Cumhuriyet ile birlikte Aydın’da yükselen Aydın Lisesi, yarım asrı aşkın süredir hem başarıları hem de mezunlarının belleğinde kalan unutulmaz olaylarla hatırlandı. Okul radyosundan okunan yoklama listeleri, sıfır notla biten kompozisyonlar, örgü tokalar, askeri disiplin, politik çalkantılar ve mezunların gururla tekrar ettiği cümle aynı: “Aydın Liseli olmak bir ayrıcalıktır.”
1927’de 60 öğrenciyle eğitime başlayan Aydın Lisesi, yıllar boyunca yalnızca dersleriyle değil, mezunlarının başarıları ile anıldı. Kimi öğretmeninden aldığı tokadı unutamadı, kimi Milli Güvenlik derslerinde sıfıra vurulan saçları, kimi ise okul radyosunda okunan yoklama listesini. Terör olaylarının gölgesinde geçen dönemlerden, sahne ve devlet kademelerine uzanan başarı hikâyelerine kadar Aydın Lisesi, bir okulun sınırlarını aşarak bir kuşağın ortak hafızasına dönüştü. Aydın Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Selma Böceklioğlu Dündar ve Aydın Lisesi mezunları bu ayrıcalıklı geçmişin tanıklığını bizlerle paylaştı.
Aydın Lisesinin tarihi
Aydın Lisesinin tarihinden bahseden Aydın Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Selma Böceklioğlu Dündar, “Aydın Lisesi ilk kez 1927-1928 eğitim öğretim yılında ortaokul olarak İkbal Okulu adı altında kurulmuştur. 60 öğrenci ile eğitime giriş yapmıştır. 1948 yılında Aydın Ortaokulu lise olmuş, Aydın Lisesi adını almıştır. Yani ilk mezununu 1951 yılında vermiştir.” şeklinde konuştu.
“Atatürk Lisesinde okuyanlar dahi Aydın Lisesine gelmeye başlamışlar”
Aydın Lisesinin eğitim düzeyini ve başarılarını anlatan Dündar, “Aydın Lisesi kurulmamışken güzel eğitim alabilmek için İzmir’de Atatürk Lisesine giderlermiş. Aydın Lisesi kurulduktan sonra artık Atatürk Lisesinde okuyanlar dahi Aydın Lisesine gelmeye başlamışlar. Aydın Lisesi başarıları ile ün almıştır. Nahit Menteşe, İsmet Sezgin gibi devlet insanlarına eğitim vermiş bir lisedir.” dedi.
“Aydın Liseli olmak bir ayrıcalıktır”
Aydın Lisesinde okumanın bir ayrıcalık olduğunu dile getiren Dündar, “Başarı hikayelerine gelecek olursak çoğu mezunumuz çok iyi yerlerdeler. Devletin önemli kurumlarında mezunlarımız bulunuyor. Aydın Lisesinin öne çıkan olayları hep başarı ile ortaya çıkmıştır. Aydın Lisesinden mezun olup da üniversite kazanamayan, meslek sahibi olamayan yoktu. Biz Aydın Lisesi adını korumak için mücadele ettik. Bunca yıl başarımızdan asla ödün vermedik. Aydın Liseli olmak bir ayrıcalıktır. Bu bizim sloganımızdır ve herkes bu sloganı bilir. Ayrıcalık olduğunun altı da bir o kadar doludur.” şeklinde ifade etti.
“Derneğimizin amacı birlik beraberliği korumak Aydın Lisesine sahip çıkmaktır”
Mezunlar ile iletişimlerinden ve Aydın Lisesinden mezun olan ünlü isimlerden bahseden Dündar, “Mezunlar arası iletişimimiz sımsıcaktır. Nihal Arkayın hocamız bize derneği bağışlarken mezunlarımıza Aydın Lisesini emanet etti. Derneğimizin amacı birlik beraberliği korumak Aydın Lisesine sahip çıkmaktır. Mezunlarımız arasında gruplarımız vardır. Onları önemli günlerde davet ederiz. Yeni mezunlarla iletişim kurmalarını sağlarız. 2 defa toplanma yemeği yapıyoruz. Ayrıca Aydın Lisesi ünlü isimlerinde mezun olduğu bir okuldur. Ayla Dikmen, Gökhan Kırdar gibi isimler bizim okulumuzdan mezundur.” dedi.
