilmiştir. Mustafa Ararat öncülüğünde köy, tiyatro ile tanışmıştır. 1964 yılında ünlü yönetmen Metin Erksan’ın beyaz perde ile buluşturduğu Susuz Yaz filmi, Berlin Film Festivali’nden Altın Ayı ödülüyle ülkemizin gurur kaynağı olmuştur. Susuz Yaz filmi Bademler köyünde çekilmiş olup, filmdeki köylü rollerini gerçekte Bademler halkı üstlenmiştir.

 

İzmir’in Urla ilçesine bağlı Bademler köyü Muhtarı olan Ali Bey Şen ile köyün kültür-sanat anlamında ne kadar gelişmiş olduğunu ve bademler halkının tiyatroya olan ilgisini konuştuk. Bademler köyünde yaşayan 65 yaşındaki emekli çiftçi Murtaza Levent Kınık ile köyün Yeşilçam Sineması ile doğrudan bağlantısını ele aldık. Bademler köyünde yer alan Musa Baran Çocuk Oyuncakları Müzesinin Müdürü Ayşe Baran Türker ile müzenin köye katkıları hakkında konuşurken aynı zamanda Bademler Köyü Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nisa Baran ile Sabiha Tansuğ’un köy ile doğrudan bağlantısı hakkında söyleşi gerçekleştirdik.

 

Şehit Kubilay’ın silah arkadaşı Bademler köyüne ışık oldu 

Köylülerin atalarının ilk olarak 290 yıl önce İran’ın Horasan bölgesinden İzmir’in Urla ilçesine geldiklerini belirten köy Muhtarı Ali Bey Şen, köyün aynı zamanda bir Türkmen köyü olduğunu belirtti ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Köye ilk yerleşen insanların kendilerine yönelttiği ilk soru ‘geçimimizi nasıl sağlayacağız?’ olmuştur. O dönem koşulları da oldukça çetinmiş. Toprağın da verimli olmasından dolayı halk çiftçiliğe başlamıştır.  Bademler köyünün ismi ise eskiden göçebe olan halkın yerleşim yeri olarak tepedeki üç badem ağacının altını seçmesiyle konulmuştur.” Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı eğitim seferberliği kapsamında Yedek Subay olan Mustafa Ararat’ın Bademler köyüne görevlendirildiğini belirten Şen, aynı zamanda Şehit Subay Mustafa Fehmi Kubilay’ın da silah arkadaşı olduğunu vurguladı.

 

“Tütün tarlaları, saman depoları onlar için tiyatro sahnesi idi”

Eskiden halkın göçebe olduğunu ifade eden Şen, sözlerine şunları ekledi: “Köy halkının tiyatro ile bağları oldukça güçlüdür. Bunun nedeni ise tiyatronun halkın nezdinde bir gelenek olarak kabul görmesidir. Köy halkı herhangi bir çift evlendiğinde ‘Keçi Gezdirme’ adı altında tiyatro oyunu sergilemektedirler. Mustafa Ararat köyde göreve başladıktan sonra bu kültürün aslında tiyatro olduğunu halka açıklamıştır. Halk aslında tiyatro yaptığının farkında olmadan  yüzyıllardır tiyatro yapıyorlarmış. Bademler köyü ilk resmi sahnesini 1933 yılında köy meydanında, Yarım Osman oyunu ile gerçekleştirmiştir. Köy halkı o dönemin şartlarını baz aldığımızda oldukça imkansızlıklar içinde sanatla buluşmuştur. Tütün tarlaları, saman depoları onlar için tiyatro sahnesi idi. Henüz İzmir’in merkezinde dahi tiyatro binası yok iken Bademlerde köylüler ilk köy tiyatrosunu inşa etmeye karar vermişlerdir. 1960’da binanın yapımına başlayan Bademler köylüleri, maalesef binayı tamamlayamıyorlar.”

 

Bademler Köy Tiyatrosu’na Yıldız Kenter’den tam  destek

Ünlü tiyatrocu Yıldız Kenter’in ekibinden birkaç kişinin Bademler köyünde yapılan tiyatroyu izlediklerini ve çok beğendiklerini ifade eden Şen, tamamlanmamış binayı görerek Yıldız Kenter’e durumu izah ettiklerini dile getirdi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Yıldız Kenter olayı öğrendiğinde derinden etkileniyor ve her çıktığı Tiyatro oyununun sonunda Bademli Köy Tiyatrosu adına para topluyor. Toplanan paralar ile binanın büyük kısmı tamamlanıyor. Binanın çatısı da ünlü boya fabrikatörü olan Durmuş Yaşar sayesinde tamamlanıyor. 148 kişilik kapasiteye sahip olan tiyatro binası öyle bir yapılmıştır ki en arkada olan seyirci bile rahatlıkla sahnedeki kişiyi duyabilir. Günümüze bakıldığında ise Bademler köy halkı aktif olarak tiyatro ile iç içedir.” diyerek sözlerini noktaladı.

