Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi


BİR ŞAİRİN YUVASI: EDEBİYAT-I CEDİDE

17.03.2024
Kültür Sanat

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün “İnkılap ruhunu ondan aldım” dediği, Cenap Şehabettin’in “Kalbi şair, eli ressam” olarak tanımladığı, hümanist dünya görüşüyle bilinen kişinin, Tevfik Fikret’in evindeyiz bugün. Burası aynı zamanda Türkiye’nin ilk edebiyat müzesi olma ünvanına sahip. Eşsiz boğaz manzarası ve bir şairin yuvası… Edebiyat-ı Cedide. Gelin bu yolculuğa hep beraber çıkalım.

 

Tarihe ve edebiyata ön ayak olmuş bu ev, 19 Ağustos 1945’te şairin 30. ölüm yıl dönümünde müze olarak ziyarete Edebiyat-ı Cedide adıyla açılmıştır. Tevfik Fikret’in naaşının buraya getirilmesiyle de “Aşiyan Müzesi” adını almıştır. Şairin ilmek ilmek işlediği bu evde Tevfik Fikret birçok eserini ve şiirini yazmıştır. Evin bölümlerini, tarihini ve Tevfik Fikret’e dair derin bilgileri Aşiyan Müzesi’nin 27 yıldır yöneticisi olan küratör Ata Yersu’dan dinledik.

 

Farsça’da kuş yuvası

Sıcak bir yuva özlemi ve manzarasının hayranlığıyla temelinin atıldığı ev, Farsçada kuş yuvası anlamına gelmektedir. Tevfik Fikret, aldığı arsa üzerine kendi çizdiği projelerle başlıyor yuvasını yapmaya. Yıl 1905, her köşesine dokunduğu bu 3 katlı evi şairimiz 1906-1915 tarihleri arasında kullanmış. Yuva, Tevfik Fikret ve ailesine ait eşyalar dışında edebiyatçılara, özellikle de Edebiyat-ı Cedideci’lere ait eserleri içerisinde bulundurmaktadır. Küratör Ata Yersu, “Evin birçok bölümü vardır ve Tevfik Fikret evini adlandırmıştır. Bunlardan biri Sokrates Penceresi’dir. Mutfak penceresinden baktığınızda görebileceğiniz muhteşem bir boğaz manzarası vardır. O felsefeyi yansıtmak için bu pencere buraya konmuştur.” diyerek şairin, evi anlamlandırılmasına örnek verdi. Aynı zamanda, “Her ne kadar şairimiz manzarasına hayran olsa da evin buraya asıl yapılma sebebi, o dönemlerde çalıştığı Robert Kolej’e yakınlığıdır.” dedi.

 

Anlamlar içinde bir ev

Evin bahçe dahil 9 bölümden oluştuğunu söyleyen Yersu, “Ev 3 katlı ahşap bir yapıdadır. Evin en alt katında yemek odası, mutfak ve çamaşırhane bulunmaktadır. Orta, yani giriş katta misafir ağırlama alanı, salon, yazlık oturma odası ve misafirler için iki arka odası mevcuttur. En üst kata çıktığınızda ise Tevfik Fikret’in özel alanını, yani yatak ve çalışma odasını görebilirsiniz.” şeklinde konuşarak evin bölümlerini anlattı. Evin planını şairin kendisinin çizdiğini tekrar eden Ata Yersu, basit gözükse de bu evin anlamlar içine kurulduğuna ve Tevfik Fikret’i anlamak için onu okumak gerektiğine vurgu yaptı. Şairin yuvasının bir diğer anlamlı kısmı ise arka tarafında konumlanan köprüdür. Köprüyü Robert Kolej’e gitmek için yaptırmış, kullanmıştır ve okulun günümüzde yayınlanan Köprü Dergisi’nin adı da buradan gelmektedir. 

 

Şiirin tablosu

Birçok eseri içerisinde bulunduran evde Abdülhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem ve tanzimat sonrası ilk kadın şair olan Nigar Hanım’a ait eserler müzede sergilenmektedir. Aynı zamanda Şehzade Abdülmecit Efendi’nin, Tevfik Fikret`in “Sis” şiirinden esinlenerek yaptığı ünlü “Sis” tablosu da burada yer almaktadır. Ata Yersu’ya göre sadece dikkatli gözler bu tablodaki İstanbul silüetini görebilir.

 

“Sarmış yine ufuklarını bir inatçı sis,

Bir ak karanlık ki gitgide büyüyen

Ağırlığı altında silinmiş gibi her şey

Bu tozlu yığından ibaret bütün manzara

 

O tozlu ve heybetli yığına bakan gözler

Dikkatle nüfuz eyleyemez derine korkar!

Ama sana layık bu derin, karanlık örtü

Layık bu örtü sana, ey zulümler sahnesi…”

 

Genelde onu şair olarak tanıtsalar da tarihe ışık tutmuş bir kişidir Tevfik Fikret. Birçok fikrini Atatürk benimsemiş, Atatürk’ten de bizlere geçmiştir. Edebiyatı topluma ulaşmada bir yol olarak kabul etmiş ve parnasizm akımını temsil etmiştir. Bizlere bu anlamlı müzeyi, Tevfik Fikret’in yuvasını anlatan değerli küratör Ata Yersu’ya teşekkür ederiz.

 

Haber: Şevval Kalkan

 

EN ÇOK OKUNANLAR

DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”

  Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...

TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...

HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI

  Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...

OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA

  Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...

TOPRAĞIN BİLİMİ PEDOLOJİ

  İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...

KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN

  Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...

HAMAMÖNÜ EVLERİ

Türkiye’nin birçok şehrinde birbirinden güzel evler bulunmaktadır. Peki ya Ankara’nın ...

SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN

  Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...

İNCİR BİR MEYVE Mİ ÇİÇEK Mİ?

  Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...

DÜNDEN BUGÜNE: URLA SANAT SOKAĞI

  Asıl adı Zafer Caddesi olan sokak, 2010 yılından sonra bir ...

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
İletişim Fakültesi / Gazetecilik Bölümü

Öğrenci Uygulama Haber Sitesi
+90 256 218 20 00