Okulun kalbinde bir frekans: Radyo evi
1974 yılında mezun olan Mehmet Özçakır Aydın Lisesi’nin kendine kattıklarından ve anılarında bahsetti. Özçakır, “Ben Aydın Lisesine 1971 yılında kayıt oldum. Aydın Lisesinin sınıfları mütevazi, öğretmenleri saygılı, öğrencileri ise başarılı olmak idealine sahip olan kişilerdi. Benim Aydın Lisesi denilince aklıma gelen ilk anım; Türkçe pop o zamanlar yeni yeni popüler olmaya başlamıştı. Lisemizde hiç unutamadığım bir radyo evi vardı. Radyoda sabah ve öğlen iki parçalı yayın yapılırdı ve radyo Aydın içinden dinleniyordu. Radyonun ilginç bir yönü de okula gelmeyenlerin listesi okunurdu. Her sınıftan alınan listeler radyoda bizim önümüze geldiğinde öğrencilerden titizlikle okunması istenirdi. Gelmeyen öğrenciler de radyoda isimlerinin okunmasından çok da keyif almazlardı. Bu radyo evinde Ayla Dikmen’inin de şarkılar ve türküler söylediği de kayıtlardadır.” şeklinde konuştu.
Bir sıfır, bir ömürlük hatıra
Ayrıca edebiyat öğretmeni ile ilginç bir anısını da anlatan Özçakır, “Öğretmenimle hiç unutamadığım bir anım da var. Edebiyat dersinde öğretmenimiz bize kompozisyon vermişti. Ben yazmaya başladım. Yanımdaki arkadaşımda benim yazdığımın aynısı aktarmaya başlamış. Ama kompozisyon kişisel duygu ve düşüncelerinizi aktarma yoludur. Aynı anda iki kişinin bir şey yazması öğretmenimizin gözünden kaçmamış. Bizi öğretmenimiz odasına çağırdı. Sonra öğretmenimiz ikimize de sıfır verdi. Daha sonra ikinci dönem daha fazla çalışarak kanaat notu ve değerlendirme notu ile dersimizi vermiştik.” dedi.
Olayların gölgesinde geçen bir öğrencilik
1981 yılında mezun olan Hakan Genç lise anılarını anlattı. Genç, “Bizim dönemimizde Aydın Lisesi eğitim öğretim açısından öğretmenlerin, öğrencilerin durumu ve kalitesi açısından Türkiye nezdinde önemli bir okuldu. Bizde geleceğimiz açısından Aydın Lisesi’nde okumayı tercih ettik. Biz her zaman Aydın Lisesinde okumak bir ayrıcalıktır deriz. Dayanışması çok güzel bir lisedir. Özellikle Nihal hocamız Aydın Lisesinin kurucu kimya öğretmenlerinden biridir. Anılarıma gelecek olursam da bizim okuduğumuz yıllarda anarşi ve terör olayları çok fazla olurdu. 27 Mayıs’ta Gün Sazak öldürülmüştü. Biz öldürüldüğü gün okulda rehin kalmıştık. Bizde bu olay çok büyük bir korku ve endişe yaratmıştı.” şeklinde konuştu.
Örgülü saçlar, sıfır tıraşlı günler
1984 mezunu olan Mehmet Babaoğlu neden Aydın Lisesini tercih ettiğini ve Aydın Lisesi’ndeki anılarını paylaştı. Babaoğlu, “Hem eve yakın olması açısından hem de eğitiminin yüksek olması sebebiyle Aydın Lisesini tercih ettim. Aydın Lisesi mezunu olmak bana bir ayrıcalığı ifade ediyor. Anıma gelecek olursam bizim dönemde askeri personeller Milli Güvenlik derslerine gelirlerdi. Onların geleceği zamanlarda kız öğrencilerin saçları örgülü ve beyaz tokalı olurdu. Öğretmenlerimiz bu şekilde isterlerdi. Çoğu erkek arkadaşlarımızın da düzenli bir şekilde saçları kesmediklerinden bu derste hocalarımız saçlarını sıfıra keserlerdi. Öğretmenlerimiz ile de aklıma gelen anı rahmetli Sencan hocamız vardı. Bana soyadımla Babaoğlu diye hitap ederdi. Sınavlarda arkadaşlarıma kopya vermeye çalışırken soyadımla bana seslenip önüme dönmem gerektiğini söylerdi. Bir tanede Milli Güvenlik dersinde yüzbaşı bir öğretmenimiz vardı. Ona kopya çekerken yakalandım. Yüzbaşı öğretmenimiz sonrasında şehit oldu.” dedi.