 

Bademler köyünden Berlin Film Festivaline: Susuz Yaz 

Bademler köyünde yaşayan çiftçi emeklisi Murtaza Levent Kınık, Susuz Yaz kitabının Bademli ve civar köylerinden esinlenerek yazıldığını ifade etti. Kınık, Susuz Yaz filminin çekimlerinin dahi Bademler köyünde gerçekleştiğini vurguladı. Susuz Yaz filminde köylü rolünü bizzat halkın oynadığını dile getiren Kınık sözlerine şu şekilde devam etti: “1963 yılında yönetmenliğini Metin Erksan’ın üstlendiği, başrollerinde Hülya Koçyiğit ve Erol Taş gibi usta oyuncuları içerisinde barındırdığı film Susuz Yazdır. Bu film ülkemize sayısız ödüller kazandırmıştır. Susuz Yaz filmi 1964 yılında Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı Ödülü, Meksika da düzenlenen Acapulco Film Festivali'nde Altın Maya Ödülü almaya hak kazanmıştır. Bu filmin yanı sıra Pembe Kadın gibi yine önemli bir çok film de köyümüzde çekilmiştir. Köyümüz tiyatroya önem verdiği gibi eğitime de vermektedir. Bademlerde okuma yazma oranı yüzde yüzdür, en genç bireyden en yaşlısına herkes okuma yazma bilmektedir. Bu bizim gururla söylediğimiz bir şeydir.” dedi.

 

Paranın üzerine basılan ilk  kadın: Sabiha Tansuğ

Sabiha Tansuğ Etnografya Müze Müdürü ve Bademler Köyü Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nisa Baran, Ünlü Etnolog ve Koleksiyoner Sabiha Tansuğ’un eserlerini köylerine bağışladığını ve bu bağışlanan eserlerle bir etnografya müzesi kurduklarını ifade etti. Sabiha Tansuğ’un müze açılışını görmeyi çok istediğini fakat ömrünün yetmediğini aktaran Baran Tansuğ’un koleksiyonu hakkındaki bilgileri, “Sabiha Hanım’ın çok değerli bir koleksiyonu var ve biz bu koleksiyona sahip çıkıp gelecek nesillere aktarmak için bu müzeyi kurduk. Sabiha Hanım Türkiye’de siyasi veya asker olmadan paranın üstünde resmi olan ilk kadındır. Cumhuriyete çok büyük kazanımları olmuştur. Sabiha Hanım’ın eserleri, araştırmaları ve kitaplarının hepsini bu müzemizde bulabilirsiniz. Müzemizde Anadolu’nun  bütün yörelerine ait yüzyıllardır giyilen kıyafetlerlerin orijinalleri sergilenmektedir. Bu kıyafetler halkın bütün tabakalarından toplanmış kıyafetlerdir. Dönemin ve bölgenin ruhunu tam anlamıyla yansıtmaktadır.” şeklinde aktardı.

 

Türkiye'nin ilk oyuncak müzesi  

Musa Baran Çocuk Oyuncakları Müzesi Müdürü ve Musa Baran’ın torunu Ayşe Baran Türker, müzenin 17 dönüm üzerine kurulu olduğunu ve arazisinin tamamen Bademler Köyü Kültür Sanat ve Eğitim Vakfına ait olduğu belirtmektedir. Bu alanı Sabiha Tansuğ Etnografya Müzesi ile paylaştıklarını aktaran Türker Musa Baran ve oyuncak müzesi hakkındaki bilgileri, “Dr. Musa Baran 1924’te Bademler köyünde doğmuştur. Döneminin doktora yapmış ve müzelerde çalışan tek arkeoloğudur. 1560 yılında çizilmiş Pieter Bruegel tablosundaki oyuncakların, 1970 yılında Bademler köyünde çocukların oynadığı oyuncaklarla aynı olması dikkatini çekmiştir. 1970 yılında araştırmaya başlamış ve ilk çağlardan beri oynanan oyuncakların günümüzdeki çocukların oyuncaklarıyla neredeyse aynı olduğu keşfetmiştir. Dünyada bu konuyla ilgili araştırma yapan ilk kişi Musa Baran’dır. Oyuncakların evrensel olduğu keşfeden Baran bunun üzerine 1983’te Türkiye’nin ilk oyuncak müzesini Bademler köyünde açmıştır. Yerleşik hayata geçmiş yörüklerin çocuk oyuncaklarını derlemiş ve bu oyuncakların antik çağlarda yapılan oyuncaklarla benzerlikleri üzerine araştırmalar yapmıştır. Birden fazla kitabı vardır. Bu eserler ve kitapları Musa Baran Oyuncakları Müzesinde sergilenmektedir.” şeklinde bizlere aktardı.

 

Tüm köyün hem ürettiği, hem de arda kalan vakitlerini tiyatroyla taçlandırdığı bir köydür Bademler Köyü. Susuz Yaz gibi dünyaca ünlü bir film de çekilmiştir Bademler’de.  Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı okuma yazma seferberliğinin bir eseri olan bu çağdaş Cumhuriyet köyünü sizler için gezdik gördük. Sizleri de bu sanat köyü görmeye davet ediyoruz. 

 

Haber: Süleyman Tanyeri

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00