Lise yıllarında doğan bir sevda
1984 yılında mezun olan Şafak Önal lise anılarını anlattı. Önal, “Aydın Lisesi o zamanlar en başarılı liseydi. İyi bir eğitim alacağımı düşündüğümden dolayı tercih ettim. Şu anki konuma gelmemdeki asıl etken lisede aldığımız ve hocalarımızın bize verdiği eğitimdir. Okurken unutamadığım anı eşimle tanışmamızdı. Öğretmenlerimizle de çok güzel anılar biriktirdik. Beden eğitimi dersinde öğretmenimiz bizi koşuya çıkarırdı. Lisenin arkasına gelince yorulduğumuz için grup olarak dinlenir koşturuyormuş gibi yapar daha sonra arkadan çıkardık. Başka bir anımda var. Biz eskiden sobalı sınıflarda okurduk. Dersi kaynatmak istediğimizde sobanın üzerine silgi koyar, sınıfı duman altı yapardık.” şeklinde konuştu.
Stajyer eşin gözünden sınav
1984 mezunu olan Kazım Karamanoğlu lise anılarını ve Aydın Lisesinin katkılarından bahsetti. Karamanoğlu “Biz Meşrutiyet Mahallesinde oturuyorduk. O dönemlerde Aydın Lisesi Aydın’ın en iyi okuluydu. Bizden önceki büyüklerimiz de zaten okulumuzun yetiştirdiği insanlardı ve Türkiye’de ciddi yerlere gelmişlerdi. Benim okuduğum senelerde Aydın Lisesi’nde okumak bir ayrıcalıktı. Aydın Lisesi’nden mezun olmak gerçekten çok güzel bir duygudur. Gerçekten Aydın Lisesinin eğitim ve öğretim kalitesi çok yüksektir. Öğretmenimle çok güzel bir anım var. Edebiyat öğretmenimiz sınavlarda eşini getirirdi. Eşi de o zamanlar stajyer öğretmendi. Edebiyat öğretmenimiz masada otururdu, eşi de sıraların arasında gezer bizi kontrol ederdi.” dedi.
Sanatla harmanlanan gençlik
1984 mezunu olan Atila Karpınar öğretmenleri ile arasında geçen sanat dolu eğitim hayatını anlattı. Karpınar, “Aydın Lisesi üniversiteye gitmeyi düşünen öğrencilerin okuduğu bir okuldu. Başarılı bir liseydi. Sosyal etkinliklerde de çok başarılıydı. Örneğin folklor, futbol, basketbol, voleybolda Aydın Lisesi bir numaraydı. Bunlar öncesinden gelen çok ciddi emeğin getirdiği tecrübelerdir. Aydın Lisesi mezunu olmak bir ayrıcalıktır. Aydın Lisesinde hayatı öğrendik. Bilgi dağarcığı bakımından Aydın Lisesi çok iyi bir konumdaydı. Aydın Lisesinde çokça anılarım var. Benim ilkokuldan beri müziğe merakım vardı. Müzik öğretmenimiz bize bağlama ekibi kurdurmuştu. Diğer bir müzik öğretmenimiz de bize piyano dersleri verirdi. Müzikle çok haşır neşirdik. Türk Halk Müziği Korosu’nda bağlama çalıyorduk. Bir de eskiden İngilizce öğretmenimiz Mehmet Genç’e ‘Mr. Genç’ derdik. Onun da çok hoşuna giderdi. Aynı zamanda İngilizce öğretmenimiz şair ve yazardı. İngilizceyi bize müfredattan değil de hayattan öğretirdi.” şeklinde konuştu.
İlk ders, ilk azar, ilk hatıra
1958 yılında mezun olan Ayhan Süer Arda Aydın Lisesi’nin başarılarından ve öğretmenleri ile arasında geçen anılardan bahsetti. Arda, “Aydın Lisesi ilk yıllarında efsane bir lise olarak anılıyordu. Zaten fazla bir seçenek de yoktu. Aydın Lisesi mezunu olmak bana çok şey ifade ediyor. Bizim dönemimizde politik ve ticari sahada, sosyal hayat içinde çok kıymetli elemanlar yetiştirdi. 1958 yılında mezun olduğumuzda hiçbir arkadaşımın bir üniversiteye giremediğine şahit olmadım. Hayatta da başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Ayrıca Aydın Lisesinde okurken çok fazla anılar biriktirdik. İlk aklıma gelen anım ilk dersimiz kimyaydı. Arkalarda oturuyordum. Hocamız ders anlatırken biz de arkadaşlarla tanışıyorduk. Hoca bana ne anlattığını sordu. Ben de bilemedim. Sonrasında hoca bana oturmamı söyledi. Aydın Lisesinde ilk yediğim azar kimya öğretmenim olan Nihal Hanım’ın azarıdır. Sonrasında ben Nihal Hanım’ın popüler talebelerinden birisi oldum. Çok iyi münasebetlerimiz vardı. Vefat ettiği zaman görüşmek nasip olmadı. Hala içimde bir uktedir. Bir de Fransızca öğretmenim vardı. Pazartesi günü dersin ilk 15 dakikasını hafta sonumuzu nasıl geçirdiğimizi Fransızca olarak anlatmak için ayırırdı. Talebeler olarak bundan mutluluk duyardık. Çünkü dersin ilk 15 dakikası kaynardı.” dedi.
Bir tokadın ardında kalan hatıra
1962 yılı mezunu Rauf Değirmenci liseyi yatılı okumak zorunda olduğunda ve matematik öğretmeni ile arasında geçen olaydan bahsetti. Değirmenci, “Aydın Lisesi mezunu olmak benim için büyük bir gururdur. Aydın Lisesini yatılı okudum. 127 kişi aynı salonda yattık. Lisenin üçüncü senesinde yatılıların başkanıydım. Çok güzel anılarım var. Yatılı okuduğum için gece başımızda duran bir matematik öğretmenimiz vardı. Bir cumartesi günü başka bir liseden öğrenciler geldi. Bizde yatılı kaldılar. Ertesi günü maç yapacaktık. Her akşam biz yoklama yapardık. Ben 99 kişi sayıyorum, hocamız 83 kişi sayıyordu. Sonrasında hocamızla aramızda bu sayılardan ötürü bir sürtüşme gerçekleşti ve hocamız bana tokat attı. Ne olduğunu bir an anlamadım.” şeklinde ifadeler kullandı.
Değerli zamanlarını bize ayıran Aydın Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Selma Böceklioğlu Dündar’a ve Aydın Lisesi mezunu olan Mehmet Özçakır’a, Hakan Genç’e, Mehmet Babaoğlu’na, Şafak Önal’a, Kazım Karamanoğlu’na, Atila Karpınar’a, Ayhan Süer Arda’ya ve Rauf Değirmenci’ye teşekkürlerimizi sunarız.
Haber: Sedef Esmeray
DÜNYA ŞAMPİYONU MÜCAHİT KULAK: “DURMAK YOK, RİNGE DEVAM”
Dünya şampiyonluğu, spor dalında en iyi olanın taşıdığı prestij ve ...
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyal yardımlaşma ve dayanışma kültürü, toplumun temel değerlerinden ...
TARİHE TANIKLIK EDEN MÜZE ‘‘ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ’’
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi (Ulucanlar Cezaevi), 1925 ve 2006 yılları ...
HAYVAN DOSTLARIMIZDA KAN PARAZİTİ HASTALIĞI
Her canlı dönem dönem sağlık sorunları yaşamaktadır. Bu sağlık sorunlarının ...
EN YÜKSEK SUÇ ORANI NEDEN AYDIN’DA?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her yıl olduğu gibi bu yıl ...
KADINLARIN VAZGEÇİLMEZ GİYSİSİ: KIRAS-FİSTAN
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne ait birçok yerde yıllardır ...
Aydın deyince aklımıza ilk incir, incir deyince de aklımıza ilk ...
İnsan ve diğer tüm canlıların hayatına devam edebilmesi için toprak ...
ESKİ BİR TÜRKMEN ENSTRÜMANIN YENİDEN DOĞUŞU: ERBANE
Eski çağlardan beri ritim ve müziğin vazgeçilmez bir enstrümanı olan ...
SIK RASTLANIP AZ BİLİNEN HASTALIK: KURDEŞEN
Vücudumuzda bir bölge kaşındığı zaman hafife alır, kaşıyıp geçmesini bekleriz. ...